hafta ici her gun star tvde yayinlanacak olan evlendirme programi.
oeah yeter ama.
zuhal topal la izdivaç
(bkz: zuhal topal)
oyunculuk kariyerine bu programla sıçmı$tır.
temizlemesi zordur. evet.
temizlemesi zordur. evet.
programda alenen ırkçılık yapılıyor kimse de bir şey demiyor.başka bir ülkede olsa kıyamet kopardı sırf bi adam siyah olduğu için reddedildi diye.
bizde ise izlenip gülüp geçilmiştir.
ilginç tabi.
bizde ise izlenip gülüp geçilmiştir.
ilginç tabi.
geçenlerde 5 gün süresince aralıksız başından sonuna izledim bu programı. ve üzülerek söylemeliyim ki fena halde sarıyor. ama şunu da belitmeliyim izlememdeki büyük etken zuhal topal’ın olması ve arkadaşımın yoğun ısrarları. fazla eğlendirici olduğu yönünde çok ısrarcı oldu ve bi denemekten zarar çıkmaz dedim. nerden biliyim ben bütün kötü alışkanlıkların böyle başladığını...
neyse içerik hakkında gözlemlerimi ileteyim. ilk olarak çok kaliteli insanların da böyle yerlerde umut arayabileceğini gördüm. tabi garip geldi ama umut kapısı işte.
mesela bir mehmet amca vardı ki; oyy oyyy... hem ton ton, hem kültürlü, hem kibar, hem zengin, hem iyi. kendisine talip olmak bile geçti aklımdan amma velakin yaş aralığı kriterlerine uymuyordum maalesef. yani dedim, o amcanın orada ne işi var. adam amerikan ordusunda muhasebecilik bile yapmış. yani aşmış, görmüş geçirmiş. hiç mi bulamamış kendi gibi bi teyze bilemedim.
sonra bir tane dagıç katıldı. gerçi o birine talip olarak gelmişti. yalnız nasıl kendine bu kadar uymayacak birine talip oldu onu düşündüm uzun süre. o adam da boş değildi, belli. onun da oradakilerden farklı olarak bazı şeyleri aştığını düşünmüştüm. üstelik ilk geldiği gibi; ’evim yok, arabam yok, banka da param yok’ demesi müthiş şirin gelmişti. üstüne bir de ’ben çocukluk hayalimi yaşıyorum, burada kaç kişi çocukluk hayalini yaşıyor ki’ dedi yaa, bitirdi beni. ama adama ihanet etti resmen talip olduğu kadın. meğersem iki adama birden tamam diyormuş. stüdyoda kavga çıktı. yürü be dalgıç dedim, yürü döv hepsini ama reklama girdiler o sırada.
bir de şu çok içimi dağladı. durumu kötü olan kendi halinde bir genç vardı. utangaç ama iyiliği yüzünden okunuyor. sonra stüdyodaki bir kıza talip oldu. kız da kabul etti ama sonra da fakir diye reddetti herkesin önünde. ona da sırf iyilik olsun diye talip olasım geldi bee.
işte öyle acayip bi program sözlük. bak iki dakkada menapoz teyzeler gibi oldum, televizyondaki karakterle acıyorum falan. velhasıl fena sarıyo, etkisi altına alıyor. bir de kendini bir şey zanneden, çok ciddi bir iş yaptığını zanneden bir sunucusu yok ya o da izleyebilmeme olanak sağladı. yani izlerken biliyorsun ki zuhal topal da bunun saçma oduğunu ve sadece reyting için böyle şeylerin yapıldığını düşünüyor. onun saçma olduğuna dair tepkileri de arada bi insanın içini rahatlatıyor en azından normal dünyadan bi parça görmek adına yahut normal dünyaya dönebilmek adına.
tabi şunu da belirteyim sadece o 5 günlük sürede izledim programı, evet belki bi bağımlı gibi izlemiş olabilirim ama kurtuldum artık iyiyim. yine de arada bi kafayı rahatlatmak için izlenebilir, tavsiye ederim. ama abartmamak koşuluyla. ve baya güldürüyor bee, harbiden...
neyse içerik hakkında gözlemlerimi ileteyim. ilk olarak çok kaliteli insanların da böyle yerlerde umut arayabileceğini gördüm. tabi garip geldi ama umut kapısı işte.
mesela bir mehmet amca vardı ki; oyy oyyy... hem ton ton, hem kültürlü, hem kibar, hem zengin, hem iyi. kendisine talip olmak bile geçti aklımdan amma velakin yaş aralığı kriterlerine uymuyordum maalesef. yani dedim, o amcanın orada ne işi var. adam amerikan ordusunda muhasebecilik bile yapmış. yani aşmış, görmüş geçirmiş. hiç mi bulamamış kendi gibi bi teyze bilemedim.
sonra bir tane dagıç katıldı. gerçi o birine talip olarak gelmişti. yalnız nasıl kendine bu kadar uymayacak birine talip oldu onu düşündüm uzun süre. o adam da boş değildi, belli. onun da oradakilerden farklı olarak bazı şeyleri aştığını düşünmüştüm. üstelik ilk geldiği gibi; ’evim yok, arabam yok, banka da param yok’ demesi müthiş şirin gelmişti. üstüne bir de ’ben çocukluk hayalimi yaşıyorum, burada kaç kişi çocukluk hayalini yaşıyor ki’ dedi yaa, bitirdi beni. ama adama ihanet etti resmen talip olduğu kadın. meğersem iki adama birden tamam diyormuş. stüdyoda kavga çıktı. yürü be dalgıç dedim, yürü döv hepsini ama reklama girdiler o sırada.
bir de şu çok içimi dağladı. durumu kötü olan kendi halinde bir genç vardı. utangaç ama iyiliği yüzünden okunuyor. sonra stüdyodaki bir kıza talip oldu. kız da kabul etti ama sonra da fakir diye reddetti herkesin önünde. ona da sırf iyilik olsun diye talip olasım geldi bee.
işte öyle acayip bi program sözlük. bak iki dakkada menapoz teyzeler gibi oldum, televizyondaki karakterle acıyorum falan. velhasıl fena sarıyo, etkisi altına alıyor. bir de kendini bir şey zanneden, çok ciddi bir iş yaptığını zanneden bir sunucusu yok ya o da izleyebilmeme olanak sağladı. yani izlerken biliyorsun ki zuhal topal da bunun saçma oduğunu ve sadece reyting için böyle şeylerin yapıldığını düşünüyor. onun saçma olduğuna dair tepkileri de arada bi insanın içini rahatlatıyor en azından normal dünyadan bi parça görmek adına yahut normal dünyaya dönebilmek adına.
tabi şunu da belirteyim sadece o 5 günlük sürede izledim programı, evet belki bi bağımlı gibi izlemiş olabilirim ama kurtuldum artık iyiyim. yine de arada bi kafayı rahatlatmak için izlenebilir, tavsiye ederim. ama abartmamak koşuluyla. ve baya güldürüyor bee, harbiden...
hep böyle paylaşılan videolarla tanıdığım program. hele hele şu videoya bittim sözlük. buyur izle sözlük;
http://tinyurl.com/3yyanzr
http://tinyurl.com/3yyanzr
işyerindeki şefin canlitv.comdan girip son ses dinlerken, beynimizi siktiği show. adam müptelası programın. akşam da öteki versiyonu evdeki televizyonu kesip alıyor, evdekiler sağolsun.
yozlaşmışız yav, modern bir hayvan pazarı resmen program. çıkıp açık açık istediği kişinin özelliklerini sıralıyorlar ya komiğime gidiyor "boylu poslu olsun, iyisikici olsun, gezdirsin beni, hoplatsın zıplatsın, kel olmasın, kutuplardan basık, omuzlardan geoid bir şekle sahip olsun..." bilmem ne. çık dosdoğru "damızlık bir boğa bakmıştım abla" de bari.
bizim şefin izlerkenki kahkahalarının üstüne koşup bakıyorum ne bok var programda, acaip şeylerle karşılaşıyorum. bi tane ihtiyar adamla gene bir nine evlenmiş, bu kez bir yıl sonra şikayetlerle dolup taşarak yine gelmişler zuhal ablalarına. adam diyor ki "dırdır başımı yedi, ölse de kurtulsam", nine de "bırakmam hayatta, istediği kadar hakaret etsin". içler acısı şeyler. yer yer hayat dersi verdiği oluyor, böyle derslere çok ihtiyaç duyanlar için izlenebilir bir ölçüde.
yozlaşmışız yav, modern bir hayvan pazarı resmen program. çıkıp açık açık istediği kişinin özelliklerini sıralıyorlar ya komiğime gidiyor "boylu poslu olsun, iyisikici olsun, gezdirsin beni, hoplatsın zıplatsın, kel olmasın, kutuplardan basık, omuzlardan geoid bir şekle sahip olsun..." bilmem ne. çık dosdoğru "damızlık bir boğa bakmıştım abla" de bari.
bizim şefin izlerkenki kahkahalarının üstüne koşup bakıyorum ne bok var programda, acaip şeylerle karşılaşıyorum. bi tane ihtiyar adamla gene bir nine evlenmiş, bu kez bir yıl sonra şikayetlerle dolup taşarak yine gelmişler zuhal ablalarına. adam diyor ki "dırdır başımı yedi, ölse de kurtulsam", nine de "bırakmam hayatta, istediği kadar hakaret etsin". içler acısı şeyler. yer yer hayat dersi verdiği oluyor, böyle derslere çok ihtiyaç duyanlar için izlenebilir bir ölçüde.
(bkz: hastasıyım)
hayatta kaçırmam bu programı ben. hatta katılmak da istiyorum bi ara. yok, evlenmek için değil valla: öyle oturayım ben, zuhalin memeleri hoplasın yanaklarımın yanıbaşında... bunun için.
hayatta kaçırmam bu programı ben. hatta katılmak da istiyorum bi ara. yok, evlenmek için değil valla: öyle oturayım ben, zuhalin memeleri hoplasın yanaklarımın yanıbaşında... bunun için.
yakinda evlenmek icin ba$vuracagim program. evde kaldik minakoyum.
müzik dünyasına rokçı serpil gibi bir yaratık kazandırmış evlendirme programı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?