metepala

yaratıcı olduğunu düşündüğüm bilgisozluk yazarı.

iyi bir insan. iyi bir yazar. iyi bir iktisatçı.

hayran sayısının yüksek olduğunun ayırtına varmam karşısında, "kıskançlık" duygusunun içimde yer aldığını bir kez daha hatırlamama neden olan bilgisozluk yazarı.

"brüksel’deki avrupa birliği zirvesinde avrupa işverenler federasyonu başkanı ernest-antonio seillieri’nin anadili fransızca yerine ingilizce konuşmasına kızıp toplantıyı terk eden fransa cumhurbaşkanı jacques chirac, ingiliz basınının hedefi oldu. daily express gazetesi ise chirac’ın toplantıyı terketmesini ’fransız soytarılığı’ olarak değerlendirdi."
<bkz:http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4146822&tarih=2006-03-26


cuk oturmuş sanki...

bu dünya üzerinde "senene, eltimcile cidirem" şeklinde cevaplandırıldığı da olmuştur, "nereye gidiyorsun? sorusu"

gayet normal karşılanması gereken bir olgu.

ünlü "düşünüyorum öyleyse varım" descartes sözünün kime ait olduğundan bihaber şarkıcı.

insana "biraz sıkar" ifadesini hatırlatan durum, her nedense.

"bir ben insanı bu kadar mı çekici gösterir" şeklinde bir soru üretmemize neden olan insan.

(bkz: monica bellucci)
(bkz: cindy crawford)

sinirlere hakim olunamayarak söylenmiş, ancak söylenmemesi gereken söz.

fantezi yeteneğini gösteren olgu.

böyle bir annenin olamayacağını sandığımız durum

tanıyorum da demek oluyormuş.

belirtileri belsoğukluğuna benzeyen, ancak ondan farklı olan bir hastalıktır.

(bkz: klamidyoz)

30-40 sene önce genç olan insanların, neden şimdiki gençliğin kendilerinden farklı olduğunu anlamakta zorluk çekmeleri üzerine uydurdukları sözdür. oysa asıl anlamakta zorluk çekilmesi gereken durumun, gençlerin 30-40 sene öncesi gibi yetişmelerini beklemek olmalıdır.

japon kültürünün anadolu kültüründen ne kadar çok uzakta olduğunu hatırlatan yemek türü.

klamidyoz adlı hastalıkla karıştırılma ihtimali oldukça yüksek olan bir hastalığın halk arasındaki adıdır. belsoğukluğunun (gonore) belirtileri klamidyoza çok benzemekte, ama tedavi yöntemleri biraz daha farklı olmaktadır. konu ile ilgili daha detaylı bilgi vermek yerine, bir ürologa danışmanın daha iyi olacağı sonucuna varılmaktadır şu an.

emile zola’nın "nana" adlı romanında birkaç kere geçen kavram.