eğer hayatınızın bir dönemi yurtta 1408 numaralı odada geçtiyse ve filmi izledikten sonra yalnız kaldığınız evinize dönecekseniz izlemeyiniz. ben ettim siz etmeyiniz!
pek çok korku romanında olduğu gibi bu öykü de bünyesinde pek çok klişe barındırıyor, evet. hayaletli otel odası, aniden çıkıp kaybolan öcüler, adamın geçmişinde yaşadığı acı olaylarla ve kaybettiği kişilerle yüzleşmesi, klasik stephen king romanlarında olduğu gibi sürekli değişen zaman,"daddy don’t you love me any more" diye hayıflayan küçük beyaz suratlı siyah saçlı bir kız bile vardı hatta! ama tüm bunlara ve hatta "aha şimdi çıkacak arkadan bir öcü" diye beklememe rağmen sık sık yerimden sıçratmayı, bir kere de yüksek sesle sinemanın ortasında "hasssktrrr" diye bağırmamı, karşı binada kendisini görmesi ve pencereden kaçmaya çalışırken karşılaştığı sürprizlerle de en azından içimden "yok artık" dedirtmeyi başarmış bir film. tam her şey bitti oh be falan derken tekrar aynı kabusun içinde kendini bulması ve yaşanan intiharların nedeninin çok güzel bir şekilde bağlanması da ayrıca izlenesi kılıyor. ürkmek korkmak için gidilebilinir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?