independence den yeni bir theme: yakın gözlük büyük karakter theme i ...
herkes aklına gelen ,bir şekilde bildiğini düşündüğü konuda en azından google da arayıp bulduğu veya -aramızda öğrenciler çok diye diyorum- kendi kitaplarında/okul sitelerindeki konuların bir ucundan tutup aklında bir kıyıya ayırsa ve müsait vakti olduğunda sözlüğe aktarsa sözlükte bilgi çağı yaşanır ve hatta saçma sapan ödev sitelerinde millet vakit geçireceğine gelir burda paşa paşa konuyu alır,yorumları da okuyup mutlu mutlu vakit geçirir.
benim tematik entryler girmeye başlamama bir diğer sebep ise gün içinde sol framede ve her açışımızda random ekrana gelen entryler arasında artık sözlüğü ilk ekranıma getirdiğimde sıklıkla gördüğüm bilmemkimin ç.kü , ötekinin b.ku , bunu yapan bunu da yapmış tarzı entrylerdir,madem forum değil sözlük modu için özen gösteriliyor buna sadece yönetim uyuyor mu yaklaşımı göstermek yerine işin bir ucundan tutmak gerektiğini hissettiğim içindir.
benim tematik entryler girmeye başlamama bir diğer sebep ise gün içinde sol framede ve her açışımızda random ekrana gelen entryler arasında artık sözlüğü ilk ekranıma getirdiğimde sıklıkla gördüğüm bilmemkimin ç.kü , ötekinin b.ku , bunu yapan bunu da yapmış tarzı entrylerdir,madem forum değil sözlük modu için özen gösteriliyor buna sadece yönetim uyuyor mu yaklaşımı göstermek yerine işin bir ucundan tutmak gerektiğini hissettiğim içindir.
bilgisozluk ekranını yeni açanlar için (bkz: etom1961)...
edit:milletçe nadir ortak özelliklerimizdendir : sözlükte begenmediklerimiz olunca ses çıkartır o da bıçak kemiğe dayandığında ancak bi de kalem/yürek gücü ile doğru orantılı olarak ama beğendiklerimizi de nadiren destekleyici entryler gireriz , bir diğer bağlayıcı olmayan nokta da şudur , bir kimsenin çoğunluk yazdığı entryleri tasvip ediyor olmak onun tüm görüşlerini özümsemek değildir.
edit:milletçe nadir ortak özelliklerimizdendir : sözlükte begenmediklerimiz olunca ses çıkartır o da bıçak kemiğe dayandığında ancak bi de kalem/yürek gücü ile doğru orantılı olarak ama beğendiklerimizi de nadiren destekleyici entryler gireriz , bir diğer bağlayıcı olmayan nokta da şudur , bir kimsenin çoğunluk yazdığı entryleri tasvip ediyor olmak onun tüm görüşlerini özümsemek değildir.
amerikan tıbbi dizilerinden özenti uyarlama dizidir , kurdukları sete harcayacakları parayla anadoluda bir sağlık ocağını abad edip orda çekim yapsalardı en azından sonradan o kadar makine bir işe yarardı mekan da hastalar da diyaloglar da daha inandırıcı olurdu .
insanın kanını donduran , midenizi bulandıran, ruhunuzu isyan ettiren ,katil olmak işte bu kadar kolay dedirten haberdir.
yapanlar ve yapılmasına olanak sağlayanların her iki cihanda da her türlü cezaya çarptırılması için adalete inanmaya devam etmenin zor olduğu anlardan biridir.
haber detayları için :http://www.milliyet.com.tr/2006/11/01/yasam/axyas01.html
yapanlar ve yapılmasına olanak sağlayanların her iki cihanda da her türlü cezaya çarptırılması için adalete inanmaya devam etmenin zor olduğu anlardan biridir.
haber detayları için :http://www.milliyet.com.tr/2006/11/01/yasam/axyas01.html
"unutulmazlar"dır, bir köşede hatırlanacağı anı bekleyen , dokunsanız kıyısından kan sızan bir kabuktur ,tüketen sorular öbeğidir ,bazen kahkahadır derin ah ların kaynağı ,nefrete dönüşse dahi güzel zamanların tortularıdır ,başkası sorduğunda umursamazlığın altında yatan delici meraktır ,gezilen mekanların tarihidir ,yürekten geçmiş tapu kadastrodur .
bu, çocukların gökyüzüne bakarak en sık sordukları sorulardan biridir. kim bilir kaçımız, kaçamak cevaplar vermiş, uçağın motorlarından çıkan duman olduğunu söylemiş ama aynı yükseklikte uçan her uçakta aynı şeyin olmadığını açıklayamamışızdır.
bir bulutun oluşabilmesi için, havanın, yeryüzünden buharlaşan suyu absorbe edemeyecek, yani içine alamayacak kadar düşük sıcaklık ve basınçta olması, bir de bulutu oluşturacak su damlacıklarının etraflarında tutunabilecekleri toz parçacıklarının olması gereklidir. yerden 10 bin metreden fazla yükseklikte uçan yolcu ve savaş uçaklarının uçtuğu bu yükseklikte normal şartlarda hava çok temizdir, hiç toz yoktur, yani bir bulutun oluşması için gereken şartlardan biri eksiktir.
bilindiği gibi jet uçaklarının motorları, ön taraflarından havayı alarak, yakıt ile yakar ve işlev tamamlandıktan sonra, arka taraflarındaki küçük çaptaki egzozdan büyük bir basınç ile dışarı verirler. bu motorların aldıkları hava ile birlikte giren su buharı, motorun içinde daha da koyu hale gelerek dışarıdaki çok soğuk havanın üzerine püskürtülür. buna teknik dilde ’sublime’ olma olayı denir. yani buhar halindeki suyun, sıvı hale geçmeden, doğrudan donması, buz haline geçmesidir.
aslında uçakların arkalarında bıraktıkları bulut, insan yapısı bir buluttan başka bir şey değildir. soğuk havada verdiğimiz nefes havada nasıl buharlaşıyorsa onun gibi bir şeydir. deniz seviyesinde, yüksek sıcaklık ve basınçta buharlaşan suyu hava kolayca absorbe eder. yükseklik arttıkça, hava sıcaklığı ve basınç düştükçe, hava artık su buharım içine alamaz hale gelir. ancak bulutun oluşması için bir üçüncü şart daha vardı, yani toz parçacıkları.
işte burada toz parçacıklarının görevini, uçağın motorlarından egzost olarak çıkan yakıt parçacıkları yerine getirir. bu sayede bir bulutun oluşması için üç şart da yerine getirilmiş olur ve motorların gerisinde uzun, ince bir bulut oluşur.
esasında alçak irtifada uçan uçaklarda da aynı şey oluşur, motorlardan su buharı salınır ama düşük ısı, nem miktarı, rüzgar yönü gibi etkenler tam oluşmadığı için uçakların arkasında beyaz bulut oluşmaz. ilave edelim ki, bu olayda uçağın ve motorlarının cinsi ve kapasitesinin hiçbir etkisi yoktur.
bir bulutun oluşabilmesi için, havanın, yeryüzünden buharlaşan suyu absorbe edemeyecek, yani içine alamayacak kadar düşük sıcaklık ve basınçta olması, bir de bulutu oluşturacak su damlacıklarının etraflarında tutunabilecekleri toz parçacıklarının olması gereklidir. yerden 10 bin metreden fazla yükseklikte uçan yolcu ve savaş uçaklarının uçtuğu bu yükseklikte normal şartlarda hava çok temizdir, hiç toz yoktur, yani bir bulutun oluşması için gereken şartlardan biri eksiktir.
bilindiği gibi jet uçaklarının motorları, ön taraflarından havayı alarak, yakıt ile yakar ve işlev tamamlandıktan sonra, arka taraflarındaki küçük çaptaki egzozdan büyük bir basınç ile dışarı verirler. bu motorların aldıkları hava ile birlikte giren su buharı, motorun içinde daha da koyu hale gelerek dışarıdaki çok soğuk havanın üzerine püskürtülür. buna teknik dilde ’sublime’ olma olayı denir. yani buhar halindeki suyun, sıvı hale geçmeden, doğrudan donması, buz haline geçmesidir.
aslında uçakların arkalarında bıraktıkları bulut, insan yapısı bir buluttan başka bir şey değildir. soğuk havada verdiğimiz nefes havada nasıl buharlaşıyorsa onun gibi bir şeydir. deniz seviyesinde, yüksek sıcaklık ve basınçta buharlaşan suyu hava kolayca absorbe eder. yükseklik arttıkça, hava sıcaklığı ve basınç düştükçe, hava artık su buharım içine alamaz hale gelir. ancak bulutun oluşması için bir üçüncü şart daha vardı, yani toz parçacıkları.
işte burada toz parçacıklarının görevini, uçağın motorlarından egzost olarak çıkan yakıt parçacıkları yerine getirir. bu sayede bir bulutun oluşması için üç şart da yerine getirilmiş olur ve motorların gerisinde uzun, ince bir bulut oluşur.
esasında alçak irtifada uçan uçaklarda da aynı şey oluşur, motorlardan su buharı salınır ama düşük ısı, nem miktarı, rüzgar yönü gibi etkenler tam oluşmadığı için uçakların arkasında beyaz bulut oluşmaz. ilave edelim ki, bu olayda uçağın ve motorlarının cinsi ve kapasitesinin hiçbir etkisi yoktur.
yonjayla yatıp yonjayla kalkanların kulakları çınlasın
an itibariyle tekrar başlamıştır , diğer bilgiçleri de bekliyorum ,buyrun sol frame i coşturalım...
peygamberimin allah ın huzuruna çıkmasının ötesinde miractan akılda kalması gereken 3 önemli nokta vardır : müslümanlara beş vakit namazın farz kılındığı gecedir,öteki dinlerin yürürlükten kaldırıldığı bildirilmiş ve allah a ortak koşmayan tüm müminlerin bağışlanacağı müjdesi verilmiştir.
miraç kandiliniz kutlu , sizin için dua edenlerinizin bol olsun...
miraç kandiliniz kutlu , sizin için dua edenlerinizin bol olsun...
şu an hurriyet tepesindeyim ,anlatılmaz yaşanır denen o ortak duygu selindeyim , dans ediyoruz gülüyoruz bazı yerlere taşlar atıyoruz ,bayraklarımız hep havada , hala vakit var istanbuldaysanız kalkın gelin , yürüyerek de olsa gelin ...
dönem dönem aklımdan geçmekle beraber bir türlü fırsat bulamadığım , vakit bulduğumda da gerçekleştirdiğim eylemdir, tüm bilgiçlere sabır diliyorum az kaldı bitiyor..
gereksiz bir eylemdir , bünyeyi ve beyni yorar ,bildiğiniz bir şey varsa yazar bilmediğiniz varsa okur öğrenirsiniz ,hiçbir sözlüğün ne şaklabanlık ne politik ne de çöpçatanlık meydanı olmaya ihtiyacı yoktur.şu kadar entrym şu kadar puanım var diye böbürlenilse ne olur olmasa ne olur..
yanlış görülmüş olmasın , o içki sanılan şey lokantada kadehe konulmuş vişne suyu çıkarsa bu kadar entry bosa gider.
sadece başkalarına benim entrylerime oy verin tarzı yaklaşımınız yeterlidir ,hepimizin içinde uyumakta olan seovi uyanır...
ayşe ismi kıbrıs harekatının sembollerinden biridir.dönemin dışişleri bakanı turan güneş ile ecevit arasındaki şifrede adı geçen turan güneş in kızının ismidir , o sırada cenevrede yunan dışişleri bakanıyla görüşmeler çıkmaza girdiğinde kıbrıs türklerini kurtaracak olan çıkartmayı başlatma cümlesi ayse tatile ciksin ile harekat başlatılmıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?