my son is father

kelime : ibiş
- olm ben sana derim hep
+ ibne
- ha onun kibarcası
+ ibiş

kelime : vaşak
- başak
+ vaşak
x: böyle anlatılmaz olm
y: anlatılır lan niye anlatılmasın
x: ...
y: ...

game over

eskiden galeria ’nın içerisinde yer alan mekan. oraya gidebilmek için aglardım saatlerce, hayatımda ilk kez gormustum air hockey, istanbulda yaşamaz iken istanbul denince aklıma ilk gelen yerdi.
devasa bir ateri salonu, küçük bir cocuk için daha iyi ne olabilir ki bir de dogum günü partileri verilirdi biz de gider otlanmaya calısırdık.
bir de atariler size kupon verirdi, gidip onla oyuncak alırdınız o da ayrı bir zevkti işte.

istanbulda yaşamadıgım yıllarda içinde barındırdıgı fame city ’si gozlerimde tüterdi. babamın tayini istanbul ’a ilk çıktıgında fama city ’e gidebilecegim için sevinmiştim en çok lakin taşına taşına kartal ’a taşınmıştık. hevesim kursagımda kalmıştı.

galleria ’da kisinema salonları ise gayet güzeldir. deri ve geniş koltuklara sahip olup, ikili koltuk seçenekleride vardır. sevgiliyle gidilesi bir yerdir.

houston ’dan mesajlaşmadan duramadıgım adam.
(bkz: muntazaman ibneleşiyorum)

jedi, moderator, gammaz ve birkaç iyi niyetli yazarı tenzih ederek şunu söyleyebilirim ki, bazıları için kendini tatmin yolu kapanmıştır.

maddi zorluk sıkıntısı çeken insanları tenzih ederek cümleme başlamak isterim.
bu insanlar için bir ideolojinin pek önemi yoktur, solcu olunca bir bok oldugunu sanırlar, bir kaç tane halkçı söylem bilirler bir kaç tane devletçi politikadan haberleri vardır. lenini bilirler ama ne yapmıstır tam olarak bilmezler. ekim devrimini stalin yapmış sanırlar vs.

bu insanlar eski giysi giymek için kasarlar ne kadar boktan gorunuyorlarsa o kadar solcudurlar. ilk parayı bulduklarında en büyük faşist kesilirler. taksim meydanına asılması gerekenlerdendir.

kanaatimce sola en büyük zararı yine bunlar vermektedir. insanı soguturlar, tiksindirirler. bir kişi okursa kardır diye dagıttıgın bildirileri bu kişi, karşı cinsle iletişim amacı olarak kullanır.

igneyi kendine cuvaldızı baskasına dokundurma hadisesi.

sozlugun imla kurallarına verdigi onemin sonucu olarak kural halini almıs bir durumdur. uyulmaması ve bu durumda diretilmesi halinde ucurulmaya kadar giden bir hadise. kanaatimce sozluk bu kuralı koymussa ve yazar olarak biz kendi istegimiz ile buraya girmişsek buna uymak zorundayız. nokta koymamakta diretmek ve bu yuzden ucurulmak saçmadır. buna uymayacaksan ilgili yazarın, tabir yerinde ise delikanlı gibi gitmesi daha uygundur.

ammavelakin durum bu kadar basit degildir. daha çömezlikten yazarlıga adım attıgınız ilk dakikalardır ve aynı entry için birden fazla yazar, sizi nokta koyma konusunda uyarır. oysa ki bu yazarların cogu ne gammazdır ne baska birşeydir, kraldan cok kralcı zihniyettir. madem ki nokta koyma konusunda bu kadar titiz davranılmakta o zaman başka kurallarada uyulma konusunda titiz davranılmalıdır. bu kurallar ne diye soranlar için; sozluk içerisinde gammaz, moderator gibi kurumlar bulunmaktadır. uyarı yapmak isteyen yazar bunu öncelikle bu kişilere bildirmelidir. uyarı gerekiyorsa, gerekli uyarıyı bunlar yapmalıdır. şimdi birileri cıkıp böyle bir kural yok, gotunden mi uyduruyorsun, her yazar herkese uyarı yapabilir derse tek diyebilecegim boyle bir kural olma gerekliligidir.

ayrıca uyarı yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlarda vardır, bazı sınırların aşılmaması gereklidir aksi halde insanın içindeki bazı duyguları şiddet içeren bir şekilde dışa vurum istegi uyandırır.

edit: yönetimden gelen haberle, 1. paragraf külliyen yalan olmu$tur.

üniversitede bir hocamın anlattıgı bir olayla acıklayayım:

hocanın müvekkili adana ’da bir fabrikator. hürriyet gazetesinde bu kişi hakkında rüşvet verdigi iddiası yayınlanır ve işte belgesi diye uyduruktan bir belge yayınlanır. haberin devamında da çimento kralının rüsvet belgesi diye yazmaktadır.
bunu goren hoca, ulan rüsvetin belgesi mi olur diye, gazeteye dava acmaya hazırlanırken müvekkil kendisini durdurur. sebep ise gazetede gecen çimento kralı lafıdır.
kral lafını duyan, müvekkile sipariş vermiştir, haberin üç hafta ardından ikinci fabrikasını açmıştır.

364 gün kardesce sikilen insanların, 1 gün kardesce davranılmaya tepki gostermesi gereken zaman.

ekim devrimi,miladi takvime gore 1917 yılının kasım ayında yapılmıstır. ancak adını rusların o zaman kulladıgı julian takviminde ki ekim ayından almıstır.

öncülügünü bolşevikler yapmış olup asker ve işçilerin destegiyle iktidar elegecirilmiştir. 20. yuzyılın en buyuk devrimidir.
bu devrimden sadece rusya degil bütün dünya etkilenmiştir.

edit: entryimi ikinci kez okudum cok yalın olmus oysa ki ekim devriminden bahsederken bile insanın içi kaynar o gunleri yasamak ister.

lisede söyle tanımlanır; besledigin iki hayvanın birini devlete vermek sosyalizmdir, besledigin iki hayvanın birini komsuna vermek ise komunizm.
kapitalizmde ise iki hayvanda senin olur ancak asıl sagılan siz olursunuz, diye eklerdi lisedeki hocalarımız.

(bkz: suç tasnii)

kokulu bir tuvalet kagıdı markası. kaba etin poh degil cicek kokmasını saglaması icin tasarlanmıs.

trajı yuksek, okunma oranı düsük gazete.

açılımı, government organized non governmental organizations olup. devlet destegini gizli olarak alan sivil toplum kuruluslarıdır.
hükümetlerle danısıklı dovus icerisindedirler. kapitalist rejim kuruluslarıdır.

bazı insanların selamlasırken yaptıkları eylem. öpüşmeye gore daha saglıklı olsada bana okuzleri anımsatır.

bazen gereklidir bazende insanların sırf kendi eziklikleri kapamak, tatmin olmak icin basvurdukları bir yoldur.

cogu insanın rahatsız oldugu bir gündür. en azından o insanlarda yılda bir gün huzursuz olmalıdır.
sultanbeyli, gaziosmanpasa gibi yerlerde insanların neler cektigini gosterir, bu insanların cektigi acıların dısa vurumunu gösterir. o insanları anlamaya calısmamız icin gerekli bir zaman kesitidir.

bahariye, moda, caddebostanı yenileyen, güzelleştiren bununla övünen belediye. amma velakin fikir tepe, goztepe sanayi oldugu gibi durmaktatır.
chp gibi bir partinin sosyal devlet anlayısı bu mudur sorusunu akla getiriyor.