ruhumuza, bir güvercin tedirginliği yaşatsa da; "ne oluyoruz, nasıl bir dünyada-ülkede yaşıyoruz, bu dünyada-ülkede neler oldu/oluyor?" sorularını bizlere düşündürmüş...
"hayatın anlamı nedir" sorusuna cevap olmasa da... bir anlığına da olsa alıp götürmüştür; yaşamadığımız o başka zamanlara, başka hayatlara, başkalarının çektiği acılara...
nefretin ve ötekine tahammülsüzlüğün hiç bitmediğini görmek, tarihin tekerrür ettiğine şahit olmak ne kötü!
oysa biz genciz, güçlüyüz, yakışıklıyız/güzeliz, özeliz!
biz sokaklarda çatışmadık kimseyle. biz ölüm korkusuyla yürümedik evlerimize, sevdiklerimize...
biz "değiştireceğiz" demedik, diyemedik hiçbir şey için! bizi değiştirmişlerdi zaten. kendimizi bile değiştiremezdik ki...
neden korksunlar, neden ürksünlerdi ki bizden.
istedikleri gibi olmasak da, istemedikleri gibi de olmadık biz!
marjinal bir kesimdi o günleri hatırlayanlar...
biz, geçit törenleri hariç, hiç tank görmedik sokaklarda, kimse bize el kaldırmadı. anne-babamız bile...
cep telefonu markaları-modelleriydi sohbet konularımız; vizyona giren filmler, yeni çıkan şarkılar, oyunlar...
bir göz seğirmesi gibiydi bizim için o günler. hatırladığımızda, "başka ne var" diye hemen kaçtığımız...
bu gece aklıma gelmeyecektin...
farkında mısınız?
bir hitap ifadesi bile kullanamıyoruz birilerinden bahsederken. koskocalar kullanamazken...
biz kimiz?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?