louandreassalome

tr.maskeli balo

ekonomist dergisi şunları sıralamış:

elektronik ve haberleşme mühendisliği
uluslararası hukuk
uluslararası ilişkiler
bilgisayar bilimleri mühendisliği
veri madenciliği ve analistliği
kod kırıcılar
bilgi mühendisliği
güvenlik hizmetleri
genetik bilimleri mühendisliği
endüstri mühendisliği
biyoteknoloji uzmanlığı
psikoloji
koruyucu hekimlik
estetik cerrahi
fizik tedavi uzmanlığı
diyetisyenlik
gıda ve beslenme mühendisliği
finans uzmanı ve yöneticisi
gayrimenkul hizmetleri ve yönetimi

http://www.milliyet.com.tr/2006/06/01/son/soneko02.asp adresinden detaylı bilgiye ulaşılabilir.

tümer’in fenerbahçe’ye gitmesini normal olarak değerlendirip beşiktaş’ın tepkisini de normal karşılamış.kendisi de beşiktaş ya da fenerbahçe’de ıynayabilirmiş.pek politik gördük kendisini...

http://www.milliyet.com.tr/2006/06/01/son/sonspo12.asp

<bkz türkiye spastik çocuklar vakfı>

<bkz down sendromu dayanışma ve araştırma derneği>

tempo dergisinin yaptığı matah(!) hareket.milliyet gazetesi de aşağı kalmamış ve görüntüleri başsayfaya taşımıştır. bir gazeteci cep telefonuyla çekmiş.bülent ecevit gibi günahıyla sevabıyla bu ülke için ömrünü adamış birine yapılan büyük terbiyesizlik.insanlık ayıbı.gata olayla ilgili soruşturma başlatmıştır.

<bbkz psikolog>,<bkz psikiyatrist>
<bkz hırsız>

ve tabii ki,elbette ki <bkz anketör>

’insan iletişiminin gelişimi ve bozuklukları’ bilim dalı üzerine uzmanlık almış,genellikle psikoloji kökenli kimselerdir.iletişimin bozulduğu ve normal olmadığı her türlü duruma,nedeni ne olursa olsun müdahale edecek donanıma sahiptirler.bu klinisyenleri yetiştiren okullar avrupa ve abd’de 3 ya da 4 seneliktir.

danışanın iletişim sistemini değerlendirmek,rehabilitasyonu düzenlemek,danışana,ailesine ve okuluna bilgi vermek yine onların görevleri arasındadır.bu kişiler başta hastahaneler olmak üzere çeşitli sağlık birimleri ve okullarda çalışırlar.

dildeki anlamı biçimlendirme becerisinin bozulmasıdır.

çocuklarda görülen dil bozuklukları şu şekilde gruplandırılabilir:
1.sadece konuşmanın bozulması;disfoni,dizartri ve konuşmanın akıcılığının bozulmasıdır.
2.işitme kaybının ikincil bir sonucu olarak ortaya çıkan dil bozukluğu.
3.zihinsel engel,beyin zedelenmesi ve bilişsel bozukluğun sonucu olarak dil bozukluğu.
4.dil kazanıldıktan sonraki beyin lezyonuna bağlı disfazi(söz yitimi)
5.davranış ve psikiyatrik bozukluklarla ilişkili dil bozukluğu.
6.çevre uyaranlarının yetersiz olmasının bir sonucu olarak dil bozukluğu.
7.bu sınıflamaların içine katılamayan ’gelişimsel disfazi’ veya ’özel gelişimsel dil bozukluğu’ olabilmektedir.

insanın ses sistemi tarafından üretilen ses sinyallerdir.akciğerler,larenks(gırtlak),dil,dudaklar,dişler,damak(önden arkaya doğru diş seti,sert damakiyumuşak damak olarak adlandırılır),küçük dilin hareketleri yoluyla hava titreşir ve akustik(işitsel) işaretler ortaya çıkar.bununla birlikte konuşma sadece havadaki bir titreşim değildir.akciğerlerin,gırtlağın ve ağızdaki organların başka hareketleri de sesleri ortaya çıkartır.(esneme,öksürme,aksırma gibi);fakat bunlar konuşma olarak adlandırılamaz.

konuşmayı,dilin işitilebilen dışlaması olarak tanımlamak mümkündür.konuşma tamamen dilsel amaçlı bir davranıştır ve oldukça karmaşık bir süreçtir.konuşmanın tek tek sesleri(fonemler) bir araya gelerek kelimeleri,kelimeler bir araya gelerek tümceleri oluştururlar.

ayşegül turan’ın sistem yayıncılıktan çıkan,down sewndromu,otizm ve kekemelikte dil gelişimi ve bozukluklarını kapsayan rehber niteliğindeki kitabının adı.

iletişim süreci,gönderilen bir mesajı,onu göndereni ve mesajı alanı(alıcıyı) kapsar.gönderieln mesaj sözel olabilir,sözsüz işarete dayalı veya elektromanyetik olabilir.

insanlar iletişim kurmak için dili kullanırlar ve bu sadece insana özgüdür.insanın iletişiminden bahsettiğimiz zaman,bu hem konuşmayı,hem de dili içermekte ve sadece bunlarla da sınırlı kalmamaktadır.insan aslında pek çok iletişim çeşidini bir arada kullanır:föz kontağı kurmak,yüz ifadeleri kullanmak,vücut duruşunu ayarlamak,dokunmak,el sıkmak,kucaklaşmak,el işaretleri kullanmak,yazmak,resim yapmak gibi.bunlara iletişimin sessiz biçimleri denir.

konuşan kişi konuşmasının anlaşılmadığını düşünürse veya konuşma hiç yok ise konuşmacı ’işaretler’ yoluyla iletişim kurar.sözsüz iletişim teknikleri konuşmanın eksikliğini gidermek için kullanıldığı kadar,anlatılan konunun anlaşılabilirliğini desteklemek için de kullanılır.

yetişkinler gibi çocuklar da pek çok sessiz iletişim biçimini kullanırlar.özellikle hayatlarının ilk dönemlerinde bu kullanımlar daha yoğundur.bebekler gülümser,istediklerini parmaklarıyla işaret eder ve el sallarlar.bebekler aynı zamanda konuşulanları anlatmak için ortamda bulunan,söze dayalı olmayan ipuçlarını da değerlendirirler.(duruma özgü anlama)çocuğa ’dışarı çıkıyoruz’ denildiğinde odadaki herkes paltosunu giyiyor ise bu,çocuğun tümceyi anlamasa da,durumu anlamasını sağlar.

dil,iletişim kurduğumuz bir sinyaller sistemidir.istek,düşünce ve duygularımızı ifade etmek için isteyerek yaratılmıştır.iletişim dilin tek özelliği değildir.çünkü insan,doğadaki tek iletişim kuran varlık değildir.arılar,maymunlar ve yunuslar da iletişim kurarlar.örneğin,bal arılarının,yiyeceklerinin kaynağını kovanın diğer üyelerine göstermek için iki çeşit dans yaptıkları bilinmektedir.bunlardan bir tanesi arının çember şeklindeki dans hareketidir ki bu,yiyecek kaynağının kovana yakın olduğunu gösterir;diğer dans hareketi ise düz bir çizgi oluşturur ve bu çizgi yiyecek kaynağının uzak olduğunu ve yönün gösterir.

dil konuşmayı saptayan bir süreçtir aynı zamanda.bir bilgisayar benzetmesiyle açıklarsak;bilgisayarın üç temel bölümü vardır.birincisi software dediğimiz program bölümü,hardware makinanın kendisi ve üçüncüsü de bunların ortaya çıkarttığı üründür.bu benzetmeye göre konuşma bilgisayarın ürünüdür.bu benzetmeye göre konuşma bilgisayarın ürünüdür,konuşma sistemi yani ağız,yutak,ses telleri vs makinanaın kendisi,dil de programıdır.

bir shania twain şarkısı.bu da sözleri:

when i first saw you, i saw love.
and the first time you touched me, i felt love.
and after all this time, you’re still the one i love.)

looks like we made it
look how far we’ve come my baby
we mighta took the long way
we knew we’d get there someday

bridge:
they said, "i bet they’ll never make it"
but just look at us holding on
we’re still together still going strong

chorus:
(you’re still the one)
you’re still the one i run to
the one that i belong to
you’re the one i want for life
(you’re still the one)
you’re still the one that i love
the only one i dream of
you’re still the one i kiss good night

ain’t nothin’ better
we beat the odds together
i’m glad we didn’t listen
look at what we would be missin’

bridge:
they said, "i bet they’ll never make it"
but just look at us holding on
we’re still together still going strong

chorus:
(you’re still the one)
you’re still the one i run to
the one that i belong to
you’re the one i want for life
(you’re still the one)
you’re still the one that i love
the only one i dream of
you’re still the one i kiss good night

chorus:
(you’re still the one)
you’re still the one i run to
the one that i belong to
you’re the one i want for life
(you’re still the one)
you’re still the one that i love
the only one i dream of
you’re still the one i kiss good night

i’m so glad we made it
look how far we’ve come my baby

<bkz you are still the one >

ekşi sözlükten birebir alıntıdır:

oscar cordoba gibi bir kalecinin olduğu takımdan rüştü reçber’in olduğu takıma transfer olmuş profesyonel futbolcu.

işin ilginci, üçlü arası bir denklem kurmak gerekirse;
- rüştü reçber kendi taraftarından dayak yemiş,
- oscar cordoba takım arkadaşı* tarafından azarlanarak gönderilmiş,
- tümer metin ise kendi takımına yalanlar söyleyerek rakibine transfer olmuştur.

bu denklemleri birbirinden çıkarırsak,
"tümer metin rakip takım taraftarından* önce küfür sonra dayak yiyecektir" sonucuna ulaşıyoruz valla.

not:matematiği zayıf olanlar için açıklama yapayım.
kaleci-kaleci=0
kendi taraftarı-kendi taraftarı=0
tümer metin-o=tümer metin
rakip taraftar-0=rakip taraftar
dayak-0+azar-0=dayak+küfür*
ayrıyeten tümer metin’in yalancı olduğu da yine denklemden elde edilen diğer bir sonuç.

ben demiyorum,
matematik öyle diyor valla.

ibrahim altınsay’ın yorumu dikkate değerdir:"tümer serbest bir futbolcu... fenerbahçe’ye transferi en doğal hakkı. demek ki futbolla kurduğu ’romantik ilişki’ pek şovmuş. beşiktaşlı sergen’i kulüpte tutmanın yolunu bulamayıp, "tümer beşiktaşlılığın gereğini yapacak" diye bekleyen bjk yönetimine şaşmalı... bir başka gariplik fenerbahçe’nin bu futbolcuya üç yıllığına 4.5 milyon avroya yakın para vermesi... tümer oynamasa da, askerde olsa da alacak parayı. aziz yıldırım, başkanlığı bıraktığı zaman bile kulübü borçlandırmaktan çekinmiyor. yarın bu borçlar kulübü zora soktuğunda, "yıprandım, bırakıyorum" der nasıl olsa. bilindiği gibi tümer avrupa’da oynamak için çok uğraştı, ikinci lig avrupa takımlarından bile ilgi görmedi. asıl vahim olan bu!.."

<bkz yanlış bir şey yapamayacak kadar erken ölmek>