confessions

myysteriouss

- Yazar -

  1. toplam entry 4232
  2. takipçi 1
  3. puan 82839

rize

myysteriouss
rize’de yazları serin, kışları ılıman ve her mevsimi yağışlı bir iklim görülür. elli yıl boyunca yapılan rasat sonuçlarına göre rize’nin yıllık sıcaklık ortalaması 14° biraz geçer. bu süre içinde kaydedilen en düşük sıcaklık -7 c° derece olup, en yüksek sıcaklık ise 38 c° derecedir. en soğuk ay olan ocak ayının sıcaklık ortalaması 6,7 c° derece, en sıcak ay olan temmuz ayının sıcaklık ortalaması ise 22,2 c° derecedir. ocak minimum -5,6 c° derece, temmuz maksimumunun 32,5 c° derece olduğu rize’de yıllık sıcaklık salınımı 25,8 c° derecedir.bu haliyle rize, denizsel iklimlerin karakteristik özelliğini taşır. rize’de aylık ortalama sıcaklık eğrisi bütün yıl 5 c° derecenin üzerinde seyretmekte olup, sadece 4 ayın sıcaklık ortalaması 10 c° derecenin altındadır. diğer bütün ayların sıcaklık ortalaması 10 c° derecenin üzerindedir. sıcaklık ortalaması 20 c° dereceyi geçen ay sayısı ise 2’dir. bütün bunlardan rize’nin oldukça istikrarlı bir sıcaklık rejimine sahip olduğu sonucunu çıkarmak mümkündür. türkiye’nin en çok yağış alan ili olan rize’de yıllık toplam yağış miktarı 2500 mm’nin üzerinde olup, yağışlar her mevsime dengeli olarak dağılmıştır. bu nedenle rize’de kurak mevsim yoktur. en az yağış alan ilkbaharın toplam yağış miktarı kuraklık sınırının çok üzerindedir (367,9 mm) mevsimlere göre değişmekle birlikte rize’de nem oranı her zaman % 75’in üzerindedir. yılın 150 günü kapalı, 163 günü bulutlu geçmektedir. açık gün sayısının az olması rize’de güneş enerjisinden yararlanma imkanını en aza indirmiştir. karın ortalama 14 gün yerde kaldığı rize’de donlu gün ortalama sayısı 10’dur..

jeolojik özellikleri [değiştir]doğu karadeniz dağlık sistemine dahil olan rize arazisi esas itibariyle paleozoik zaman (i.zaman) bir temel üzerinde ve kretase’de (iii.zaman ara devresi) başlayan büyük orojenezle (dağ oluşumu) yüzeye çıkmış granodiorit ve kertase flişlerinden ibaret olmakla birlikte yer yer neojen depolarına da rastlanır. bütün kıyı kesimi yüzeyde üst kretase serisi volkanik örtü ve tüflerin fazlalığı ile dikkati çeker. kıyıya yakın yamaçlarda ise kretase sedimanları yaygın olmakla beraber, bu sedimanların üzeri yer yer eosen fliş serileri tarafından örtülmüştür. yüksek dağlık sahada ise daha çok magmatik elemanlar hakim durumdadır. granit, andezit ve bazalt kütleleri yüksekliği 3000 m’yi aşan hemen her yerde hakim durumdadır. yörede alüvyonlara, büyük akarsu vadilerinin denizden itibaren en çok 10 km’ye kadar olan kesimlerinde rastlanır.

konya

myysteriouss
döneminin en önemli düşünürlerinden olan mevlana celaleddin-i rumi’nin türbesi konya’dadır. çatalhöyük, konya’nın çumra ilçesi sınırlarında olup, ilçenin 10 km. doğusunda yer almaktadır. höyük, farklı yükseklikte iki tepe düzü olan bir tepe şeklindedir. bu iki yükseltisi nedeniyle çatal sıfatını almıştır. çatalhöyük 1958 yılında j. mellaart tarafından keşfedilmiş, 1961-1963 ve 1965 yıllarında kazısı yapılmıştır. yüksek tepenin batı yamacında yapılan araştırmalar neticesinde, 13 yapı katı açığa çıkarılmıştır. en erken yerleşim katı (1) ise m.ö. 5500 yıllarına tarihlenmektedir. stil kritiği yolu ile yapılan bu tarihleme, c 14 metodu ile de doğrulanmış bulunmaktadır. ilk yerleşme, ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait özgün buluntuları ile insanlık tarihine ışık tutan bir merkezdir.

