ayet bükücülük

"tanrı insanı yarattı , insan da allahı"

doğrudur, bizi yaratan bir tanrı olabilir ama bu ilahı dinlerde çocuklara hikayeler ve mucizler şeklinde anlatılan tanrı değildir. ilahi dinler kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda uydurduğu sistemler ve yazdığı kitaplardır.

bir yaratıcı olabileceğine dair aydınlatıcı yazılar ;
1- https://bilgisozluk.com/e/1127915/
2- https://bilgisozluk.com/e/1113166/

sabit fikirli bir insana bir sey izah etmek kadar zor mesgale yok bu kainatta. ışid ve pkk militanlari da bu sekilde yetisiyor iste. adamlarin once beyinlerini yika sabit fikirli hale getir ki ne dersen yapsinlar.

inandiginiz, kabul ettiginiz seylerden farkli fikirlere de acik olmayi ogrenmek lazim, aksi durumda tektip askerden ote bir gelisim yasayamazsiniz kendi dunyanizda.

her yerde her zaman belirttigim uzere, dini savunuyor degilim, dindar hic degilim. ancak kendi dusuncelerim kadar baskalarinin dusuncelerine de onem veririm, onlari yok saymam. daha otesi bir kose yazarinin yazisini okuyup o yazi kendiminmiscesine sahiplenip savunmam. o yazi o kisinin dusuncesidir, ben o yazidan sadece uzerime dusen payi alirim ve hayatimin kimi evrelerinde degerlendirmeye calisirim hepsi bu. okudugum ve ogrendigim seyler de yeni dusunceler elde etmemi saglar. yani ne ayet bukucuyum, ne ayetleri savunuyorum, ne de onlara inanmaksizin yok sayiyorum.

diyorum ki;

bir tanri varsa ve bizlerin bildigi ogrendigi inandigi formda bir tanri ise, her seye gucu yeten bir varliktir. suretinin milyarda birini goren bir kisinin kör oldugu, peygamberine asasi ile denizi yardiran, bir diger peygamberine ölüyü dirilttiren, bir digerine turlu kiyaklar gecen bir tanri var ise sayet, elbette ki bir bebegin de konusmasini haydi haydi saglayabilir. dogrudur ya da yanlistir, gercektir ya da rivayettir, o kisim benim problemim degil, ilgi alanim hic degil. ben sadece mantigimi yurutuyorum ve bu duzlemde fikrimi paylasiyorum. "hayir boyle bir sey olamaz, bu cok sacma" diye inat etmiyorum. kuştan biraz hallice olan beynimizle henuz bilemedigimiz ve muhtemeldir ki binlerce yil daha bilemeyecegimiz nice gercekler var bu kainatta.

daha yeni sayilabilecek bir zamanda 94 ışık yılı öteden pek de dogal olarak kabul edilmeyen sinyal almadik mi?

(bkz: 94 ışık yılı öteden gelen ve doğal olmayan sinyal)

hangimizin zihni 94 isik yili oteden gelebilecek bir sinyali kabul edebiliyor bugun? hangimizin ilmi irfani bu buyuklugu bu genisligi kabul edebiliyor? bu genislikte bir evrenin bir toplu igne basindan daha kucuk bir maddenin patlamasi sonucu olustugunu kim mantigi ile aciklayabilir?

(bkz: #1086071)

karsit fikirlere acik olmadigin surece ne sen kendini gelistirebilirsin, ne de insanlik gelisebilir. hepimiz bir celal şengör olmusuz zaten, ateist kimligimiz ile ilgi cekmeye hallenip duruyoruz.

unutma, bindigin ucak duserken o ucakta bir tane bile ateist kalmayacak, dualar esliginde bitireceksin yere dogru ilerleyen hizli yolculugunu. oturdugun koltukta elinde kahven ile anti dincilik oynamak kolay.

dediğim gibi, meryem 29. ayeti son ana kadar 'çocuk konuştu' diye bükmeye çalışmış. en son yeterince bükemediğini anlayıp son satırda 'musa'ya denizi yardiran tanri bebegi dile getiremeyecekse bu iste bir gariplik vardir zaten.
' cümlesiyle alah'ın mucizesidir deme yoluna gidilmiş. :)
işte itiraz da burada başlıyor.
musa nın denizi yarması, muhammed'in ayı ikiye bölmesi, balığın yunus'u yutup sonra geri tükürmesi, bebeğin konuşması, musa'nın asasının ejderhaya dönüşmesi, karıncanın dile gelmesi gibi kuran'da birebir yazan ve hiç bir din aliminin de red etmediği günümüzdeki gelişen düşünce yapısıyla saçma sapan gelen mucizelere rasyonel bir insan olarak inanmıyorum.
mucizlerin son bulmasıyla ilgili bir tablo ; http://i.hizliresim.com/5YyYZl.png
Kedicikli Adnan Hoca'nın dediği gibi bir geçiş formu bulunamamasını ise Darwin 100 yıl önce zaten aşağıdaki cümlelerle açıklamış ;

“Bu insanların ara-form olmadığının düşünmesinin nedeni ara-formun neye benzeyeceği ile ilgili çok garip bir fikre sahip olmalarından kaynaklanıyor. Bebek bir timsal ile yer sincabını gösterip: “Timsahlarla sincaplar arasında bir ara geçiş formu yoktur.” diyorlar. İyi de niye sincapla timsah arasında ara-form olsun ki? Sanıyorlar ki modern bir hayvanı ve diğer bir modern hayvanı alacaksınız ve bir çeşit ikisinin ortasını bulacaksınız. (…) Aslında ara geçiş formu diye birşey yoktur, çünkü bulacağınız her fosil bir şeyle başka bir şey arasında bir “şey” olacaktır zaten.”

Bu açıklamadan sonra insansılarla ilgili bulunan ara fosillerle ilgili tablo :http://i.hizliresim.com/9GNGO8.jpg

hala ayni kafalar, hala ayni dusunceler.

verilen linkte su meal baz aliniyor;

"meryem 30. ayet,
yeni doğmuş bebek dile geldi ve konuşmaya başladı: ben, allah'ın bir kuluyum. o, takdir buyurdu ki, bana kitap verecek ve beni bir peygamber yapacaktır."

ben ayni linke bakiyorum ve birden fazla cocuk kelimesi ile karsilasiyorum;

"Çocuk şöyle dedi: "Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı."

"(30-33) Cocuk: «Ben suphesiz Allah'in kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yapti, nerede olursam olayim beni mubarek kildi. Yasadigim muddetce namaz kilmami, zekat vermemi ve anneme iyi davranmami emretti. Beni bedbaht bir zorba kilmadi. Dogdugum gunde, lecegim gunde, dirilecegim gunde bana selam olsun» dedi."

"Diyanet İşleri (eski): (30-33) Çocuk: 'Ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı, nerede olursam olayım beni mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe namaz kılmamı, zekat vermemi ve anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum günde, öleceğim günde, dirileceğim günde bana selam olsun' dedi."

"Diyanet Vakfi: Çocuk şöyle dedi: «Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı.»
Edip Yüksel: (Çocuk:) 'Ben ALLAH'ın bir kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber kıldı,' dedi."

e bebek denileni baz aliyorsun da cocuk denileni neden baz almiyorsun?

simdi illaki meryem suresi 29. ayet one surulecek, her neyse. ortada bir ayet bukuculuk varsa bu bukuculugu yapan yer baz alinan internet sitesi degil de nedir?

her seyden ote, ol deyince olan bir kainattan bahsederken, bu guce muktedir bir yaraticinin bir bebegi dile getirmesi midir sasilacak sey? saglam argumanlarla din curutulmeye kalkilsa amenna diyicem ama musa'ya denizi yardiran tanri bebegi dile getiremeyecekse bu iste bir gariplik vardir zaten.

dini savunuyor degilim, dindar hic degilim ve fakat iddianizi sunabilmek icin ve karsi iddiayi curutebilmek icin cok daha saglam argumanlara ihtiyac var.

adnan oktar bile darvin teorisini curutebilmek adina "bana bir ara geçiş formu gosterin size bilmemkac milyon dolar odul vereyim" dedi. iddia sahibi iddiasini ispatla mukelleftir. islam yok allah yok din yok deniyorsa bu bir iddiadir ve bu iddia ispata muhtactir.

bir internet sitesinden alinti mealler hicbir sekilde ispat olamaz.

inandığı din uğruna, apaçık ortada olan mantık hatalarını görmezden gelip, meali farklı yere çekenlere denir. ancak ne yaparlarsa yapsınlar belli bir noktadan sonra bu hataları kabul etmek zorunda kalıp; 'allah'ın bir şifreli mesajı olsa gerek, vardır bir bildiği, fazla kafa yormamak lazım, mucizelere inanıyorum' şeklinde dönmek zorunda kalıyorlar.
Meryem Suresi 30. ayet, beşikteki bebeğin dile geldiğini söylerken, biri gelmiş ayeti büküp 'olur mu öyle şey ya, çocuk konuşmuştur çocuk diyor'
o zaman al sana Meryem 29. ayet ;
Bunun üzerine, onu (çocuğu) işaret etti. (Onlar) dediler ki: “Beşikte olan bir sabi (bebek) ile biz nasıl konuşuruz?”
http://www.kuranmeali.org/19/meryem_suresi/29.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Meryem 30. ayet,
yeni doğmuş bebek dile geldi ve konuşmaya başladı: ben, allah'ın bir kuluyum. o, takdir buyurdu ki, bana kitap verecek ve beni bir peygamber yapacaktır.

Neymiş, kuran'a göre beşikteki çocuk dile gelmiş değil mi?
şimdi nasıl bükeceksin ayeti?

edit: iyi ki beşikteki bebek şöyle dememiş :)