confessions

myysteriouss

- Yazar -

  1. toplam entry 4232
  2. takipçi 1
  3. puan 82839

izmir

myysteriouss
izmir kelimesi eski ion lehçesinde smurne, attika (atina) lehçesinde ise smryna diye yazılırdı. bugünkü hellenler bu kentin adını smirni biçiminde telaffuz etmekte, gerçi son yıllarda antik efes kenti civarında da bu adla anılan bir köy yerleşimi izlerine rastlanmıştır. olasılıkla izmir’den efes’e giden bir kısım amazon kraliçelerinin adını yerleştikleri köye de koydukları düşünülmektedir ki bununla ilgili bilgilere eski yunanistan’daki kaynaklarda da rastlanmaktadır. ancak smyrna sözcüğü yunanca değildir, ege bölgesindeki birçok yerleşim adı gibi anadolu kökenlidir. m.ö. 2. binin başlarına ait kayseri kültece yerleşiminde ele geçen bazı tablet metinlerinde tismurna adına rastlanmaktadır. tismurna’daki `ti’ bir ön ek olup büyük olasılıkla bir kişi ya da bir yer adını belirtmektedir. bundan da hellenler ya da bayraklı höyüğünü mesken tutanların bu ön eki atıp kente ’smyrna’ demişlerdir. kentin adı olasılıkla m.ö. 300 ile m.ö. 1800 yılları arasında smurnu olarak anılıyordu..


eski izmir kenti (smyrna) körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu. son yüzyıllar boyunca meles çayı’nın ve sipylos dağı (yamanlar dağı)’ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile bugünkü bornova ovası oluştu ve yarım adacık bir tepe haline dönüştü.

şimdi tepekule adını taşıyan bu höyüğün üzerinde tekel müdürlüğü’nün izmir şarap ve bira fabrikası’na ait numune bağı bulunmaktadır. 1955’ten beri yoğun gecekondu bölgesi olan bu çevrede izmir’deki ilk yerleşim yeri olarak tespit edilen izmir höyüğü bulunur. buradaki ilk kazılarda türk tarih kurumu ile eski eserler ve müzeler genel müdürlüğü"nün katkıları büyük olmuştur.

batı anadolu kıyılarındaki ilk yerleşimler -ki bunlar troya savaşlarından sonra kurulan aiol, ion ve dor kökenlidir- genelde küçük yarımadalar üzerinde kurulmuştur. bunlar, çandarlı (pitanes), foça (phokaia), izmir (smyrna), kilizman (klazomenai), milet ve iasos gibi yerleşimlerdir. bunun nedeni yerleşim yerlerini kuran ve oturan insanların daha çok hellenli ve den olmalarıdır. böylece yarımada yerleşikleri hem iki limana sahiptiler, hem de kara denizden gelecek saldırılara karşı güvence içindeydiler. elverişsiz havalarda limanlardan biri uygun olmadığı takdirde gemiciler diğer limanı kullanma şansına sahiplerdi. bayraklı höyüğü körfezin kuzeydoğu köşesinde, kuzeyine sarp kayalı yamanlar dağı’nı da alarak karadan gelecek saldırılara karşı rahat bir konumdaydı. güneyi imbata açıktı. eski izmir yerleşimi yaklaşık 3000 yıl boyunca bu yarımada üzerinde ver aldı. m.ö. 4. yüzyılın ikinci yarısında büyük nüfus artışı yüzünden bugünkü kadifekale (pagos) eteklerine taşındı..

bayburt

myysteriouss
ekonomik hayat, tarihi gelişim içinde temel değiştirmemiştir. ticaret ve sanayiin gelişmediği ilde tarım ve hayvancılık başlangıçtan beri ekonomiyi sürükleyici bir rol oynamıştır. tarım ürünü olarak ilde hububat çeşitleri, yem bitkileri, şeker pancarı ve az da olsa meyve sebze üretimi yapılmakta, genelde ilin sebze ihtiyacı diğer illerden karşılanmaktadır. arazinin büyük bir kısmı kıraç olup çoruh vadisinde; aydıntepe ve sünür ovalarında sulu tarım yapılmaktadır.

hayvancılık ilin geçim kaynaklarından en önemlisidir. arazi hayvancılık yapmaya çok elverişlidir. mera hayvancılığı yapılmaktadır. son yıllarda besi hayvancılığına doğru bir gelişme gözlenmektedir. süt inekçiliği ıslah çalışmaları da devam etmektedir. ilimiz ilçe ve köylerinde arıcılık yapan aile sayısında büyük artış gözlenmekte, il sathında çok nefis kokulu bal üretimi yapılmaktadır.

bayburt ili çok eski transit ticaret yolu olan trabzon-iran arasındaki "ipek ve baharat yolu"nun bir durağıdır. ekonomisi tarım, hayvancılık ve ticaret ağırlıklıdır. tarım dışında kalan ekonomik yapısı, üretim yolu ile satışa arz şeklinde değil, dışarıdan getirip satışa sunma şeklinde gelişmiştir.

bayburt

myysteriouss
bayburt ili 40 derece 37 dakika kuzey enlemi ile 40 derece 45 dakika doğu boylamı, 39 derece 52 dakika güney enlemi ile 39 derece 37 dakika batı boylamı arasında yer alır. doğu ve güneydoğusunda erzurum, batısında gümüşhane, kuzeyinde trabzon ve rize, güneyinde erzincan illeri ile çevrili anadolu’nun kuzey-doğusunda çoruh nehri kenarında ve denizden 1550 metre yükseklikte kurulmuş 3652 km2 yüzölçümü olan bir ildir.

bayburt ve çevresi yeryüzü şekilleri bakımından genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. birincisi sahanın batı yarısını oluşturan bayburt ovası, ikincisi akarsuların oluşturduğu vadiler ve üçüncüsü de yörenin etrafını çevreleyen ve doğu yarısında yer tutan dağlık alanlardır.

yaklaşık 900 km2’yi bulan bayburt ovası 1450-1750 metre arasında değişen yüksekliktedir.

arazinin %45’ini oluşturan dağlık alanda; pulur (2300 m), otlukbeli (2520 m), saruhan (2400 m), çoşan (2963m), kop (2600 m), ve çavuşkıran (2850 m) dağları güney kesimde batıda doğuya doğru sıralanır. kuzey kesimde ise; zülfe (2750 m), kemer (2856 m), soğanlı (2750 m), haldize (3000 m), kırklar (3350 m) dağları mevcuttur. çoruyh nehrinin çizmiş bulunduğu yayın orta bölümündeki sahanın doğusunda ise; kaledere tepesi (2500 m) ve ziyaret tepesi (2400 m) yer alır.

ildeki kop ve soğanlı dağlarında çok sayıda yaylalar mevcuttur. çoruh nehri ise 3239 metre yükseklikteki mescit dağından doğarak güneydoğudan il sınırlarına girmekte ve çoruh vadisine girerek ili terk etmektedir. ilin soğanlı dağları üzerinde haldizen (balıklı göl) ve göloba (atlı göl) gibi bazı krater gölleri de mevcuttur.

kırşehir

myysteriouss
kırşehir’de, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçen karasal iklim görülür. thorntwait’in iklim tasnifine göre, kırşehir yarı kurak iklim özelliğine sahiptir. ildeki yıllık sıcaklık ortalaması 11.3°c, yıllık yağış miktarı ise 400 mm.’den azdır.


sıcaklık:
ildeki dağlık ve ovalık alanlar arasında yıllık ortalama sıcaklık farkı fazla değildir. ilçeler arasındaki sıcaklık farkı 1°c civarındadır. merkez ilçede yıllık ortalama sıcaklık 11,3°c iken, kaman’da 10.9°c, çiçekdağ’da ise 12,2°c. kırşehir’in çevre illerle olan sıcaklık farkı yine 1°c dolayındadır. ankara’da 11,7°c, nevşehir’de 10,9°c, yozgat’ta 9,0°c


kırşehir’deki yıllık yağış ortalaması, 350-400 mm. arasında değişir. merkez ilçede 62 yıllık verilere göre yıllık yağış miktarı 378,1 mm. dir. yıllık yağış miktarı kaman’da 455 mm., çiçekdağ’da ise, 322 mm. olarak ölçülmüştür. kırşehir’e komşu il merkezlerinin yıllık yağış miktarlarının; ankara’da 377,7 mm., nevşehir’de 388 mm., yozgat’ta ise 539 mm. olduğu görülmektedir.

osmaniye

myysteriouss
osmaniye ilinin merkezi olan şehirdir. altı ilçesi bulunmaktadır.

osmaniye (çukurova’nın incisi) çukurova ilk çağlardan itibaren çeşitli uygarlıklara (hitit, pers, roma) beşiklik yapmıştır. coğrafi ve stratejik konumu itibariyle yerleşmeye müsait o-lan osmaniye doğu anadolu’nun giriş kapısı durumundadır. ortadoğu ülke-leri ile bağlantı sağlayan yol üzerindedir. ipek ticaret yolunun da bu bölgeden geçmesi bölgenin önemini artırmıştır. özellikle ilk çağlarda geçimlerini korsanlıkla sağlayan kavimler nur dağları üzerine yerleşmişlerdir. isos limanına gelen ve akdeniz de seyreden ticaret gemilerini soyan korsanlar nur dağlarında barınmışlardır.

anadolu’ya türk akınları abbasi halifesi harun reşit zamanında yapıldı. türklerden hassa orduları kuran harun reşit, anadolu seferlerini abbasi ordularıyla beraber türk askerlerine yaptırmıştır. bölgede, eski adıyla haruniye, şimdiki adıyla düziçi olan ilçede harun reşit kalesi olarak anılan bir kale hala varlığını sürdürmektedir. anadolu’ya gelen türkler bu bölgeleri iklim ve coğrafi şekil olarak ilk anayurtları orta asya’ya çok benzediğini gördüler. anadoluda yurt edinecekleri yerleri keşfetmeye başladılar.

1071 malazgirt zaferiyle anadolu’nun kapıları türklere açıldı. (1082-1083) tarihlerinde kutalmışoğlu süleyman şahın komutanlarından afşin bey komutasında anadolu’da fetih hareketleri başladı . çukurova’ya kadar gelen türkmen aşiretlerinden ulaşlı aşireti nur dağlarının bulunduğu bölgeleri kendileri için yaşamaya en uygun bölge olduğunu görerek buraya yerleştiler. osmaniye’nin haraz bölgesine yerleşen aşiretin geçim kaynağı hayvancılıktı. yayla ile kışla arasında sürekli hareket eden aşiret haraz’ı kışla, nur dağlarını da yayla olarak kullanmaya başladı. 1517 yılında toprakkale’nin doğusunda ipek ticaret yolunun da içinden geçtiği yerde önemli bir ticaret merkezi ortaya çıktı. fakuşağı, dereobası, karacalar ve erzin’i de içerisine alan bu bölgeye kinik adı verildi. bu şehire adana, tarsus, maraş ve belen den bezirganlar ticaret mallarını getirerek isneyn pazarında satıyorlardı. pazar salı günü kurulduğu için adına isneyn denilmiştir. kınık şehri 5 mahalle, 12 köy ve 48 mezradan oluşmaktaydı. ünlü seyyah evliya çelebi seyahatnamesinde bu bölgeden kınık şehri olarak bahsetmektedir.

osmanlı devletinin duraklama döneminde anadolu’da çıkan celali isyanları nurlarda yaşayan ulaşlı aşiretini de etkiledi. osmanlı devleti iç güvenliği ve siyasi istikrari sağlamak amacıyla derviş paşayı çukurova’da mecburi iskanı uygulamak üzere görevlendirdi. derviş paşa fırka-i islahiye adı verilen askerlerle osmaniye’nin dereobası köyünün yamacına 1865 yılında karargahını kurdu. dağdaki ulaşlı aşiretini hacı osmanlı kariyesine indirerek yerleştirdi. ovada yaşayan cerit, akçakoyunlu, tecirli aşiretlerinin de ovada bulundukları bölgeye yerleştirdi.

1866 yılında hacıosmanlı merkezli kurulan osmaniye, payas, üzeyir, cebeli bereket sancağı halep eyaletine bağlandı. payas 1874 yılında yarpuz’a taşındı. osmaniye cebeli bereket sancağı adını aldı. bu sancağa osmaniye, payas, islahiye, hassa, bahçe ve yarpuz kazaları bağlandı. 1905-1924 tarihleri arasında cebeli bereket sancak oldu. 1924 tarihinden sonra sancak osmaniye’ye taşındı. 1924’de n 1937 yılına kadar il olan osmaniye 1937 yılında tekrar ilçeye dönüştürüldü. 1996 tarihinde t.b.m.m tarafından tekrar il olma hakkı tanındı.

yozgat

myysteriouss
il ekonomisinde tarımın yanısıra hayvancılıkta önemli bir gelir kaynağıdır. bozkırların geniş yer kaplaması küçükbaş hayvancılığın yaygınlaşmasına yol açmıştır. hayvancılık genelde tarımsal faaliyetlerle bir arada yapılmakta olup, mera hayvancılığı biçimindedir. son yıllarda hayvan soylarının ıslahı çalışmaları ve hayvansal ürünleri değerlendirmeye yönelik sanayi faaliyetleri ile hayvancılık alanında canlanma olmuş, modern işletmeler kurulmaya başlamıştır. ilde, küçükbaş hayvanladan; akkaraman koyunu, kıl ve tiftik keçisi, büyükbaş havyanlardan sığır ve manda gibi cinsler beslenmektedir. deri üretimi yozgat’ın önemli gelir kaynaklarındandır. son yıllarda kümes hayvancılığında da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. küçük ölçekli tavuk çiftliklerinde, modern yöntemlerle üretim yapılmakta olup, özellikle 1995 yılından itibaren yumurta üretiminde belirgin artışlar olmuştur.

ormancılık :
il topraklarının %18,24’ünü kaplayan ormanlar akdağmadeni, aydıncık, çandır, çayıralan, ççekerek, kadışehri ve saraykent’te yoğunlaşmıştır. boğazlıyan ve yenifakılı ilçelerinde ise orman örtüsü hiç yoktur. ilde ormanları işletmek ve korumak üzere toplam üç işletme müdürlüğü mevcuttur.

yozgat orman işletme müdürlüğü: merkez, aydıncık, çekerek, kadışehri, şefaatli, sorgun ve yerköy.
akdağmadeni orman işletme müdürlüğü: akdağmadeni ve saraykent
çayıralan orman işletme müdürlüğü: boğazlıyan, çandır, çayıralan, sarıkaya ve yenifakılı ilçelerini kapsamaktadır.

yozgat

myysteriouss
tarım:

ilin ekonomisi büyük oranda tarıma dayalıdır. yer şekilleri tarıma elverişli olan (% 98,8) ilde, yarı kurak iklim şartlarından dolayı, kuru tarım yaygınlaşmış ve ürün çeşitleri azalmıştır. ilde yoğun olarak, tahıllar (buğday, arpa, çavdar, mısır), ikinci sırada baklagiller (nohut, fasulye, yesil mercimek) yetiştirilmektedir. (özellikle boğazlıyan, sarıkaya, sorgun ve merkez ilçede) bunların yanısıra sulu tarım alanlarında şekerpancarı, ayçiçeği, patates ve soğan gibi ürünler yetiştirilmektedir. sulanabilir alanlar sınırlı olduğu için, il tarımında sebze üretiminin önemi azdır. genellikle; lahana, patlıcan, kabak, domates ve ıspanak gibi sebzeler üretilmektedir. iklimin sert oluşu ve depolama olanaklarının azlığından dolayı, meyve üretimi büyük boyutlarda değildir. elma, armut, kayısı, vişne, üzüm, ayva, badem ve ceviz yetiştirilen başlıca meyvelerdir.

yozgat

myysteriouss
yozgat ili, iç anadolu bölgesi’nin orta kızılırmak bölümü’nde bozok platosu üzerinde yer almaktadır.

eski uygarlık merkezlerinden hattuşaş (boğazköy) ve alacahöyük’le komşu olan yozgat, önemli yolların kavşağında yer almıştır. ankara – sivas (e-88) karayolu ile samsun - kayseri - mersin karayolları il’den geçmektedir. bu yollar, uluslararası taşımacılıkta önemli bir yere sahiptir. ülkemizden ve avrupa ülkelerinden ortadoğu’ya (iran, irak) yapılan ticaret, bu yolların önemini daha da artırmaktadır.

kuzeyde; çorum , amasya, tokat
doğuda; sivas
güneyde; kayseri, nevşehir, konya
batıda; kırşehir, kırıkkale illeri ile çevrilidir.


34° 05 - 36° 10 doğu meridyenleri ile 38° 40 - 40° 18 kuzey paralelleri arasındadır. yukarıda belirtilen matematiksel konumuna göre il’in en doğusu ile en batısı arasında 2° 05 boylam (meridyen) farkı olup, yerel saat farkı 8’ 20" dir. kuzeyi ile güneyi arasında ise 1° 38’lik enlem (paralel) farkı vardır. ancak, fark az olduğundan iklim üzerinde önemli bir etki yaratmamıştır.

yozgat, alan bakımından türkiye’nin 15. ilidir.

izdüşüm alanı: 13597 (km²) gerçek alanı: 14123 (km²)

çankırı

myysteriouss
çankırı’da genellikle iç anadolu ya özgü iklim etkisi görünmektedir. merkez,ilgaz ve yapraklı ilçelerinde kışlar serin, yazlar ılık geçerken, çerkeş ilçesinde kışlar soğuk, yazlar ise serin geçmektedir.

