afrodisias

ara güler, geyre köyüne gidip antik şehrin üzerine kurulmuş köyü, hipodromda koyun otlatan çocukları fotoğraflar. bu fotoğraflar o sırada a.b.d’de yaşayan arkeolog kenan erim hocanın eline geçer. hoca da türkiye’ye gelip afrodisias’ı kazmaya başlar. ilk önce köy antik şehrin dışına taşınır, kazı ondan sonra başlar.şehrin girişinde sizi tetraphylon karşılar ki 1990’da vefat eden erim hocanın mezarı antik kentin tetraphylon girişinin hemen yanındadır. tetraphylon üzere 4x4 sütunlu bir kapıdır. o zamanın teamüllerine göre şehri ziyaret eden her imparator için ayrı bir giriş kapısı yapılırdı. bu sebeple yapılan kapıyı,kenan erim hoca şehrin kazılmasında sponsor olanların şehri ziyareti adına tekrar ayağa kaldırmaya karar verir. yapılan kazılarda 15 sütun bulunur, ama 16.sı bir türlü bulunamamaktadır. sürenin az olması nedeniyle hoca replika bir sütun yaptırır, ve diktirir. sponsorlar şehre gelmeden bir gece önce kazı ekibinden biri, ayağının takılması sonucu 16. sütunu bulur. hocaya durum anlatıldığında cevap nettir: ’zamanımız yok, kapatın üstünü’. halen orada dikili olan sütun replikadır.
girişten bakıldığında en sağ, en arkadaki sütundur. yakından bakınca fark anlaşılabilir, gidilip görülmesi gerekir. erim afrodisias’ın babası olarak anılır.

afrodisias, tanrıça afrodit’e adanmış birçok eskiçağ kentinin ortak adı. afrodisias (ya da aphrodisias) adlı kentlerin en ünlüsü, güneybatı anadolu’da, eski karia bölgesinde, günümüzdeki aydın iline bağlı karacasu ilçesinin merkez bucağına bağlı geyre köyünün yerindeydi.