confessions

serco

- Yazar -

  1. toplam entry 2898
  2. takipçi 1
  3. puan 79755

derste osurmak

serco
yanimdaki sira arkadasimin bolca yaptigi eylem.

ben : lan telefonun caliyor
- nasil yani?
ben: birsey titredi.
- euhuheuhe keske oyle olsaydi.
ben : lannnn ibnee oha a.k bune koku
- euhuhuehuhasuidhsaasdkjsal
ben: (yuksek sesle) dikkat dikkat gaz kacagi olmustur lutfen prizlere dokunmadan siginaga ininiz.
sinif: kopar..

dersten atilmak

serco
- sssst sen uzun sacli
- efendim hocam
- neden yan oturyorsun sen burasi kahvehanemi?
- hayir hocam cay ocagi.
- cik disari
- neden
- cik dedim
- peki yanimdaki arkadasimda gelebilirmi oda yan oturuyordu.
- daha birde siparis veriyor
- cik hadi ciikk.

orhan bey

serco
osmanli padisahlarinin ikincisi.


saltanati: 1326-1360
babasi: osman bey - annesi: mal hatun
dogumu: 1281 vefati: 1360

sultan osman gazi’nin oglu olup, dedesi ertugrul gazi’nin vefat ettigi 1281 senesinde sogut’te dogdu. kucuk yastan itibaren tam bir disiplin ve intizam ile istikbalin beyi olacak sekilde yetistirildi. seyh edebali ve dursun fakih gibi alimlerden ilim ogrenip, feyz aldi. gencliginden itibaren bizans tekfurlariyla olan gazalara katildi. kumandanlik ve devlet idaresi konularinda bilgi ve tecrube kazandi. babasinin yasliligi dolayisiyla 1324’ten itibaren devlet idaresinin basina gecti. osman gazi, onu bursa’nin fethiyle gorevlendirdi.

orhan bey’in 1326’da bursa’yi fethi sirasinda osman gazi vefat etti. babasinin nasini bursa’da gumuslu kumbet’e naklettikten sonra osmanli devleti’nin ikinci sultani olarak tahta gecti ve devlet merkezini yenisehir’den bursa’ya nakletti.

bundan sonra fetih ve gaza hareketlerine hiz veren orhan gazi, 1329’da bizans kuvvetlerini pelakanon’da agir bir yenilgiye ugrattiktan sonra 1330’da iznik’i aldi. devletin gecici merkezi haline getirilen iznik sehri imar edilerek, islamî eserlerle suslendi. orhan gazi, iznik’in en buyuk kilisesini camiye cevirerek burada cuma namazi kildi.

fetih hareketlerine devam eden orhan gazi, 1331’de tarakli, mudurnu ve goynuk kasabalarini, 1333’de gemlik, 1336’da kirmasti, mihalic ve ulubat kasabalarini zaptetti. 1337’de izmit’in fethi ile kocaeli yarimadasinin tamami osmanlilarin eline gecti.

1353’te bizans’taki ic karisikliklardan faydalanan orhan gazi, gelibolu’da cimbe kalesine sahip oldu. bu, osmanlilarin rumeli’ye gecerek bolgeyi tanimalari ve gelecekteki fetihleri bakimindan onemli rol oynadi. nitekim oglu suleyman pasa’yi rumeli’deki kuvvetlerin basina tayin eden orhan gazi, bolayir’dan tekirdag’a kadar olan bolgeyi fethettirdi.

diger taraftan anadolu’da da birligi saglama calismalarina hiz veren orhan gazi; karesiogullarindan 1345’te balikesir’i, 1350’de ise bergama ve edremit’i, eretna beyliginden de 1354’te ankara’yi aldi.

orhan gazi, buyuk oglu suleyman pasa’nin 1359’da bir av sirasinda attan duserek vefat etmesi uzerine uzuntusunden hastalandi ve 1360 yilinda vefat etti. bursa’daki gumuslu kumbet’e defnedildi. yerine oglu i. murat gecti.

sahsiyeti nesillere ornek mahiyette olan orhan gazi, halim-selim olup, son derece merhametliydi. kolay kizmaz, kizinca da belli etmezdi. askerlerini ve tebeasini kendisinden fazla korurdu. cok adildi. "adaletin en kotusu gec tecelli edenidir. sonunda hukum isabetli olsa geciken adalet zulumdur." buyururdu. orhan gazi’nin islam ahlakina hayran olup, adaletine gipta eden hiristiyanlar kendi soyundan ve dininden hanedanlarin yerine, osmanli idaresini tercih ederlerdi.

orhan gazi devrinde fethedilen beldeler ilmî, mimarî ve sosyal tesislerle suslendi. iznik fethedilince, manastirini medreseye cevirterek ilk osmanli medresesini kurdu. yine iznik’te yaptirdigi imaretin acilisinda kendi eliyle fakirlere ve gazilere as dagitti. ahalisinden muslim ve gayr-i muslim hic kimsenin ac kalmamasina gayret etti.

cihattan vazgecmez ve emri altindakileri devamli allahu tealanin dinini yaymaya tesvik ederdi. oglu murat gazi’ye "ogul! cennet mekan babam osman gazi han bir avuc topragi beylik yapti. biz allah’in izniyle beyligi sultanliga cevirdik. sen daha da buyugunu yapacaksin! osmanli’ya iki kita uzerine hukmetmek yetmez. zira i’la-yi kelimetullah (allahu tealanin ismi serifini yuceltmek, islamiyet’i yaymak) azmi iki kitaya sigmayacak yuce bir azimdir." diyerek son vasiyetini yapmistir.

abdulaziz han

serco
saltanati: 1861-1876
babasi: ii. mahmud han- annesi pertevniyal sultan
dogumu: 8 subat 1830 vefati: 4 haziran 1876

kucuk yasta din ve fen ilimlerini tahsile basladi. kisa zamanda arapca, farsca ve dini bilgileri cok iyi bir sekilde ogrendi. ayrica bos zamanlarini degerlendirerek ata binmek, kilic kullanma, gures tutmak, cirit atmak gibi zamanin butun spor dallarinda pek mahir oldu. agabeyi abdulmecid zamaninda veliaht ilan edilen abdulaziz bundan sonra devlet idaresi ve avrupa’nin siyasetini iyi bir sekilde takibe calisti. abdulmecid han’in 25 haziran 1861’de olumu uzerine tahta cikti.

bu sirada devletin durumu son derece karisikti. malî sikinti son haddinde idi. karadag, hersek ve girit’te buyuk bir karisiklik hukum suruyordu. avrupa devletlerinin mudahalede bulunacaklarini anlayan abdulaziz han yayinladigi bir fermanla onlarin tanzimat konusundaki endiselerini, nispeten, ortadan kaldirdi. malî konulardaki sikintinin onune gecebilmek icin israf ve gereksiz harcamalarin onlenmesine calisti. rusvet ve irtikab isine karisanlari siddetle cezalandirdi.

1862’de karadag bolgesinde cikan isyani serdar-i ekrem omer pasa kumandasinda gonderdigi bir ordu ile aninda bastirdi. misir’da son yillarda osmanli devleti’ne karsi bagliligin azaldiginin farkinda olan abdulaziz han, bu bolgeye bir seyahat duzenledi. misir valisi ismail pasa’ya hidiv unvanini verdi. gittigi her yerde muhtesem merasimler ve halkin sevgi gosterileri ile karsilasan sultan, misir’in payitahta olan bagliligini guclendirdi. osmanli devleti’ndeki muspet gelismelerin onune gecmek isteyen batili devletler girit’te buyuk bir isyan cikardilar ve adanin beynelmilel bir komisyon tarafindan idaresini istediler. bunu siddetle reddeden abdulaziz han, bazi imtiyazlarla meseleyi bir muddet icin halletti.

