zipirinsan

harry potter serisinde severus snape i canlandıran aktör. kendisinin hastasıyız, rampaların ustasıyız.

çok da alçakgönüllü bir çocuk. öyle her yerde "ben büyücüyüm, accio kahve, furnunculus patron" diyen bi tip değil. kimliğini gizler, akıllı olur. bela çıkarmaz.

büyücüler aleminin don carleone si. efsane.

severus snape ten sonra serideki en karizma karakter.

tatlı çocuk. doğruya doğru şimdi allahı var. sonra iyi kalpli de. kötülerin ezeli düşmanı falan. ailecek seviyoruz.

küfür gibi.

bir anlamda, ona olan aşkın son bulması hadisesi. ama az önce azıcık nostalji yapayım falan diye bakarken yutupta, sarı sarı klibindeki mahsun’un benim ex e olan dehşetengiz benzerliğini farkettim.

ya johny depp’im benim diye sevdiğin adamın mahsun kırmızıgül klonu olduğunu farketmek insanı bozuyor be.

onun için küçük şiirler yazmak. sonra, kulağına şarkılar söylemek... ondan uzaktayken ve onun karnı açken onun için yemeksepetine sipariş vermek. sanırım en mutlu edicisi sonuncusuydu ama böyle düşünceli bir erkek evladı benim sevgilim olsun ertesi gün başımıza taş yağar, ondan sonraki gün kıyamet kopar.

aşkın en naif, en güzel halidir.

sevgili huysuzluk yaptığında kulağına "huysuz ve tatlı kadın"ı fısıldamak... ayrıldıktan sonra "şimdi uzaklardasın"ı söylemek elde rakı kadehiyle... terkeden sevgiliye "pişman olur da bir gün" diyebilmek behiye aksoy’un sesiyle... sevgilinin kucağına uzanmış yatarken "vurgun"u söyleyebilmek gözlerine baka baka...

ben gibi alaturka bir insanın gidip de sürekli kalasları bulması bir tesadüf mü acaba?

bir tür aşağılama sözü.

ama fakirsem günahım ne öğrenciysem günahım ne sevdiysem günahım ne bana yazık değil mi?

evet, açım ben!!! işte söyledim! ama, ama hangimiz aç insan olmadık ki zamanında?

hem karnım aç, hem ilgiye ihtiyacım var sözlük. bana şefkat göster.

yani gören hiç öyle zannetmez ama, çok sık gerçekleştirdiğim bir eylemdir.

akşamüstü, daha aç diilim sekiz dokuz gibi yerim diye düşünürüm. evde yiyecek bişey de yoktur. alışveriş yapmam lazımdır zaten o yüzden öyle düşünmüşümdür. neyse, sonra uykum gelir uyurum... bi kalkarım saat onbir. sonra dalıyor insan tabii tv internet ödev mödev...

bu gecede de açım lan sözlük. çorba morba diyince böyle aklıma geldi yeni.

domates ve tarhana çorbalarından sonra peynirin yanında içilebilen en leziz çorba.

ha bir de, fasıldan sonra çorbacıya gidildiğinde işkembe sevmeyen istisnasız mercimek çorbası içer. akşamcılığın yazılı olmayan kurallarından biri de budur.

eski sevgilime söylerdim ben bu şarkıyı. adam hep melankolik, hep dertli hep gamlı... aman beter olsun şimdi. ismail yk dan allah belanı versini söylüyorum ona.

dont vori bi hepi de benim için gelsin.

sırf bu nedenle, klozetin üzerine ıskalamayınız çıkartması yapıştırmış işyerleri vardır. bizzat gözümle gördüm.

kedi mastürbasyonunda da kullanılan faideli bir küçük icattır. amacının bu kadar dışında kullanılabilen ikinci bir ürün göstermek zordur.

yutupta izleyip izleyip krizlere girdiğim dans. şöyle dans etmek için bir yıl çikolata yememeyi göze alabilirim.

http://tinyurl.com/nsr33u

en güzel esin engin söyler bu şarkıyı. onu geçtim, keşke benim için de böyle şarkılar yazsalar... sırf bu yüzden bi şairi falan kendime aşık etmek istiyorum.

sesi çok güzeldir. kendi de fena adam değildir. yakışıklıdır. ama sesi daha güzeldir. "seevv-dimm bir genç kadınııı" derken böyle insanın kendisine sarılası gelir. tangoseverler kendisini de severler.

beyaz bir elbise ile tango yapma isteği uyandıran parça. ama ince diilim işte ühühühühühühü

erkek olsam, yıllar önce ayrıldığım tüm sevgililerimi arar telefonla bu şarkıyı dinletirdim. yani bin senelik eski sevgilinin bile kafasını karıştırabilitesi olan bir şarkı. maksat piçlik işte naparsın...

şimdi de yapmak ister deli gönül ama, erkek milletinin götünü kaldırmaya değmez.