lise yıllarımda en büyük hayalim olan, ama hayal olarak kalacağında emin olduğum konser. türkiyeye geldiği takdirde yapabileceklerimi hesapladığım ama yine de gerçekleşebileceğinden hiç emin olmadığım konser. bir gün roger watersın istanbula geleceğini duyduğumda biletixteki ilanı görene kadar inanamadığım konser. biletlerin 100 ytl olduğunu gördüğümde gidememekten korktuğum fakat hemen akabinde millette dilenmeme sebep olmuş konser. bileti aldıktan sonraysa konser başlayana kadar -yaklaşık iki aylık bi süreç- sürekli ya kaza geçirir de gidemezsem, ya tam da o gün annem babam ölür de gidemezsem, ya o zamana kadar roger ölürse ya da ona bişi olursa, biletime bişi olursa diye korkmama sebep olan konser. roger waters sahneye çıkana kadar konserin gerçekleşeceğine inanmakta zorluk çektiğim konser. ve evet, sahneye çıktı, "set the controls for the heart of the sunı çalarken tüylerimi diken diken etti. ne kadar şanslıydım ki ışık kulesinin önündeki demirlerde yer bulup bütün sahneyi, ışık gösterilerini hiç zorlanmadan izleyebilmiştim. konser bittiğinde içimde bitmiş olmasının burukluğu vardı. bir de kesinlikle "hey you"yu çalmalıydı. onun dışında olağanüstü bir konserdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?