40 yıl çalıştıktan sonra elde edilen haktır. çalışmadan oturduğu yerde para kazanır insan. 5434 sayılı maddeyle kanunda açıklanmıştır.
işin güzel kısmı ise emeklilik zaman kavramının olmadığı bir olaydır. sabah erkenden kalkılır, alışkanlık gereği traş olunur, kahvaltı yapılır. şöyle bir tur atılır dışarıda tanıdık simalar aranır, bulunursa eskilerden güzel bir muhabbete dalınır. sonra kahveye gidilir yancı olunup millete sataşılır. hala saatin önemi yoktur. sonra birileri ajans saatinin geldiğini mırıldanmaya başlar. eve gidilir. hanım size yemek yapmıştır. kuru fasulyenin suyuna ekmek banılır. ajans saatinde televizyonun karşısındaki koltuğa sırta yastık desteği alınarak oturulur. emeklilik hayatında zamanın önemli olduğu tek andır ajans saati. ajans izlerken gözler gitmeye başlar, göz kapaklarına birileri asılır sanki kapansınlar diye. o sırada bir dirsekle uyanırsınız. hanımınız sizi 50 kere "bey" şeklinde uyandırmaya çalıştıktan sonra son çareyi dirsekte bulur. siz "uyumuyorum ben" şeklind einat etseniz de bir müddet sonra yatağa gitmeyi uygun bulursunuz. hanımınız size yatağınızı hazırlamıştır. yatağa girer yatarsınız. sonra sabah erkenden kalkılır, alışkanlık gereği traş olunur...
emeklilik
ozellikle erkek olanlari icin ilk gunler ohhhh gel keyfim gel havasinda baslar.aradan bir ay gecmez ki sanildigi kadar guzel bir sey olmadiginin farkina varilmaya baslanir.karisi sabah erkenden kaldirir bey amcamizi.hadi kalk gunum var.melahatlar gelecek.carsidan sunu getir, bunu gotur.hanim bi emekli oldum rahata kavustum yapma bana bunu der amcamiz.teyze orali bile olmaz.hadi hadi daha tatlinin serbetini dokucem recai.gider bey amca napsin.alir ihtiyaclari, bari der gazete okuyayaim ben de.aaa recai kaldir su gazeteyi, televizyon izleyeyim bari, aa recai az sonra gelecekler hadi sen bi yerlere git.evde otursam sebahat diye yalvarsa da dinlemez hanim teyze.olmaz recai olmaz.napiyim simdi ben kahveye gideyim desem sigara kokusu, parkta oturayim desem soguk ruzgar esiyor.bilmem recai git iste bi yerlere....
baska gun temizlikci kadin gelecek recai.
ayagini kaldir supurucem recai.
supurdugum yeri silicem recai.
tv nin tozunu alicam recai.
coraplarini kaldir ordan recai.
okuma gozlugunu al sehpanin ustunden recai.
kısacasi bsg recai*
baska gun temizlikci kadin gelecek recai.
ayagini kaldir supurucem recai.
supurdugum yeri silicem recai.
tv nin tozunu alicam recai.
coraplarini kaldir ordan recai.
okuma gozlugunu al sehpanin ustunden recai.
kısacasi bsg recai*
muthis keyifli bir sey olsa gerek, paran varsa tabii. oh be ne ala, gez-dur. bir adamla tanismistim 65-70 yaslarinda, ismi lazim degil luksce bir havayolu sirketi ile peruya ucuyordu hem de first class, ayak ustu konustuk, dunyada gormedigi sayili ulke kalmisti, ben brezilyaya gitmek istedigimden bahsettim bana "amaaan ne isin var orda ben 4 kere gittim, bir ise yaramaz" diye cevap verdi. e ne diyim sustum. ama hep aklimda kaldi o adam, emekli olmakla bagdastirmak istiyorum onu hatta emekli olmak diyince aklima o adam gelsin, o emekli olmayi simgelesin... arada bir de olsa optimist olmak gerek tabii.
(bkz: cok beklersin)
(bkz: emekli)
(bkz: bireysel emeklilik)
ölüm zamanınız geldiğinde sizi özgür kılacak hak. öldükten sonra ne işe yarıyor?
(bkz: mezarda emeklilik)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?