sipsi

eğlenceli bir insanla nöbetteyken çaktırmadan içilebilecek yegane içkidir. koy portakal suyunun içine, takıl böyle karşılıklı. o kadar mis, o kadar leziz. insanları sevmeye başlıyorum.

şunlar var:

independence (jedi) [msg] [kim]
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
pipisik (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

1 jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
2 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 4 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 4 ki$i okuyor.

fr. sütlü kahve renginde olan.

an itibariyle yazılan 1426 entrynin 33 tanesini ben yazmışım. pipişik sözüm sana, ben olmasaydım ne yapardın bilmiyorum.

(bkz: krater)

beklenilen şeyden alakasız bir şeyle uğraşınca biraz kolaylaşan eylem. saçmalama riski göze alınmalı.

(bkz: saçını başını yolmak)

birini hırpalamak adına yapılabilen bir eylem işte. eylemin güzel tarafı karşınızdakine yapabileceğiniz gibi kendinize de yapabilirsiniz. ’saçını başını yolarım senin yelllozz!’ diye bağırıp şahısın üzerine atlamak suretiyle sinirinizi yellozdan çıkarabileceğiniz gibi, ’saçımı başımı yolacağım şimdi!’ deyip elinizde bir tutam saçla da kalabilirsiniz. tercih sizin. ben olsam birinciyi seçerdim ama kararlarınızı etkilemek istemem. ikinci de fena değil gibi geldi şu an aslında, bilemiyorum.

ingilizcede de bazen taç yada çember anlamlarında kullanılabilen kelime.

meraktan ölmekteyim ama hep bir reklamını görünce aklıma geliyor. tabii çıkıp almaya üşeniyorum. bu entry vesilesiyle reklamında oynayan demet evgar’a sevgilerimi göndererek ’bu gece boşum.’ demek istiyorum.

lat. köpek

(bkz: canis major)
(bkz: canis minor)

uygun zamanı tutturamama hali. ölümlerden sonra yaygın olarak kullanılır. zamansız gitti, gibi.

özlüyorum ben bunu ara sıra. bir an özlüyorum, sonra hemen unutuyorum.

bu mekanlarda çalan müzik çok önemliymiş ben bugün bunu anladım. öğle arasında kuaföre gideyim kendime geleyim dedim, hayata dair hiç bir inancım kalmadı resmen. içeri girdiğimde herkesin suratı beş karıştı, mine abla oturmuş arkada efkarlı efkarlı sigarasını tellendiriyordu.

sipsi: merhabalaaaaaarrr!
ahali: merhımıfısıfıssss...

o an müzik kulağıma dolmaya başladı işte. leman sam şarkılarından oluşan bir playlist dönüp duruyordu arkada.

’bunca yıl herkesten kaçtın en sonunda buldum sandınnnnn...’

sipsi: eee nasılsınız ne yapıyorsunuz? bu arada manikür, şöyle en parlağından bir de oje seçelim havamızı bulalım, fön de mi çektirsem, pedikürü akşama yaptıracağım.
ahali: tamamıshısıhmssss...

’eğeerr bir masaal perisii girerse rüyalarına, öldü dersiin gül güzelii tılsımını kaybettiii...’

45 dakika sonra:
ahali: güle güle kullanısmsmhımsshımıfıss...
sipsi: görüşürsszzssmsmmmsss...

(bkz: trachea)

(bkz: trachea)

bir de şu var: (bkz: soluk borusuna penis kaçan kadın)

(bkz: trachea)

trakeanın sağ ve sol bronş olmak üzere ikiye ayrıldığı yere verilen latince isim.

gecenin bir körü, günün herhangi bir saati sıcacık suyla doldurup içine girince dünyanın en huzurlu yeri olan duygu öldürgeçi.

bazı insanların ’nasıl gidiyor?’ sorusuna verdiği sinir bozucu cevap. hayat gidiyor işte, iyi kötü bir şekilde. birbirimizi yemeyelim.