burdur

myysteriouss
burdur , tarihi zenginliklerle dolu geçmişi ilk çağlara dayanan bir yerleşim alanıdır. şehirde birçok tarihi kalıntıya rastlanmaktadır. ağlasun, sagalasus, düğer, höyük bunlara örneklerdir. hacılar ilçesindede birçak tarihi kalıntıya rastlanmaktadır. ayrıca göller bölgesinde olması sebebiyle irili ufaklı birçok göle sahiptir. burdur gölü, salda gölü bunların en büyükleridir. ayrıca salda gölü dünyanın en derin gölleri arasında ilk sıralardadır.2006 yılında, burdur mehmet akif ersoy üniversitesi kurulmuştur.

denizli

myysteriouss
coğrafi konumu:

anadolu yarımadası'nın güneybatı, ege bölgesi'nin güneydoğusunda yer almaktadır. ege, ve akdeniz bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. denizli ili'nin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır. denizli ili 28o38' - 30o05' doğu meridyenleri (doğu uç noktası; çivril ilçesi gümüşsu - gökgöl koyu dinar sınırında efekli tepe, batı uç noktası; buldan ilçesi alandız koyu, manisa - sarıgöl sınırında tezek tepe) 38o29' - 38o52' kuzey paralelleri (kuzey uç noktası; çivril çapak koyu, afyon sınırında avgan damları mezarlığı, güney uç noktası; çameli - muğla sınırında karabayır koyu) arasında yer alır. denizli ili doğuda burdur, afyon; batıda aydın, manisa; güneyde muğla; kuzeydoğuda uşak illeri ile komşudur. yüzölçümü 11.868km2, denizden yükseltisi ise 428m'dir.


iklimi:
ili ege bölgesinde olmasına rağmen, ege bölgesinin iklimi tamamen görülmez. kıyı kesimlerinden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan az da olsa iç bölgelerin iklimi hissedilir. ege bölgesi ikliminden sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. denizli'de dağlar genel olarak denize doğru dik olduğundan, denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir.


nüfus:
ilin 2000 yılı nüfus sayımı sonucuna toplam nüfusu 851.029'dir. il merkezi nüfusu 275.480, ilçe ve beldeler nüfusu toplamı 410.796, köyler nüfusu 432.346'dür. nüfus yoğunluğu % 73'dür. merkez hariç 18 ilçe, 100 belediye, 372 köyü vardır. içişleri bakanlığı'nca sürdürülen mernis projesi çalışmaları neticesinde ilde de tüm vatandaşların % 97'sine vatandaşlık numarası verilerek nüfus işlemlerinde gerekli serilik sağlanmış ve işlemler sorunsuz olarak sürdürülmektedir.


tarihçe:
denizli'nin adı ve yeri [değiştir]denizli şehri, ilk defa bugün şehrin 6 km. kuzeyinde, eskihisar köyü civarında kurulmuştur. bu şehir m.ö. 261 - 245 yılları arasında, suriye kralı ii. antiokhos tarafından kurulmuştur. ii. antiokhos kente karısı laodike'nin adını vermiştir. laodike'nin kenti anlamına gelen "laodikeia" adını alan kent, m. s. 7. yüzyılda büyük bir depremle yıkılınca, kent bugünkü kaleiçi mevkiine taşınmıştır. türkler denizli havalisini zaptettikten sonra, kenti "ladik" adıyla anmışlardır. (bkz: www.pamukkale.edu.tr/laodikeia laodikeia kazıları)

denizli adına, tarihi kaynaklarda başka başka isimler olarak rastlamaktayız. selçuklu kayıtları ve denizli mahkemesi seciye sicilleri ladik ismini vermektedir. ibni batuta'nın seyahatnamesinde tunguzlu denilmektedir. mesalikullebsar'da da tunguzlu olarak kaydedilmiştir.

timurlenk'in zafernamesini yazan, serafettin zemdi tenguzlug ve tonguzlug gibi iki isimden bahsetmektedir. tensiz kelimesi eski türkçe'de deniz demektir. tunguzlu ise bugünkü imlasıyla denizli demektir. netice olarak denizli adi, tenguzlu ve tunguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan agıza, denizli kelimesi haline gelmesinden bugünkü şeklini almıştır.

Son olarak denizli escort sektörü ile de ünlüdür.

batman

myysteriouss
dağlar:
sason dağları ( aydınlık dağları ) : 2500 m.
meleto 2967 m.
kuşaklı dağı 1947 m
avcı dağı 2121 m.
meydanok tepesi 2042 m.
kortepe 2082 m.
raman dağı 1288 m.

akarsular ve göller:
batman çayı
dicle nehri
garzan çayı

göletler:
gercüş - kırkat göleti (sulama)
kozluk ceffan göleti

karabük

myysteriouss
ankara’nın 200 kilometre kuzeyinde ve karadeniz sahilinin 100 km güneyinde kalan yer alan batı karadeniz bölgesi ili karabük kuzeyinde bartın, kuzeybatısında zonguldak, doğusunda kastamonu, batısında bolu ve güneyinde çankırı illeri ile komşudur.

karabük merkez, eflani, eskipazar, ovacık, safranbolu ve yenice olarak 6 kısımdan oluşur.

karaman

myysteriouss
karaman kentinin ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber yapılan arkeolojik kazılar neticesinde, önemli bir yerleşim bölgesi, ticaret ve kültür merkezi olduğuna dair belgeler bulunmuştur.
karaman ve çevresinin m.ö.8000 yıllarında yerleşik iskana sahip olduğu ortaya konulmuştur. il, hititler zamanında bir askeri ve ticaret merkezi olmuş daha sonra firigya ve lidya ’lıların egemenliğine geçmiş, m.ö.322 de yunan kralı perdikkos ve filippos’un işgaline ve talanına uğramıştır.

şehir klasik dönemlerde larende olarak bilinir. 1256’da karamanoğulları devletinin başkenti olan larende, cumhuriyetin ilanından sonra konya iline bağlı olarak karaman adını almıştır. karamanoğlu mehmet bey konya civarında moğollarla yaptığı savaşı kazanarak konya’yı moğol işgalinden kurtarmış ve karamanoğlu devletinin başkenti yapmıştır. o tarihlerde anadolu selçuklularının resmi dili arapça, edebiyat dili farsça idi. yönetenlerle yönetilenler arasında dil konusunda büyük farklılıklar meydana gelmişti. dil farkı büyük reaksiyonlar doğurdu. hacı bektaş veli, tapduk emre, yunus emre, aşık paşa, sarı saltuk ve karamanoğlu mehmet bey başta olmak üzere daha birçok kültür tarihinin büyük simaları türk kültür ve medeniyetinin tahrip edilmekte ve yok edilmekte olduğunu görerek, siyasi ve kültürel taarruza geçmişlerdir. karamanoğlu mehmet bey türk milliyetçilik tarihine altın harflerle yazılması gereken 12 mayıs 1277 yılında yayınladığı bir fermanla türkçe’nin zaferini sağlamıştır

trabzon

myysteriouss
coğrafya:
dar bir sahil şeridinin ardında denize dikey uzanan dağlık bir araziye sahip olan ilin merkezi boztepe (antik minthrion tepesi) üzerine kurulmuştur. il topraklarının 22,4 % yayla, 77,6 % si ise tepelerden oluşmaktadır.


iklim:
karadeniz’e özgü ılıman iklime sahip kentte hava sıcaklığı yıl boyunca 10° - 20°c arasında değişirken yaz ortalaması 27°c, kışın en soğuk zamanı (kalandar zamanı)ise 5°c civarındadır.


dereler:the değirmendere (piksidis), yanbolu, fol, karadere, koha, sürmene (manahos), solaklı, baltacı and iyidere (kalopotamos)


göller:
çakırgöl, uzungöl, serra gölü, haldizen gölü


turistik yerleri:

roma imparatorluğu ve osmanlı döneminde eyalet merkezi olmuş, ortaçağ’da bir rum imparatorluğuna başkentlik yapmış kent doğal güzelliklerinin yanısıra pek çok tarihi yapıyı barındırmaktadır. bunların en önemlileri:

manastırlar: sümela manastırı, ayasofya müzesi,kaymaklı manastırı(amenapırgiç ermeni kilisesi), kızlar (panagia theoskepastos) manastırı, gregorios peristera (hızır ilyas)manastırı, kızlar (panagia kerameste) manastırı, vazelon manastırı,
hagaios savas (maşatlık) kaya kiliseleri,
kiliseler ve camiler: hagia anna (küçük ayvasil), sotha (st. john)k, hagios theodoros, hagios konstantinos, hagios khristophoras, hagios kiryaki, santa maria, hagios mikhail, panagia tzita, fatih (panagia khrysokephalos), yeni cuma (hagios eugenios), nakip (hagios andreas kilisesi), hüsnü köktuğ (hagios eleutherios), iskender paşa camii, semerciler, çarşı camii, gülbahar hatun camii
konaklar:memiş ağa konağı (sürmene), çakıroğlu ismail ağa konağı (of), çakıroğlu hasan ağa konağı, sarımollaoğlu topal mustafa evi (araklı)

diyarbakır

myysteriouss
yüzölçümü, 15.355 km² nüfusu, 1 milyon 364 bin 209 (2000 sayımına göre) komşu olduğu iller, malatya, elazığ, bingöl, muş, batman, mardin, şanlıurfa, adıyaman. ilçeleri, bismil, çermik, çınar, çüngüş, dicle, eğil, ergani, hani, hazro, kocaköy, kulp, lice, silvan. köy sayısı, 743

mezopotamya’nın kuzeyinde yer almaktadır. malatya, elazığ, bingöl, muş, siirt, mardin, urfa, batman ve adıyaman illeriyle çevrelenmiş olan diyarbakır ili, bölgenin tüm özelliklerini taşır. bağlı 13 ilçe merkezi bulunmaktadır. diyarbakır kent merkezi 7 bin 500 yıllık bir geçmişe sahiptir. tarihi boyunca 27 medeniyete beşiklik etmiştir.

tarihin her döneminde büyük uygarlıkların, kültürel ve ekonomik hareketlerin merkezi olarak kabul edilen kent, birbirini izleyen 27 değişik uygarlığa beşiklik etmiştir. m.ö.3000 yıllarında hurriler’den başlayarak osmanlılar’a kadar uzanan yoğun bir tarihi geçmişi olan diyarbakır’da yaşayanlar, dönemlerine ait izlerle kenti ölümsüzleştirmişlerdir. bu eserlerin başında, kuşbakışı bir kalkan balığını andıran biçimiyle kenti baştanbaşa kuşatan surlar gelir. diyarbakır surları uzunluk bakımından çin seddinden sonra dünyada ikinci, ama eskilik bakımından birinci sırada kabul edilmektedir.

diyarbakır’da karasal iklim egemendir. yazları çok sıcak geçer. ama, kış soğukları doğu anadolu’nda olduğu kadar şiddetli değildir. bunun başlıca nedeni, güneydoğu toroslar yayının kuzeyden gelen soğuk rüzgarları kesmesidir. il merkezindeki meteoroloji istasyonunun gözlemlerine göre, en sıcak ay ortalaması 31 derece, en soğuk ay ortalaması ise 1,8 derecedir. bugüne değin ölçülen en yüksek sıcaklık 46,2 derece ile 21 temmuz 1937 gününde, en düşük sıcaklık ise -24,2 derece ile 11 ocak 1933 günü olmuştur. 496 milimetre olan yıllık ortalama yağış tutarının ancak yaklaşık yüzde 2’si yaz aylarında düşer. kuzeydeki dağların eteklerine doğru gidildikçe yağışlar da artar. örneğin yıllık yağış tutarı silvan’da 729, ergani’de 767, kulp’ta 1.156, lice’de ise 1.293 milimetredir. son yıllarda yapılan barajların oluşturduğu yapay göller (karakaya, atatürk, batman, silvan barajları) geniş buharlaşma yüzeyleri oluşturmaktadır.bu nedenle de diyarbakır havzası’nın kuru havasının nisbi neminde bir artış olmuştur. ortalama nispi nem, en çok aralık ve ocak aylarında ölçülmüştür. bu aylarda % 77’ye çıkar.temmuz-ağustos aylarında ise nispi nem değerleri % 20’ye düşmektedir.


doğal bitki örtüsünü, genellikle otsu bitkilerin ağır bastığı bozkır bitkileri oluşturur. bunlar ilkbaharda kısa bir süre içinde yeşerip çiçeklenir, ama yağışların kesilmesiyle yaz başında kururlar. çevredeki dağlar, yer yer meşe ormanlarıyla kaplıdır. orman bakımından çok yoksul olan karacadağ’ın diyarbakır ili içindeki kesimlerinde yer yer meşe topluluklarına rastlanır. ama ormanlar, ilin toplam yüzeyinin onda birini bile bulmaz.

muğla

myysteriouss
ildeki üç termik santral yatağan, yeniköy ve kemerköy’dedir. maden yatakları zengindir. bu sektörde yatağan linyit rezervleri ve fethiye krom yatakları ilk kalemde sayılabilir. muğla ayrıca önemli bir mermercilik merkezidir. bu enerji ve madencilik üretim tesisleri dışında sanayiye dönük büyük girişimler bulunmamaktadır. ilde çalıştırdığı personel sayısı 100’ü aşan bir tek sanayi tesisi yoktur. ekonomi özellikle turizm ve tarıma dayalıdır.

muğla ili tarımsal ürünlerinin çeşitliliği ile dikkati çeker. türkiye’de arıcılığın en önemli merkezlerinden biridir. yörede hem arı hem de çam balı bulunmaktadır. ortaca, fethiye, dalaman ve dalyan bölgelerinde yaygın bir şekilde narenciye tarımı (portakal, limon, mandalina, greyfurt) yapılmaktadır. özellikle marmaris-köyceğiz hattına özgü bir diğer ürün günlük ağacından elde edilen ve parfümeride ve eczacılıkta kullanılan sığla yağıdır. zeytincilik de il genelinde gelişmiştir..

kayseri

myysteriouss
dünyanın en eski şehirlerinden biri olan kayseri (eski mazaka, kaisareia), klasik çağlarda kapadokya adı verilen bölgededir. kızılırmak’ın güneyinde bulunan bu bölge, tuz gölü’nden fırat nehrine kadar uzanır. ipek yolu buradan geçer. bu nedenle her çağda tüm ulusların ilgisini çekmiş ve pek çok uygarlıkların beşiği olmuştur..

kayseri, m.ö. 4000 ile m.s. 2000 olmak üzere 6000 yıllık bir tarihe sahiptir. m.ö. 2000 yıllarında anadolu’ya gelen hititler, kayseri’ye 22 km uzaklıkta bulunan kültepe (kaniş) şehrini kurmuşlardır. kültepe, kayseri ovasının en büyük şehri ve anadolu’nun en büyük höyüklerinden biridir. kültepe’nin hemen yanında yer alan karum’da (pazarşehir) yapılan kazılarda bu döneme ait çivi yazısı ile çeşitli yazılı tabletler bulunmuş ve bu tabletlerden asurlu tüccarlarla hititli yerliler arasındaki ticari ilişkilere ait bilgiler elde edilmiştir. kültepe, mö.4000 yılından roma devri sonuna kadar devamlı olarak yerleşme görmüştür.şehir ayrıca türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olan erciyes üniversitesi’ne ev sahipliği yapmaktadır

mersin

myysteriouss
coğrafi durumu : il yüzölçümünün % 87’si dağlıktır. en yüksek tepesi : medetsiz tepesi (3.584 m) önemli geçişleri : sertavul, gülek boğazları belli başlı akarsuları : berdan çayı (268 km) göksu (90 km)

il’de bulunan belli başlı ovalar ve yüzölçümleri şu şekildedir. tarsus ovası 85.000 hektar, berdan ovası 40.000 hektar, anamur ovası 5.660 hektar.

mersin ili 36-37° kuzey enlemleri ve 33-35° doğu boylamları arasında bulunmaktadır. ilin kara sınırı 608 km, deniz sınırı 321 km olup, yüzölçümü 15.953 km2’dir. mersin ilinin büyük bir kısmını oldukça yüksek, engebeli ve kayalık batı ve orta toros dağları oluşturmaktadır. ovalık ve hafif eğimli alanlar ise bu dağların denize doğru uzandığı il merkezi, tarsus, silifke gibi alanlarda gelişmiştir. bunun dışında kalan düzlük veya hafif eğimli alanlar, kuzeyde dağların arasında veya yüksek kesimlerinde görülmektedir.

orta toros dağları mersin ilini iç anadolu bölgesinden ayırmaktadır. mersin il sınırları içinde kalan en yüksek kesim bolkar dağları’ndaki medetsiz tepesi’dir(3585 m.) kuzeydoğudan, kuzeybatıya ve güneye doğru yükseklikler azalmaktadır. bolkar dağları’ndan batıya doğru, kümpet dağı (2473 m.), elmadağı(2160 m.), alamusa dağı(2013 m.), büyük eğri dağı (2025 m.), kızıldağ (2260 m.), naldöken dağı (1754 m.), kabaklı dağı (l675 m.) önemli yükseltilerdir. ayrıca karaziyaret dağı, tol dağı, sunturas dağı, balkalesi, ayvagediği, makam tepesi ve kaşkaya tepesi güneye doğru uzanan diğer önemli yükseklikleridir. mersin’i kuzeydoğudan gülek boğazı (1050 m) ile ve kuzeybatıdan sertavul geçidi (1610 m) iç anadolu’ya bağlamaktadır.

toros dağları’nın üst kısımlarında akarsuların, derelerin, atmosferik koşulların ve bölgede bulunan fayların etkisiyle çeşitli düzlükler oluşmuştur. bu düzlüklerin yüksekliği 700-1500 m. arasında değişmektedir. belli başlı yaylalık alanlar; mersin: aslanköy, gözne, fındıkpınarı, soğucak, bekiralanı, mihrican, ayvagediği ve güzelyayla (www.guzelyayla.org) tarsus: namrun(çamlıyayla), gülek ve sebil;erdemli: sorgun, küçük sorgun, toros, küçükfındıklı ve güzeloluk; silifke: balandız, uzuncaburç, gökbelen ve kırobası; anamur: abanoz, kaş ve beşoluk; bozyazı: elmagözü ve kozağaç; gülnar: bardat, tersakan ve bolyaran; mut: kozlar, çivi, dağpazarı, söğütözü ve sertavul yaylası’dır.

