louandreassalome

frederic wimslow taylor adlı kişinin düşüncesine göre iş,gözlenebilen en küçük parçalara ayrılarak ve her bir parçayı gerçekleştirmek için gerekli zaman ve hareketler kronometre yardımı ile saptanarak standart ücret tayinine gidilir.taylor işçilerin çalışma yöntemlerini,verimlilik ve ücretler arasındaki ilişkileri yakından gözlemiştir.ona göre yöneticilerin ve işçilerin sorumlulukları farklı olmalıdır.yöneticiler işlerin planlanması,organizasyonu ve nasıl yapılması gerektiği gibi faaliyetlerle ilgilenmelidir.işçiler ise verilen işleri yapmalıdır sadece.zira taylor’a göre,işverenin tek düşüncesi en az ücretle işçi çalıştırmak ve maliyetleri düşürmektir.işçinin düşüncesi ise en az çalışma ile en yüksek ücreti almaktır.

endüstri psikolojisinin başlangıç tarihi taylor’un çalışmalarının başladığı 20.yüzyılın başlarıdır.

bilimsel yönetimin babası olarak bilinen zat.1911 yılında kömür maden işçileri üzerinde çalışarak ortaya attığı time and motion çalışmaları,endüstri devriminden sonra ortaya çıkan yönetim sorunlarına çözüm(!) getirmiştir.

<bkz taylorizm >

1735’te ingiltere’de,yüksek fırınlarda maden cevherini eritmek için odun yerine kömür kullanmaya başlayan ilk kişi.bu gelişme ingiltere’de zengin maden kaynaklarının kullanılmasını,demir ve dökme üretiminin artmasını sağladı.

1769-1785 yılları arasında buhar makinesini icat eden kişi.

1733’te ingiltere’de,dokumacılıkta seyyar mekiği icat eden kişi.bu gelişme endüstrinin gelişmesinde önemli bir adımdır.

psikolojinin;endüstride çalışanlarla ilgili problemleri psikolojik teori ve kavramlarla açıklamaya çalışan,işe göre eleman ya da elemana göre iş eşleştirmelerinin doğru yapılmasıyla ilgilenen alt alanıdır.örgüt psikolojisi ya da endüstri ve örgüt psikolojisi de denir.

başlıca konuları şunlardır:
-personel psikolojisi
-mühendislik psikolojisi
-mesleki danışmanlık
-örgüt geliştirme
-endüstriyel ilişkiler
-insan kaynakları

maltepe üniversitesi’nin istanbul üniversitesi’nden son transferi;iü psikolojinin emekli bölüm başkanı.türkiye’nin en iyi endüstri psikologlarından biri,ayrıca yarınki sınavda soracağı soruların merakla beklendiği kişi.

maltepe üniversitesi eğitim fakültesi dekanı,psikolog.ayrıca hande ataizi’nin annesi olur kendisi.

bir fikret kızılok şarkısı:

gecelerin sonu sabah olmazdı
yaprak dalda kalır, dünya dönmezdi
özgürlük adını kimse bilmezdi
o içinde yanan sevda olmasa

karanlıkları aydınlık sanırdın
sen de aldanırdın, orda kalırdın
doğmamış gibi yaşarken ölürdün
o içinde yanan sevda olmasa

bir düş uğruna canını vermezdin
bugünlere kelepçesiz gelmezdin
o içinde yanan sevda olmasa

zaman dünde kalır, bugün olmazdı
senden öncekiler acı çekmezdi
gerçek denen bilmeceyi çözmezdi
o içinde yanan sevda olmasa

insanoğlu gerçekte ot mudur
yoksa yaşamın anlamı yok mudur
varsa eğer, anlamak çok zor mudur

karanlıkları aydınlık sanırdın
sen de aldanırdın, orda kalırdın
doğmamış gibi yaşarken ölürdün
o içinde yanan sevda olmasa

üniversiteli karnesi.

bir üniversitenin en aksak işleyen birimidir.gerekli olunmayası,gidilmeyesi,gidilince de sinir olunası yerdir;bazı vakıf üniversitelerinde transcripti bile parayla veren yerdir ayrıca.isminin öğrenci işkence işleri olarak değiştirilmesi daha makbuldur.

klinik psikoloji,endüstriyel psikoloji,adli psikoloji,sağlık psikolojisi gibi disiplinlerin içinde bulunduğu alana verilen genel ad.

-sence ben normal miyim?
-beni terapiye alır mısın?
-ilk hastan ben olabilir miyim?
-hipnoz yapmayı öğreniyor musunuz?
-ne düşündüğümü anlayabiliyor musun?
-psikoloji öğretmeni mi olacaksın?
-psikiyatristle farkınız ne?

diye devam eden çıldırılası,psikiyatristlik olunacası sorulardır...

odtü psikoloji topluluğu’nun düzensiz aralıklarla çıkardığı dergi.

pedam tarafından iki ayda bir yayımlanan,her sayfasında psikiyatriyle ilişkisi olmayan ünlü bir kişiyi kapak yapan,içimde diyet,alışveriş gibi psikiyatrinin önemli uğraş alanlarını(!) barındıran ancak önemli konulara da ışık tutmayı ilke edinen dergi.

orijinali psychology today’in türkiye’de yayımlanan birebir çevirisi olan (bu nedenle de içerdiği birçok konunun bizi zerre kadar ilgilendirmediği),akademik olarak bu alanda varolanlardan ziyade halka hitap eden,3 ayda bir yayımlanıp her bayide bulunamayan,okur köşesinin değme mizah dergilerine taş çıkartacak kadar saçma sorulara mekan olduğu dergi.

riegel isimli bir zata ait olduğu rivayet edilen şiir:

psikoloji askım benim
sana tapıyor ve seni küçümsüyorum
bütün herseyi anlamayı vaat ettin
kendi esasını kendi körlüğünle yıkıyorsun

psikoloji askım benim
seni mercimek corbasına takas ediyor
ve servet için seni satın alıyorum
kendini ucuz heyecanlarda kaybettin
kendini cesur fikirlerde buluyorsun

psikoloji askım benim
parıltınla kör oluyor
ve kalın kafalılıgınla hissizlesiyorum
hızlı dönme evresinde olan bir yıldızsın
dünyanın en eski mesleginden kalmıssın

psikoloji askım benim
seni onaylıyor ve yalanlıyorum
bütün bilgilerin anasısın
bütün ahmaklılığın hizmetçisisin

psikoloji askım benim
ben sensiz nerede olurdum?
birlik nerede?
nerede mutluluk?

insanların gözünde psikoloji denince ilk aklına gelen şey olan terapi,danışmanlık,hipnoz vs yöntemleri uygulayan kimsenin bitirmiş olduğu master programına verilen addır.10 psikoloji öğrencisinden 8inin istediği alandır.türkiye’de min sayıda kontenjana sahip,min sayıda varolan programdır.

psikiyatri ile en çok karıştırılan alandır ayrıca.zira her ikisi de anormal davranışlarla ilgilenir.ancak bilinmesi gereken;psikiyatrist tıp doktorudur,terapinin uzanamadığı durumda veya terapiyle birlikte yürütülmesi gerektiğinde ilaç yazar.psikiyatristlerin çok küçük bir kısmı psikoterapi alanında gerekli yetkinliğe sahiptir.klinik psikolog ise bilim insanıdır;psikoterapi konusunda 4 yıl lisans,2 yıl lisansüstü,1 yıl süpervizyon ve bazıları da +4 yıl doktora eğitimi almıştır ve terapi işinin ehli odur.ideal olanı kinikte bu iki meslek grubunun işbirliği yapmalarıdır.

maltepe üniversitesi psikoloji bölümü öğretim üyesi,klinik psikolog.ayrıca türkiye’de adli psikoloji denince akla ilk gelen isimlerden biri.

dünya üzerinde rastlanması zor insanlardandır kanımca.zira ahlaka,dürüstlüğe bu denli önem veren ve bu kavramları içini boşaltmaksızın hayatına uygulayan,hatta çevresini de bu yönde olumlu şekilde etkileyen bir zattır kendisi.sınıfta kendisine saygısızlık eden öğrenci dışarı çıkarken bile ’dur,söylemek istediklerimi sen de duy,arkandan konuşmak istemiyorum’ diyebilecek duyarlılığa sahiptir.

sinema için deliren güruh.