fark ettiğiniz anda içinizdeki dalgalanmalar fırtınalı bir denizden daha feci bir hal alacaktır. söyleseniz onu kaybetme korkusu vardır. söylemeseniz, onun da sizi sevme ihtimali olduğu için, çok güzel olabilecek bir ilişkiyi kaçırmanız söz konusudur. yaptığı her şeyi sürekli size aşık olduğuna yormak istersiniz ama arkadaşça davranmış olabileceği düşüncesi de içinizi kemirir. bir gün aradığınız da işi varsa ve gelemiyorsa başınızdan aşağı kaynar sular bile dökülebilir. üstelik karşınızdaki insanla ilgilendiğinizi belli edip tepkilerini ölçmek de zordur. sarılsanız, zaten aşık olmadan evvel de sarılıyordunuz, buluşmaya çağırsanız zaten önceden de çağırıyordunuz. üstelik o güne kadar ona her şeyinizi anlatmışsınız. dolayısıyla bütün zaaflarınızı da bilecektir. öncesinde şıpsevdi bir insansanız onu sevdiğinizi inandıramayacaksınız. daha önce neden ona bu açıdan bakmadığınıza kendiniz de şaşıracaksınızdır. "acaba hep sevdim de fark mı etmedim" düşüncesi beyninizi kemirecek. didişmeye başlayacaksınız. eğer iki taraf da sürekli didişiyorsa, evet, bu gizli kalan bir aşk olabilir. ancak iki gizli aşık sürekli didişir. bu durumda allem edip kallem edip bir şeylerin değiştiğini karşı tarafa belli etmek iyi olacaktır. hem huyunu suyunu bildiğiniz bir insan hakkında hayal kırıklığına uğramanız veya birbirinizi tanıma sürecinde ilişkinizi yıpratmanız da pek söz konusu olmaz. karşınızdakini olduğu gibi kabul edip başlamışsınızdır ilişkiye zaten. ama öte yandan o size sadece arkadaşça bakıyorsa arkadaşlığınıza hainlik ettiğinizi bile düşünebilirsiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?