mersin ve çevresinde yer alan ovaların büyük bir kısmı toros dağları’nın güney eteklerinde akarsular tarafından ve yamaç eğimine bağlı olarak taşınan tortularca oluşturulmuştur. tarıma oldukça elverişli olan bu alanlar, mersin-adana sınırından başlayıp silifke’ye kadar, dağlara paralel, şerit şeklinde uzanmaktadır. bunlar yerleşim alanlarına bağlı olarak; yenice, tarsus mersin, erdemli ve silifke ovaları olarak adlandırılmaktadır. ülkemizin en mümbit ovalarından olan çukurova’nın batı uzantısı ilimizdedir. bunların dışında yine dağların eteklerinde aydıncık, anamur ve bozyazı ovaları gibi birbirinden ayrı küçük düzlüklerde gelişmiştir. dağların arasında mut ilçesi çevresinde yer alan düzlük alanlar göksu irmağı’nın etkisiyle gelişmiştir.

mersin ilinin en büyük iki akarsuyu göksu irmağı ve tarsus (berdan) çayı’dır. bunun dışında akdeniz’e dökülen çok sayıda irili ufaklı çay ve dere yer almaktadır. bunlardan bazıları; mersin’de: mezitli deresi, tece deresi, müftü (efrenk) deresi, deliçay deresi; anamur’da: anamur çayı, sultan çayı, melleç deresi; aydıncık’da: menekşe, gözsüzce deresi; bozyazı’da: siniçay deresi, aksaz deresi; erdemli’de: alata çayı, lamas çayı’dır.

mersin ilinde yer alan doğal göller; silifke’de: akgöl, keklik gölü, paradeniz gölü; gülnar’da: aygır göl, kamışlı göl, uzun göldür. bunlara ek olarak, yörede gezende ve berdan baraj gölleri ve çok sayıda sulama amaçlı yapılmış göletler bulunmaktadır. kıyılar: mersin ilinde yerleşim genelde mersin körfezi çevresinde gelişmiştir. burası doğuda karataş burnundan başlayarak batıda incekum burnuna kadar uzanır . arada kalan kısımlarda, kayaç türlerine ve akarsulara bağlı olarak çok sayıda irili ufaklı koy gelişmiştir..

mersin

myysteriouss
mersin, türkiye’nin güneyinde akdeniz’e kıyısı bulunan antalya ve adana’nın ortasında yer alan il.

mersin’in tarih sahnesine çıkışı 19. yüzyılın ortalarına rastlamaktadır. bu dönemde henüz bir köy olan bölge, göçmen bir türkmen aşiretine ev sahipliği yapar ve adını da bu aşiretten alır. özellikle amerika iç savaşı sırasında dünyadaki pamuk kıtlığını gidermek amacıyla çukurova’da gelişen pamuk üretimi ve bölgenin 1866’da demiryolu ağına bağlanması, mersin’in kaderini değiştir. bu dönemde mersin hızla, çukurova’nın tarım ürünlerinin ihraç edildiği bir liman ve ticaret merkezi haline gelmiştir.

türkiye’nin en yüksek gökdeleninin bulunduğu mersin, 3 büyük kentten sonra devlet opera ve balesi’nin bulunduğu 4 üncü kenttir.

uzun yıllar içel adıyla bilinen il son yıllarda merkez ilçesi olan mersin’in adını almıştır.

mersin ilinin ilçeleri; anamur, aydıncık, bozyazı, çamlıyayla, erdemli, gülnar, mut, silifke ve tarsus’tur. mersin ve çevresinde, tipik akdeniz sıcak ve ılıman iklimi hakimdir. yaz ayları sıcak ve aşırı nemli, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır.

kendine özgü yemeği olan tantuni ile tatlıları cezerye ve kerebiç çok meşhurdur. ayrıca, kuş gözü, telatür, eğe (kaburga) dolması, bandırma, yüzük çorbası, keşkek, övelemeç ve batırık özel yöresel yemeklerdendir.

giresun

myysteriouss
giresun, 37° 50’ ve 39° 12’ doğu boylamları ile 40° 07’ ve 41° 08’ kuzey enlemleri üzerinde karadeniz bölgesi’nde doğusunda trabzon ve gümaşhane, güneydoğusunda erzincan, güney ve güneybatıda sivas, batısında ordu illeri ile kuzeyde ise karadeniz ile çevrilidir. genelde engebeli olan giresun ilinin merkezi aksu ve baltama vadileri olarak adlandırılan düzlükler arasında denize doğru uzanan bir yarımada üzerinde kurulmuştur. ortalama yükseklik 10 metredir.

karadeniz’in tek adası olan giresun adası kıyıdan bir mil açıkta yer almaktadır. 40.000 metrekare alana sahiptir. adada özellikle akdeniz defnesi ve yalancı akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmuktadır. sonradan 10 adet ağaç türü daha ilave edilmiştir. karadenizde karabatak ve martıların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeridir. hakkında bir çok efsaneler anlatılan, amozanların ve bir çok kavmin yaşadığı ada’da mitolojik çağlara ait birçok kalıntıların bulunmaktadır. ikinci derece sit alanıdır. yaz mevsiminde yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan ada günübirlik olarak ziyaret edilerek piknik yapılmaktadır. ayrıca halk arasında mayıs 7 si şenlikleri olarak bilinen 20 mayıs uluslararası aksu festivalinde ada etrafıda küçük ve orta boy teknelerle özel turlar düzenlenmektedir.

niğde

myysteriouss
tarım alanlarının 147.987 hektarında başta hububat olmak üzere tarla ürünleri yetiştirilmektedir. sanayi ürünlerinde ise ilk sırayı patates alırken daha sonraki en önemli ürün şeker pancarıdır.
niğde’de tarım denilince akla yörenin geleneksel ürünleri olan elma ve patates gelmektedir. ilimizde yıllarca önem verilmeyen ve ikincil bir üretim dalı olarak görülen hayvancılık son yıllarda hızla gelişerek ilimiz ekonomisindeki yerini almıştır.
tarım nüfusunun 12.000 ailesi patates, 16.000’i elma kalanı ise diğer tarım dallarıyla uğraşmaktadır.

niğde ilindeki çiftçiler patates tarımında modern tarım tekniklerini uygulamaktadır. bunu sonucu olarak niğde patates üretiminde ülkemizde ilk sırada yer almaktadır.

niğde’de elmacılık da patates kadar tarımda önemli bir yer tutmaktadır. ağaç sayısı bakımından türkiye’de birinci üretim sıralamasında ise üçüncüdür. bunu nedeni ise elma bahçelerinin yaşlı ve bakımsız olmasıdır. bu durumu iyileştirmek amacıyla tam ve yarı bodur elmacılık çalışmalarına başlanmıştır.

niğde ili lahana üretiminde de türkiye’de 2. sıradadır. sebzeciliğin gelişmesi için özellikle seracılık çalşamları yapılmaktadır. ilimizde sebzecliğin büyük kısmı bahçe sebzeciliğidir.


ilde toplam 532.266 küçükbaş, 60.560 büyükbaş hayvan bulunmaktadır. verimi arttırmak amacıyla kooperatifler kurulmuştur. mısır silajını arttırma çalışmaarı yapılmaktadır. bu sayede besi hayvancılığı gelişme göstermiştir.

niğde ilinin topografik ve bitki yapısı arıcılığa son derece uygun olduğundan bu alanda da üretim yapılmaktadır. bol miktarda fenni kovanın dağıtılmasıyla arıcılığın il ekonomisine katkısı artmıştır.

son zamanlarda çamardı ve ulukışla yöresinde alabalık üretiminde büyük artış görülmüştür..

nevşehir

myysteriouss
nevşehir iç anadolu bölgesinde yer alan, adını farsça "yeni" anlamına gelen nev’den alarak üretilmiştir.

6429 sayılı yasa ile nevşehir 20 temmuz 1954 tarihinde il haline getirildi. kırşehir ve kırşehir’e bağlı mucur, avanos, hacıbektaş (1945’te ilçe oldu), kayseri’ye bağlı ürgüp ( 1935’te ilçe oldu), niğde’ye bağlı arapsun (1948’de gülşehir adını aldı) nevşehir’in ilçeleri haline getirildi. kozaklı ve hamamorta köyleri avanos’a bağlı birer köy iken birleştirilerek 1954’te kozaklı adıyla ilçe olarak nevşehir’e bağlandı. kırşehir 1957’de tekrar il yapıldı. mucur ilçesi ile beraber nevşehir’den ayrıldı. daha önceleri melegübü ismi ile anılan bir bucak merkezi olan derinkuyu 1 nisan 1960’ta ilçe durumuna getirildi. acıgöl kasabası ise 4 temmuz 1987’de ilçe olmuştur.

zonguldak

myysteriouss
zonguldak, batı karadeniz bölgesi’nde, karadeniz’e batı ve kuzeyden kıyısı olan bir ildir. 3.481 km²lik yüzölçümüyle türkiye topraklarının binde altısını kaplar. karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları, kuzeyden karadeniz, kuzeydoğudan bartın, doğudan karabük, güneyden bolu, batıdanda düzce illeriyle çevrilidir.

