taksim projesi sırasında bir araya gelmiş çeşitli sivil toplum örgütü ve bireylerden oluşan platform.
kendileri tüm bu yaşananlara şöyle bir açıklama yapmışlardır;
http://gundem.milliyet.com.tr/taksim-dayanismasi-platformu-ndan/gundem/detay/1720310/default.htm
taksim dayanışma platformu
taksim gezi parkı direni$i ile alakali bugun $oyle bir aciklama yayinladilar;
"taksim gezi parkında ağaç katliamını durdurmak için başlayan direnişimiz, gezi parkı sınırlarını aşarak istanbul halkının ve ardından türkiye’nin dört bir yanından yurttaşların onbir yıllık akp iktidarına karşı birikmiş olan öfkesi ile buluştu. yüz binlerce insan sokaklarda direnişlerinin 18’inci gününü tamamladılar.
bu memleket topraklarının tanık olduğu en büyük hak arama mücadelelerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alan bu direniş daha ilk günden başlayarak yoğun polis şiddetinin hedefi oldu. yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz. ancak bu zulüm; kalabalıkları dağıtacağı yerde büyüttü, birbirlerini mücadele içinde tanıyan insanların dayanışmasını güçlendirdi, bütün canlıları boğan gaz bombalarının altında her türlü şiddete karşı sokakları doldurdu, direnişi birleştirdi ve bir halk hareketine dönüştürdü.
direnişin başlangıcından beri ortaya konulan son derece açık ve haklı talepleri hükümet öncelikle görmezden gelme tavrı aldı. ardından direnişi bölme, provoke etme ve meşruiyetini zedeleme çabaları içerisinde oldu. yerel ve uluslar arası kamuoyu önünde iktidar meşruiyetini yitirerek amacına ulaşamadı. haklı direnişimizin baskısıyla taleplerini muhatap alma ve tartışma noktasına geldi. ancak bu daha başlangıç ve mücadele devam ediyor.
bu direniş sırasında polis şiddetinin bir neticesi olarak 18 gün içerisinde 4 yurttaşımız; ethem sarısülük, mehmet ayvalıtaş, abdullah cömert ve mustafa sarı hayatını kaybetti. pek çok yurttaşımız görme, işitme ve uzuv kaybına neden olacak şekilde yaralandı. öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. henüz bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz, bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. ayrıca polisin keyfi gözaltı politikası nedeniyle birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. taksim gezi parkı direnişçileri ve taksim dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
bu süre içerisinde üzerimizde yürütülen şiddet politikalarına rağmen farklı eğilimlerin zenginliği ile bir araya gelebildiğimizi, tartışabildiğimizi, ortaklıklar yaratabildiğimizi ve birlikte mücadele edebildiğimizi gördük. zayıflık olarak kabul edilen çoğulcu demokrasi, çoğunlukçuluğun karşısında bir direniş odağı oluşturmamızı sağladı. iktidarın üzerinden yükseldiği rant ve ekolojik tahribat politikaları karşısında yüz binlerce insan gezi parkında ağaçları savunarak kendi hayatlarını ve özgürlüklerini savundular. gezi direnişi bir özgürlük alanı olarak polis şiddetine karşı barışçıl tutumunu korumayı bildi.
taksim gezi parkı direnişçileri ve taksim dayanışması olarak bu süreç boyunca öğrendiğimiz en önemli şey mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı ve bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metre karesinde ve her anında devam edeceğidir.
direnişimizin 18.gününde 15 haziran cumartesi günü içindeki tüm canlılar ile beraber parkımız ve kentimiz, ağaçlarımız, yaşam alanlarımız, özel yaşamımız, özgürlüklerimiz ve geleceğimiz için taksim dayanışması olarak nöbete devam ediyoruz. taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. bu direniş, taksim dayanışmasının kolektif iradesinin yansıması ve bütünlüklü bir mücadelenin ortak bayrağı olacaktır. bugünden itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz. şu anda 18 gün öncesine oranla çok daha güçlü, örgütlü ve umutluyuz."
