zamanında mecburi yatılı olan (daha sonra fen liselerinde bu mecburiyet kalktı), floresandan dolabımın içine üçlü priz çektiğim (odadaki prizler çalışmaz, sanırım güvenlik için), bu eylemi yapana kadar kettle ile alt kattaki mescidinde çay yaptığım ( oradaki priz çalışır) , milliyet gazetesi liselerarası şarkı yarışmasında okulun gitarını kaybettiğim (sanırım müzikçi fehmü hala unutmaz beni) kışın yurtları bir türlü ısınmayan sabah etütleri bezdiren, üniversite sınavına yönelik değil, bilimadamı yetiştirmeye yönelik eğitim veren (şimdi nasıl bilmiyorum) okul
ankara fen lisesi
1964 yılında amerikalılar tarafından odtü kampüsü içinde,* bilim adamı yetiştirmek için açılmış okul. öğrenciler kafayı yesin diye midir bilinmez okulu ta allah ın yanında diye ifade edilebilecek kadar merkezden uzak bir yere açmışlardır. senelerce etrafında yerleşim alanı oluşmamıştır. hala ankarada otobüs durağında fen lisesi-çiğdem yazar.
neyse...
açıldığı dönemki misyonu ve durumunu şimdiyle karşılaştırırsak tam bir hayalkırıklığı olduğunu söyleyebilirim.
kompleksli hocalar barındırır, ömür törpüsüdür.
hocaların sürekli: bunlar şimdi değil ama üniversitede çok işinize yarayacak dediği yer. hayatımın önemli dönemeçlerindendir, yurt hayatının eğlencesi, kurulan güzel arkadaşlıklar, düşük bir not ortalaması bana bıraktıklarıdır. pişmanlık ile yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim arasındaki ince çizgidir.
binasının altında deniz gezmiş in saklandığı tüneller bulunduğu rivayet edilen lise. gerçekten tüneller vardır, hatta bu tüneller bazı sınıflara ve olur olmaz yerlere çıkar ama ilk cümledeki bilgi doğrulatılamamıştır.
o değil de
4 denen çömezlere satılan pssc adlı fizik kitabının önsözünde insanoğlu elbet bir gün aya çıkacaktır yazar. okulun eğitimi de, ekipmanı da o yıllardan kalmıştır. o derece diyorum...
aklıma gelmişken (bkz: şövalye olmak)
--------
okulu odtü kampüsüne iliştirmişler. anadolunun dört bir yanından bilim aşkıyla yanıp tutuşan gözlüklü çocuklar gelirmiş. dönemin en baba teknolojisine sahip lisesinde zamanla işler boka saraya başlamış. hükümetlerin her ile bir fen lisesi politikları ile manasızlaştırılmış bu lise. zamanında watson, crick okula amerikalardan batak, tavla, king oynamaya gelirken sonraları virane olmuş. eğitim kalitesi ajdarınkine denk hale gelmiş. kompleksli hocalar basmış okulu.
efendim türkiye nin en iyi okulu olarak addedilen bu lise şu an sıradan bir kasaba lisesinden farksızdır. afl yi hala iyi yapan tek bir şey vardır, o da sınavla öğrenci seçmesi. olmaz olsun böyle lise. kardeşi akrabası olan varsa sesleniyorum burdan, göndermeyin efendim. hatta göndermeyin lan! yazık. galatasaray da falan okusunlar mis gii kapıda beyoğlu var. kişi başına gramla kız düşen izole diyarlarda abaza abaza dolaşmasınlar. kıymayın onlara.
görgü tanıkları anlatıyor;
hamza lanetolsun
* ilk gece odayı 5 tabir edilen üst dönem bastı. ellerindeki kitaplaarı piyasa değerinin 4 katına kol gibi soktular. sattıkları pssc adlı fizik kitabının önzözünde "insanoğlu elbet bir gün aya çıkacaktır" yazıyodu. yeminle... oturamıyorum
baki ohaone
* ilk hafta düzenli olarak üst dönemler, donumuzdan içeri 80 derce kolonya dökmek sureti ile bizi şovalye ilan ettiler. yanıyor...
hatice süpersıtar
*bıyıklı, bakımsız ve iğrenç bir et parçası olarak ilk defa bu kadar ilgi gödüm. her bahar buraya gelin. ayh dur!
namık yeterlan
*kolonların arkasından münver adlı adam bana seslendi. evlat seni hiç unutmayacağım dedi. lan yarrak sen beni neren tanıyosun da unutmayacaksın. elini de kolona vuruyo ibne.. bi kere o eli indir. korkuyorum...
tuğrul teretedört
*kendi alanında yapılan sınavda türkiye birincisi olduğunu iddia eden bir matematik hocası var. anlamıyosun bişey soruyosun olm bu böyle bunu böyle bileceksin diyo. allah belanı versin senin. bi de trt4 te çıkıyor. logaritama anlatıyodu geçen. önümden geçerken çelme takmak istiyorum. sonra yüzündeki oyuncağı alınmış sümüklü çocuk ifadesini görüp kahroluyorum. yavrıım...
neyse...
açıldığı dönemki misyonu ve durumunu şimdiyle karşılaştırırsak tam bir hayalkırıklığı olduğunu söyleyebilirim.
kompleksli hocalar barındırır, ömür törpüsüdür.
hocaların sürekli: bunlar şimdi değil ama üniversitede çok işinize yarayacak dediği yer. hayatımın önemli dönemeçlerindendir, yurt hayatının eğlencesi, kurulan güzel arkadaşlıklar, düşük bir not ortalaması bana bıraktıklarıdır. pişmanlık ile yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim arasındaki ince çizgidir.
binasının altında deniz gezmiş in saklandığı tüneller bulunduğu rivayet edilen lise. gerçekten tüneller vardır, hatta bu tüneller bazı sınıflara ve olur olmaz yerlere çıkar ama ilk cümledeki bilgi doğrulatılamamıştır.
o değil de
4 denen çömezlere satılan pssc adlı fizik kitabının önsözünde insanoğlu elbet bir gün aya çıkacaktır yazar. okulun eğitimi de, ekipmanı da o yıllardan kalmıştır. o derece diyorum...
aklıma gelmişken (bkz: şövalye olmak)
--------
okulu odtü kampüsüne iliştirmişler. anadolunun dört bir yanından bilim aşkıyla yanıp tutuşan gözlüklü çocuklar gelirmiş. dönemin en baba teknolojisine sahip lisesinde zamanla işler boka saraya başlamış. hükümetlerin her ile bir fen lisesi politikları ile manasızlaştırılmış bu lise. zamanında watson, crick okula amerikalardan batak, tavla, king oynamaya gelirken sonraları virane olmuş. eğitim kalitesi ajdarınkine denk hale gelmiş. kompleksli hocalar basmış okulu.
efendim türkiye nin en iyi okulu olarak addedilen bu lise şu an sıradan bir kasaba lisesinden farksızdır. afl yi hala iyi yapan tek bir şey vardır, o da sınavla öğrenci seçmesi. olmaz olsun böyle lise. kardeşi akrabası olan varsa sesleniyorum burdan, göndermeyin efendim. hatta göndermeyin lan! yazık. galatasaray da falan okusunlar mis gii kapıda beyoğlu var. kişi başına gramla kız düşen izole diyarlarda abaza abaza dolaşmasınlar. kıymayın onlara.
görgü tanıkları anlatıyor;
hamza lanetolsun
* ilk gece odayı 5 tabir edilen üst dönem bastı. ellerindeki kitaplaarı piyasa değerinin 4 katına kol gibi soktular. sattıkları pssc adlı fizik kitabının önzözünde "insanoğlu elbet bir gün aya çıkacaktır" yazıyodu. yeminle... oturamıyorum
baki ohaone
* ilk hafta düzenli olarak üst dönemler, donumuzdan içeri 80 derce kolonya dökmek sureti ile bizi şovalye ilan ettiler. yanıyor...
hatice süpersıtar
*bıyıklı, bakımsız ve iğrenç bir et parçası olarak ilk defa bu kadar ilgi gödüm. her bahar buraya gelin. ayh dur!
namık yeterlan
*kolonların arkasından münver adlı adam bana seslendi. evlat seni hiç unutmayacağım dedi. lan yarrak sen beni neren tanıyosun da unutmayacaksın. elini de kolona vuruyo ibne.. bi kere o eli indir. korkuyorum...
tuğrul teretedört
*kendi alanında yapılan sınavda türkiye birincisi olduğunu iddia eden bir matematik hocası var. anlamıyosun bişey soruyosun olm bu böyle bunu böyle bileceksin diyo. allah belanı versin senin. bi de trt4 te çıkıyor. logaritama anlatıyodu geçen. önümden geçerken çelme takmak istiyorum. sonra yüzündeki oyuncağı alınmış sümüklü çocuk ifadesini görüp kahroluyorum. yavrıım...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?