zonguldak yönetsel anlamda merkez ilçe, alaplı, çaycuma, devrek, gökçebey ve karadeniz ereğli ilçelerinden oluşmuştur.


zonguldak ili çok engebeli bir arazi yapısına sahip olup; il alanının % 56’sı dağlarla, % 31’i platolarla ve % 13’ü ovalarla kaplıdır.

akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış olan il toprakları orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşur.

bol yağışlı bir iklime sahip olan zonguldak, yerüstü su kaynakları bakımından oldukça zengindir. ilde filyos çayı dışında büyük akarsu olmamakla birlikte, çok sayıda akarsu vardır. bu akarsular, il alanının sık bir vadi ağıyla parçalamıştır.




dağlar ağırlıklı yeryüzü şekillerini oluşturan dağlar; kuzey kesimlerinde 1000 metreyi bulmazken, orta kesimlerde 1200 metreyi aşmakta, güneyde ise yer yer 2000 metreye kadar ulaşmaktadır. dağlar kıyıya koşut üç sıra oluşturduğundan kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım güçleşir. kıyıya yakın yükseltilerin oluşturduğu dağ sırasının altında zengin taşkömürü yatakları vardır.

atyaylası tepesi (710 m), göldağı (771 m), kantar tepe (905 m), orhan tepe (920 m), baba dağı (1120 m), soğukoluk tepesi (1268 m), kızıl tepe / kızıltaş )1468 m) ve bacaklı yayla ilin bilinen yükseltileridir.


vadiler, platolar, ovalar zonguldak il toprakları sıkı bir vadi ağıyla parçalanmıştır. bu vadiler kimi kesimlerde genişliyerek düzlükler oluşturmasına karşın, ilde büyük denebilecek bir ova yoktur.

jeolojik yapi karadeniz sahilinde ereğli-inebolu arasındaki engebeli arazi parçası bugünkü jeolojik bilgilere göre mezozoik çağa ait bir teşekküldür. birçok yerde kömür ihtiva eden tabakalar yüzeyde kendini gösterir. kretesinin altındaki karbonifer şeridi 160 km uzunluğundadır.

filyos çayının batısında kalan zonguldak-kozlu-kandilli (batı kömür havzası) filyos çayının doğusundaki pencereler (doğu kömür havzası) adını alır. azdavay ve söğütözü gibi doğu kömür havzasına ait yerlerde prodüktif kömür damarlarına rastlanır.

zonguldak sahasında ilk hareketler, namurian formasyonunu tabanında meydana gelmiştir. genel bir yükselme vise kalkerinin teşekkülüne son vermiş ve ilk kara teressübatı meydana gelmiştir. alt namurian’da bazı ilerlemeler ve gerilemeler olmuşsa da orta namurian’da kömür havzası açık denizden kesilmiştir. bütün namurian devri, sürekli bir alçalma göstermiştir. ortalama 1000 metrelik bir çöküntü, bütün kömür havzasında namurian devrinin sonunu getirmiştir. yeni hareketlerle westfalian devri başlamıştır. ikinci bir hareket sonucu nehirlerin taşıma gücü artmış, büyük miktardaki teressübat çöküntü halindeki sahaya doğru akın etmiştir. bu hızlı çöküntü zaman zaman durmuş ve sakin devirlerde,büyük miktarda turba teşekkül etmiştir. namurian devrindeki hareketler aynen ve daha yakın yerlerde meydana gelmiştir. westfalian a’nın üst kısımlarında nehirlerin taşıma güçleri azalmıştır. westfalian’ın konglomeraları en çok formasyonun alt yarım kısmındadır.

westfalian b’nin başlangıcında deniz kıyısının gerisindeki alanda bir yükselme meydana gelmiş, nehirlerin taşıma güçleri büyük miktarda artmıştır. westfalian a’nın konglomeralarından daha büyük ve volkanik menşeli çakılların teşkil ettiği karadon formasyonu, sahada yüksek dağları ve volkanik hareketlerin varlığını gösterir.

gelik’in doğusundaki karbonifer (göbü karboniferi) adını alır. bu karbonifere delikli meşe karboniferi adı da verilir.

westfalian a,c ve belki d konkordan westfalian a’nın üzerinde yatmaktadır . bu devrin başlangıcında, nehirlerin taşıma kabiliyetinin büyük olması bu formasyonun başlangıcında büyük miktardaki konglomeralarla kendini göstermektedir. westfalian b’nin büyük parçalı tabakaları, westfalian a’ya göre daha fazla volkanik taş ihtiva etmektedir. bu formasyonda da bazı kömür damarları vardır, fakat damarlar ya çok ince veya istihsal için çok şistlidir.
87 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol