confessions
  1. toplam entry 26
  2. takipçi 1
  3. puan 6351

yaran fıkralar

yuksek dozda yusuflayan yusuf
çocuk dedesine sorar:
-dede ninem ile kaç yıldır evlisiniz?
+40 yıldır?
-peki ama dede,ben sizi hiç kavga ederken görmedim,bunun sırrı ne?
+otur evlat anlatayım.nikahımız kıyıldı.benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk.yolda atın ayağı tökezledi "bu bir" dedim.yola devam ederken bir daha tökezledi."bu iki" dedim.köye de epey lomuz vardı.bizim ayağın atı bir daha tökezleyince "bu üç" dedim ve çektim piştovu,atı orada vurdum.ben atı vurunca başladı nenen bana söylenmeye:
-"niye durup dururken vurdun garibim hayvanı?sen de hiç akıl yok mu?bu eşyaları nasıl götüreceğiz?"
ben de döndüm ninene:
-"bu biiir" dedim...o gün bugündür,gül gibi geçiniyoruz...

yaran fıkralar

yuksek dozda yusuflayan yusuf
temel’in askerlik yaptığı bölükte bir gün temel’in arkadaşının babası ölür.
komutanları der
-bunu alıştıra alıştıra kim söler?
birden temel akılarına gelmiş.temel’i çağırmışlar. anlatmışlar durumu.
temel hemen arkadaşı cemali yanına çağırır.
-ula cemal senin amcan var mudur?
-vardur.
-dayin var mudur?
-vardur.
-teyzen var mudur?
-vardur.
-annen var mudur?
-vardur.
-baban var mudur?
-vardur.
-nah vardur!

yaran fıkralar

yuksek dozda yusuflayan yusuf
deli temel,bir binanın önünde durmuş,arkadaşları da çatıya çıkmış.temel aşağıdan arkadaşlarından birine;
-"ula sen iki kolunu yana aç,aşağı öyle atla."
birincisi atlamış,güüm diye yere çakılmış.
temel,ikinciye;
-"sen sadece sağ kolunu yana aç,öyle atla." demiş.
ikinci atlamış,güüm.
temel bu sefer üçüncüye;
-"sen iki kolunu da yana yapıştır öyle atla." demiş.
o da yine yere yapışmış.
yoldan geçen bir adamın dikkatinin çekmiş bu olanlar,sormuş;
-"kardeşim,siz ne yapıyorsunuz allah aşkına?"
deli temel cevap vermiş;
-"tetris oynuyoruz."

camide saf değiştireyim derken ortada kalmak

yuksek dozda yusuflayan yusuf
camide namaz kılar iken, bilhassa cemaatin çok olduğu zamanlarda zuhur eden durum. bir öndeki safta bir kişilik boş yer açılır, "oraya gideyim, boş kalmasın." derken bi bakmışsın, ışık hızı ile başka biri kapmış. "e o zaman eski yerime döneyim" diyorsun bi bakmışsın oraya da bi arka saftakilerden biri geçmiş. böylelikle iki yerden de olmuş olup, ortada kalakalıyorsun.

hayret yine süstün

yuksek dozda yusuflayan yusuf
kolera’nın inziva albümünün 8. parçası.

ayaklarımı yola düşürdüm boğucu filmi ileri saramadım
daraldığım yerde kalamadım başına buyrukluksa öyle olsun
kötüye iyi demem ben ezelden beridir böyleyim
oltayı gırtlaktan yemem ..
bir kere de fikrin olsun bir kere de bu iş boş
bir iş boşsa bil ki dost o iş gönlü etmez hoş
yaş tene susanır kurulur dünya döner yaş durur
kim birine kusur bulur asıl huzursuz odur
bekleme sakinim , sakiniz , sakin ol
biliyor olsam derdim sana son sefanı sürmüş ol
hep parlayana koşuyorsan ,
ne farkın kaldı dört ayaklı olandan koklaşıp anlaşandan
halden hale sokmuş iblisi kibir kolera’dan dinle nükteyi
burası bi değersiz görsen en üstlerde
sen esen poyraz olma sen meltem olda es
vakti gelmiş olsa artmaz tek nefes

iki can mı taşıyorsun?
biri olmazsa öbürüne güveniyorsun ..
bir verip bin almak istiyorsan
verdiğini bişey mi sanıyorsun?

kötünün yerini biliyorsun
leyleğin ömrü iki lak lak bilmiyorsun
sır yok bakıpta görebilene giz yok
ama sen bi türlü göremiyorsun

nakarat ;
ağaçların tadı olmaz yaprak olmasa
sabrın dostu sükut olur gıybet olmasa
hayret yine sustun ha gayret e be dostum
dikten boyut saçma bana derine dalmadan
kimler geldi geçti kimliklerini bulmadan
varsın ve de yoksun hayret yine sustun

cok geç oldu sanma dahi faruk omer dahi hata etti
olsun gel ya olduğun ya göründüğün gibi gel
yenip kendini bulduysan zafer kendini artık affa ser
doğru sözden gaile yapmaz dil sefer
anlatsanda anlamam sanırım sen şehirli ben köylüyüm
olmeden girdim toprağa ölüyüm ibretlik bir öyküyüm
gözümü deldi nur körüm bu dünyaya bil bu dünya kaynana
iyilik etmez hayrına ..
ezilip kırılmadınsa hamur gibi yoğrulmadınsa
nasıl olgunlaştım dersin sen ki ..
hata etmedinse sonra siniri yenmedinse
nasıl ehlileştim dersin sen ki ..
kelimeler iflas etti inat eden öyle merkep ki ..
ipe götürür dost denen o insanın lanetlisi
kahramanlık biter masallarımı dinler bir peri
insanları düzeltmektense kendini eğit daha iyi

nakarat ;

ağaçların tadı olmaz yaprak olmasa
sabrın dostu sükut olur gıybet olmasa
hayret yine sustun ha gayret e be dostum
dikten boyut saçma bana derine dalmadan
kimler geldi geçti kimliklerini bulmadan
varsın ve de yoksun hayret yine sustun

uyumam lazım

yuksek dozda yusuflayan yusuf
kolera’nın inziva albümünden bir şarkı.

yetinmekte özgürüm rağbet etmek bir düğüm
cözdükçe oldu kördüğüm beklemekle geçti ömrü
kuru dalga vurdu kumda suyuna kavuştu
bir biz kaldık beklemeyi bilemedik
bacı doğdu kuruntulu herkes layığını buldu
yok bunun mübalağası ya da yahutu
krallık kendine hükmedebilmektir
kendine sözü geçemeyenin devrile boyu, geçti kulağı boynuzun boyu
krallık ilk kendini yenmektir
hadi gel tanıda tam üstüme bas, bu kızın hüznüde kendine has
buz gibisiniz işlersiniz iliğime ince ince ..

söylenip duruyor ayaklarım. diyor ; ey sahip dinlenmen lazım (lazım)
sabah oldu ve gece kibrini yitirdi. o halde benimde biraz uyumam lazım (lazım)
gelecek yoksa geçmişte yoktur. bunun üzerine uzun uzun düşünmem lazım (lazım)
biz yareni , yaren bizi bekler. uyanmamak üzere uyumam lazım (lazım)

kış güneşiyle ısıtmaya kalkma beni
tanırım ben o sinsiyi senden iyi
düne bakan vardı boynunu eğdi
insanlar iyi ama temiz değil
hepsi eksik yaptı sana kolo
kuçu kuçu bile daha sadakatli
cami’ye değil kabi nehrine giderim
rahmetten payı olana güvenirim
artık laf çalamazlar hepsini bir nur kovalar
adamı perçeminden tutup atacaklar haberi yok
fal, o karı şeytan işi oyalamalar
imandan çıktın haberin mi olur ?
nice nice ateş denizinde boğulur
sen beni sevmesen de olur?
söyle fahişenin aşkından ne olur?
ona sevdamı anlatsam pişkin değildir yanlış anlar
başıma iş gelir, sözü zehir, gönül elden gitti ve ses kesildi
cana gıda 2 lokmam var o da helaldir taştan çıkar
sözüme güç verir ? başım göğe erdi akıl baştan gitti

söylenip duruyor ayaklarım. diyor ; ey sahip dinlenmen lazım (lazım)
sabah oldu ve gece kibrini yitirdi. o halde benimde biraz uyumam lazım (lazım)
gelecek yoksa geçmişte yoktur. bunun üzerine uzun uzun düşünmem lazım (lazım)
biz yareni , yaren bizi bekler. uyanmamak üzere uyumam lazım (lazım)

yaran diyaloglar

yuksek dozda yusuflayan yusuf
almanya-türkiye maçını izlemek için kurulmuş olan dev ekranın önünde maç izlerken..
-abi ya şu öndekine söyle de şapkasını çıkartsın.
+sen söyle be abi.
-abi çekirdekleri ben aldım be hadi.
+tamam be.



...1 dakika sonra;
-ya abi böyle de bişey farketmedi.git adama söyle de şapkayı geri taksın.

yaran fıkralar

yuksek dozda yusuflayan yusuf
adamın biri her önünde eğilene dayanamayıp, atlıyormuş. birgün azrail, "bir daha bu hareketi tekrar edersen cehenneme gideceksin" der. adam yine aynısını yapar ve cehenneme gider. ancak atladığı kadınlardan birinden çocuğu olur. bu çocukta babası gibi, her önünde eğilene atlıyormuş. azrail bu çocuğa da aynı uyarıyı yapar ancak çocuk da babası gibi aynı hareketi yapınca cehennemi boylar. ancak cehenneme bi girer buz gibi. sorar "burası niye soğuk, benim bildiğim cehennem sıcak olur?". zebaniler cevap verir:
-ulan babanın korkusundan eğilip, iki kürek kömür atamıyoruz ki!
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol