abdullah gül un yeniden aday olması

abdullah gülün kendi iradesi ile verdiği bir karardır.saygı duymak gerekir.eğer aday olmak istemeseydi kimse onu zorla aday yapamazdı.en doğal hakkıdır.

"anayasayı bir kez delmekle bir şey olmaz" sonrası malum kızlık zarı operasyonları fayda etmiyor

(bkz: abdullah gül ün yeniden kaşınması)

cumhuriyet mitinglerinin ne kadar içi dolu(!) toplaşmalar olduğunu seçim sonucunda görünce kararında ısrar etme olayı.

(bkz: cumhuriyet mitinglerini takdığı at gözlükleri yüzünden görmeyen göremeyen aday modeli)

olagan olan beklenen hadise,oylarin yuzde 10 u zaten bu ezik parti imajindan gelmistir,secmenin istedigi olmus ve abdullah gul aday olmustur

unutmayin ki turkiye her ne olursa olsun bir asker ulkesidir,ve cayda cira oynanacak bir ova degildir,hala laiklik gidecek kemalizmi kaldiracaklar onu yapacaklar bunu boyle yapacaklar eywah seriat gelecek soylemleri yapmak sacmaligin dik alasidir,bu tip laflar uretmek sacma sapan muhalefet yapmak yerine akilli bir muhalefet ve akilli icraatlarla bundan sonraki secimleri dusunmek en mantiklisidir,her turk insanin kanunda yazan sartlar altinda cumhurbaskani adayi olma hakki vardir,cumhur yani turk vatandaslari boyle uygun gormustur demokrasinin gerekliligine inanmak burdan baslar.

abdullah gül’ün köksal toptan’a adaylık başvurusu için dilekçe vermesiyle nihayete varan süreçtir. rte’nin istediği mi olmuştur? bu saatten sonra bir şey farketmez. tek bildiğim, atatürk’ün şimdiye kadar bakirliğini şöyle ya da böyle koruduğuna inandığımız köşküne tesettürlü bir hanım’ın evsahipliği yapacağıdır.
mağdur edebiyatı sonuç verdi, %47 oy alındı, kıyafet devrimi aşıldı. bundan sonra sırada laiklik mi var acaba?
(bkz: kıyafet tesettürü çok önemli olmazdı zihniyet tesettürü olmasa)