ya basta viva zapatista

melih pekdemir’in bir kitabıdır.yazar bu kitabında asıl olarak öcalan’ı eleştirmiş,devlet ile olan bağını anlatmış, pkk’nin sola verdiği zararlardan bahsetmiştir;nitekim devlet kitabı anlamamış ve öcalan’ı destekliyor deyip yasaklamış ve toplatmıştır.bu sırada hakkında tutuklama kararı çıkan yazar yurtdışına kaçmış ve yaklaşık 2 yıl orda kalmış, kitabı aklandıktan sonra ise tekrar ülkesine dönüş yapmıştır.

melih pekdemir’in kitaplarından birisinin adıdır.aslında kitap iki ciltten oluşmaktadır.ilk cildinde tarihi belgelerle yorum yapılmadan ne var yok ise yazılmış ve bu kaynaklar gösterilmiştir.ikinci cildinde ise birinci ciltteki yazılanların tamamı yorumlanarak muhteşem bir eser oluşturulmuştur.zamanında doruk yayınlarından çıkan bu kitabın şu anda baskısı bulunmamaktadır.tc tarihine farklı bir gözle bakmak isteyenler için eşsiz bir kaynaktır.

neden korkulduğunu anlayamadığım gençlerdir.demek ki bir avuç karşı düşünceden bile sistem ve yandaşları korkmaktadırlar.

melih pekdemir’in kitabının adıdır.kitap eşsiz bir zeka ürünü olduğunu arka kapağında yazan şu sözlerle anlatmaktadır.
’’ancak kıscık ve küçücük mutlulukları olabilir sıradan ve sahici insanların.bunu farketmezler bile ve bunu yalnızca şairler farkedebilir belki.kısacık ve küçücük mutlulukları, sıradan ve sahici insanların, ancak şiire dökülebilir, şiir olabilir, başka türlü anlatılamaz.kısacık ve küçücük mutlulukları, sıradan ve sahici insanların, ömre bedel olur.bu bedeli hiçbir sıradışı varsıl ödeyemez; parası pulu yetmez.upuzun ve kocaman veumutsuz mutlulukları yetmez.zira herşeyleri olan varsılların, umuda ihtiyaçları yoktur,öyleyse herşeyleri vardır varsılların yalnızca umutları yoktur.oysa hiçbir şeyleri yoktur sıradan vesahici insanların.ancak kısacık ve küçücük mutlulukları olabilir ve upuzun ve kocaman umutları.bunu ancak feylozoflar bilir.sakallı marx buna devrim demiştir.sıradan ve sahici milyonlarca insan, bunu farkettikleri zaman, umutları devinir , devrim olur...
(kitaplardan türlü çeşitli devrim alıntıları yaparsın.bu alıntıları karşı karşıya getirir, yıllarca ve yıllarca tartışırsın.sonra bir alıntıda karar kılarsın.ve sonra döner, kiaplara yine bakarsın.ama yaptığın alıntı yoktur.kimse söylememiştir.sen uydurmuşsundur.işte devrimcilik budur.)’’

melih pekdemir’in kitaplarından birisidir.kitabın arka kapağında şunlar yazmaktadır:’’daha yeni sustu radyodaki her dakikadaki nostaljik müzik.telefon telesekrete bağlı ve televizyon kapalı.ben insanlığımı yaşoyorum dışarıdaki yıldızların içerideki aydınlığında.parmaklarım beynime hükmediyor, ellerim yüreğime el koymuş.gözlerim kulaklarımlabir söyleşide deme gitsin.ayaklarım her yere gidiyor hiç gitmediği halde.şimdi hiçbir şey hatırlamıyorum.ne güzel, sadece bakıyorum.şimdi hiçbir cevap sormuyorum, sağırlığımla mağrurum.vay vay insanlığıma vay yıldızlara vay aydınlığa.’’

cümlelerindeki eşsiz zeka ve kitaplarındaki bilgi donanımı ile kişiyi cezbeden ender yazarlardandır.
kitaplarından bazıları anne bak kral çıplak, sıradan ve sahici, meğer, kemalistler ülkesinde cumhuriyet ve diktatörlük, öçalan devlet mi’dir.ayrıca bugün ödp içinde siyaset yapmaktadır.

türkiye koordinatörlüğünü murat belge’nin yaptığı insan hakları örgütüdür.kurucuları ve üyeleri arasında çok saygın isimler yer almıştır.

radikal gazetesi köşe yazarı ve birgün gazetesi genel yayın yönetmeni.kendisi amnesty international türkiye şubesi üyesi ve helsinki yurttaşlar derneği kurucularındandır.

genel yayın yönetmenliğini şu anda murat çelikkan’ın yağtığı gazetedir.

thkp c geleneğini savunan ve dergi çevresi olmanın ötesinde direniş komiteleri ve türkiye’de en geniş kesimlere ulaşan devrimci mücadeledeki örgüt olması yönüyle bilinir.türkiye’nin en geniş kitlelere ulaşan örgütü olmasının nedeni türkiye koşullarına özgü somut politikalar üretmesidir.mahir çayan’ın tezleri üzerine kurulmuştur.işareti dahi türkiye koşullarına has olarak sinan çetin tarafından yapılmış olan yıldızlı yumruktur.
(bkz: oğuzhan müftüoğlu)
(bkz: melih pekdemir)
(bkz: taner akçam)
(bkz: yaşathak arslan)
(bkz: mahmut memduh uyan)

12 eylül sonrası ana dev yol davasının listesindeki birinci kişidir.cezaevi ve işkence süreçlerinde çözülmeyen ender önderlerdendir ve 1996 yılında ödp’nin kurucuları arasında yer almıştır; partinin ruhani lideri denmektedir kendisine.

bir sol-sosyalist slogan olmasına rağmen bir kaç yıldır siyasal islamcı gruplar, mhp ve kızılelmacı diğer gruplar tarafından da dillendirilen slogandır.bu grupların yaptığı anti emperyalizm ise tamamen yabancı düşmanlığı üzerine kuruludur.bu sloganın aslı emperyalizme karşı duruşu simgelerken olaya sınıfsal ve emek-sermaye çelişkisi üzerinden de bakmak ola gelmiştir.sadece abd değil tüm emperyalist politikalara ve özünde emperyal ilişkileri ören sisteme karşı olunması gerekmektedir.bu sloganı 68 ve 78’de atanlar gerici-faşist güçlerce saldırılara uğrarken bugün o saldırıda bulunan kesimlerinde bu söyleme sarılması akla ’’bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’ sözünü getirmektedir.

sözlükteki belirli konulardaki bilgi eksikliklerini kapatmak ve daha çok bilgiye ulaşılmasını sağlamak için yapılan belirli konular hakkında bilgi aktarımı yapılan durumdur.

tam adı eşitlik ve özgürlük gelecek olan ödp’ye ait derginin adıdır.dergi 2 ayda bir çımakla beraber bazı zamanlarda özel sayı da çıkarmaktadır.içinde sendikal mücadele, kadın hareketi, türkiye solu ve dünya solu hakkında değerlendirmeler bulunabilir.

12 eylül öncesi devrimci yol’u pasifizm ile suçlayarak ondan ayrılmış ve silahlı kanadının adı dhkp c, siyai kanadının adı devrimci sol olan örgütün kısaltmasıdır.

ödp’nin kurucularından ve 68 kuşağının önemli isimlerinden olan troçkizmi benimsemiş devrimcidir.ödp içindeki troçkist kanadın örgütleyicisidir ve çıkardıkları sosyalist demokrasi için yeni yol adlı 3 aylık bir dergi mevcuttur.

(bkz: masis kürkçügil)

http://www.78liler.org/ adresinden ziyaret edilebilecek, başkanlığını celalettin can’ın yürüttüğü vakıftır.

12 eylül sonrası büyük gerileme yaşayan solun, eski 78 kuşağı’nın örgütlenerek kurduğu 78 liler vakfı’nın öncülüğünde çalışmaları yürütülen kampanyanın/sloganın adıdır.12 eylül faşist darbesinin sorumlularının ve yandaşlarının, türkiye’yi onlarca yıl geriye götüren zihinlerin yargılanmasını amaçlar.anayasa’daki darbecilerin yargılanmasını önleyen geçici maddenin kaldırılması ve türkiye’nin 12 eylül ile hesaplaşması amacına yönelik bir taleptir asıl olarak.

68 kuşağı’nın aksine daha savaşçı, daha çok kan ve gözyaşı görmüş olan; geneli yirmili yaşlarda olan sosyalistlere verilen isimdir.türkiye solunun yükselişte olduğu dönemde 68’den kalan mirasla yükselmiş ve 68’den daha büyük bir kitleye hitap etmişlerdir; ancak 12 eylül faşist darbesi sonucu kimileri öldürülmüş, kimileri zindanlarda çürümüş, kimileri asılmış, kimileri işkencelere uğramış, kimileri yurtdışına gitmek zorunda kalmış, kimileri vatandaşlıktan çıkarılmış ve ülkesine dönememiş, kimileri de depolitizasyon ve demoralizasyon sonucu kabuklarına çekilmişlerdir.
kenan evren beyimiz ve arkadaşlarının tükettiği, güzel bir dünya düşleyen gençlerdi zamanında onlar; şimdi ise hepsi saçları ağarmış ya köşelerinde ya da yine bir kısmı da olsa alanlarda olan insanlar..hepsinin tek bir hayali var: darbeciler yargılansın.