az önce ikinci kez izlediğim ve morrisey’ in sesinden please please please let me get what i want ve carla bruni’ den quelqu un m a ditnin çok güzel oturduğu, bazen kısaca ve sadece "o" olunamayabileceği gerçeği ile yüzleşmek ve ne kadar ağır gelse de bununla yaşamayı öğrenmek gerektiğini naif bir dille kulağımıza fısıldayan film. buruk bir tat bırakıyor insanda. öyle olmasın istiyorsun sonu, ama öyle olduğu halde yine de buruk, hüzünlü bir tebessüm konduruyor yüzüne. mutluluk demeye dilim varmıyor ama sanki onun gibi bir şey.
-----------------------------küçük bir spoiler----------------------------:
- i just, i just woke up one day and i knew.
- knew what?
- what i was never sure of with you.
-----------------------------spoiler----------------------------
şimdi bekleyin ki birisi please please please let me get what i want next time diye bir şarkı yazsın.
edit : adından bahsetmezsem eksik kalacaktı; eşek gözleriyle zooey deschanel cuk oturmuştur rolüne.
bir de mimar kızın adı automn olmasaydı iyiydi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?