utanmak

yapilan bir hatadan oturu pisman olmak..yuzun kendiliginden kizarmasi.

ar duygularinin ayyuka cikmasi.

ing: to be shy

(bkz: mahcup olmak)

(bkz: utangac)

1 . onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak:
2 . sıkılmak:
3 . çekinmek.

ilk hissedildiğinde uykusuz gece boyu çekilen azaptır, acıdır. etkisi geçtiğinde gülerek anlatılan hatıradır, tatlıdır.

vallahi, eger otobuse kusmu$ bir insan evladiysaniz evet cok utanirsiniz. hatta evden cikmak istemeyip otobus duragindaki insanlardan suratinizi kacirarak yurursunuz yanlarindan gecerken. oyle bir $eydir i$te.

(bkz: insan olmak cok zor)

yaninda utanmamaniz gereken birinden utanmaya baslamissaniz yol yakinken kacmalisiniz; "ha kacamadiniz mi?"...

sevgilinizle net ortaminda konuşurken onu başkası sanarak diger sevgililerinizi anlattıktan sonra onun sevgiliniz oldugunu öğrenmenizdir.

(bkz: ebesinin amı ali sami)

(bkz: shame on you)

bir erdemdir aslında ama çoğumuz bu erdeme sahip değiliz.

yazık bize.

"if you fuck me once shame on you, if you fuck me twice shame on me!"

(bkz: rencide olmak)

renkten renge girmektir.

yer yarılsada içine girsem denilen andır.

beraberinde kızarmayı getiren olay.

(bkz: alarmak)

en fecisi ağlamaktan utanmaktır. biri arar ne bileyim bir mesaj yada, boynunuzdan yanaklarınıza ince bir sızı başlar, yükseldikçe yükselir. bazen yanınızda biri var diye ağlamaktan utanırsınız, bazen de tamamen kendinizden. sıktıkça sıkar bünye kendini, patlama anını bekler, bu an olmasın diye dua ederek. bir garip duygudur utanmak ama dediğim gibi, en fecisi ağlamaktan utanmaktır.

bıyıklıya göre en büyük kötülük. yani niçe gibi ahlaki tersten çevirip bakan biri de utandırmayı lanetlemekte. utanmak özgüvenle ilgili bir sorun gibi durabilir. her zaman değil. bazen temiz olma durumudur. beyaz çabuk farklı renkleri gösterir. sadece bu oysa.