confessions

redcrow

- Yazar -

  1. toplam entry 1776
  2. takipçi 2
  3. puan 44232

independence

redcrow
#720806

paşa torunudur. alt kattaki bakkala bile arabayla gider. kendi de kullanmaz arabayı şöförü var finlandiyalı. iyi sürücüler ordan çıkıyor diye özellikle oradan getirttirdi adamı. okmeydanı tarafında koca bi yalıda oturuyodu en son. denizin olmadığı yerde yalıda oturuyo adam, ne denli zengin olduğunu siz düşünün artık..

özcan deniz

redcrow
parayı buldu ya koca orkestra ile katılıyor programlara keta. sanki bi boka yarıyor. senin arkanda saint petersburg senfoni orkestrasi çalsa ne olur ki? anca orkestranın bayan saksofoncuları toparlak götünü keserler arkadan. "ses yok ama poposu güzelmiş" diye. hiç sevmedim sevmeyeceğim. çok eskiden çınarcık’ta program yapardı. kızlar hasta olurdu buna, özcan özcan diye çığraşıp dururdu kevaşeler. o zamandan kalma hasatim, o zamandan gelme kroluğu..

minibüsçünun müşteri beklemesi

redcrow
kapıyı da kapatmazla millet soğuktan donar amına koyım. öylece dururlar ya da gidiyormuş gibi yaparlar. sağdan soldan insanlar geçerken kornayla davet etmeler, arada bir gidiyormuş gibi yapıp aragaz vermeler, açık olan kapıdan dışarıyı keserek, bir yandan da yeni binenlerin uzattığı paraları yavaş hareketlerle almalar falan.araç ağzına kadar dolmazsa içleri rahat etmez çakalların. illet bir durum valla. psikolojik baskı uygulamak, üflemek püflemek lazım. onun içinde güvenilen bir göt tabi. hep söylemişimdir, levye acıtır.

beyazıt öztürk

redcrow
fena baydı.cuma gecelerini hak etmediğini düşünüyorum. yeni birileri gelsin bunun yerine. bu da gitsin bangladeş’e yerleşip çinçina yetiştirsin. onun yerine kanal d bana versin cuma gecelerini. tanıdığım çok komik insan ve hazırda beklettiğim çok fazla esprim var.

zülfü livaneli

redcrow
2002 yazında bodrum’da tekneyle sahip olduğu villanın önünden geçmiştim. (zaten tekne dışında bir şeyle geçmek pek mümkün değil.) süper sessiz bir koyda yaptırmış evini ve bu evlerden orada sadece üç adet var. teknenin kaptanı söylemişti onun olduğunu. fiyatı da yanılmıyorsam, 500.000$ civarında bir şeydi. lehçe, "rower naszego profesora pelagda zyka polskiego" diye bağırıp kaçmıştım. anlamı, "vay ızdırıbanı sikiyim millet nerelerde yaşıyor" a denk geliyor..

9 aralık 2007 beykozspor luleburgazspor maçı

redcrow
kalplerin dayanmayacağı kıran kırana geçecek bir müsabaka. futbol konusunda tıpatıp dayısına çeken "benim yigeni" görenler hasetinden çatlayıp yanlarında maç izlemeye getirdikleri sabileri tekmeleyecek. hele bi de "benim yigen" ona üç yılda öğrettiğim, "sağ ayak dışıyla kalecinin koruduğu köşenin tersine" vuruşunu yaparsa hiç şansı yok o bebelerin. maç sabahı erkenden gidip sahanın zeminini kontrol etmeyi düşünüyorum. krampon seçimini ona göre yapalım ki çocuk bir terslik yaşamasın. bugün "bizim yigenin" london university school of sport science and technology deki hocasıyla konuştum. hava yağışlı olursa adidas’ın predito ii trx hg kramponlarını, yağışlı olmazsa lotto’nun , zhero flash due modeli kavuçuk tabanlı kramponlarını düşünüyoruz. bakalım artık.iyiden iyiye heyecanlanmaya başladım ben.ayrıntıları aktarmaya devam edeceğim..

istanbul trafiği

redcrow
genelde normali şöyledir;

atıyorum yalova’da - abi arabayla beş dakika ama yürüyerek en fazla 20 dakika sürer.

istanbul’da ise;

atmıyorum istanbul - abi arabayla 20 dakika ama yürüyerek en fazla beş dakka sürer.

yabancı filmlerin vazgeçilmezleri

redcrow
kovboy - at.
aile filmi - mikser başında kahvaltı hazırlayan anne.
aksiyon - boş silah.
animasyon - piç karakter.
belgesel - ezik seslendirme.
bilim kurgu - sikim bir sese sahip eşcinsel robot.
çizgi film - havda asılı kalma sahnesi.
çocuk - söz dinlemez asi.
drama - fakir aile.
erotik - sekreter gözlüğü.
fantastik - gürültü.
porno - iş makinası.
fantezi - doktok önlüğü.
gerilim - şişkoooo.
komedi - olta misinası. (bunu salladım). neee? o kadar yazarken iyidi.
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol