my son is father

iyidir, hostur ancak salonlar biraz kucuktur.

hmuk madde 186 ’da duzenlenmistir. hem davaci icin hem de davali icin iki secimlik hak duzenlenmistir.
birincisi, davayi yeni malike yonlendirmek.
ikincisi, davayi tazminat davasina donusturmektir.

davacinin, davalinin cevap dilekcesine karsi verdigi ikinci dilekce.
ayrıca (bkz: düplik)

dava dilekcesinde yer almasi gereken itirazlardir $ayet yazilmamissa daha sonradan islah yoluyla ileri surulemezler.
ilk itirazlar humk ’ta tahdidi olarak sayilmistir.
bunlar:
i : teminat talebi
ii : selahiyet itirazi
iii : derdestlik itirazi
iv : birlestirme ilk itirazi
v : dava dilekcesinde veya cevap lahiyasinda kanuni noksanliklar bulundugu itirazi
vi : karsi davanin kabule sayan olmadigi
vii : ticaret-hukuk ayrimi itirazi
viii : tahkim itirazi tahkim itirazi

davalinin iki turlu savunmasi vardir; birincisi, usuli itirazlar ikincisi, esasa iliskin itirazlardir.
usule iliskin itirazlarda kendi icinde ikiye ayrilir; birincisi, dava $artlari ikincisi, ilk itirazlardir.

houstondan gelen mesajlardan sikilmis yazarin isyan cumlesi. tekerleme gibi bir sey, cok iyi.

(bkz: geronimo var bufalo gibi di$i aramak)
(bkz: ama kiz bo$ olmamak)
(bkz: annesi doktor olmak)
(bkz: var ben onla evlenmek)

tespit davalari, taraflar arasinda ki mevcut bir hukuku iliskinin varliginin ya da yoklugunun tespit talebiyle acilan davalardir.
kira tespit davaları, teknik manada bir tespit davası degildir.

bu olay saat 12 ’yi gecmesiyle, sol framde ba$lik sayisinin ve ba$liklarin yaninda ki sayilarin sabit kalmasiyla kendini gostermektedir.
3 temel sebebi uzerinde durmak istiyorum;
birincisi, sozlukte karadezli oraninin fazla olmasi, buna bagli olarak gece ya da gunduz 12 demeden akillarina fazla baslik ya da entry gelmemesi.
ikincisi, gece 12 olmasi sebebiyle yazarlarin cogunun uykuda olmasi.
ucuncusu ve sonuncu ise, saatlerin 12 ’yi vurmasiyla yeni gune giren sol frame, kendini yenilemekte ve butun basliklar dunde kalmaktadir. boyle olunca da entry yazmakta ya da baslik acmada cagrisim yapacak entrylerden faydalanilamamaktadir.

ceza hukuku profesoru, insan temel hak ve ozgurluklerinde zamaninin oldukca ilerisinde goruslere sahip biriydi. 1996 yilinda aramizdan ayrilmistir.

ceza yargilamalarinin ki$iler arasinda bir intikam araci olmadigini belirtmi$, ceza davalarinin kamusal niteligine yonelik su aciklamalarda da bulunmustur.

"haritada yerini bulmakta gucluk cektigimiz bir ulkede, tanimadigimiz, hatta mevcudiyetinden habersiz oldugumuz bir kisinin temel hak ve ozgurlugu, insanlik onuru ve haysiyeti saldiriya ugramissa, o insan biziz. cunku onun kisiliginde gerek birey olarak, gerek toplum olarak hepimizin temel hak ve ozgurlugu, hepimizin insanlik onuru cignenmektedir.

bu itibarladir ki, problemi hakki cignenen kisiyle, ona saldiran arasindaki kisisel hesaplasma olarak basite irca edemeyiz. bu olayi kamusal hatta evrensel boyutta ele almadigimiz takdirde, zulme seyirci kalmis oluruz. ve sirf seyirci kalmak, sirf tavrimizi belirtmemek suretiyle zulme biz de katilmis oluruz"

kim ne derse desin, olmazsa olmazlardandir. oldugu gibi gorunen gorundugu gibi olan bir insandir. biz biliriz bu adam ne yapar ne eder. asena ’ya vurdugu tokati biliriz, derya ’si icin ne dusundugunu. baskalari gibi sol gosterip sag vuranlardan degildir.
gulerken gozleri kisilir, gercekten guler yapmacik degildir. sinirlendigi zamanda gercekten sinirlenir, hic birinde numara yoktur.
kendimi bildim bileli ne zaman asik olsam bir raki alirim yaninda da iki kaset olur biri; sezen aksu biri ibrahim tatlises.

en cok rastlanilan yer ataturk havaalanidir. otopark parasi vermemek icin havaalaninin icinde koguslanan arabalarin arkasina gecilerek uyarilmaktadir.

fikirlerin en kolay empoze edildigi sehirdir trabzon. nitekim oyle olmasa, hic bir direnmeyle karsilasilmadan o topraklar uzerinde ne bizans ne selcuklular ne trabzon rum imparatorlugu ne de osmanli imparatorlugu bu kadar kolay kurulabilirdi.
gelir ogrenciler bildiri dagitmak ister ancak bir kere trabzon bildiri dagitani solcu, solcuyuda vatan haini ilan etmistir akabinde ogrenciler dovulur.
bir papaz, birileri karikatur cizdi diye oldurulur.
futbolcular harac vemiyor diye kursunlanir.
hangi fikir cogunluktaysa o gorus tutulur, buarada yarin oburgun sosyalist rejim gelse turkiye ’ye, en buyuk kominist kesilirler basimiza.

akla ilk basta galatasaray ’i getiren baslik.
gs-milan uefaya gecilen mac. akabinde star gazetesinin man$eti " yendik mi lan"
gs-real madrid 0-2 den 3-2 yapilmisti.
aha bide chelsea-bjk maci var ki 0-2 sergen ’in golleriyle bitmistir. akabinde gazetelerde, sergen bu maca 20.000 dolar yatirdi ba$liklari.

bilgi sozlugu, bilgi universitesi ile baglantili sanip, sarisin tikky kiz kaldirma dusuncesi.
hem bilgi universitesiyle baglanti yanlistir hem de kiz kaldirmak.

- senin ki kac cm
+ xx cm
- oha cus?!? yani benim ki de ondan bi cm kisa

samanliktan kaldiramadim
samanliktan zuhtu

1 milyon karsiliginda bir sosisli yenilip yaninda da sinirsiz kola icilen yer.
ne kadar mobilya satilsada gozumde bir fast food restaurant canlaniyor. arkadaslarla acikinca aksaraydan kalkilip sosisli yenilen yerdir.

oyunun basinda yanlislikla kahve aldim, 13. musteriye kadar surekli tepsimde tasidim. bir allah ’in kulu kac saatte kahve istemedi beni sinir etti.
ayrica siparis verirken once asciya yemek siparisi verip daha sonra icecegi doldurmak hiz kazandiriyor.

cizilir mi cizilmez mi sorularinin yaninda gosteri yuruyusu yapilir mi yapilmaz mi sorularini da gecersek.
bu karikaturler icin insan oldurulur mu sorusuna gelsek ve ne yazik ki bu durumun turkiye de gerceklesmesi cok vahim ve yaziktir.
irak savasinda muslumanlar oldurulurken, kutsal topraklar bombalanirken bu kadar gosteri yapilmamasi da ayri bir soru isaretidir.