askerde parasız kalmak

revenant
eğer bi dağ karakolundaysanız ve timdeyseniz sizin için dert değildir.timdeki arkadaşlarınız 7 sülalenizi ezberledikleri için size yardım edecektir.çarşı olmadığı için aldığınız operasyon tazminatlarını harcayacak yer bulamazsınız.maaşınızın tümünü çay ve sigara olarak 2ye bölersiniz.kışın suların kesilmesi dert değildir.dışarıdaki karları toplayıp soba üzerinde suya çevirme işlemini çok yaparsınız.erittiğiniz suyla banyo,yemek yapma,traş olma gibi ihtiyaçlarınızı giderirsiniz.operasyona çıkarken künye takarsınız ve operasyona çıkmayan arkadaşlarınızdan cevşen,muska,şarjör toplarsınız.siz operasyona çıkarken "şu anda acaba beni kaç kişi düşünüyo" diye tribe girersiniz.
fantuzzi
eğer bir dağ karakolunda iseniz başınıza nadiren gelebilecek bir olay. paranız olsa da harcayacak yeriniz yoktur. hele pusuya gittiğiniz vakit erzağınız bile helikopterle gelir. çarşı mı? çarşı sizin için hayaldir. zaman zaman 1,5 ay su yüzü görmediğiniz için çatışmaya gitmeden önce teyemmüm abdesti aldığınız olur. ölüme giderken bile sevdiklerinize seni özledim diyecek telefonun ne kadar uzakta olduğunu kestirmeye çalışırsınız. siz dağda yürürken karakolda yahut garnizon da kalan arkadaşlarınızın ne kadar şanslı olduğunu düşünürsünüz.
darklord
hayatta bazı zorlukların telafisi yoktur. örneğin parasızken alınamayan bir şey para varken alınabilir. küçükken yemek isteyipte yiyemediğiniz her şeyi yine paranız varken alabilir bir şekilde eski günlerin acısını çıkartabilirsiniz. fakat askerlikte parasız kalmak öyle menem, öyle tarifsiz bir duygu ki belki de cümlelerle anlatılmaz.

zaten sivil hayattan kopup hiç bilmediğiniz gizemli bir nizamiye kapısından geçerek vatan görevini yapmak için sevdiğinizden, ailenizden, çevrenizden ve alışmış olduğunuz özgürlüğünüzden ayrılmışsınızdır. nöbetle, eğitimle, sporla, içtimayla, mıntıkayla, atışla ve zaman zaman dayak yemek ve küfür yemekle geçen bir hayatınız vardır artık.. tüm bunların yanında askerliğin en güzel taraflarından biri çarşıya çıkmak biraz olsun sivil hayatın içine dalabilmek sivil insan yüzü görebilmektir. 3-5 kanka çarşıya çıkarsınız gezilir, gezilir, gezilir ve sıra yemek yemeğe geldiğinde siz yemek istemezseniz türlü nedenler uydurur onların girdiği lokantaya girmezsiniz çünkü cepteki bir kaç kuruş parayı ya sigara için ya da bot boyası için ayırmışsınızdır.


kışlaya dönülür eğitimler arası 10 ar dakika molalar verilir o molalarda her bölüğün döner sermayesinin sattığı gıda maddeleri vardır baklavasından tut da poğaçasına, dondurmasına kadar hep uzak durursunuz oradan gitmezsiniz, gidemezsiniz oraya.sevdiklerinizi çok özleyipte sesini duymak istediğinizde telefon sırasına girmek zorundasınızdır ve çok zaman en 1 saat kadar sıra bekleyip arayabileceğiniz 3-5 kişi arasında adaletli bir eleme yapıp 2`ye indirirsiniz ve o iki kişiyle konuşabildiğiniz süre 1`er dakikayı geçmez çünkü uzun konuşmaya paranız asla yetmeyecektir ve "nasılsınız sizi çok özledim ben gayet iyiyim merak etmeyin sağlığım yerinde şimdi kapatmam lazım sırada arkadaşlar var herkese selamlar" cümlelerinden ibarettir.

devletin askere verdiği bir maaş vardır ki o maaş aylık bot boyanıza bile ancak yetmez (ohal bölgesinde askerlik yapanları tenzi ederim) ayrıca bu verdiği maaşı sizden söke söke geri alır yok bölüğe şu alınacaktır yok bu alınacaktır herkes şu kadar para verecektir falan filan. hayatta hiç kimse askerde yaşadığı sıkıntıyı sivil hayatta acısını çıkarırcasına yaşayamaz o artık askerlikte kalmıştır ve hep orada kalacak hep öyle hatırlanacaktır. hayat bazen öyle dar bir sokakta sıkıştırırki insanı gelecekte karun kadar zengin olsanız bile o dar sokakta yediğiniz sillenin izi hep kalır üzerinizde. bu entry okuyan herkese sesleniyorum siz siz olun dönem içerisinde bazı maddi zorluklar yaşayan bir yakınınız, abiniz, kardeşiniz, dostunuz vs askere gittiğinde onun için ne yapabiliyorsanız maksimum yapmaya çalışın.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol