sultan abdülaziz’in kız kardeşi.
adile sultan
1825te istanbulda doğdu, 1898de yaşamını yitirdi. sultan ii. mahmut ile eşlerinden zernigar sultanın kızı, sultan abdülmecitin kız kardeşi. sarayda özel eğitim gördü. kaptan-ı derya ve sonradan sadrazam olan mehmet ali paşa ile evlendi. önce üç çocuğunu, sonra kocasını ve ardından da genç kızı hayriye sultanı kaybedince acıya boğuldu. nakşîbendi tarikatına girdi. şiirleri 1996da "adile sultan dîvânı" adıyla yayınlandı. şiirleri genellikle çocukları, eşi ve kızı hayriye sultanın ölümlerinden duyduğu derin üzüntüyü yansıtan manzumelerden oluşur. çağdaşı olan leylâ ve fıtnat hanımlardan daha az başarılı bir şair sayılır. aruzun yanı sıra hece ölçüsüyle de şiirler yazdı. türbesi istanbul eyüpte bostan iskelesi yakınında. istanbulda pek çok hayır eseri bıraktı, ayrıca babası onun adına birçok eser yaptırdı. muhibbî (kanuni sultan süleyman) divanı’nın basılmasını sağladı
duymayın can ü gönül dostuma pinhan gideyim
akl ü can bana nedir bidil ü bican gideyim
cismde can gibidir gözde hayâli yârin
nice bir gurbet ü firkatle perişan gideyim
korı canımda da âşk odını yaktı alevi
yanmak âşk ile beşaret bana üryan gideyim
iderim katı taalluk çü bu can ü tenden
o güle bülbül-i can itmede efgan gideyim
adile kâbe-i kulın ideyim şöyle tavaf
arz ide ruyını dildarıma mihman gideyim
akl ü can bana nedir bidil ü bican gideyim
cismde can gibidir gözde hayâli yârin
nice bir gurbet ü firkatle perişan gideyim
korı canımda da âşk odını yaktı alevi
yanmak âşk ile beşaret bana üryan gideyim
iderim katı taalluk çü bu can ü tenden
o güle bülbül-i can itmede efgan gideyim
adile kâbe-i kulın ideyim şöyle tavaf
arz ide ruyını dildarıma mihman gideyim
aşktır min-evvel ilâ âhir kevn ü mekân
aşktır gâhî dil ü cânda nihân gâhi ayân
aşktır eden cemâl-i pâk-i cânâna nazar
aşktır ol gonca gül rûyu için bülbül olan
aşktır dü-âlem içre cânı yâra vasl eden
aşktır dâim olan hem mahrem-i esrâr-ı cân
aşktır çün dilde misbah-ı tecellîyi yakan
aşktır bil "küntü kenz" birle miftâh-ı cinân
aşktır bî-kayd pervâz eyleyip sîmurg-veş
aşktır dost ellerini dâima seyrân eden
aşktır mirât-ı kalbi eyleyen sâf ü celî
aşktır dilde veren nûr-ı ziyâyı her zamân
aşktır kalbi kılan pür-nûr mihr-i mâh-veş
aşktır şem-i cemâle karşı pervâne yanan
aşktır hem saykal-ı mirat-ı esbâb-ı derûn
aşktır bir âteş-i cân-sûz ey dil sen de yan
aşktır beyt-i dili meyhâne-i irfân eden
aşktır leylâları mecnûn ü ser-gerdân eden
aşktır fehm ile işâr eyleyen derd-i dili
aşktır bak âdile çarhı eden keşf ü beyân
aşktır gâhî dil ü cânda nihân gâhi ayân
aşktır eden cemâl-i pâk-i cânâna nazar
aşktır ol gonca gül rûyu için bülbül olan
aşktır dü-âlem içre cânı yâra vasl eden
aşktır dâim olan hem mahrem-i esrâr-ı cân
aşktır çün dilde misbah-ı tecellîyi yakan
aşktır bil "küntü kenz" birle miftâh-ı cinân
aşktır bî-kayd pervâz eyleyip sîmurg-veş
aşktır dost ellerini dâima seyrân eden
aşktır mirât-ı kalbi eyleyen sâf ü celî
aşktır dilde veren nûr-ı ziyâyı her zamân
aşktır kalbi kılan pür-nûr mihr-i mâh-veş
aşktır şem-i cemâle karşı pervâne yanan
aşktır hem saykal-ı mirat-ı esbâb-ı derûn
aşktır bir âteş-i cân-sûz ey dil sen de yan
aşktır beyt-i dili meyhâne-i irfân eden
aşktır leylâları mecnûn ü ser-gerdân eden
aşktır fehm ile işâr eyleyen derd-i dili
aşktır bak âdile çarhı eden keşf ü beyân
aşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek
âşık oldur kim cefâ-yı yâre sabretmek gerek
aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara
âşık ol demde ona cânı fedâ etmek gerek
âşıkın ancak murâdı dostunun maksûdudur
çekse de bin derd ü mihnet hep sebât etmek gerek
arzû-yı dü-cihândan geçmedir aşka nişân
terk-i cân edip reh-i cânâna azm etmek gerek
âftâb-âsâ bilip her zerresin nûr-ı safâ
her belâ dosttan gelir kim merhabâ etmek gerek
havf-ı adâ eylemez olan müsellah aşk ile
yanmadan hakka erilmez pertev-i tevhîd gerek
nefsle cehd et tecellî eylesin aşk-ı hudâ
beyt-i kalbi âdile mamûr ü pâk etmek gerek
âşık oldur kim cefâ-yı yâre sabretmek gerek
aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara
âşık ol demde ona cânı fedâ etmek gerek
âşıkın ancak murâdı dostunun maksûdudur
çekse de bin derd ü mihnet hep sebât etmek gerek
arzû-yı dü-cihândan geçmedir aşka nişân
terk-i cân edip reh-i cânâna azm etmek gerek
âftâb-âsâ bilip her zerresin nûr-ı safâ
her belâ dosttan gelir kim merhabâ etmek gerek
havf-ı adâ eylemez olan müsellah aşk ile
yanmadan hakka erilmez pertev-i tevhîd gerek
nefsle cehd et tecellî eylesin aşk-ı hudâ
beyt-i kalbi âdile mamûr ü pâk etmek gerek
(bkz: adile naşit)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?