ilin en fazla yağış alan ilçesi, yapraklı’dır. yapraklı’da hemen hemen her mevsim yağış gözlemlenir. merkezden, güneye doğru gidildikçe iklim ve bitki örtüsünde değişiklik ve zayıflama görünmektedir. araştırmalar sonucu, il topraklarının 2-3 yıl öncesine kadar bazı tuzlu bölgeler hariç, ormanlarla kaplı olduğu belirlenmiştir. ne var ki, tarla açmak amacıyla yapılan bilinçsiz kesimler, hayvan otlatmak için ormanlardan yararlanılması, müdahale imkanı olmayan orman yangınları ve iklim değişiklikleri yüzünden, bu orman bölgelerinin büyük çoğunluğu yok olmuştur.

ilin, bütün bu tahribattan sonra geriye kalan ormanları, ilgaz ilçesi başta olmak üzere elaman, eğirova, ovacık, düvenlik, ilısılık, yapraklı, sarıkaya, karakaya ve erikli dağları ve çevresindedir.ildeki bitki örtüsünün üst florasını oluşturan iğne yapraklı ağaçlar, özellikle de karaçam, sarıçam, ardıç, meşe, ladin ve köknar gibi orman ağaçlarıyla ahlat ve kızılcık ağaçlarıdır. bitki örtüsünün alt florasında ise hububat, yemlik ve yemeklik baklagiller ile ayrıkotu, devedikeni ve yumak gibi bitkiler bulunmaktadır. ayrıca akarsular boyunca söğüt ve kavak ağaçları ile zengin meyve bahçelerine de rastlanmaktadır.

ilde rastlanan başlıca av hayvanları, kurt, tilki, tavşan ve sincaptır. uzun yıllar düzenli mücadele edilmediği için, yaban domuzu sayısından belirgin bir artış olmuştur. fakat son yıllarda yapılan düzenli ve etkin mücadeleler nedeniyle, yaban domuzu sayısında belirgin bir azalma sağlanmıştır.

çankırı

myysteriouss
orta anadolu’nun kuzeyinde, kızılırmak ile batı karadeniz ana havzaları arasında yer alan çankırı, 40° 30’ ve 41º kuzey enlemleri ile 32° 30’ ve 34º doğu boylamları arasında yer almaktadır. ilin komşuları batıda bolu, kuzeybatıda karabük, kuzeyde kastamonu, doğuda çorum ve güneyde ankara ile kırıkkale’dir. denizden yüksekliği 723 metre olup, ülke topraklarının %o 94’lük bölümünü oluşturan toplam 7.388 km²’lik bir alana sahiptir.

çankırı

myysteriouss
çankırı’nın adı, batılı kimi gezginler tarafından "çangırı" ya da "çengiri" biçiminde yazılmıştır. kent eski gangra adlı kentin yerinde kurulmuştur. önceleri paphlagonia’ya bağlıydı. sonra pontus devletine, ardından da galatia’ya bağlandı. galatia hükümdarı deiotarus, gangra’yı merkez yaptı. m.ö. 25’te roma imparatorluğunun topraklarına katılan yöre, bizanslılar zamanında bir ara sürgün yeri idi. kimi kaynaklarda anılan germanikopolis kentinin gangra olduğu sanılıyor. emeviler zamanında islam orduları birkaç kez saldırdılarsa da bu kaleyi ele geçiremediler.

çankırı ve çevresi, 1071 malazgirt zaferinden sonra danışmendoğullarınca ele geçirildi.

selçukluların malatya’da tutsak edilip niksar kalesine kapattıkları antakya hükümdarı bohemond’u kurtarmak için 1101’de istanbul’dan yola çıkan raymond de toulouse komutasındaki haçlı ordusu ankara’yı aldıktan sonra çankırı’ya yöneldiyse de kaleye giremediler. amasya yakınlarında selçuklu ordusuyla karşı karşıya gelen haçlı ordusu, bozguna uğradı. 1134’te bizans imparatoru ioannes komnenos şiddetli çarpışmalardan sonra kaleyi ele geçirebildiyse de, o döndükten sonra danışmendliler kenti geri aldılar. daha sonra yöreye selçuklular egemen oldular. i. murad zamanında çankırı ve çevresi osmanlı topraklarına katıldı. timur, 1402’de çankırı’yı eski sahiplerine verdiyse de, 1439’da i. mehmet geri aldı.

osmanlı döneminde yönetim bakımından anadolu eyaletine bağlı bir livanın merkezi olan çankırı, cumhuriyetin ilanından önce kastamonu vilayetine bağlı bir sancağın merkezi idi. kurtuluş savaşı sırasında inebolu üzerinden istanbul’dan ankara’ya yapılan malzeme ve insan naklinde çankırı önemli bir aracı merkez rolünü oynamıştır. cumhuriyet döneminde il merkezi haline getirilmiştir.

19. yüzyılın sonunda yaklaşık 16 bin olduğu tahmin edilen nüfusunu, türkiye cumhuriyeti’nin ilk yıllarında 10 binin altına düştüğü görüldü. (1927’de 8.847). ancak 1940’da 10 bini yeniden aşabilen (10.235) nüfus 1970’te 25 bini geçti (26.124). 1990’da da 45.496’ya ulaştı.

ilin merkezi olan çankırı kenti, kızılırmak’ın kolları acıçay ile tatlıçay’ın birleştiği yerde kurulmuştur. deniz yüzeyinden 700-800 m. yüksekliktedir. çankırı çok eskiden bir kale kentiydi. kent, sonraları sırtını kaleye dayayarak, güneye doğru yayıldı. günümüzde, tatlıçay’ın her iki yakasına serpilmiş durumdadır. kalenin eteklerindeki mahalleler, kentin çekirdeğini oluşturur. bu mahalleler dar sokaklıdır. kentin yeni kesimleri ise, daha modern görünüşlüdür..

kırklareli

myysteriouss
coğrafyası:

kuzeye doğru çıkıldıkça giderek sarplaşan ve türkiye trakyası’nın en yüksek noktasını teşkil eden 1031 m. rakımlı mahya dağ’nin de bulunduğu yıldız dağları’na varılan ilin genelinde kara iklimi hüküm sürer. ilin en önemli akarsuyu ergene, kırklareli’nin güneyinde tarıma elverişli, dolayısıyla birçok yerleşim biriminin bulunduğu bir plato yaratmıştır.

kırklareli’nin bilinen ilk sakinleri tüm trakya bölgesinde olduğu gibi traklar’dır. m.ö. 6. y.y.’da yunanistan’a kadar uzanan büyük bir imparatorluk kuran iran soylu kavim persler’in eline geçen bölge, m.ö. 4. y.y.’da büyük iskender önderliğindeki makedonlar, m.ö. 2. y.y.’da ise romalıların hakimiyetine girer. roma imparatorluğu’nun m.s. 4. y.y.’da ikiye bölünmesiyle bizans’ın payına düşen kırklareli, bu dönemde birçok bulgar ve peçenek istilası görmüş, 13. y.y.’da kısa bir haçlı işgalinin ardından 1368 senesinde, balkanlar’da yayılan türkler’in egemenliğine girmiştir. osmanlı döneminde edirne vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan kırklareli, 93 harbi’nde (1878) rus, balkan harbi’nde (1912) bulgar ve de birinci dünya savaşı’ndan sonra (1920-1922) yunan işgali yaşamış, kurtuluş savaşı’nın zaferle sonuçlanmasıyla birlikte 10 kasım 1922’de nihai olarak türk topraklarına katılmıştır. 1924 yılında adında kilise sözcüğü gectiği icin değiştirilmiştir.

ekonomi:ilin güneyinde tekstil ve gıda alanında yaklaşık 20.000 işçiyi istihdam eden sanayi üretim ağır basarken, kuzeyinde başat olarak buğday ve ayçiçeği ekimiyle tarım başlıca geçim kaynağı olma özelliğini sürdürmektedir. türkiye’nin en büyük cam fabrikalarından trakya cam sanayi ve kırklareli cam ile, türkiye’deki ilk şeker fabrikası olan halen faal durumdaki alpullu şeker fabrikası il sınırları dahilindedir.

uşak

myysteriouss
ege bölgesindedir. izmir’e 210 km uzaklıktadır.

merkezde 2 adet (uşak organize sanayi bölgesi ve karma organize sanayi bölgesi)

karahallı ilçesinde 1 adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır.

istanbul’a direkt uçak seferleri vardır.

türkiye’de ilk elektriği kullanan şehirdir.

türkiye’de ilk şeker fabrikası uşak’ta halk tarafından kurulmuştur.

tarhana çorbası ve battaniyesi meşhurdur.

il 5 ilçeden oluşmaktadır ve en büyük ilçesi banaz ilçesidir.

dünyanın en meşhur el dokuma kilimleri eşme ilçesindedir.

83 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol