sipsi

’’dying
is an art, like everything else.
i do it exceptionally well.

i do it so it feels like hell.
i do it so it feels real.
i guess you could say i’ve a call.’’

dizelerinin sahibi olan ölüme aşık kadın.

sadece kendi ruhuna bürünmek, ismine değil cismine sığınmak, geri kalana da -selamsız sabahsız da değil ama- bir göz kırpıp geçmek. gözlerini kapatıp gökkuşağı olduğunu düşünmek. mavin fazla kaçsa, sarın az da kalsa umurunda olmaması. ruhunun vücudunda yer alması değil, vücudunun ruhunda kaybolması.

işte olduğu yerde döner ya insan bazen upuzun eteklerini savura savura, saçları tek bir yöne gerçekçi yatmış, başını da eğer ya aksi tarafa, kendi iklimini yaşıyordur o insan. diğerlerinden bağımsız, kendi ilkbaharında çiçekler açıyor, yazında deniz kızı oluyordur. sonbaharında içine yapraklarını döküyor, kışında ayaz olup kendini vuruyordur.

öldüğünde geriye sadece dünyasal bedeninin uzayda bıraktığı boşluk kalır, hacimce küçük. diğer evreni görünce sevinir ‘eteklerim diğer duvarlara çarpmayacak dans ederken artık’ diye.

"karasal iklimde kış erken başlar ve ortalama olarak 90 gün karın yerde kalış süresi vardır. yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer."

ne güzeldir karasal iklim…

bilinenden bıkmak, bilinmeyene anlatılmaz bir özlem duymak ve radikal bir vazgeçiş. bukowski’nin sözleriyle, alkol her gün intihar edip ertesi gün tekrar hayata dönmektir lakin artık o da kendinden kaçışı sağlamıyorsa... en çaresiz anda insanın karnından beynine doğru yükselen ince bir cesaret duygusuyla acil çıkış kapısına yönelmesi...

’’isteyerek ölen kişi ile, istemeden ölen insan arasında, temelden, kökten bir fark vardır: ilki, her şeyin ötesine geçmiş olmakla, huzurludur; ötekiyse, hiç bir şeyi çözememiş olmakla huzursuz... ’’

intihar sadece düşüncede kalabilirse eğer, bir geceyi sabah yapmaya yeter.. ancak hikayenin sonunu kendi yazmak istiyorsa insan, hayat dersi hocası da çıkıp gelmemişse daha, dersi kırar kaçar gider okuldan. beyaz lavaboda kan deneyi yapılır, fonda gary jules ’mad world’ der, arkasından nick drake son sözü söyler:day is done..

’’güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa
buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar
sen yangınlar içinde üşüyorsan
ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek
böyle bir dünyaya tükürmek
ve ölmek güzeldir...’’

bakmanın bitmemesi. şaşkınlık, üzüntü, garipseme, anlayamama hallerinin getirdiği bir durum. kısa bir sürelik anlamlandırmaya çalışma süreci. kendinize geldiğiniz an konuşmaya falan çalışmayın, bakakaldığınız şeyden hemen uzaklaşın, yoksa çok daha kötü sonuçları olabilir.

kafa içi basıncın giderek arttığı hissedilir önce. ağlamamak için kasılırsa bünye basınç arttıkça artar. sonuçta gene olan olur, o yüzden basınç ilk hissedildiği anda koyuverin gitsin, uğraşmanın alemi yok. bu boşalma en güzel kafaya yastık bastırıp bir yandan ağlayıp bir yandan bağırırken olur.

(bkz: sinir krizi)

(bkz: sinirden ağlamak)

hiç bir şeyin yetmemesi. öpmek, koklamak, sevmek, okşamak ama yine de doyamamak. aslında bir bakıma her şey tamken hep eksik bir yan hissetmek. hem iyi, hem kötü...

istenildiği halde yapılamayan sınırlı eylemlerden biridir.

çömez...yeni...yeni çömez, evet. e hoşgelmiş.

manikür ve pedikür yaptıran bireyleri etkilemeyen doğa olayıdır.

özden örnek, ibrahim fırtına ve ergin saygun’dan sonra kendisi de gözaltına alınmıştır.

düzeltme: haberturk’un internet sitesi gözaltına alındı diyor, kanal ise gözaltı yok diyor. değişik.

insanı kaçırtabilme olasılığı yüksek, dinlemenin cesaret istediği şarkı.

’al beni rüzgar götür uzaklara, götür sonsuza...’

araba kullanırken dinlenmemesi gereken şarkı. direksiyonu kırıveresi gelebilir insanın.

garip bir eylem. bazen tam ortasındayken bu eylemin, hak veriyor insan şarkıya, ’her gün aynı, her gün aynı, her gün aynı...’ bulanıklaşıyor etraf, ’her gün aynı, her gün aynı, her gün aynı...’ absans nöbetine girdiğini sanıyor karşındaki, ’her gün aynı, aydım, anladım ben bu dünyayı’ diyorsun içinden, ’her gün aynı, konuşmamak lazım, derin bir suskunluğa bürünmek...’ ’her gün aynı, iyiyim böyle’ diyorsun içinden, yeni bir suskunluğa bürünme sürecine girene kadar...

tayfa75’tir efen’im. bırakın chatroulette falan da gelin dinleyin.

arada enteresan geyikler dönebilen site. penisleri geçip eternal sunshine muhabbeti yapılabilecek insanlar bile bulunabiliyor. çok eğlendim çok.

eğlencelik yavaş site. sıkılgan bünye işi.
edit: laan,denk gelirsek,keklemeyin beni üzerimde hiç bir şey yok.

(bkz: gece çırılçıplak sözlüğe giren kız)

(bkz: olsa da dinlesek)

arda’nın golüyle galatasaray 1-0 öne geçti.

ilk yarı 0-0 bitti, evet.