wish you were beer

(bkz: dost kitabevi)

kaç yıllık dizi, kaç yaşımda izlemeye başladım hatırlamıyorum. fikret kuşkan ozamanlar daha toy delikanlıymış. ah ah.. ne diziydi... hayatımın dizisiymiş de haberim yokmuş. seneler sonra bugün gördüm ve hala izleyebildim, hala yüzümde bir tebessüm oluştu gördüğümde. keşke her şey o dizideki gibi saf ve güzel kalsaydı...

evet sanatçıdır. siyaset ona hiçbir zaman yakışmamıştır. o kitap yazsındır, şarkı söyleyip beste yapsındır ve biz de binleri topladığı konserlerine gidelimdir. anıtkabir e karşı yiğidim aslanım ı söyleyelimdir. tatile çıkarken yolda akdeniz ezgilerini dinleyelimdir.

ankara da kızılay da bulunan ve vizyona girmeyen sanatsal filmleri getirmesiyle gönlümüzde ayrı bir yeri olan sinemadır. evet fazla modern bir yer değildir evet. ayrıca bir arkadaşımdan duyduğuma göre pek bir sevişken mekanmış.

yeşil gözdür kendisi aslında. yeşil gözden farklı olarak içinde bal rengi gibi değişik renkler de vardır. yani yeşil gözden fazlası vardır eksiği yoktur ve evet daha etkileyicidir.

birayla pek bir güzel gider, hatta birayla yenmesi için üretildiğini düşündüğüm çerezdir.

olsa da yesek denilesi, söylemesi bile insanı alıp götüren müthiş üçlü. boğaza karşı bir mekanda olsa hiç de fena olmazdı hatta evet mükemmel olurdu.

ankara nın sakarya caddesi nde, bilenler için eski limon un yerinde açılan meyhane. bir kere gidenlerin mutlaka tekrar gittiği, bağımlılık yapan mekandır.

muhabbetleriyle, rakısıyla, fasılıyla insanı alıp götüren, kendinden geçiren mekanlardır. kesinlikle her birinin bir hikayesi, bir ruhu vardır.
(bkz: çıngı meyhane)

özellikle siyah saç beyaz ten ikilisine cuk diye oturan karizmatik kozmetik ürünüdür. simsiyah giyinip sadece kırmızı ruj ve ojeyle tamamlandığında süper görülesi, yemeyip yanında yatılasıdır.

tanım yapılması imkansız olan mükemmel üstü insan kişisi. 2005 altınoluk konseri iptal edilmiş, 2006 altınoluk konserinde bizi bizden almış şahsiyettir. özellikle yaz günü benbeyaz giyinip , simsiyah giyinen fanlarını dumura uğratmıştır. şebo sen olmasan biz napardık denilesi, ellerinden öpülesidir . iyi ki varsın şebo.

ortaköy kampüsü nün önünden geçerken hasetle bakmanıza sebebiyet veren, etiketi muhteşem üniversite. mezunlarının türkiye de kaldıkları düşünmemekteyim, zira galatasaray üniversitesi mezunu bireyler görmek pek mümkün değil çevremizde.

kesinlikle alınması gereken, hiçbir şekilde istenmeyen tüylerdir. çok iticidir kanımca. ense dediğin temiz olmalı. ayrıca erkeklere duyurulur, kimi kızlar ensenin temiz olmasına dikkat ediyorlar benden söylemesi. sonra aman ben görmedim, aman ben duymadım bilmiyordum demeyin.

şenliklerinin çok eğlenceli geçtiği, kampüsü süper, kendisi süper üniversite. fakültelerin kampüsün genişliğine yenilmesi, dağınık yerleşimi biraz can sıksa da güzeldir, severiz evet. üstelik eskişehir yolu girişinden merkeze yürümek olanaklıdır, ayrıca hayır otostop çekmek o kadar da yaygın değil, zira almıyorlar efendim.

güzel, izlenilesi bir ferzan özpetek filmi. sanıldığının aksine hiç de eşcinsellik üzerine kurulmuş bir film değildir. istanbul manzarası yine insanın içine işler. türklüğe hakaret ya da oryantalizm gibi öğeler göremedim ben. gören varsa haber versin bizahmet.

(bkz: finaller bir gelsin eski yaratıcılığıma kavuşacağım)
(bkz: ders çalışmamak için her şeyi yaparım )

müzikleri çok güzel olmasına rağmen çok yavaş ilerleyen bir film. sanatsal bir film olabilir ama bu demek değildir ki sıkıcı olmayacak. hayatımda ilk defa bir filmi ileri sararak izledim evet. hatta üçüncü izleme çabamda anca bitirebildim. yapacak bir şey yok malesef. ayrıca yunanistan gerçekten türkiye ye çok benziyormuş dedim evet.

son zamanlarda izlediğim en güzel, en eğlenceli aşk, macera filmi. nası geçtiğini anlayamadım evet bir daha izlesem mi diye düşünmüyor değilim. insana aşk nedir diye sorduruyor. ayrıca filmde bir anda karşınıza birol ünel ve fatih akın çıkıveriyor. bittiğinde yüzünüzde bir tebessüm ve dumur olmanın verdiği müthiş hazla mutluluk duyuyorsunuz evet.

okan bayülgen ve müjde ar ın sigara içerek sevişmesi, hatta sigarayla sevişmesi, sado baba nın ölümü üzerine balık ayhan ın sokağın ortasında sabaha karşı darbukasına örtü serip darbukasını konuşturması, ah ahhh ne filmdi yaf... bu zamana kadar nasıl olmuş da izlememişim denilesi, hayıflanası, bu kadar zaman boşa yaşamış olduğunu düşünüp tüm acısını çıkarırcasına izlenebildiği kadar izlenesi mükemmel film. evet küfrettim, evet dumur oldum, evet kendimden utandım, evet isyan ettim... yapıcak bir şey yok...

tarih, politika, ekonomi, sosyoloji, ve bu derslerin çeşitli dallarıyla meşgul olan, okuması zor ve bir o kadar da eğlenceli olan bölümdür. okumayı, araştırmayı sevmeyenlerin girmesi tavsiye edilmez, zira bitirmek işkenceye dönüşebilir.

hacettepe üniversitesindeki bölümü hakkında ayrıntılı bilgi için:
(bkz: http://www.ir.hacettepe.edu.tr/)