15 ekim 1923’te küba’nın santiago de las vegas kentinde doğdu. 19 eylül 1985’te, geçirdiği beyin kanaması sonucu italyada siena’da yaşamını yitirdi. genç yaşta küba’dan italya’ya göç etti. kurmaca yazarlığının yanı sıra, italya komünist parti üyeliği, einaudi yayınevi’ndeki göreviyle tanındı. gazetelerle çeşitli dergilerde yazılar yazdı. ii. dünya savaşı sonrası italyan kültürünün en önemli adlarından biri oldu. birçok edebiyat ödülü kazandı. 1960 yılında yayınlanan i nostri antenati (atalarımız) adlı kitabında yer alan fantastik öyküleriyle uluslararası bir üne ulaştı. 1950’lerde fantezi ve alegoriye yöneldi. yazdığı üç anlatı ününü pekiştirdi: ikiye bölünen vikont, ağaca tüneyen baron ve varolmayan şövalye. bilinç akışı yöntemiyle yazdığı ve evrenle insanların yaratılışını konu alan kozmokomik öyküler’den marco polo-kubilay han ilişkisi çerçevesinde arzu, bellek, yaşam, ölüm gibi temaları büyük bir incelik ve şiirsellikle işlediği "görünmez kentler"e; yazma ve okuma etkinliğini, okurun anlatı sanatıyla karmaşık ilişkisini ele aldığı "bir kış gecesi eğer bir yolcu"dan, italyan masallarını derlediği ve kendisi açısından bir tür anlatıda ekonomiklik alıştırması olan "fiabe italiane"ye (italyan masalları) birçok yapıtı içeren yazarlık yaşamının son ürünü "amerika dersleri."
türkçeye çevrilen eserleri:
bir kış gecesi eğer bir yolcu (1990)
palomar (1991)
ikiye bölünen vikont (1991)
amerika dersleri (1994)
ağaca tüneyen baron (1995)
jaguar güneş altında (1997)
varolmayan şövalye (1997)
kesişen yazgılar şatosu (1997)
gözlemci (1998)
savaşa giriş (1998)
kozmomik öyküler (1999)
zor sevdalar (1999)
karga sona kaldı (2000)
sıfır zaman (2001)
görünmez kentler (2002)
marcovaldo ya da kentte mevsimler (2004)
http://www.edebiyatturk.net/
italo calvino
sınırsız hayal gücüyle neşrettiği romanlarıyla edebiyat dünyamıza yeni bir gerçeklik katan deha.dili istediği gibi kullanma kabiliyetine sahip bu zatın hayal gücü okuyucuyu ürkütür.sanki başka bir galakside yazıyormuş havasını verdiği romanlarına okuyucu olarak inanmak istemezseniz de inanıyorsunuz.adam eline kalemi alıyor bir deniz yapacağım deyip romanda deniz yapıyor.şimdi şovalyamiz bu denizden yürüyüp karaya çıksın diyep şovalye karaya çıkıyor ve siz okuyucu olarak orda bir denizn var olduğunu ve o denizde varolmayan bir şovalyenin yürüdüğüne inanarak romanı son sürat okuyorsunuz.ikiye bölünmüş vikontta ise sağ yanı olup ama sol yanını bir savaşta kaybeden yaramaz kahramanın kötülüklerine katlanarak bu ilginç hayal dünyasının yanılsamasına bir kez daha kapılıyorsunuz.düşüncenin sınır olmaz diyorsanız calvıno birebirdir.
(bkz: görünmez kentler)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?