atatürk ün yazdigi şiirler
beşike hâdisesi için
çıkıyor gönüllere istimdadı
sâmiamda vatanın feryâdı
çıkıyor gönüllere istimdadı
yaralı bir ananın evlâdı
etmesin mi anaya imdadı?
rumeli can veriyor yok mu ilaç.
edelim sıhhatini istimzaç;
etmeyelim kimseyi izaç?
zırhlılar her yeri tehdit ediyor,
makedonya bunu tesit ediyor.
inkırazı bize teyit ediyor.
yemenin purişi malumu cihan
ne için eyledi millet isyân?
zulme ister mi bu yoldan burhan
turuşkalar bile aldı meydan
hani kânun-u adaâlet nerede?
mülk-ü millette himâye saadet nerede?
haricen mülk-ü himaye nerede?
bizde evvelki şecaat nerede?
gelse ertuğrul şöhret-i pervas
eder elbette tahayyür ibraz
vatanın feyzine kâdir olamaz
yeniden fethine verseydi cevâz...
yıldırım görse şu ahvâlimizi
ateş kahrı yakar hâlimizi,
af eder mi bizim efâlimizi,
mahveder cumle-i emsâlimizi,
ey büyük fâtihi istanbulun...
bu revş olmadı mı makbulün
sây ile toplanılan mahsulün
berhava oldu fakat meçhulün...
yazık oldu vatana âh yazık...
her ağızdan çıkıyor: eyvâh yazık!..
acısın bizlere, âh yazık!
çıkıyor gönüllere istimdadı
sâmiamda vatanın feryâdı
çıkıyor gönüllere istimdadı
yaralı bir ananın evlâdı
etmesin mi anaya imdadı?
rumeli can veriyor yok mu ilaç.
edelim sıhhatini istimzaç;
etmeyelim kimseyi izaç?
zırhlılar her yeri tehdit ediyor,
makedonya bunu tesit ediyor.
inkırazı bize teyit ediyor.
yemenin purişi malumu cihan
ne için eyledi millet isyân?
zulme ister mi bu yoldan burhan
turuşkalar bile aldı meydan
hani kânun-u adaâlet nerede?
mülk-ü millette himâye saadet nerede?
haricen mülk-ü himaye nerede?
bizde evvelki şecaat nerede?
gelse ertuğrul şöhret-i pervas
eder elbette tahayyür ibraz
vatanın feyzine kâdir olamaz
yeniden fethine verseydi cevâz...
yıldırım görse şu ahvâlimizi
ateş kahrı yakar hâlimizi,
af eder mi bizim efâlimizi,
mahveder cumle-i emsâlimizi,
ey büyük fâtihi istanbulun...
bu revş olmadı mı makbulün
sây ile toplanılan mahsulün
berhava oldu fakat meçhulün...
yazık oldu vatana âh yazık...
her ağızdan çıkıyor: eyvâh yazık!..
acısın bizlere, âh yazık!
kasidei istibdat yahut kirmizi izler
bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,
daim mütefekkir görünen, kendine mahsus
efkârı sakimane ile âleme karşı
ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
âmali harisanesini eyledi tezyit...
gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
tırnaklarını aileler kalbine saplar;
mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur...
birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük.
ey gazii mecruhu vega dideye döndük.
ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
ey enmilei sürbu cinayata delâil
teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
ey varlığı bir millet için bâdii zillet.
ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,
zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
ziniciri esaretle bütün hisleri dondur.
tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler..
her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...
kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken
âtimizi dendanı harisin kemirirken
bir gün rumeli dağları envara boyandı;
hürriyetin enfası ile herkes uyandı.
bir köhne kadit parçası, bir çehrei menhus,
zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi,
daim mütefekkir görünen, kendine mahsus
efkârı sakimane ile âleme karşı
ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit,
âmali harisanesini eyledi tezyit...
gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur,
tırnaklarını aileler kalbine saplar;
mağdurlarının her biri bir kûşede ağlar,
katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur...
birçoklarımız mahpes-ü menfada süründük.
ey gazii mecruhu vega dideye döndük.
ey kanlı eliyle vatan âmaline hail,
ey enmilei sürbu cinayata delâil
teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr,
ey katili şübbanı vatan, katili ahrar,
ey varlığı bir millet için bâdii zillet.
ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet,
zindanları, menfaları, mahpesleri doldur,
ziniciri esaretle bütün hisleri dondur.
tesmimi nefes, nefyi ebet, sonra denizler..
her girdiğin evlerde durur kırmızı izler...
kâbusi hiyanetle vatan can çekişirken
âtimizi dendanı harisin kemirirken
bir gün rumeli dağları envara boyandı;
hürriyetin enfası ile herkes uyandı.
hakikat nerede?
gafil, hangi üç asır, hangi on asır
tuna ezelden türk diyarıdır.
bilinen tarihler söylememiş bunu
kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
dinleyin sesini doğan tarihin,
aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
asyanın ortasında oğuz oğulları,
avrupanın alplerinde oğuz torunları
doğudan çıkan biz
nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
türk sadece bir milletin adı değil,
türk bütün adamların birliğidir.
ey birbirine diş bileyen yığınlar,
ey yığın yığın insan gafletleri
yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
hakikat nerede?
gafil, hangi üç asır, hangi on asır
tuna ezelden türk diyarıdır.
bilinen tarihler söylememiş bunu
kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
dinleyin sesini doğan tarihin,
aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
asyanın ortasında oğuz oğulları,
avrupanın alplerinde oğuz torunları
doğudan çıkan biz
nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
türk sadece bir milletin adı değil,
türk bütün adamların birliğidir.
ey birbirine diş bileyen yığınlar,
ey yığın yığın insan gafletleri
yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
hakikat nerede?
bir askerin mezarina
şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
beyaz taş var, onun altında bayraklar
temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...
celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt
ile bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
asker yatıyor...
onun hâbı istirahate çekildiği şu
makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler.
kadınlar dümü rizi mâtem oldular. ihtiyarlar
nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
olunmuştur. işte orası o kahramanı muhteremin
câyi istirahatidir. ne mutlu ki, hâki pâye vatan
ona nâilini intizar olmuş!...
şurada, kabrin üzerinde konulmuş bir,
beyaz taş var, onun altında bayraklar
temevvüç ederken, kelleler uçuşurken...
celâdeti tâbân olurken aldığı cerîhai mevt
ile bu âlemi hîçîye vedâ etmiş bir
asker yatıyor...
onun hâbı istirahate çekildiği şu
makberin üzerine rüfekası eşki teessür döktüler.
kadınlar dümü rizi mâtem oldular. ihtiyarlar
nâle eylediler, çocuklar ağladılar.
şu söğüt ağacının nim setreylediği senin
mezarın üzerine bir zırh başlık ile kılıç hak,
olunmuştur. işte orası o kahramanı muhteremin
câyi istirahatidir. ne mutlu ki, hâki pâye vatan
ona nâilini intizar olmuş!...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?