rekabet

ayni amac ugruna cekismek, yarismak.

farkli kisilerin veya kurumlarin daha fazla kazanabilmek icin aralarinda giristikleri cekismedir, yarismadir. vahsi kapitalizmin ise vazgecilmezidir, hep daha fazlasini iste ve birakiniz yapsinlar mantigindaki vahsi amerikan kapitalizminde rekabet ederken her yol mubahtir.

ayrica ingilizcesi competitiondir.

bir kuruluşun tüm birikimini kullanarak oluşturduğu, rakiplerinden daha iyi bir ürün üretme veya hizmet sunma amacına yönelik yoğun çabadır.

"rehavet" olan yerde olmayan durum.

demokrasinin temel ilkelerindendir. cesitli partiler halka hizmet etme ve devletin cikarlarini gozetme konusunda birbiriyle rekabet ederler, halk juri pozisyonunda parti uyelerine belirli donemlerde sans tanir. tabii bu teoridir. genelde rekabet kimin daha cok ihale goturecegi, son yapilan ozellestirmede kimlerin cebinin dolacagi, istiklal caddesine dosenen igrenc yer karolarinin kimin akrabasindan alinacagi ile ilgili bir rekabettir.

rekabet sadece müşteriye yarar...

avantajlarının dışında dezavantajları da olan bir kavramdır. insanı mücadelenin dışında hırsa da sürükleyebilir. bu daha çok insana bağlıdır.

tatlı bir şekilde olduğu müddetçe bir sorun çıkarmayacağını düşündüğüm bi olay.hırsa dönüşmesi tehlike teşkil edebilir