abdulaziz han 21 haziran 1867’de fransa, ingiltere, belcika, prusya ve avusturya’yi icine alan bir geziye cikti. sultan’in bu gezisi genel barisin saglanmasinda onemli rol oynadi. avrupa devletleri ile olan munasebetler iyilesti. abdulaziz han, devlet ve milletin bekasi ve huzuru icin gece gunduz calisirken icte bati hayrani ve mason devlet adamlari her turlu siyasi desiselerle nizam ve intizamin bozulmasina gayret sarf ediyorlardi. ziya pasa, namik kemal, ali suavi gibi yazarlar halki padisah’a karsi dusmanliga tesvik ederken, mutercim rustu, huseyin avni ve mithat pasalar da padisah’i devirmenin hesaplari icerisindeydiler. nitekim gozlerini iktidar hirsi burumus bu devlet adamlari, 1875’te patlak veren bosna-hersek isyani ile ardindan cikan rus harbini firsat bildiler. abdulaziz han, sikintilar icinde olmasina ragmen sirbistan’i kisa surede maglup etti. bulgaristan’daki karisikliklari mahalli kuvvetlerle bastirdi. ancak huseyin avni, mithat, redif ve suleyman pasalar 30 mayis 1876 gunu dolmabahce sarayi’ni kusatarak sultan’i tahttan indirdiler.

abdulaziz han efradiyla birlikte cesitli hakaret ve iskencelere maruz birakildiktan sonra 1 haziran 1876’da fer’iye sarayi’na nakledildi. avni pasa uc gun sonra, guvenlik gerekcesiyle saray bahcesine yerlestirdigi adamlarina verdigi emirle, kur’an-i kerim okumakta olan sultan’in bileklerini kestirerek sehit ettirdi. hadiseye intihar susu verilmeye calisildi. ancak pehlivan yapili abdulaziz han’in zorbalarla bogusmasi sirasinda vucudunda meydana gelen curukler ile iki disinin kirik oldugunu gorgu sahitleri ifade etmislerdir. zaten tip ilmi, intihar edecek bir sahsin iki bileginin damarlarini kesemeyecegini belirtmektedir. sehit sultan’in cenazesi 5 haziran 1876 gunu pederi sultan ii. mahmud han’in cemberlitas’taki turbesine defnedildi.

abdulaziz han iyi niyetli, dindar, her sabah kur’an-i kerim okuyan, son derece vakar sahibi bir kimse idi. devrin alimlerini sayarak toplar munazaralar yaptirir, kendisi de bazan bu munazaralara istirak ederdi. devlet islerini bilfiil kendisi idare etmeye calisirdi. onun en buyuk gayesi devlet-i aliyye’nin istiklalinin devam etmesi ve halkinin refah icinde yasamasi idi. bu sebeple ilim ve teknikte ilerlemeye ve imar faaliyetlerine buyuk onem verdi. 1863’te sahillere deniz fenerleri yapildi ve devlet surasi kuruldu. 1867’de sultanî mektepleri (liseleri), 1868’de sanayi mektepleri, 1869’da suveys kanali acildi. 1870’de sark demiryollari yapildi, tibbiye, orman ve maden mektepleri acildi. 1875’te galata tuneli yapildi ve askerî rustiye mektepleri acildi. donanmaya buyuk onem verdi. hint okyanusu’na kadar donanmamizi gondererek, osmanli deniz gucunu ingilizlere kabul ettirdi. osmanli donanmasinin i. dunya ve kurtulus harpleri sirasindaki muvaffakiyeti, sultan abdulaziz’in donanmaya kazandirdigi bu kudretle mumkun olmustur.

ankara savaşı

serco
timur, cengiz imparatorlugu’nu yeniden kurmak amaciyla faaliyetlere baslamisti. iran’i almis, hindistan’a da seferler duzenlemisti. azerbaycan ve bagdat emirleri korkularindan yildirim bayezid’e sigindilar. timur emirleri geri istediyse de, yildirim bayezid bunu reddetti ve bu olaydan dolayi timur ile yildirim bayezid’in aralari acildi. anadolu’ya giren ve sivas’i yagmalayan timur, secme askerlerden olusan ordusu ile birlikte anadolu’da ilerlemeye devam etti. osmanli ordusu da harekete gecti. iki ordu ankara’da cubuk ovasi’nda karsilastilar.

yapilan ankara savasi’nda yildirim’in kuvvetlerinden olan kara tatarlar’in, timur tarafina gecmesi osmanli ordusunun dagilmasina neden oldu (20 temmuz 1402).

