ugurbocegi

okul çıkısı eve giderken çantayı okulda unutup yolda giderken farkedip onca yolu geri tepmek.

verimsiz calısıldıgı zaman basa gelebılecek durumdur.mümkün oldugunca konsantre olunmalıdır çalısılan konuya yoksa sonucları bizi hemen üzmeye yetiyor.(kendimden biliyorum)

ortaokuldayken bir tane ugur hocamız vardı...
çok yakısıklı,karizmatikti ve herkes ona hayrandı..
adından da anlasılacagı gibi hepimiz onun bize ugur getirdigine inanırdık...
sanırım gercekten ugur getirdi ve liselere giris sınavında matematikten hepimizin netleri çok iyi gelmişti.

entryleri bol olsun... hosgelmistir.

ineceginiz yeri sordugunda cevap verip "tamam abla!" deyipte ordan gitmeyen sizi gideceginiz yere geç bırakan kimi zaman isinizden eden insandır.

yine yürüyorum bir akşam vakti...
damlaların yere vurdugu o yalnız sokaklarda...
bir elimde şemsiye, bir elimde hayallerim.
yine yürüyorum bir akşam vakti...
belki seni görürüm yine,
belki gözleride eririm diye.
yine yürüyorum bir akşam vakti...
yıktıgın hayallerimi bulmak,
ögrettigin yalnızlıkla baş etmek için...

+ kızım bırak artık su kitabı yeter.
- olur mu anne, yarın sınav var öklid calısıyorum.
+ ne ötgötü be? ne diyorsun sen?
- anne asıl sen ne diyorsun ötgöt ne? öklid o öklid nerenle dinliyorsun anne...

üzüntülü veya pisman olunan durumlarda bulunulan hal.

-kızım, gökçe tokat’ta mı?
+hayır be nerden çıktı?
-ee anıl söyledi.
+ay sende onun her dedigine inanacaksan artık...
-çok mu salak duruyorum karsıdan?
+birazcık... ama olsun yavrum sen her halinle güzelsin...

ben senin bildigin kızlardan degılım.

rahmetli de sollardı.

kirli sakal,
sert ama bir o kadarda karizmatik bir bakış,
o tatlı gülümsemesiyle görünen beyaz bakımlı dişler,
siyah takım elbise,
iri, renkli gözler,
kalın, etkileyici bir ses tonu,
az da olsa bir maço gibi yürüyüşü.

bir zamanlar hatırlıyorum da liseye girmek için sınava hazırlanırken buna benzer şeyler söylerlerdi bize...
elbet karşılıgını alacaksın bunların o yüzden şikayet etme. bıdı bıdı bıdı...

- abla benim hiç ablam olmadı biliyor musun?
+ hadee laann!! de get!! ben varım yaa
- yoo biliyorum seni denemek için yaptım zaten.

görünmüş olarak görünen çok kolay ifadeler...

uydurulmus seklı:
sil gözünün yalnızlıklarını
o an fısılda fayalalımııı!!
dogrusu:
sil gözünün yalnızlıklarını
o an fısılda duvarlara adımı!

anasınıfında resim yaparken mutlaka güneş çizerdim.ama güneş olur da beraberinde ay ile yıldız olmaz mı? ne alakaysaa...
salaklık işte.

why we? why we? (neden biz? )
why i? why ? (neden beennn?)

hoca dersten çıkmıstır.ogrencilerine gıcıklık yapar.
grenci: hocam çok gıcıksınız off ya!! bu gıcıklık matematık ogretmenlerınde "genetik" galıba.
yandakı matematık ogretmenı de: anaa manyağa bak biz birbirimizi mi dogurttuk ta genetık olsun.
ögrenci: ımm, şeeyyy yanii....

bie arkadaşımızın hayranlığı üzerine hepimizin farklı aralıklarla gerçek olması şartıyla gidip çeşit çeşit converse almasını hiç unutmuyorum. o hayranlıgı başlatana aslında dogum gununde bı tane almayı dusunduk ama sevinçtek kalbıne ıner dıye vazgecmıstik.