12 nisan 2009 galatasaray fenerbahçe maçı

dunya uzerinde onemli varsayılan derbiler icinde sadece futbol adına yapılan tek derbidir, diger butun derbilerin altinda baska nedenler vardir; din, sınıf farkları vb...

not:bir macın derby olarak adlandırılması icin oncelikle, aynı sehrin iki takımı arasında oynanması gerekir

daha geçtiğimiz hafta milli takımda ülkesi için beraberce koşturan galatasaraylı ve fenerbahçeli futbolcuların birbirlerine saygısızca küfürler edip yumruk atıp kavga ettiği maçtır. yakışmadı.

kimse yazmami$ ben yazayim bari;

sonuc 0 - 0

galatasaray’ın ve fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışından koptukları, ama bana da yüklü miktarda para kazandırdıkları maç. bu maçın berabere biteceğini bilmek için kahin olmaya gerek yoktu. şimdi gidip saymaya başlayayım şu banknotları. uzun bir süre de gelmem buralara zaten.

#851191

sivasspor ve beşiktaş’ın kazandığı maç.

her daim takdir ettiğim, çok beğendiğim arda turan’ın, maçtan sonraki açıklamalarına "sus arda, sana yakışmıyor" diyerek kendimi yırttığım, oyuncuların top oynamak yerine birbirleriyle oynadıkları, eğitim şart, bu nedir, sahadakiler milli futbolcular (!), yapmayın etmeyin dedirten, saç baş yoldurtan ve neticesi itibariyle tüm memleketin üzüldüğü ancak sivas ve beşiktaş’ın çok sevindiği maç olmuştur.
(bkz: haydi kol kola intertoto ya).

futboldan ziyade tekvando kar$ila$masina donen mac. sozde turk futbolunun en buyuk iki klubu mac yapti, futbolcularin sokak kavgasina dondu i$. resmen bir utanc tablosu sergilendi dun ak$am alisamiyende.

2007 yılında oynanan ve ali sami yen stadı’ndaki neredeyse bütün koltukların sahaya fırlatılıp, onlarca kişinin polisle çatıştığı maçın unutulduğu ve bunun üzerine hiç önlem alınmadığı gözönüne alınınca, bu maçın da kolaylıkla unutulacağı öngörülebilen maç. seyreden 10 kişiye bu maçla ilgili ne söyleyeceği sorulsa, 9u "arda’nın semih’le kavga ettiği maç" diyecektir bu maç için. halbuki üzerinde durulması gereken asıl konu, derbi yöneten hakemlerin sürekli verdikleri kararlarda iki takımın eşit şekilde etkilenmesine uğraşmalarıdır. bir futbolcu gidip diğerine kafa atıyorsa, bunun cezası, kafa atan oyuncunun kırmızı kart görmesidir. ama bizim hakemlerimiz ne şiş yansın ne kebap hesabı dayak atana da yiyene de sarı kart göstermeyi seçince, kötü niyetli futbolcuları cesaretlendirmiş oluyor. üç gün sonra semih’le arda çıkar sarılır öpüşür, biz de bu rezaleti paşa paşa unuturuz.

takımları, taraftarları, yöneticileri, sporcuları, ve medyasının dandik olduğunu bildiğimiz süper ligin, federasyonunun da dandik olduğunu öğretmiş maç. iki taraftan biri küsmesin diye, birine ceza verince diğerine de ceza vermeyi marifet sayan eyyamcı hakem zihniyeti yüzünden çıkan kavganın sonucunda, pfdk tarafından yine aynı zihniyetin ürünü cezalar verilmiştir. bence verilen cezaların hepsi de, birbiriyle mukayese edilince oldukça saçma ve anlamsız. türkiye’de her kurumda olduğu gibi, "resmi olarak saçmalamak" için, kurullar kurup, sözde bu işin ehli insanları görevlendirmek yeterli maalesef.