profesyonelogrenci

(bkz: #1109941)
aynı tanım geçerlidir.

neden x işini öyle yapmıştır öyle olur mu? yapmasın.
x işini şöyle yapsaydı ama yapamaz o kız salak.
bu x işini yapan erkekler de var ama.
x işini yapan kız mı ooo ben çok gördüm bunları.
neden benim kadar zeki değil de x işini yaptı.
arkadaşlar x işini yapan erkek konuşalım bir de.
x işini yapan erkek aslandır kıza dönelim. veriyodur da bu.

hep aynı şeyler. baydı artık.
tanım: x işini yapıp herkese dert olan kız. x işini istediğiniz şekilde doldurabilirsiniz.

edit: bir kişi daha entry girmiş. üstelik verdiğim kalıplardan birini kullanmış. hiç şaşırtmıyorsunuz.

vertigo başdönmesinin latincesinir. tek başına vertigo hastalığı da vardır bir başka hastalık sonucunda da görülebilir.

bizim dengemizi kontrol eden beyincik ve kulak içindeki kanalların birinde veya her ikisinde de bir problem varsa beyin, dengemiz üzerine bi algı kayması yaşar ve biz başımızın döndüğünü zannederiz. mekanizması bu.

lakin ki her başı dönen vertigo değildir.

vertigonun spektrumu çok geniştir. bir kanser hastasında da bir grip hastasında da yani beyinciğe ve kulak yoluna ulasabilecek her hastalıkta görülebilir. yani baş dönmesi diyoruz sonuçta daha nasıl anlatayım bilmiyorum.
ama herhangi bir hastalığa seconder olarak gelişmemişse sadece başdönmeleri yaşanıyorsa o hastada sadece vertigo yaşandığından hekim ona vertigo der. bu yüzden halka kadar düşmüştür bu tıp terimi. hatalı kullanımı boldur.

aydınlatayım.
'ben başdönmesi olmuşum' diyemeyeceğiniz gibi 'ben vertigo olmuşum' da diyemezsiniz. konu komşuya dersiniz ama işi bilen biri size gülebilir. 'bende vertigo var' daha sağlıklı bir cümle bu konuda.
aynı örnek tansiyonda da geçerli. 'ben tansiyon olmuşum' demiyoruz 'bende tansiyon var' diyoruz vs vs.
güzel türkçemizi latinceden gelen kelimeleri nasıl kullanacağımızı öğrenerek daha güzel yaptığımıza göre konumuza dönelim.

neden durduk yere insanların başı dönüyor?
durduk yere kimsenin başı dönmez. ya bir travma sonucu kulağına veya beyinciğine darbe almıştır ya beyincik yeterli beslenemiyordur kan akışı iyi değildir ya da başka bir hastalık yüzünden oluyordur hastanın haberi yoktur. hastalığın önemsizi olmaz tabi ama öyle adı kadar büyük bir hastalık değildir. sebebi saptanır çözülür. travma sonucu beyinciğini sakatlayanlarda bile ameliyatla düzelmesi veya besin desteğiyle geri dönüşüm alınması yüksek ihtimaldir. ama bu hastalarda ameliyatın beyinciğe yapılacak olması siz de takdir edersiniz ki başdönmesinden daha büyük risk olduğu için yapılmaz. hasta medikal destekle arada bir başı dönerek yaşamaya devam eder.

ışide katılmak için ülkemize gelen gaziantepte yakalanan bir japon. sosyal medya hesaplarından ışidle bağlantı kurduğu durum kesinleşince geldiği anlaşılmış. bir de turizm ölmüş diyorlar. bak adam japonyadan gelmiş.

not: ironi vardır.

bu haliyle bile yeterince içler acısı bir açıklamayken ne yazık ki ensar vakfının ilk vukuatı da değildir.
2008de çorum ensar vakfının yaz kursunda iki kız tecavüze uğramış biri bu olay açığa çıktığında 3 aylık hamileymiş. hadi bakalım.

http://www.internethaber.com/vakif-kursunda-tecavuz-soku-151889h.htm

daha entrye tanım girmekten bihaber insanların evet burada ironi vardı dediği konu.

bu kadar yazıyorum. yeterince açık sanırım.

