oray eğin kişisinin star’daki programında kurduğu ’ben evliyken normal bir adamdım, boşandıktan sonra böyle oldum’ cümlesiyle gülümsetmiştir. aynı zamanda aydemir akbaş da kanal d’de disko kralının konuğuymuş. hangisini izlesem şaşırdım.
yazar kişisinin kendi nicki altına yazılan bütün tanımlara muhteşem oyu vermesidir ve bence çok saçmadır. ’cancişim badim kankim’ şeklindeki bir tanıma neden muhteşem oyu verilir anlamak mümkün değil.
bu arada unutmadan: (bkz: aaa bu benim lan)
bu arada unutmadan: (bkz: aaa bu benim lan)
farmville benzeri bir zynga oyunu. benzeri dediğime bakmayın adından da anlaşıldığı üzere burada ekme biçme olayları yok. cafede yemek hazırlıyorsunuz ama her yemeğin belli bir pişme ve servis edilme süresi var. 5 dakikada hazır olanlar 3 dakikada 3 günde hazır olanlar vs. farmville ile benzerliği de budur anlaşıldığı üzere. sabırsız insanlar için de farmville’den daha zevkli.
bir gecede gelen mevsim. akşam yatarken sonbahardı, sabah kalktığımdaysa kış.. ilginç..
öpüşme dersleri chapter 1:
öpmek istediğiniz kişinin de sizi öpmek istediğini yani öpüşme eylemini gerçekleştirmek istediğini anlamak çok önemlidir. yoksa sizi öpmek istemeyen birini öpmeye çalışıp öküzün önde gideni bayrak sallayanı olursunuz. şimdi öpülecek kişiyle yan yana oturmaktasınız. geyik muhabbet vs. bir sessizlik oldu. işte beklediğiniz an bu an olabilir. karşınızdaki kişi bu sessizlik anında size döndüyse, yüzünü hemen çevirmediyse ve gözlerinizin içine bakıyorsa hafifçe ona doğru yaklaşın, hala geri çekilmediyse yada yüzünü çevirmediyse an bu andır.
öpüşme dersleri chapter 2:
herkesin bildiği üzere ilk öpücük çok önemlidir. öpeceğiniz kişi 50 first dates filmindeki gibi hafıza sorunu yaşamıyorsa ilk öpücük bir kere yaşanır. ilk basamak dudaklarınızın kuru olmadığından emin olmaktır. eğer kuru ise hafifçe dudaklarınızı ıslatınız.
öpüşme dersleri chapter 3:
aradaki mesafe gittikçe azalıyor. şimdi başınızı hangi tarafa eğeceğinize karar vermeniz lazım. malum, başınızı bir tarafa eğmezseniz burunlarınız birbirine çarpabilir, evet. kızların büyük çoğunluğu başını sağa eğer. neden bilmiyorum. aslında bir kızı öpmüşlüğüm bile yok. ama öyledir herhalde. bu durumda hatun kişi başını sağa eğdiğine göre erkek kişinin de başını sağa eğmesi gerekmektedir.
öpüşme dersleri chapter 4:
ve artık arada mesafe kalmadığında öpüşmeye başlayabilirsiniz diyeceğim ama burada aklınıza üst dudak alt dudak problemi takılabilir. kızlar genellikle öpmeye erkek kişinin üst dudağından başlarlar. bu durumda hatun kişinin alt dudağı boşta kaldığından mütevellit o kısmı da erkek kişinin öpmesi gerekmektedir. öpüşme işlemi önce sanki karşındakini incitebilirmişsincesine yavaş ve hafif olmalıdır. bu ilk temastan sonra biraz geri çekilip daha büyük bir öpüşmeye başlamak size artı puan kazandıracaktır. burada dikkat edilmesi gereken belki de en önemli şey dişlerin birbirine çarpmasını engellemektir. engelleyemedinizse de canınız sağ olsun aslında o kadar da önemli değil. ayrıca bu dişlerinizi hiç kullanmamanız anlamına gelmiyor. karşıdakinin dudaklarını hafifçe ısırmanız elektriği arttırabilir.
öpüşme dersleri chapter 5:
’tamam öpüyorum iyi hoş da ellerimi nereye koyayım yahu’ diye düşünenler çıkabilir. ellerinizi koymanız gereken en uygun yer karşınızdakinin başıdır. ama ibrahim tatlıses öpücüğüne benzememesi adına karşıdakinin kafasının iki yanından tutup hareket etmesine izin vermemekten ısrarla kaçınılmalıdır. ellerinizi saçlarının arasında gezdirebilirsiniz. ilerleyen anlarda öperken dudaklarının kenarına dokunmak da hoştur, iyidir güzeldir.
not 1: işbu tanımda aşırı tükürük salgılama sorunu olanlara değinilmemiştir. zira onların sorunları bizim sorunumuz değildir.
not 2: daha ilk öpüşmede ellerinize hakim olamıyorsanız o ilk öpücük büyük ihtimalle son öpücük olacaktır. belki de olmayacaktır, bir deneyin ben de bilemedim.
’öptüm bitti peki ya şimdi?’ diye soranlara ise bu başlıktan çıkmalarını ve bir sonraki adım için beklemede kalmalarını öneriyorum. hepinize başarılar.
öpmek istediğiniz kişinin de sizi öpmek istediğini yani öpüşme eylemini gerçekleştirmek istediğini anlamak çok önemlidir. yoksa sizi öpmek istemeyen birini öpmeye çalışıp öküzün önde gideni bayrak sallayanı olursunuz. şimdi öpülecek kişiyle yan yana oturmaktasınız. geyik muhabbet vs. bir sessizlik oldu. işte beklediğiniz an bu an olabilir. karşınızdaki kişi bu sessizlik anında size döndüyse, yüzünü hemen çevirmediyse ve gözlerinizin içine bakıyorsa hafifçe ona doğru yaklaşın, hala geri çekilmediyse yada yüzünü çevirmediyse an bu andır.
öpüşme dersleri chapter 2:
herkesin bildiği üzere ilk öpücük çok önemlidir. öpeceğiniz kişi 50 first dates filmindeki gibi hafıza sorunu yaşamıyorsa ilk öpücük bir kere yaşanır. ilk basamak dudaklarınızın kuru olmadığından emin olmaktır. eğer kuru ise hafifçe dudaklarınızı ıslatınız.
öpüşme dersleri chapter 3:
aradaki mesafe gittikçe azalıyor. şimdi başınızı hangi tarafa eğeceğinize karar vermeniz lazım. malum, başınızı bir tarafa eğmezseniz burunlarınız birbirine çarpabilir, evet. kızların büyük çoğunluğu başını sağa eğer. neden bilmiyorum. aslında bir kızı öpmüşlüğüm bile yok. ama öyledir herhalde. bu durumda hatun kişi başını sağa eğdiğine göre erkek kişinin de başını sağa eğmesi gerekmektedir.
öpüşme dersleri chapter 4:
ve artık arada mesafe kalmadığında öpüşmeye başlayabilirsiniz diyeceğim ama burada aklınıza üst dudak alt dudak problemi takılabilir. kızlar genellikle öpmeye erkek kişinin üst dudağından başlarlar. bu durumda hatun kişinin alt dudağı boşta kaldığından mütevellit o kısmı da erkek kişinin öpmesi gerekmektedir. öpüşme işlemi önce sanki karşındakini incitebilirmişsincesine yavaş ve hafif olmalıdır. bu ilk temastan sonra biraz geri çekilip daha büyük bir öpüşmeye başlamak size artı puan kazandıracaktır. burada dikkat edilmesi gereken belki de en önemli şey dişlerin birbirine çarpmasını engellemektir. engelleyemedinizse de canınız sağ olsun aslında o kadar da önemli değil. ayrıca bu dişlerinizi hiç kullanmamanız anlamına gelmiyor. karşıdakinin dudaklarını hafifçe ısırmanız elektriği arttırabilir.
öpüşme dersleri chapter 5:
’tamam öpüyorum iyi hoş da ellerimi nereye koyayım yahu’ diye düşünenler çıkabilir. ellerinizi koymanız gereken en uygun yer karşınızdakinin başıdır. ama ibrahim tatlıses öpücüğüne benzememesi adına karşıdakinin kafasının iki yanından tutup hareket etmesine izin vermemekten ısrarla kaçınılmalıdır. ellerinizi saçlarının arasında gezdirebilirsiniz. ilerleyen anlarda öperken dudaklarının kenarına dokunmak da hoştur, iyidir güzeldir.
not 1: işbu tanımda aşırı tükürük salgılama sorunu olanlara değinilmemiştir. zira onların sorunları bizim sorunumuz değildir.
not 2: daha ilk öpüşmede ellerinize hakim olamıyorsanız o ilk öpücük büyük ihtimalle son öpücük olacaktır. belki de olmayacaktır, bir deneyin ben de bilemedim.
’öptüm bitti peki ya şimdi?’ diye soranlara ise bu başlıktan çıkmalarını ve bir sonraki adım için beklemede kalmalarını öneriyorum. hepinize başarılar.
giymesini bilen için en rahat kıyafettir. şimdi şöyle ki: hava sıcak şöyle tiril tiril bir şeyler giyeyim dediniz mini eteğinize elinizi attınız. önce bir bakın bakalım bacaklar mini eteği giymeye uygun mu? mini etek ince uzun bacaklarda daha güzel durur. türk kızları olarak bizim bacak boyu ortalamamız çok uzun olmadığı için geriye bacaklarımızın mini etek için yeterince taş olup olmadığını kontrol etmek kalıyor. kontrol ettiniz, bacaklar mükemmel etek mükemmel -yada kendinize fazla güveniyorsunuz- geriye oturup kalkma dersleri kalıyor.
mini etek dar ise frikik vermeden en uygun oturma biçimi bacakları birleştirip yere doğru hafif eğerek oturmaktır. etek dar değil ise bacak bacak üstüne atıp bu şekildeyken eğik duruma getiriniz. bu durumda nşa iç çamaşırınız görünmez frikik de vermezsiniz.
frikik vermemeyi anlattım da bazen insanın frikik veresi de gelebilir. iki tane güzel frikik verme yöntemi vardır. birincisi bacak bacak üstüne atmış halde otururken alttaki bacağı üste alıp pozisyon değiştirmektir. bunun için frikiği alacak kişinin sağda solda önde oturmasının bir farkı yoktur, her türlü başarıya ulaşır. ikincisi ise bacak bacak üstüne atmadan otururken sağdan sola dönmek üzere hareketlenip belli bir seviyede bacaklar frikiği alacak kişiyle aynı hizaya geldiğinde bitişik olan bacakları hafif aralayıp 1 saniyeden kısa bir sürede tekrar toparlamak ve farkında değilmiş gibi davranmaktır. farkında değilmiş gibi davranmak her zaman iyidir, evet. 1 saniyeden uzun sürerse hiç bir heyecan da kalmaz ona göre.
(bkz: afiyet olsun)
mini etek dar ise frikik vermeden en uygun oturma biçimi bacakları birleştirip yere doğru hafif eğerek oturmaktır. etek dar değil ise bacak bacak üstüne atıp bu şekildeyken eğik duruma getiriniz. bu durumda nşa iç çamaşırınız görünmez frikik de vermezsiniz.
frikik vermemeyi anlattım da bazen insanın frikik veresi de gelebilir. iki tane güzel frikik verme yöntemi vardır. birincisi bacak bacak üstüne atmış halde otururken alttaki bacağı üste alıp pozisyon değiştirmektir. bunun için frikiği alacak kişinin sağda solda önde oturmasının bir farkı yoktur, her türlü başarıya ulaşır. ikincisi ise bacak bacak üstüne atmadan otururken sağdan sola dönmek üzere hareketlenip belli bir seviyede bacaklar frikiği alacak kişiyle aynı hizaya geldiğinde bitişik olan bacakları hafif aralayıp 1 saniyeden kısa bir sürede tekrar toparlamak ve farkında değilmiş gibi davranmaktır. farkında değilmiş gibi davranmak her zaman iyidir, evet. 1 saniyeden uzun sürerse hiç bir heyecan da kalmaz ona göre.
(bkz: afiyet olsun)
pardon filminde ibrahim’le yüzleştirilmeye getirilen muzo’nun ilk sözü. ’ben bu tipi tanımıyorum, bana tezgah açmayın’ diye devam eder.
(bkz: kokoreç)
ishak kalvonun hayatını kaybetmesinin sebebi kongreyi protesto eden eylemciler değil, yol açıp taksiyle çıkmasına izin vermeyen polislerdir. kalp krizi geçiren vatandaşımızı hastaneye yetiştirmesi gereken; orada ambulans yoksa eğer -diğer caddede varmış- öncelikli olarak polistir. ama durumun ciddiyetinin farkında olmayan polis dakikalarca taksiyi bekletmiştir, zira çok büyük bir ihtimalle vatandaşın göstericileri linç etmesine yardım ediyordu kendileri.
bunlar; içinde yaşadığı şiddeti dışarı vurup, insanların yıllarca emek harcadığı, yaşatmak için ter döktüğü mağazalara saldıran bir grubu onayladığım anlamına gelmemekte. zira kendilerinin neyi protesto ettiklerini bilmedikleri ortada.
antikapitalist blok bugün olduğu gibi yarın da davulları ve darbukalarıyla orada olacaktır. kırıp dökmek için değil el ele var etmek için.
bunlar; içinde yaşadığı şiddeti dışarı vurup, insanların yıllarca emek harcadığı, yaşatmak için ter döktüğü mağazalara saldıran bir grubu onayladığım anlamına gelmemekte. zira kendilerinin neyi protesto ettiklerini bilmedikleri ortada.
antikapitalist blok bugün olduğu gibi yarın da davulları ve darbukalarıyla orada olacaktır. kırıp dökmek için değil el ele var etmek için.
penguende yayınlanan serkan yılmaz köşesi. her sayısında ’basına saldırı, fotoğraf makinalarımızı kırdılar’ başlığı yine yeni yeniden güldürür.
(bkz: dudullu postası)
ve işte online üyeleeeeeeerrrr!
independence (jedi) [msg] [kim]
revenant (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
mitili (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
abdurrezzak bin reloaded (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
orqn (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
superkahraman (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
heddodepaso (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sicaksutorbasi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
elaa (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sizi rahatsiz etmeye geldim (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
independence (jedi) [msg] [kim]
revenant (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
mitili (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
abdurrezzak bin reloaded (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
orqn (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
superkahraman (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
heddodepaso (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sicaksutorbasi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
elaa (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sizi rahatsiz etmeye geldim (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
hedef tutturulamamış, ayakkabı soru sormakta olan öğrencinin kafasından sekerek imf başkanının bulunduğu yerin çok uzağına düşmüştür.
ing. çağırmak, telefon etmek vs vs anlamlarına gelen kelime. genellikle amerikan filmlerinde call 911 şeklinde duyulur.
pokerde yükseltmeme hali. şöyle ki: potu görürsün ama arttırmazsın, masaya iki tık vurursun, oyun devam eder.
(bkz: tanıma bak ne biçim)
(bkz: tanıma bak ne biçim)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?