12 eylül öncesinin terör döneminde, birlik, beraberlik ve barış düşüncesini savunan yazılarıyla ön plana çıkan milliyet gazetesi genel yayın müdürü ve başyazarı abdi ipekçi, 1 şubat 1979 akşamı gazeteden nişantaşındaki evine giderken otomobilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. suikastın sanığı mehmet ali ağca, 11 temmuz 1979 da yakalandı. ağca, 11 ekim 1979da yargılanmaya başladı. ancak maltepe askeri cezaevinden kaçırılan ağca, 28 nisan 1980de gıyabında idama mahkum edildi.
daha sonra 13 mayıs 1981de vatikan meydanında papa ii. jean paulü vuran ağca, italyan mahkemesince ömür boyu hapse mahkum edildi.
ağcanın suç ortakları olarak oral çelik, abdullah çatlı, mehmet şener, yavuz çaylan, yalçın özbeyin de aralarında bulunduğu birçok kişinin adı ortaya atıldı. oral çelik, fransada yargılandığı mahkemede suçunu kabul etmesine rağmen, istanbul 4. ağır ceza mahkemesinde görülen davada beraat etti.
17 yıl sonra ortaya çıkan tanık abdullah yavuz, çeliki mahkemede teşhis edemedi. abdullah çatlı, susurluk kazasında öldü. cinayette adı geçen diğer kişilerin izine bile rastlanmadı.
istanbul 4. ağır ceza mahkemesinde görülen davada ise trajikomik sahneler yaşandı. mahkeme, mit müsteşarlığından ipekçi cinayetine karışan yalçın özbeyin almanyada iki mit görevlisince alınan ve yazılı tutanağı bulunmayan ifadesinin ses kayıtlarını istedi.
müsteşarlık uzun süre mahkemeye yanıt vermedi. ardından ise kasetlerin imha edildiğini bildirdi. böylece dava zamanaşımıyla karşı karşıya kaldı.
mit müsteşarı şenkal atasagun, en sonunda mit görevlilerinin ifade vereceğini açıkladı. ancak dinlenen görevliler, yalçın özbeyin davayla ilgili arandığını bilemediklerini ve görüşmeyi anımsayamadıklarını öne sürdü.
ipekçi davasında en son gelişme, "yeni delil" diye sunulan ve gıyabi tutuklu olarak aranan özbeye ait ifade metninin üst yazısız, imzasız, nereden ve kimden geldiği belli olmayacak şekilde mahkemeye gönderilmesi oldu.
istanbul 3. sulh ceza mahkemesi ise, ipekçinin öldürülmesine azmettirdiği ve olaya iştirak ettiği gerekçesiyle aranan mehmet şenerin gıyabi tutukluluğunu, yasal zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle kaldırdı.
şubat 2000de ünye kapalı cezaevinde gasp suçundan hükümlü yusuf çelikkayanın, istanbul cumhuriyet savcılığına gönderdiği mektupta, abdi ipekçi cinayetiyle bağlantısı olduğunu iddia etmesi, zamanaşımına uğrayan davada yeni bir umut oldu.
çelikkaya, işadamı kemal derinkökün, cinayeti planlayan ülkücü gruba yardım etmek için milliyet gazetesini satın alarak ipekçinin önemli açıklamalarına engel olmak istediğini öne sürdü.
kemal derinkök, ipekçinin eşi sibel ipekçiye "o dönemde gazetenin alınması girişimleri olmuştu, yusuf çelikkaya olayların içinde olmasaydı, bu durumu bilmezdi" açıklamasını yaptığı gerekçesiyle 5 milyar lira tazminat davası açtı.
ihbar üzerine soruşturma başlatılırken, ipekçi ailesi avukatı turgut kazan, davanın zamanaşımına uğramasından sonra birçok delilin ortaya çıktığını savundu. hukukçular ise davanın zamanaşımına uğramasına karşın, ek süreyle uzatılabileceği görüşünü belirtti.
türkiye gazeteciler cemiyeti yönetim kurulu ise, abdi ipekçi davasında yargının sağlıklı işlemesini engellediği gerekçesiyle içişleri bakanlığı ve mit müsteşarlığı görevlileri hakkında istanbul cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
italya cumhurbaşkanı carlo azeglio ciampi, 1981 yılında papa ikinci jean paule suikast girişiminde bulunan terörist mehmet ali ağcanın affını 13 haziran 2000de imzaladı. ağca, affı onaylanır onaylanmaz bir uçakla türkiyeye getirildi ve kartal cezaevine kondu. ancak ipekçi davasının zaman aşımına uğraması nedeniyle ağcanın tekrar aynı davadan yargılanmasının söz konusu olmadığı açıklandı.
ağca, türkiyeye getirilişinin üçüncü gününde kadıköy adliyesinde gasp davasıyla ilgili mahkemeye çıkarılan ağca, duruşmadan önce "ben abdi ipekçinin katili değilim. ben sadece aktördüm" dedi.
ipekçinin öldürülmesinin hemen ardından başlayan ve 21 yıl sürdükten sonra zamanaşımına uğrayan davanın ardından, yalçın özbey ve yusuf çelikkaya hakkında "taammüden adam öldürmek suçuna katılmak" suçundan 20 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası istemiyle yeni bir dava açıldı. istanbul 7. ağır ceza mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tanık olarak mahkemeye çağırılan mehmet ali ağca, tanıklık yapmayacağını söyleyerek yemin etmedi. ifadesi "yeminsiz" alınan ağca, "yalçın özbey, bazı yerlerde ipekçi suikastına karıştığını anlatıp övünüyordu. bu trajedide övünecek ne varsa? ben bu karanlık suikastın en büyük mağduruyum" dedi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?