öncelikle
(bkz: neler dönmüş serhat ya)

olay olan konu. editler gelmiş karışmış buralar. başlığı açan yazar bana da entrysinin ironi amacıyla yazıldığını mesaj attı. uzatmadık pek anlaşılmamış dedik kapandı.
ama madem konusunu açıyorsunuz seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım

@kafkef in nerede yaşadığını anlamak için tüm entrylerini okudum. diğer sözlüklerde de yazdığına göre oralarda ona aktroll dendiğini biliyordur. yok biz demiyoruz orda öyle diyorlar bilmiyorsa söyleyeyim. kendisine tavsiyem trollsuz sözlüğün ilk trollü olma yolunda üstelik aktrollü olma yolunda bu kadar kesin adımlar atmasın.

insanlar her akşam sözlüğün başına bu gün kim öldü diyerek oturuyor. buna sebep olan yardımcı olan insanları savunan bir de üstüne üstlük onlarla ayrışmamamız gerektiğini söyleyen yazarlar görmek çok hoş olmuyor.

fikirleri savunmak ve trollük yapmak bambaşka şeylerdir. başkaları da düşüncesini yazıyor onlara neden troll denmiyor bunu düşünmeni tavsiye ederim.

dışişleri bakanlığının brüksele gidecek vatandaşlar için uyarıda bulunduğu terör eylemi.
yurtdışına gidemeyenleri ülke içinde patlayacak olanları neden uyarmıyorsunuz. fakirliğim bu kadar net yüzüme vurulmamıştı. içerledim.

eski akp milletvekili feyzi işbaşaran bu konuyla alakalı çok ilginç twitler atmış.

https://twitter.com/feyzi_isbasaran

1) kimse zarrab'ın, miami'de hava güzel, birkaç gün tatil yapıp denize girerim diye gittiğini sanmasın. zarrab o kadar aptal olamaz.

2) babek zencani'nin iran'da yargılanmasından beri zarrab tedirgindi. zencani idam cezasını alınca zarrab harekete geçti.

3) basından takip etmişsiniz, zarrab'ın boşanma meselesi ve mallarını satması gündemdeydi. zarrab ıstanbul'da diken üstündeydi.

4) zarrab'ı ıstanbul'da ölüm korkusu sarmıştı. o'nu koruyan güç o'nu mafyaya teslim etmişti. hem mafyayı doyurmak, hem de denileni yapmak

5) zarrab'ı koruyan güç, izleri silmek için zarrab'ı ortadan kaldıracaktı. zarrab'ın yaşaması artık zarar veriyordu.mafya zaten ensesindeydi

6) ıstanbul'da,büyük para kazananların hepsinin hayatı tehlikede. hele zarrab gibilerin milyar dolarlarla ıstanbul'da yaşaması imkansız.

7) zarrab, yolun sonuna geldiğini gördü, değil amerika avrupa'ya gidemiyordu.büyük ihtimalle amerika ile irtibata geçti. çünkü sorun abd.

8) zarrab, abd-miami'ye indiğinde fbı'nın kendisini tutuklayacağını bilmemesi imkansız. belli ki, arada cıa-fbı'ın adamları var.

9) fbı, zarrab'ı konuşturacak. zarrab da konuşmak için gitti zaten. zarrab konuşursa, az ceza alır ve servetinin bir kısmını kurtarır.

10) büyük ihtimalle zarrab amerika'ya tüm bilgileri, bağlantılarını verecek. bunun karşılığında kefaletle bırakırlar.

11) amerika, zarrab'dan bilgileri aldıktan sonra kefaletle bırakır, ama amerika'dan çıkamaz. zarrab da onu istiyor zaten.

12) zarrab, karakter olarak zayıf biri. türkiye'de tutuklandığında hemen dışarıya haber göndermişti. 'beni çıkarmazsanız konuşurum' demişti

13) zarrab konuşursa ne olur ? türkiye'deki 17-25 rüşvet ve yolsuzluk operasyonu uluslararası davaya dönüşür.

14) türkiye'deki bazı siyasilerin ve iran'daki bazı mollaların para trafiği ortaya saçılır. iran'da,ahmed-i nejat kilit isim olacak.

15) zarrab'ın konuşması ile iran'da üst düzey tutuklamalar olur. bu tutuklamalar hasan ruhani'yi çok rahatlatacak. abd ruhani ile çalışacak

16) zarrab,türkiye ve türk siyasetçilerle ilgili net bilgiler verir. türk siyasetçiler zarrab'ın suçlandığı konuların tam göbeğinde olur.

17) suçlama çok büyük ve uluslararası suçlar. atatürk havalimanı antreposundaki cıa operasyonlarının hepsi ortaya dökülür.

18) türkiye'de,hukuk şapa oturdu. türkiye, kesemediği göbeğini amerika kesti.bu siyaset veya siyasetsizlik bir yerde bitecekti.buraya kadar

19) netice itibariyle, zarrab türkiye'den kaçtı ve amerika'ya sığındı. zarrab canını kurtardı, gerisi düşünsün.

terörü bir kart gibi cebinize koyamazsınız çünkü terör akrep gibidir. cebinize koyarsanız, ilk fırsatta sizi sokacaktır.
söyleyen: şimdilerin esedi.

küçükken 1milyon harçlığım vardı günlük. okulda 500bine simit 250bine meyve suyu alır karnımı öyle doyururdum yada tam tersiydi valla hatırlayamadım şimdi. eve dönerken de bakkaldan kalan 250binle cips veya çikolata alırdım moduma göre. tüm ortaokul hayatım böyle geçti. lisede harçlığım zamlanıp 3 milyon olmuştu. hey gidi mazi.

türkiyede akp karşıtı başlayan bir kampanyanın brükselde can bulmuş hali.
yalnız unuttuğun bir şey var:

http://secim.haberler.com/2015/bruksel-secim-sonuclari/

tutmaz bu iş ben sana söyleyeyim.

olaydan sonra polis brüksel'de türklerin yoğun yaşadığı bir mahalleye girmiş diyorlar.
http://www.hurriyet.com.tr/brukseldeki-teror-saldirilarinin-ardindan-turk-mahallesine-baskin-40073819

brüksel halkı için türkçe yazılmış manifesto. hedef kitlen oradaki 3-5 türk mü? bir de bir yerden tanıdık geldi
(bkz: 25 milyona yakın seçmen ekonomiyi durdursun)

editta: bir de bikaç gün önce bombalar patlıyor ben onlara inat dışarı çıkıyorum yazmışsın ne ara brüksele gittin_
#1108263

kesinlikle sözlüğün en önemli şeylerinden biridir.
okunsun diye yazılan bir yer burası. üstelik okunamayacak kadar hızlı da akmıyor sol frame. entryi okuduktan sonra artı veya eksi oy basmak çok zor değil 1 tık.
bunun getirisi senin + oy verdiğin yazar motive olur. demek ki okunuyorum cidden der ve daha güzel daha dikkatli yazar. keza eksi oy verdiğin yazar da öyle eksi almamak için daha güzel yazmaya çabalar. yazarların birbirini motive etme şeklidir bu. yazarın sözlüğün güzel olması için yapabileceği en önemli şeydir güzel entry girmekten sonra.

şimdi düşün sen emek edip bir yazı yazıyorsun buraya 2 saatini alıyor. sol framede uzun süre kalıyor bu yazı. ertesi gün baktığında ne eksi ne artı kimse oylamamış. ee diyorsun kimse okumadıysa ben o zaman neden uğraşıyorum? ve kalite düşmeye başlıyor.

veya bir entry girmiş bir yazar ama entrysi çok kötü. oy vermeden geçtiğin için o yazar onun kötü olduğunu bilmiyor öyle yazmaya devam ediyor. halbuki eksi yese ben bir yerde yanlış yapmışım diyecek ama diyemiyor.

lütfen her okuduğunuz entrye eksi artı bir oy vermeye çalışın. cebinizden çıkmıyor bir tıkla yapıyorsunuz.

yasal olmayan sayfa. ihbarwebe şikayet ettim onlar zaten facete de kapatır. siz de ediverin. iğrendim.

şimdi etrafındakilere yeni bi site buldum çok süper diye gösteriyordur.
madem başlamış kendisini snapchate davet ediyorum.

bugün çok suskundu. metroda ve metrobüste kimse birbiriyle konuşmuyordu. ben yaşlıca bir amcanın kaldırımda ansızın bismillah demesinden napacağımı şaşırdım yüreğim ağzıma geldi. herkes yüreği ağzında yürüdü yollarda. istanbul bugünlerde böyle.

yerinde bir açıklama ama bazı eksikleri var.

hasta hekime geldiği zaman canını yarasını acısını emanet ediyor. sağlık dedin mi akan sular durur normal olarak. hekime kendini en fazla 3 dk anlatabilirsin. o da kabaca birkaç soru sorar biter gider muayenen. böyle muayene olmaz teşhis de böyle konmaz. ne kadar ağır hastalıklar var öksürüyorumla başlayan haberiniz var mı sizin? bir öksürük şurubu yallah. sonra adam 1 yıl sonra bir geliyor koahmış meğer.

insanların içine bu yüzden sinmiyor. acaba neyim vardır, şuram da ağrıyor, burama da şu oldu, ben daha önce o ilacı kullandım şimdi neden ilaç değişti diyen birine üç dakika dinlemeden teşhis konulması sağlık alanının yüz karasıdır. senin işin teşhis koymaksa teşhis koymanın adabı vardır. burda doktar olan varsa açıklasın bakalım gün içinde kaç hastadan giriş seviye muayene olan anamnezi alıyor? kaçına ananda babanda diyabet var mıydı kalıtsal hastalığın olabilir mi diyor? bizbizeyiz birbirimizi kandırmayalım hekim mükemmel diyerek.

o doktor hastasına 20 dk ayırabilse, uzun uzun muayene etse hastasının derdini adam akıllı dinlese ne yanlış teşhis konur, ne hasta yakını isyan eder, ne etiğin dışına çıkılmış olur.
evet etik. çünkü hastasının içini rahatlatmak ona hastalığını içine sinene kadar anlatmak bir etik kuralıdır. hasta doktor bilmiyor diye tedavisini reddedebilir, senin ona söylediğinden daha fazlası olduğunu düşünüp strese girebilir, stres hasta biri için son oluşturulması gereken şeydir. sağlık alanında çalışan her kişi bunu okurken öğrenir öyle mezun olur.

ben hekime suç bulmuyorum. düzeni böyle yaptılar böyle davranması gerekiyor onun çünkü.
ben bu açıklamayı yapan kişiye kızıyorum. sağlık bakanısın. isyan ettiğin durumun sebebi sensin. bundan haberin de yok. bir de cahil diye başkasına diyorsun.

hayat çok garip.

iki hafta sürecek bir sınav dönemine girilmiştir. tatil edilmemiştir. bugün gidip iki sınava girdim kimse bana tatil demedi. ayrıca twitter hesabında bu olaylar için yaptığı tek açıklama şudur:
https://twitter.com/istanbuledutr/status/711539781700870144?lang=tr

belki bir bölümün öğretim üyeleri kendi sınavlarını başka tarihe ertelemiştir ama bunun iü nün kendisiyle bir alakası yok.