"taksim gezi parkında ağaç katliamını durdurmak için başlayan direnişimiz, gezi parkı sınırlarını aşarak istanbul halkının ve ardından türkiye’nin dört bir yanından yurttaşların onbir yıllık akp iktidarına karşı birikmiş olan öfkesi ile buluştu. yüz binlerce insan sokaklarda direnişlerinin 18’inci gününü tamamladılar.
bu memleket topraklarının tanık olduğu en büyük hak arama mücadelelerinden biri olarak tarih sahnesinde yer alan bu direniş daha ilk günden başlayarak yoğun polis şiddetinin hedefi oldu. yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ayaklar altına alındığı bir süreç içindeyiz. ancak bu zulüm; kalabalıkları dağıtacağı yerde büyüttü, birbirlerini mücadele içinde tanıyan insanların dayanışmasını güçlendirdi, bütün canlıları boğan gaz bombalarının altında her türlü şiddete karşı sokakları doldurdu, direnişi birleştirdi ve bir halk hareketine dönüştürdü.
direnişin başlangıcından beri ortaya konulan son derece açık ve haklı talepleri hükümet öncelikle görmezden gelme tavrı aldı. ardından direnişi bölme, provoke etme ve meşruiyetini zedeleme çabaları içerisinde oldu. yerel ve uluslar arası kamuoyu önünde iktidar meşruiyetini yitirerek amacına ulaşamadı. haklı direnişimizin baskısıyla taleplerini muhatap alma ve tartışma noktasına geldi. ancak bu daha başlangıç ve mücadele devam ediyor.
bu direniş sırasında polis şiddetinin bir neticesi olarak 18 gün içerisinde 4 yurttaşımız; ethem sarısülük, mehmet ayvalıtaş, abdullah cömert ve mustafa sarı hayatını kaybetti. pek çok yurttaşımız görme, işitme ve uzuv kaybına neden olacak şekilde yaralandı. öldürülen arkadaşlarımızın acısını yüreklerimizde hissediyor ve en temel demokratik haklarını kullanırken öldürüldüklerini hatırlatıyoruz. henüz bu ölümlerin sorumluları hakkında ciddi bir işlem başlatılmamış olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz, bu şiddetin sorumlularının yargı önünde hesap vermesinin takipçisi olacağız. ayrıca polisin keyfi gözaltı politikası nedeniyle birçok kişi halen gözaltında tutulmaktadır. taksim gezi parkı direnişçileri ve taksim dayanışması olarak ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
bu süre içerisinde üzerimizde yürütülen şiddet politikalarına rağmen farklı eğilimlerin zenginliği ile bir araya gelebildiğimizi, tartışabildiğimizi, ortaklıklar yaratabildiğimizi ve birlikte mücadele edebildiğimizi gördük. zayıflık olarak kabul edilen çoğulcu demokrasi, çoğunlukçuluğun karşısında bir direniş odağı oluşturmamızı sağladı. iktidarın üzerinden yükseldiği rant ve ekolojik tahribat politikaları karşısında yüz binlerce insan gezi parkında ağaçları savunarak kendi hayatlarını ve özgürlüklerini savundular. gezi direnişi bir özgürlük alanı olarak polis şiddetine karşı barışçıl tutumunu korumayı bildi.
taksim gezi parkı direnişçileri ve taksim dayanışması olarak bu süreç boyunca öğrendiğimiz en önemli şey mücadelenin zaman ve mekânla sınırlandırılamayacağı ve bundan sonra da hayatın, kentin ve ülkenin her metre karesinde ve her anında devam edeceğidir.
direnişimizin 18.gününde 15 haziran cumartesi günü içindeki tüm canlılar ile beraber parkımız ve kentimiz, ağaçlarımız, yaşam alanlarımız, özel yaşamımız, özgürlüklerimiz ve geleceğimiz için taksim dayanışması olarak nöbete devam ediyoruz. taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz. bu direniş, taksim dayanışmasının kolektif iradesinin yansıması ve bütünlüklü bir mücadelenin ortak bayrağı olacaktır. bugünden itibaren tüm yurda ve hatta dünyaya yayılan mücadelemizden gelen dinamizmle ve gücümüzle ülkemizde yaşanan her türlü haksızlığa ve mağduriyete karşı direnişi devam ettireceğiz. şu anda 18 gün öncesine oranla çok daha güçlü, örgütlü ve umutluyuz."
polisin gezi parkina yaptigi operasyonun ardindan az once bir son dakika aciklamasi yaptilar. aciklama $u $ekilde;
mahkeme sonuçlanıncaya kadar gezi parkının park olarak kalacağı sözünü veren yöneticiler, gezi parkını, istanbul’u ve ülkemizi savaş alanına çevirdi!
15 haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin gezi parkı’na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz.
saldırı an itibariyle başta taksim meydanı ve çevresi olmak üzere tüm yurtta devam etmektedir.
savaş koşullarında dahi görülmeyecek bir şiddetle yapılan saldırı esnasında gezi parkı ve divan otel’indeki revirler dahi saldırıya uğramıştır. şu an ülkemizin dört bir yanında ve istanbul’un her köşesinde halkımız hükümetin bu saldırısını protesto etmekte ve taksim’e doğru yürümektedir.
şu an itibarıyla yapılan saldırının bilançosunu tespit etmeye çalışıyoruz. şimdiye kadar defalarca güvenilirliğini yitirmiş valisinden, emniyetine kadar yapılan açıklamalar inandırıcı değildir. sayısını henüz tespit edemediğimiz gözaltılar ve yüzlerce yaralı ilk elden tespit ettiklerimizdir. plastik mermi ile vurulanlar, hastaneye gidemeyen onlarca yaralı vardır.
dayanışma temsilcilerimizin başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; taksim dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve taksim meydanında hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; başbakan’ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir.
çünkü taksim dayanışması olarak herkese açık olan karar alma süreçlerimizde hepsi de ülkemizin meşru ve yasal emek/meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bütün gönüllü katılımcılarımız olarak haklı ve insani taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. aynı zamanda gezi parkı’nda çadırlarımızı ve kalış biçimimizi düzenleme faaliyetleri ile meşguldük. bu tablo gerek sanatçı ve gerekse milletvekilleri tarafından kamu görevlilerine iletilmişken yapılan saldırı, bu ülkede kamu düzeninin bizzat siyasi iktidar tarafından bozulduğunu göstermektedir.
taksim dayanışması olarak aşağıdaki çağrıları acil olarak yapıyoruz;
1- emniyet güçlerinin bu vahşi saldırısı durdurulmalıdır. bu gece ve yarın olacak olaylardan bütünüyle siyasi iktidar sorumludur.
2- basın kuruluşları açıklamalarımızın halkımıza duyurulması konusunda yardımcı olmalı, halkına savaş açan bir siyasi iktidarın dezenformasyonundan halkımızı korumalıdır.
3- bu sert polis müdahalesi sonucunda yaralanan yurttaşlarımızın sağlığından endişeliyiz. gönüllü hekimlerin engellemesi durdurulmalı, 112 ambulans başta olmak üzere mevcut kamu sağlık kurumları acilen güçlendirilmelidir.
4- istanbul’un her yerinden on binlerce kişi taksim’e yürümektedir. halkımızın bu yürüyüşünün engellenmesi mümkün değildir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23516490.asp
mahkeme sonuçlanıncaya kadar gezi parkının park olarak kalacağı sözünü veren yöneticiler, gezi parkını, istanbul’u ve ülkemizi savaş alanına çevirdi!
15 haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin gezi parkı’na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz.
saldırı an itibariyle başta taksim meydanı ve çevresi olmak üzere tüm yurtta devam etmektedir.
savaş koşullarında dahi görülmeyecek bir şiddetle yapılan saldırı esnasında gezi parkı ve divan otel’indeki revirler dahi saldırıya uğramıştır. şu an ülkemizin dört bir yanında ve istanbul’un her köşesinde halkımız hükümetin bu saldırısını protesto etmekte ve taksim’e doğru yürümektedir.
şu an itibarıyla yapılan saldırının bilançosunu tespit etmeye çalışıyoruz. şimdiye kadar defalarca güvenilirliğini yitirmiş valisinden, emniyetine kadar yapılan açıklamalar inandırıcı değildir. sayısını henüz tespit edemediğimiz gözaltılar ve yüzlerce yaralı ilk elden tespit ettiklerimizdir. plastik mermi ile vurulanlar, hastaneye gidemeyen onlarca yaralı vardır.
dayanışma temsilcilerimizin başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; taksim dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve taksim meydanında hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; başbakan’ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir.
çünkü taksim dayanışması olarak herkese açık olan karar alma süreçlerimizde hepsi de ülkemizin meşru ve yasal emek/meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bütün gönüllü katılımcılarımız olarak haklı ve insani taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. aynı zamanda gezi parkı’nda çadırlarımızı ve kalış biçimimizi düzenleme faaliyetleri ile meşguldük. bu tablo gerek sanatçı ve gerekse milletvekilleri tarafından kamu görevlilerine iletilmişken yapılan saldırı, bu ülkede kamu düzeninin bizzat siyasi iktidar tarafından bozulduğunu göstermektedir.
taksim dayanışması olarak aşağıdaki çağrıları acil olarak yapıyoruz;
1- emniyet güçlerinin bu vahşi saldırısı durdurulmalıdır. bu gece ve yarın olacak olaylardan bütünüyle siyasi iktidar sorumludur.
2- basın kuruluşları açıklamalarımızın halkımıza duyurulması konusunda yardımcı olmalı, halkına savaş açan bir siyasi iktidarın dezenformasyonundan halkımızı korumalıdır.
3- bu sert polis müdahalesi sonucunda yaralanan yurttaşlarımızın sağlığından endişeliyiz. gönüllü hekimlerin engellemesi durdurulmalı, 112 ambulans başta olmak üzere mevcut kamu sağlık kurumları acilen güçlendirilmelidir.
4- istanbul’un her yerinden on binlerce kişi taksim’e yürümektedir. halkımızın bu yürüyüşünün engellenmesi mümkün değildir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23516490.asp
yeni bir basin aciklamasi yapmislar;
18 haziran basın ve kamuoyuna duyuru
19 haziran 2013
bunca ölüm, yarali yetmedi mi? şimdi de yüzlerce gözalti ne için
gezi parkındaki ağaçları kesen, parkta çadır kuranlara sabahın beşinde gaz bombaları ve tazyikli sularla saldıran, buna tepki gösteren milyonların üzerinde kimyasal madde içeren sular, plastik mermiler kullanan polis, şiddete devam ediyor. bununla birlikte polis desteğindeki eli sopalı ve bıçaklı saldırganlar devreye sokuluyor.
dört kişinin ölümüne neden olan, ankara’da ethem sarısülük’ü kurşunla öldüren, onlarca kişiyi sakat bırakıp ağır yaralayan iktidar anlayışı şimdi de “cadi avi” başlatmış bulunuyor. parkına sahip çıkan, taleplerinde ısrarlı olan ve daha fazla özgürlük talep eden yüzlerce yurttaşımız yine sabahın kör karanlığında evlerinden gözaltına alınmaya başlandı. demokratik haklarını kullanan yurttaşlarımıza polis şiddeti, şimdi de gözaltı ve tutuklamalarla devam ettirilmek isteniyor. meslek odalarına ve partilere yönelik tutuklamalar artarak devam ediyor. korku ve baskıdan medet umuluyor.
bugün itibariye tespit edilebildiği kadarıyla her an artmakla birlikte istanbul’da 253, ankara’da 142 kişi gözaltına alınmış durumda. ülkenin her tarafında bu yönlü uygulamalar devam ediyor. gözaltına alınan herkesin bir an önce serbest bırakılmasını ve bu anti demokratik tutuma son verilmesini istiyoruz.
bu ülkeyi yönetenlerin, öncelikle bugün itibariyle, ülke çapında 59’u ağır, 7 bin 822 yaralı yurttaşımızın sağlık durumuna dair açıklama yapmalarını, bu ağır tabloya ve 4 yurttaşımızın ölümüne yol açan sorumlulardan hesap sorulmasını, görevden alınmalarını ve adli mercilere sevk edilmelerini bekliyoruz.
bilinmelidir ki, yurttaşlarının demokratik taleplerine karşı polis şiddeti ve ardından kitlesel gözaltı ve tutuklama yönteminin devreye sokulması bu ülke halklarının çok iyi tanıdığı bir devlet geleneğidir. bu hükümet de bunu görülmemiş düzeyde bugün sürdürmektedir. bu ülkenin yaşadığı her darbe dönemi, her otoriterleşme çabası bu tür kitlesel tutuklamalarla yaşandı. gezi parkı direnişinin kitleselliği, meşruluğu, barışçılığı ve yaratıcı zekâsı bu demode olmuş otoriter yöntemleri bertaraf etme yeteneğine sahip olduğunu gösterdi ve hala göstermeye devam ediyor. yürüyen yüz binlerden, “duran insanları”na, tencere tava çalanından, insan zinciri kuranına kadar her yeri, her anı demokratik tepkilerinin gösterildiği zeminlere dönüştürebildi.
bugün itibariyle taksim’den başlayıp ülkenin dört bir yanına yayılan taleplerin yurttaşlarımızın talepleri haline geldiği ve bundan vazgeçmeyecekleri görülmelidir. ağaçları kesenler bugün belediye aracılığıyla parka yeniden ağaç ve çiçek dikerek özeleştiri mi yapıyor? oysa bu tutumun halka açıklanması ve özür dilenmesi daha yararlı olacaktır. “isteseniz de istemeseniz de bu parkı yıkarız, ağaçları keseriz, size mi soracağız” diyenler bu halka sorulmadan parkı yıkamayacaklarını, halkın taleplerini görmezden gelemeyeceğini anlamış durumda. şimdi topçu kışlası projesinin iptal edildiğinin açıklanması, sorumluların görevden alınması ve gaz bombası gibi insan sağlığına zarar veren madde kullanımından vazgeçilerek, gözaltına alınanların serbest bırakılması toplumsal barış için çok önemlidir.
taksim dayanışması milyonların bu talep ve beklentilerini yansıtmayı sürdürürken, gözaltındaki ve hastanelerde yatan yaralı yurttaşları yalnız bırakmayacak, yaralılar iyileşinceye gözaltılar serbest bırakılıncaya kadar bütün gücüyle ses çıkarmaya devam edecektir.
taksim dayanişmasi
http://taksimdayanisma.org/18-haziran-basin-ve-kamuoyuna-duyuru
18 haziran basın ve kamuoyuna duyuru
19 haziran 2013
bunca ölüm, yarali yetmedi mi? şimdi de yüzlerce gözalti ne için
gezi parkındaki ağaçları kesen, parkta çadır kuranlara sabahın beşinde gaz bombaları ve tazyikli sularla saldıran, buna tepki gösteren milyonların üzerinde kimyasal madde içeren sular, plastik mermiler kullanan polis, şiddete devam ediyor. bununla birlikte polis desteğindeki eli sopalı ve bıçaklı saldırganlar devreye sokuluyor.
dört kişinin ölümüne neden olan, ankara’da ethem sarısülük’ü kurşunla öldüren, onlarca kişiyi sakat bırakıp ağır yaralayan iktidar anlayışı şimdi de “cadi avi” başlatmış bulunuyor. parkına sahip çıkan, taleplerinde ısrarlı olan ve daha fazla özgürlük talep eden yüzlerce yurttaşımız yine sabahın kör karanlığında evlerinden gözaltına alınmaya başlandı. demokratik haklarını kullanan yurttaşlarımıza polis şiddeti, şimdi de gözaltı ve tutuklamalarla devam ettirilmek isteniyor. meslek odalarına ve partilere yönelik tutuklamalar artarak devam ediyor. korku ve baskıdan medet umuluyor.
bugün itibariye tespit edilebildiği kadarıyla her an artmakla birlikte istanbul’da 253, ankara’da 142 kişi gözaltına alınmış durumda. ülkenin her tarafında bu yönlü uygulamalar devam ediyor. gözaltına alınan herkesin bir an önce serbest bırakılmasını ve bu anti demokratik tutuma son verilmesini istiyoruz.
bu ülkeyi yönetenlerin, öncelikle bugün itibariyle, ülke çapında 59’u ağır, 7 bin 822 yaralı yurttaşımızın sağlık durumuna dair açıklama yapmalarını, bu ağır tabloya ve 4 yurttaşımızın ölümüne yol açan sorumlulardan hesap sorulmasını, görevden alınmalarını ve adli mercilere sevk edilmelerini bekliyoruz.
bilinmelidir ki, yurttaşlarının demokratik taleplerine karşı polis şiddeti ve ardından kitlesel gözaltı ve tutuklama yönteminin devreye sokulması bu ülke halklarının çok iyi tanıdığı bir devlet geleneğidir. bu hükümet de bunu görülmemiş düzeyde bugün sürdürmektedir. bu ülkenin yaşadığı her darbe dönemi, her otoriterleşme çabası bu tür kitlesel tutuklamalarla yaşandı. gezi parkı direnişinin kitleselliği, meşruluğu, barışçılığı ve yaratıcı zekâsı bu demode olmuş otoriter yöntemleri bertaraf etme yeteneğine sahip olduğunu gösterdi ve hala göstermeye devam ediyor. yürüyen yüz binlerden, “duran insanları”na, tencere tava çalanından, insan zinciri kuranına kadar her yeri, her anı demokratik tepkilerinin gösterildiği zeminlere dönüştürebildi.
bugün itibariyle taksim’den başlayıp ülkenin dört bir yanına yayılan taleplerin yurttaşlarımızın talepleri haline geldiği ve bundan vazgeçmeyecekleri görülmelidir. ağaçları kesenler bugün belediye aracılığıyla parka yeniden ağaç ve çiçek dikerek özeleştiri mi yapıyor? oysa bu tutumun halka açıklanması ve özür dilenmesi daha yararlı olacaktır. “isteseniz de istemeseniz de bu parkı yıkarız, ağaçları keseriz, size mi soracağız” diyenler bu halka sorulmadan parkı yıkamayacaklarını, halkın taleplerini görmezden gelemeyeceğini anlamış durumda. şimdi topçu kışlası projesinin iptal edildiğinin açıklanması, sorumluların görevden alınması ve gaz bombası gibi insan sağlığına zarar veren madde kullanımından vazgeçilerek, gözaltına alınanların serbest bırakılması toplumsal barış için çok önemlidir.
taksim dayanışması milyonların bu talep ve beklentilerini yansıtmayı sürdürürken, gözaltındaki ve hastanelerde yatan yaralı yurttaşları yalnız bırakmayacak, yaralılar iyileşinceye gözaltılar serbest bırakılıncaya kadar bütün gücüyle ses çıkarmaya devam edecektir.
taksim dayanişmasi
http://taksimdayanisma.org/18-haziran-basin-ve-kamuoyuna-duyuru
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?