final

ingilizcede son anlamina gelen kelime.spor musabakalarinda sampiyonluk oncesi son karsilasma seklinde ozetlenebilir.

(bkz: final sinavi)

(bkz: final dergisi)

(bkz: final dergisi dershaneleri">[gbkz]final dergisi dershaneleri)

üniversitelerde dönem sonunda yapılan sınavlar da final olarak bilinir.
(bkz: vize">[gbkz]vize)
(bkz: bütünleme">[gbkz]bütünleme)

normalde üniversite kapanacağı için sevinilen ancak yaz okuluna kalınaçağını finalden sonra farkedince insanın ebesini s.ken gereksiz sınawlar topluluğu.
(bkz: ben bugün bunu yaşadım)
(bkz: bu da yapılmaz ki kardeşim)

ingilizcede son anlamına gelsede türkçede ’bunun bütünlemesi de var’anlamı taşıyan sınav türü.

söz konusu eylemlerin nihayete ereceği kader anı.özellikle sinemada ,spor organizasyonlarında ve akademik topluluklar da sıklıkla kullanılır.
(bkz: finalde salon degistirmek)

(bkz: final five)

(bkz: tu kaka)

(bkz: final haftası)

çıktıktan sonra ’abi aslında kolaymış, biraz baksaymışız geçermişiz yaa’ denen organizasyondur.

ismi bile korkutur insanı.

hangi alanda olursa olsun insanda bir heyecan ve koku hissi uyandırır.

mahalle teyzeleri, üniversitede kullanılan kavramlar arasında sadece bu kelimenin cümle içinde kullanılabilirliğinden emindir ve devamlı sorarlar.. yaz kış demeden üstelik:’’finaller nasıl?’’.. ’’nasıl olsun be ablam’’ derseniz eğer acayip sinirlenip durum izahı yapmaya kalkarlar:’’ bizim oğlan finallere girdi. hocası takmış.. da seni merak ettim’’..
eğer yeni sigara söndürmüş olmanın hazzıyla gevşek sinirlere sahipseniz, oğlana adamın niye-ne taktığını sormadan edemezsiniz.oysa cevap zaten bellidir.. eğer ebeveyn islamcıysa hoca demokrat, ebeveyn sosyalistse hoca faşisttir.

ne güzel sahnelemiştim seni...nereden çıktı bu final?

it’s the final countdown
(bkz: europe )