yildirim bayezid, timur’a esir dustu. bu savas osmanli devleti’nin 50 yil kadar duraklamasina neden oldu. anadolu turk birligi dagildi ve anadolu’daki beylikler tekrar ortaya cikarak guclendi. bassiz kalan osmanli devleti’nde karisikliklar basladi.

osmanli devleti’nin dort ayri bolgesinde, sehzadeler tarafindan dort ayri devlet ilan edildi. bursa, iznik ve izmit, timur tarafindan yagmalanip yakildi, izmir isgal edildi. 1402’den 1413’e kadar surecek olan bu iktidar boslugu ve taht mucadeleleri donemine fetret devri adi verildi.

nigbolu zaferi

serco
osmanlilarin rumeli’deki faaliyetlerinin devam etmesi, akincilarin bosna’ya ve arnavutluk’a kadar ilerlemeleri haclilari telasa dusurdu. macar krali sigismund, papa’nin da destegiyle basta fransiz, ingiliz ve alman kuvvetleri olmak uzere butun avrupa ulkelerinin katilimiyla olusan hacli ordusu’nun basina gecti. bu ordu 1396 yilinin mayis ayinda harekete gecti.

bu ittifakin amaci bes yildir kusatma altinda bulunan istanbul’u kurtarmakti. haclilar tuna kiyisindaki nigbolu kalesini kusattilar. kale kumandani dogan bey, yildirim bayezid komutasindaki osmanli ordusu yetisinceye kadar kaleyi basariyla savundu. 1396 yilinda nigbolu kalesi onlerinde cok kanli carpismalar oldu. haclilar, tarihe nigbolu savasi olarak gecen bu catismada buyuk bir bozguna ugradilar. savas sonunda haclilarin aldigi yerler osmanli devletine gecti. bulgar kralligi ortadan kaldirildi ve macaristan iclerine dogru akinlar yapildi. hacli dunyasi yarim yuzyil turklerin uzerine yurumeye cesaret edemedi. bu savastan sonra yildirim bayezid’e abbasi halifesi tarafindan "sultan-i iklim-i rum" yani "anadolu sultani" unvani verildi.

nigbolu savasindan sonra istanbul ucuncu defa kusatildi. daha onceden yapimina baslanmis olan anadoluhisari bu kusatma sirasinda tamamlandi. guclu bir deniz kuvveti ve buyuk toplarin olmamasi fethi engelliyordu. bu sebeple yildirim bayezid, turk denizciligini gelistirmeye calisti. yildirim istanbul’u kusatma altinda tutarak, sehrin teslim olacagini dusunuyordu. ancak timur tehlikesi ortaya cikinca, bizans’la bir antlasma yapildi ve kusatma kaldirildi. bu antlasmayla, istanbul sirkeci’de bir cami, bir islam mahkemesi ve bir turk mahallesi kuruldu. yillik harac arttirildi. ayni yil yunanistan’a ve mora’ya sefer duzenlendi.

1398 yilinda karaman ulkesi ve karadeniz beylikleri fethedildi. bir yil sonra da dulgadirogullari beyligine son verildi. yildirim bayezid, ayrica istanbul galata’da bulunan ceneviz kolonisi ile de savasti.

fetret devri

serco
ankara savasi sonunda anadolu’da turk birligi bozulmus ve osmanli devleti dagilma tehlikesi ile karsilasmisti. yildirim bayezid’in ogullari, babalarinin olumunden sonra taht mucadelesine basladilar. osmanli tarihindeki en buyuk kargasa donemi boylece baslamis oldu. fetret devri adi verilen bu donemdeki taht mucadeleleri, timur’un anadolu’da kuvvetli bir devlet birakmak istememesi ve bizans’in entrikalariyla daha da artti.

suleyman celebi edirne’de, isa celebi bursa’da, mehmed celebi amasya’da, musa celebi balikesir’de padisahliklarini ilan ettiler.

mehmed celebi ile musa celebi aralarinda anlastilar ve bursa’da vali bulunan isa celebi’yi ortadan kaldirdilar. mehmed celebi, suleyman celebi’nin de ortadan kalkmasi gerektigini biliyordu. bu amacla musa celebi’yi edirne’ye suleyman celebi’nin uzerine gonderdi. musa celebi, kardesi suleyman celebi’yi yenerek, edirne’yi ele gecirdi. ancak mehmed celebi’ye verdigi sozu tutmayarak edirne’de kendini padisah ilan etti. 1413 yilinda, son olarak musa celebi’yi de saf disi birakan mehmed celebi fetret devrine son verdi.

varna savaşı

serco
sultan ikinci murad buyuk bir hizla edirne’ye geldi. osmanli ordusunun basina gecti. varna onlerine gelen osmanli ordusu, haclilara karsi saldiriya gecti. hacli ordusunun varna onlerinde bozguna ugratilmasiyla buyuk bir zafer kazanildi (10 kasim 1444).

haclilarin istanbul’un turkler tarafindan fethedilmesini engellemek icin yaptiklari son girisim oldu.

bu savas, osmanlilari segedin antlasmasina zorlayan sartlari tamamen degistirdi. sultan ikinci murad, bir muddet sonra tahti, yine ogluna birakarak cekildiyse de devlet adamlarinin israrlari sonucu tekrar tahtina dondu.

segedin antlaşması

serco
hacli kuvvetleri kazanilan her basari sonrasi daha da guclu ve kuvvetli ittifaklar yaparak, osmanli devleti’ne saldirmaya devam etti. sirp, eflak, erdel, macar kuvvetleri ilerlemeye devam ediyordu.

nis yakinlarinda yeniden buyuk bir kayip verildi. hacli birlikleri filibe’ye kadar geldiler. ancak soguklarin siddetlenmesi ilerlemelerine engel oldu.

balkanlarda ardi ardina ugranilan yenilgiler, osmanli devleti’ni zor duruma soktu. bizans’in avrupa’da tahrikleri devam ediyordu.

bu sartlarda her ne pahasina olursa olsun anlasmaktan baska cikar yol yoktu. sultan ikinci murad, baris icin girisimlerde bulunarak, 12 haziran 1444’de segedin baris antlasmasi’nin yapilmasini sagladi. barisin devamli olmasini saglamak icin de antlasmaya taraf olan krallarin yemin vermesi sart kosulmustu.

bu antlasma ile osmanlilar balkanlar’da bir rahatlama saglayarak, yeniden toparlanmak icin zaman kazanmislardi. ayrica ilk defa bir sinir kavrami ortaya cikmis ve tuna nehri belirleyici olmustur.

otlukbeli savaşı

serco
karamanoglu ibrahim’in 1464’te olmesi uzerine ogullari birbirlerine dusmuslerdi. akkoyunlu hukumdari uzun hasan’in yardimiyla ishak bey karamanoglu beyligine sahip oldu. bunun uzerine diger oglu pir ahmed bey fatih sultan mehmed’den yardim istedi ve gelen yardim sayesinde beyligi ele gecirdi. fakat pir ahmed bey bir sure sonra gidip venediklilerle anlasinca, bu duruma sinirlenen fatih sultan mehmed, karaman seferi’ne cikmaya karar verdi.

konya ve karaman alinarak osmanli’ya baglandi. karaman halki istanbul’a ve cesitli yerlere goc ettirildiler. pir ahmed bey kacarak akkoyunlu hukumdari uzun hasan’a sigindi. bu olay osmanlilarla akkoyunlularin arasinin acilmasina neden oldu.

osmanlilar avrupa ve anadolu’daki topraklarini genisletirken, akkoyunlular devleti’de dogu anadolu, kafkasya, iran ve irak uzerinde hakimiyet kurmuslardi. sinirlarini genisleten iki turk devleti arasinda buyuk bir savas kacinilmaz olmustu. otlukbeli mevkiinde 11 agustos 1473’de yapilan savasta, devrin en kuvvetli savas teknigine ve araclarina sahip olan osmanli ordusu, uzun hasan’in kuvvetli suvarilerden kurulmus olan ordusunu birkac saatte dagitti.

bu savastan sonra akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadilar. fatih sultan mehmed, akkoyunlu tehlikesini bu sekilde engellemis oldu. anadolu’da ve rumeli’de bircok sefer duzenleyip pek cok zafer kazanmisti.

buna ragmen guneyde guclu bir devlet konumunda olan memluklerle problemler yasandigi halde sicak bir savastan kacinmisti.
77 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol