askerlik korkusu

sinirsahibi
ogrenciligi bitmek uzere olan her xy kromozomlunun icinde bulundugu duygusal debdebe. keza vakti gelince yapilmasi gerekli gorevin yapilmadan onceki zamana yansimasi olayi.
schenardi
insana akademik kariyer yaptıran hede. lise mezunu olup öyle kalmakla yetinenleri açıköğretimin çeşitli bölümlerine sokup sokup çıkarttırır; üniversiteyi bitirenleri ise kendi branşıyla alakasız bir bölüme bile olsa yüksek lisansa kayıt yaptırmaya iter. ancak tüm bunlar geçici çözüm olup bunlardan kazanç sağlayan, yalnızca sözkonusu kurumlara yatırılan harçlar sebebiyle vermediği eğitimin parasını alan eğitim kurumlarıdır. ha bu korkunun yersiz olduğunu iddia edebilecek kimse de olmadığından insanların askerlik denen olgudan olabildiğince kendini uzak tutması doğal karşılanmalıdır.
steroid
komutanla takışma, ipten düşme vs. sonucu üstünde "eğitim zaiyatı" yazan kağıt yapıştırılmış bir kutu içinde eve dönme ihtimali düşünüldüğünde yersiz olmayan korkudur.
uğrunda ölünecek (savaştır,candır,namustur..) bir sürü şey varken niyazi olmak işten bile değildir. dün gece bana patlamalar çığlıklar gibi kabuslar gördürerek kazık kadar boyumla annemi çağırtan korkudur.
igor
askerlik gunu yaklastikca bir sureligine sivil hayati ne sivili, hayati bir kenara birakacaginizi dusunup, size milyon kez anlatsalarda belirsizliklerin milyar boyutunda oldugunu bildiginiz icin gozde buyutulur de buyutulur, dort bir yaninizi sarar bu duygu.

van ness
aslına bakıldığında yersiz olan korkudur askerlik korkusu. bu bir vatan görevidir nihayetinde ya kebab ya da çok zorluklar içerisinde yapılacaktır. askere gitmeden evvel üzerinden atılması gereken de korkudur lakin askere korkarak gidildiğinde o askerlik acı vermektedir. ürkek askerler daha çok ezilir, kendine güvenip işini bilenler için askerlik bir anı olarak kalacaktır. sizi istanbul a da verebilirler doğunun bir köşesine de imhotep in gittiği gibi ya da benim gibi allah ın karlı bir dağına liseden çatma karakoluna doğru düzgün tuvalet banyo ve kalorifer in olmadığı çarşı nın olmadığı bir yere. önemli olan şey korkmamaktır eğer komutan gözlerinizdeki askerlik korkusunu farkederse ezmeye başlayacaktır bırakın onu devre askerleriniz bile sizi kullanmaya başlayacaktır. yiğit olun ki bu dünyanın sonu değil sayılı gündür geçer biter işte.

istemeden de olsa edit: karakola teslim olduğum gece geldi aklıma. buz gibi bir koğuş ve inanılmaz soğuk bir yatakta üzerimde katlarca elbise ve yorgan titreyerek uyumaya çalışırken şöyle demiştim: allahım şafak xxx. sen bana yardım eyle...

askere gideceklere sevgiler.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol