doğum: 7 ağustos 1975 benoni, güney afrika.
isim: charlizeiin soyadı the-ron değil, te-ron şeklinde okunuyor.
aile: tek çocuktu. babası fransız annesi almandı.
ilişki: third eye blind grubunun solisti stephen jenkins.
önceki işleri: theron, 14 yaşında modellik yapmaya başladı. daha sonra new yorka balerin olmak için gitti. dizinden sakatlanması balerinlik kariyerini sona erdirdi.
keşif: bir bankada para çekmek için kuyrukta beklerken rene russoyu da keşfeden ünlü menejer john cosby tarafından keşfedildi.
büyük çıkış : al pacino ve keanu reeves ile birlikte oynadığı "devils advocate".
çocukluk aşkı: theron çocukluğunda tom hankse aşıktı. daha sonra hanksin ilk yönetmenlik denemesi olan "that thing you do! ile sinemaya adım attı.
biliyor musunuz?: theron, 1999 mayısında playboy dergisine poz verdi.
bunu biliyor musunuz?: 15 yaşında babası annesine saldırınca annesi kendini koruma amacıyla babasına ateş etti ve öldürdü. annesi olay yüzünden ceza almadı.
söz: "asla kendimi mükemmel biri olarak görmedim. her insan gibi benim de kusurlarım var."
"deneme çekimlerine katılmaya başladığımda gerçekten iyi ama aksanını düzeltmesi gerekiyor şeklinde sözler duyuyordum. böylece bu sorunu kökünden çözmeye karar verdim. bunun için param olmadığı için günlerce televizyonda her programı seyredip konuşmaları taklit etmeye başladım." güney afrika aksanı hakkında.
sinemafanatik.comdan alintidir
doğum: 30 agustos 1972, california.
aile durumu: babası küba asıllı bir amerikalı annesi ise bir alman.
ilişkiler: aktör matt dillondan ayrıldı. şimdi jared letoyla birlikte.
eğitim: lise mezunu.
ilk filmi: 1994 yılında the maskde, dönemin yükselen superstarı jim carreynin karşısında oynadı. (modellikten sıkıldığı bir dönemde ajansının önerisiyle oyunculuğu denemeye karar veren güzel yıldız, birçok elemeye katıldı. ama ilk 12 denemesinden cevap alamadı. 12.si "the mask"in deneme çekimleriydi.)
önceki işleri: elite model ajansına bağlı olarak, mademoiselle ve seventeen gibi dergilerde ve levis, coca-cola ve calvin klein reklamlarında yer aldı.
dans: lisede amerikan futbol takımının dansçı kızlarından biriydi.
ün: cameron diaz randevularına geç gelmesiyle ünlüdür.
biliyor musunuz?: 16 yaşındayken hollywoodda bir partide tanıştığı fotoğrafçı sayesinde, partiden bir hafta sonra elite model ajansıyla bir anlaşma imzaladı. anne babasını bunun son derece güvenli olduğuna ikna etmeyi başararak, yanında sadece 15 yaşında bir başka model arkadaşıyla birlikte japonyaya gitti. diaz o günleri anlatırken "inanın bana, 16 yaşında bir kızın, yanında eve kaçta dönmesi gerektiğini söyleyen bir yetişkin olmaksızın yabancı bir ülkede bulunması başına çok büyük belalar açabilir" diyor. sonraki beş yılını ülke ülke dolaşarak geçiren diaz, sonunda prodüktör sevgilisi carlos de la torre ile birlikte hollywoodda bir apartman dairesine yerleşti.
bunu biliyor musunuz?: mortal kombatte etkileyici bir video-oyunu karakterini hayata geçirme şansını yakaladı. ama deneme çekimleri sırasında bir karate figürünü yapmaya çalışırken dizini sakatladı. ve projeden ayrılmak zorunda kaldı. the maskin çekimleri sırasında edindiği ülsere bir de bu sakatlık eklenince, diaz çareyi büyük stüdyo filmlerinden bağımsız filmlere yönelmekte buldu.
sinemafanatik.comdan alintidir
aile durumu: babası küba asıllı bir amerikalı annesi ise bir alman.
ilişkiler: aktör matt dillondan ayrıldı. şimdi jared letoyla birlikte.
eğitim: lise mezunu.
ilk filmi: 1994 yılında the maskde, dönemin yükselen superstarı jim carreynin karşısında oynadı. (modellikten sıkıldığı bir dönemde ajansının önerisiyle oyunculuğu denemeye karar veren güzel yıldız, birçok elemeye katıldı. ama ilk 12 denemesinden cevap alamadı. 12.si "the mask"in deneme çekimleriydi.)
önceki işleri: elite model ajansına bağlı olarak, mademoiselle ve seventeen gibi dergilerde ve levis, coca-cola ve calvin klein reklamlarında yer aldı.
dans: lisede amerikan futbol takımının dansçı kızlarından biriydi.
ün: cameron diaz randevularına geç gelmesiyle ünlüdür.
biliyor musunuz?: 16 yaşındayken hollywoodda bir partide tanıştığı fotoğrafçı sayesinde, partiden bir hafta sonra elite model ajansıyla bir anlaşma imzaladı. anne babasını bunun son derece güvenli olduğuna ikna etmeyi başararak, yanında sadece 15 yaşında bir başka model arkadaşıyla birlikte japonyaya gitti. diaz o günleri anlatırken "inanın bana, 16 yaşında bir kızın, yanında eve kaçta dönmesi gerektiğini söyleyen bir yetişkin olmaksızın yabancı bir ülkede bulunması başına çok büyük belalar açabilir" diyor. sonraki beş yılını ülke ülke dolaşarak geçiren diaz, sonunda prodüktör sevgilisi carlos de la torre ile birlikte hollywoodda bir apartman dairesine yerleşti.
bunu biliyor musunuz?: mortal kombatte etkileyici bir video-oyunu karakterini hayata geçirme şansını yakaladı. ama deneme çekimleri sırasında bir karate figürünü yapmaya çalışırken dizini sakatladı. ve projeden ayrılmak zorunda kaldı. the maskin çekimleri sırasında edindiği ülsere bir de bu sakatlık eklenince, diaz çareyi büyük stüdyo filmlerinden bağımsız filmlere yönelmekte buldu.
sinemafanatik.comdan alintidir
entyyazanmasumbilgic
tam ismi: julie fiona roberts.
doğum: 28 ekim 1967 georgia, amerika.
aile: 10 yaşındayken babası kanserden öldü.annesi betty sekreterlik yapıyordu. kardeşleri lisa ve eric de birer oyuncular.
eğitim: lise mezunu.
ilişkiler: lyle lovettdan boşandı. kiefer sutherland ve dylan mcdermotla nişanlandı. şu anda tv dizisi law and orderda oynayan benjamin bratt ile beraber.
ilk oyunculuk: tv dizisi crime story. ayrıca "satisfaction" ve "mystic pizza" adlı filmler.
büyük çıkış: "steel magnolias" ve "pretty woman" filmleriyle. (her ikisinde de oscara aday oldu.)
pretty woman: people dergisi tarafından 1990 ve 1991 yıllarında dünyanın en güzel 50 insanından biri seçildi.
geri çevirdiği roller: "batman&robin"deki kedikadın rolünü geri çevirdi. yine "shakespeare in love"da gwyneth paltrowun oscar kazandığı rol önce robertsa teklif edilmişti.
biliyor musunuz?: 17 yaşında new yorktaki kızkardeşinin yanına oyuncu olmak için geldi. daha sonra click adlı mankenlik ajansına dahil oldu. ta ki oyuncu olan erkek kardeşi eric roberts ona "blood red" adlı filmde bir rol ayarlayana kadar.
bunu biliyor musunuz? robertsın boyu 1.75 ve sol elini kullanıyor.
para: roberts her zaman en çok kazanan oyunculardan biri oldu. "mary reilly" filmi için 10 milyon dolar aldığında kadın oyuncular için bu bir ilkti. "erin brockovich" filmi için aldığı 20 milyon dolarla bu ücreti alan ilk kadın oyuncu oldu.
gelecek: from alice to ocean ve the moviegoer.(thin red lineın yönetmeni terrence malick yönetecek.).
söz: "aşk hayatımla ilgili güzel olan şey evden çıkmak zorunda olmamam. sadece gazeteleri okumam yetiyor. bir gün richard gere ile evleniyorum, diğer bir gün daniel day lewisle çıkıyorum. john f. kennedy ile birlikte oluyorum hatta robert de niro ile bile birlikte olmuşum!"
doğum: 28 ekim 1967 georgia, amerika.
aile: 10 yaşındayken babası kanserden öldü.annesi betty sekreterlik yapıyordu. kardeşleri lisa ve eric de birer oyuncular.
eğitim: lise mezunu.
ilişkiler: lyle lovettdan boşandı. kiefer sutherland ve dylan mcdermotla nişanlandı. şu anda tv dizisi law and orderda oynayan benjamin bratt ile beraber.
ilk oyunculuk: tv dizisi crime story. ayrıca "satisfaction" ve "mystic pizza" adlı filmler.
büyük çıkış: "steel magnolias" ve "pretty woman" filmleriyle. (her ikisinde de oscara aday oldu.)
pretty woman: people dergisi tarafından 1990 ve 1991 yıllarında dünyanın en güzel 50 insanından biri seçildi.
geri çevirdiği roller: "batman&robin"deki kedikadın rolünü geri çevirdi. yine "shakespeare in love"da gwyneth paltrowun oscar kazandığı rol önce robertsa teklif edilmişti.
biliyor musunuz?: 17 yaşında new yorktaki kızkardeşinin yanına oyuncu olmak için geldi. daha sonra click adlı mankenlik ajansına dahil oldu. ta ki oyuncu olan erkek kardeşi eric roberts ona "blood red" adlı filmde bir rol ayarlayana kadar.
bunu biliyor musunuz? robertsın boyu 1.75 ve sol elini kullanıyor.
para: roberts her zaman en çok kazanan oyunculardan biri oldu. "mary reilly" filmi için 10 milyon dolar aldığında kadın oyuncular için bu bir ilkti. "erin brockovich" filmi için aldığı 20 milyon dolarla bu ücreti alan ilk kadın oyuncu oldu.
gelecek: from alice to ocean ve the moviegoer.(thin red lineın yönetmeni terrence malick yönetecek.).
söz: "aşk hayatımla ilgili güzel olan şey evden çıkmak zorunda olmamam. sadece gazeteleri okumam yetiyor. bir gün richard gere ile evleniyorum, diğer bir gün daniel day lewisle çıkıyorum. john f. kennedy ile birlikte oluyorum hatta robert de niro ile bile birlikte olmuşum!"
doğum: 18 agustos 1969, boston.
aile: babası avukatlık yapıyor. annesi robin norton 1997de beyin kanserinden öldü. ilk yönetmenlik denemesi olan "keeping the faith"i annesine adadı. james ve molly adlı iki küçük kardeşi var.
ilişkiler: courtney love ve salma hayek.
eğitim: yale üniversitesi mezunu (tarih konusunda ihtisas yaptı).
ilk filmi: 1996 yapımı "primal fear"da richard gerele birlikte oynadı. rol daha önce leonardo dicaprioya önerilmiş, o geri çevirince de yapımcılar yeni birini aramaya başlamışlardı. role tam anlamıyla oturan görünüşü ve aksanı sayesinde 2100 kişi arasından seçilen nortonun filmdeki performansı ise gerei gölgede bıraktı ve bir anlamda filmin kurtarıcısı oldu.
ödüller: 15 kilo aldığı tony kayein tartışmalı filmi "american history x"deki rolüyle oscara aday oldu.
rol: "primal fear"deki güneyli aksanına, tommy lee jones ve sissy spacekin oynadığı "coal miners daughter" filmini izleyerek hazırlandı. ama yönetmene güney bölgesinde büyüdüğü için böyle konuşabildiğini söylemişti.
biliyor musunuz?: üniversiteden sonra japonyada bir yıl geçiren norton, mükemmel derecede japonca konuşabiliyor.
sigara içmekten nefret eden norton, "rounders" da senaryoyu değiştirterek karakterinin sigara içmemesini sağladı.
"the people vs. larry flynt"i izleyen yönetmen david fincher, fight club için nortonu seçmeye karar verdi. ilginç olan fincherin, nortonun sadece bu filmini izlemiş olmasıydı.
bunu biliyor musunuz:? "saving private ryan"daki matt damonun oynadığı er ryan rolü ilk önce nortona teklif edilmişti fakat norton reddetti.
söz: "samimi olarak söylemek gerekirse kendimi karizmasına güvenip poposunun üstüne oturan 15 milyon dolarlık bir aktör gibi göremiyorum. yüzümün asla bir filmin açılışını yapacağını sanmıyorum."
"pokerde olduğu gibi hayatta da risk faktörü var. bundan kaçmak yerine bununla yüzleşmelisiniz."
aile: babası avukatlık yapıyor. annesi robin norton 1997de beyin kanserinden öldü. ilk yönetmenlik denemesi olan "keeping the faith"i annesine adadı. james ve molly adlı iki küçük kardeşi var.
ilişkiler: courtney love ve salma hayek.
eğitim: yale üniversitesi mezunu (tarih konusunda ihtisas yaptı).
ilk filmi: 1996 yapımı "primal fear"da richard gerele birlikte oynadı. rol daha önce leonardo dicaprioya önerilmiş, o geri çevirince de yapımcılar yeni birini aramaya başlamışlardı. role tam anlamıyla oturan görünüşü ve aksanı sayesinde 2100 kişi arasından seçilen nortonun filmdeki performansı ise gerei gölgede bıraktı ve bir anlamda filmin kurtarıcısı oldu.
ödüller: 15 kilo aldığı tony kayein tartışmalı filmi "american history x"deki rolüyle oscara aday oldu.
rol: "primal fear"deki güneyli aksanına, tommy lee jones ve sissy spacekin oynadığı "coal miners daughter" filmini izleyerek hazırlandı. ama yönetmene güney bölgesinde büyüdüğü için böyle konuşabildiğini söylemişti.
biliyor musunuz?: üniversiteden sonra japonyada bir yıl geçiren norton, mükemmel derecede japonca konuşabiliyor.
sigara içmekten nefret eden norton, "rounders" da senaryoyu değiştirterek karakterinin sigara içmemesini sağladı.
"the people vs. larry flynt"i izleyen yönetmen david fincher, fight club için nortonu seçmeye karar verdi. ilginç olan fincherin, nortonun sadece bu filmini izlemiş olmasıydı.
bunu biliyor musunuz:? "saving private ryan"daki matt damonun oynadığı er ryan rolü ilk önce nortona teklif edilmişti fakat norton reddetti.
söz: "samimi olarak söylemek gerekirse kendimi karizmasına güvenip poposunun üstüne oturan 15 milyon dolarlık bir aktör gibi göremiyorum. yüzümün asla bir filmin açılışını yapacağını sanmıyorum."
"pokerde olduğu gibi hayatta da risk faktörü var. bundan kaçmak yerine bununla yüzleşmelisiniz."
doğum: 19 şubat 1967, porto riko.
aile: babası gustavo ve annesi fausta sanchez del toro. her ikisi de avukat.
çocukluk: porto rikoda doğan benicio’nun çocukluğu santurcede geçer. 9 yaşındayken annesi ölür. bu olayın ardından babası pennsylvania’daki çiftliklerine geri döner. benico 13 yaşına geldiğinde pennsylvania’da yatılı okula gönderilir. iyi bir basketball oyuncusudur ve sahne sanatları onu cezbetmektedir.
eğitim: 13 yaşında başladığı yatılı okuldan sonra ailesinin izinden giderek university of california’da hukuk eğitimi almak ister. basketbolun yanısıra müzik ve resim ile de ilgilenmektedir. kolejde sahneledikleri bir oyundan sonra, fikrini değiştirir. önce new york’a ardından los angeles’e gider. ünlü eğitmen stella adlerin oyunculuk okulundan burs kazanır ve koleje geri dönmez.
şöhret: 80li yılların sonlarına doğru popüler bir tv dizisi olan ‘miami vice’ da rol alır. ardından nbcnin mini dizisi olan ‘drug wars:the kiki camarena story’ gelir. ilk filmi big top pee-wee (1988) olur. bu ilk denemeye rağmen, yardımcı roller aramaya ve faturalarını ödemeye karar verir. 1989 da "licence to kill" filminde rol alır. 21 yaşındaki yeni yetme bu oyuncunun kötü bir karakteri başarı ile canlandırması ve performansı ekipteki oyuncuları etkilediği gibi profesyonel gözleri de üzerine çeker. benicio her ne kadar övgüler alsa da düşkırıklığı yaratan tek şey filmin en kötü bond filmi olmasıdır. ileriki yıllarda the indian runner(1991), china moon (1991), christopher columbus:the discovery(1992), money for nothing (1993/i), fearless (1993), swimming with sharks (1994) filmleri ile eleştirmenlerin ve sinema dünyasının ciddi şekilde dikkatini çeker ve övgüye değer puanlar alır.
yükseliş: 1995 artık benicio’nun yılıdır. bryan singerın 1995 imzalı ve oscarlı "the usual suspects" filmindeki fred fenster rolü ile silinmez bir etki bırakır. mırıldanan, kelimeleri geveleyen hatta söylediğinin çoğu anlaşılmaz olan bu karakter tiplemesi ile son derece kuvvetli oyuncu kadrosu arasında seyircinin fazlası ile dikkatini çeker. elbette profesyonellerin de. böylece bu kitleyi de etkileyici bakışları ve cool tavrı ile elinde tutmaya karar verir.
the usual suspectsden sonra benicio işkence çektiren aksanının ustası haline gelir ve bu garip tutumunu kontrollü bir şekilde basquiat (1996), excess baggage (1997), fear and loathing in las vegas (1998) ve the way of the gun (2000) filmlerinde kullanmaya devam eder. nihayet hayatının rolü onu oscar ve golden globe ödüllerine taşıyacaktır. traffic (2000) filminde meksikalı polis javier rodriguez rolü onun kariyerinde dönüm noktasını yakaladığı kimliktir. oscarın gölgesinde kalan snatch (2000) filminde franky four fingers rolündedir ama bu kez brad pitt’in mükemmel tuhaf aksanı onu bastırır.
ödüller: steven soderberghin yönettiği 2000 yapımı "traffic" ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında içlerinde oscar, altın küre, bafta ve altın ayının da olduğu sayısız ödül kazandı.
biliyor musunuz?: 2002 yılı itibari ile, ağırlıklı olarak ingilizce dışında bir dil konuşarak oscar kazanan tarihteki dört oyuncudan biri. diğerleri robert de niro (godfather ii-italyanca), sophia loren ve roberto benigni.
"fear and loathing in las vegas"taki rolü için 20 kilo aldı.
söz: "ben sadece oyunculuk yapmak istiyorum ama bu dünyada herşey imaj ve gösteriş etrafında dönüyor. oyunculuğa ilk başladığımda kulağa fazla porto rikolu geldiği için ismimi benny dell veya benny delaware şeklinde değiştirmemi istediler. onlara, ben porto rikoluyum, adımı değiştirerek bunu değiştiremezsiniz, beni ya böyle kabul edin ya da rol vermeyin dedim. "
"daha liseye bile başlamadan önce gözlerimin altında siyah daireler vardı. herkes uyuşturucu bağımlısı olduğumu sanırdı."
aile: babası gustavo ve annesi fausta sanchez del toro. her ikisi de avukat.
çocukluk: porto rikoda doğan benicio’nun çocukluğu santurcede geçer. 9 yaşındayken annesi ölür. bu olayın ardından babası pennsylvania’daki çiftliklerine geri döner. benico 13 yaşına geldiğinde pennsylvania’da yatılı okula gönderilir. iyi bir basketball oyuncusudur ve sahne sanatları onu cezbetmektedir.
eğitim: 13 yaşında başladığı yatılı okuldan sonra ailesinin izinden giderek university of california’da hukuk eğitimi almak ister. basketbolun yanısıra müzik ve resim ile de ilgilenmektedir. kolejde sahneledikleri bir oyundan sonra, fikrini değiştirir. önce new york’a ardından los angeles’e gider. ünlü eğitmen stella adlerin oyunculuk okulundan burs kazanır ve koleje geri dönmez.
şöhret: 80li yılların sonlarına doğru popüler bir tv dizisi olan ‘miami vice’ da rol alır. ardından nbcnin mini dizisi olan ‘drug wars:the kiki camarena story’ gelir. ilk filmi big top pee-wee (1988) olur. bu ilk denemeye rağmen, yardımcı roller aramaya ve faturalarını ödemeye karar verir. 1989 da "licence to kill" filminde rol alır. 21 yaşındaki yeni yetme bu oyuncunun kötü bir karakteri başarı ile canlandırması ve performansı ekipteki oyuncuları etkilediği gibi profesyonel gözleri de üzerine çeker. benicio her ne kadar övgüler alsa da düşkırıklığı yaratan tek şey filmin en kötü bond filmi olmasıdır. ileriki yıllarda the indian runner(1991), china moon (1991), christopher columbus:the discovery(1992), money for nothing (1993/i), fearless (1993), swimming with sharks (1994) filmleri ile eleştirmenlerin ve sinema dünyasının ciddi şekilde dikkatini çeker ve övgüye değer puanlar alır.
yükseliş: 1995 artık benicio’nun yılıdır. bryan singerın 1995 imzalı ve oscarlı "the usual suspects" filmindeki fred fenster rolü ile silinmez bir etki bırakır. mırıldanan, kelimeleri geveleyen hatta söylediğinin çoğu anlaşılmaz olan bu karakter tiplemesi ile son derece kuvvetli oyuncu kadrosu arasında seyircinin fazlası ile dikkatini çeker. elbette profesyonellerin de. böylece bu kitleyi de etkileyici bakışları ve cool tavrı ile elinde tutmaya karar verir.
the usual suspectsden sonra benicio işkence çektiren aksanının ustası haline gelir ve bu garip tutumunu kontrollü bir şekilde basquiat (1996), excess baggage (1997), fear and loathing in las vegas (1998) ve the way of the gun (2000) filmlerinde kullanmaya devam eder. nihayet hayatının rolü onu oscar ve golden globe ödüllerine taşıyacaktır. traffic (2000) filminde meksikalı polis javier rodriguez rolü onun kariyerinde dönüm noktasını yakaladığı kimliktir. oscarın gölgesinde kalan snatch (2000) filminde franky four fingers rolündedir ama bu kez brad pitt’in mükemmel tuhaf aksanı onu bastırır.
ödüller: steven soderberghin yönettiği 2000 yapımı "traffic" ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında içlerinde oscar, altın küre, bafta ve altın ayının da olduğu sayısız ödül kazandı.
biliyor musunuz?: 2002 yılı itibari ile, ağırlıklı olarak ingilizce dışında bir dil konuşarak oscar kazanan tarihteki dört oyuncudan biri. diğerleri robert de niro (godfather ii-italyanca), sophia loren ve roberto benigni.
"fear and loathing in las vegas"taki rolü için 20 kilo aldı.
söz: "ben sadece oyunculuk yapmak istiyorum ama bu dünyada herşey imaj ve gösteriş etrafında dönüyor. oyunculuğa ilk başladığımda kulağa fazla porto rikolu geldiği için ismimi benny dell veya benny delaware şeklinde değiştirmemi istediler. onlara, ben porto rikoluyum, adımı değiştirerek bunu değiştiremezsiniz, beni ya böyle kabul edin ya da rol vermeyin dedim. "
"daha liseye bile başlamadan önce gözlerimin altında siyah daireler vardı. herkes uyuşturucu bağımlısı olduğumu sanırdı."
doğum: 19 nisan 1979. los angeles, amerika.
tam adı: kate garry hudson
aile: ünlü oyuncu goldie hawnın, şarkıcı ve komedyen bill hudson ile birlikteliğinden doğdu. ancak hawnın sonraki eşi kurt russell tarafından büyütüldü.
ilişki: sally fieldın oğlu eli craig ile 18 ay birlikte oldu. 31 aralık 2000de "black crowes" grubunun solisti chris robinson ile evlendi.
eğitim: santa monica sanat ve bilim okulu mezunu.
çocukluk: doğumundan birkaç ay sonra goldie hawntan boşanan biyolojik babası bill hudson hakkında pek iyi şeyler düşünmüyor. her sorununda kendisine kurt russellın yardım ettiğini belirtiyor.
başlangıç: kurt russellın başrolünde oynadığı "escape from l.a" için deneme çekimine katıldı ama kabul edilmedi. "party of five" dizisinde konuk oyuncu olarak yer aldıktan sonra 1998de "desert blue" adlı komedi ile sinemaya adım attı.
şöhret: anne babasından gelen bir şöhretin altında ezilmeden oyunculuğu ile ön planan çıkmak isteyen hudson, "200 cigarettes" de birçok genç oyuncunun arasında sivrildi. "gossip" ile devam eden çıkışı, cameron croweun yönettiği "almost famous"da altın küreye kazanması ile sürdü.
biliyor musunuz?: en sevmediği yönü sigara içmesi.
kate hudson bir yahudi.
söz: "artık taxi driver gibi fimler yapılmıyor. ve genç kuşaktan spike jonze (being john malkovich) gibi biri çıkınca dizlerimizin üstine kapanıp teşekkür ederim demek istiyorsunuz."
tam adı: kate garry hudson
aile: ünlü oyuncu goldie hawnın, şarkıcı ve komedyen bill hudson ile birlikteliğinden doğdu. ancak hawnın sonraki eşi kurt russell tarafından büyütüldü.
ilişki: sally fieldın oğlu eli craig ile 18 ay birlikte oldu. 31 aralık 2000de "black crowes" grubunun solisti chris robinson ile evlendi.
eğitim: santa monica sanat ve bilim okulu mezunu.
çocukluk: doğumundan birkaç ay sonra goldie hawntan boşanan biyolojik babası bill hudson hakkında pek iyi şeyler düşünmüyor. her sorununda kendisine kurt russellın yardım ettiğini belirtiyor.
başlangıç: kurt russellın başrolünde oynadığı "escape from l.a" için deneme çekimine katıldı ama kabul edilmedi. "party of five" dizisinde konuk oyuncu olarak yer aldıktan sonra 1998de "desert blue" adlı komedi ile sinemaya adım attı.
şöhret: anne babasından gelen bir şöhretin altında ezilmeden oyunculuğu ile ön planan çıkmak isteyen hudson, "200 cigarettes" de birçok genç oyuncunun arasında sivrildi. "gossip" ile devam eden çıkışı, cameron croweun yönettiği "almost famous"da altın küreye kazanması ile sürdü.
biliyor musunuz?: en sevmediği yönü sigara içmesi.
kate hudson bir yahudi.
söz: "artık taxi driver gibi fimler yapılmıyor. ve genç kuşaktan spike jonze (being john malkovich) gibi biri çıkınca dizlerimizin üstine kapanıp teşekkür ederim demek istiyorsunuz."
doğum: 14 ağustos,1968. cleveland, ohio.
takma ismi: hannah little
aile: afro-amerikan bir hastabakıcı olan jerome berry ile kafkasyalı bir hemşire olan judith berrynin kızı. heidi isminde bir ablası var. anne babası, halle 4 yaşındayken boşanırlar. annesinin beyaz, babasinin siyahi olması, iki kültür arasında bocalayan bir çocukluk dönemi geçirmesinin en baskın sebebidir.
ilişkiler: wesley snipes ile kısa süren aşk ilişkisinin ardından gönlünü ünlü bir beysbol oyuncusu olan david justicee kaptırır. 1992 yılında evlenirler ve1996 yılında boşanırlar. ikinci evliliğini 1999 yılında nişanlandığı ünlü şarkıcı eric benet ile yapar. india isminde üvey kızı var.
gençlik: lisede ponpon kızların lideri, okul gazetesinin editörü ve onur kurulu başkanı idi. 1986 yılında güzellik kraliçesi seçilerek modelliğe geçer. bunun yanında 1985te miss teen all american, 1986da miss ohio ve 1986 da ise amerika 2.güzeli seçilir.
eğitim: cuyahoga community college, cleveland, ohio.
şöhret: 1989 yılında "living dolls" adlı bir tv dizisinde, emily franklin rolünü oynayan halle berry, bu tiplemeyle, ilk kez kamera önüne geçer. dizide görünmesinin ardından, samuel l. jackson ve wesley snipeslı kadrosuyla spike leenin romantik dram filmi " jungle fever"da samuel l. jackson’ın uyuşturucu bağımlısı sevgilisini canlandırır. ilk filmiyle yeteneğine dikkati çekmeyi başarmıştır. ardından "strictly business" isimli bir komedide, sonra eddie murphy ile "boomerang"da rol alır. 1994 de "taş devri"‘nin sekreteri sharon stone rolünde daha geniş izleyici kitlesince tanınır.
berry ertesi sene ikinci kez seyircilerinin karşısına uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı ‘losing isaiah’ ta dramatik bir rolle çıkar. oğlunu evlatlık alan beyaz anneden geri almaya çalışan bir genç kadın portresi çizen berry büyük beğeni toplar. 1998 de warren beatty ile rol aldığı ‘bulworth ’ yeni bir çıkış yakalayan oyuncu, x-men (2000) ve swordfish (2001) gibi iki büyük prodüksiyonda yer alır. bu iki yapım öncesi tv filmi olan "introducing dorothy dandridge"deki performansı ile naacp imaj ödülü, golden globe ,mtv ve emmy ödülü alan berry için bu yapım çok büyük önem taşır. oscara aday gösterilen ilk siyah oyuncunun trajik yaşam öyküsünü anlatan film onun hayata geçirmek istediği yegane projedir. yapımcıların aklında iki isim vardır. whitney houston veya janet jacson. ancak berry yapımcılığını da üstlenerek hboyu ikna eder ve rolü alır. 2001 imzalı "monster’s ball" berry’i ödüllere boğar. oscar kazanan ilk siyah oyuncu ünvanının yanı sıra sag, berlin film festivali gümüş ayı ödülü kazanarak kariyerindeki en büyük çıkışı gerçekleştirir.
ödüller: 2002 yılında "monster’s ball" ile oscar, gümüş ayı ve sag dahil olmak üzere birçok ödül aldı. 2000 yılında "introducing dorothy dandridge" filmindeki rolü ile golden globe, emmy ve sag ödüllerini kazandı.
biliyor musunuz?: *2000 yılında sunset bulvarında kırmızı ışıkta geçerek başka bir arabaya çarpar ve kaza yerini terkeder. gözaltında tutulma koşulu ile serbest bırakılır ve 13,500 $ ceza öder. hakim bununla da kalmaz 200 saatlik kamu yararına çalışma cezası ekler.
*dünya güzellik yarışmasına katılan ilk siyah amerikalı.
*oscar kazanan ilk siyah kadın oyuncu.
*monster’s ball daki rolü için fazlaca güzel bulunan berry, bu rol için ne yapıp edip yapımcıları ikna etmiş.
*1998de people dergisinin dünyanın en güzel 50 kişisi listesınde yer aldı.
*diyabetik hastası.
*introducing dorothy dandridge filminde canlandırdığı siyahi oyuncu dorothy dandridgein hayatı hakkında araştırma yaparken aynı hastanede dünyaya gelmiş olduklarını öğrenir.
söz: "siyah ya da beyaz olma meselesine hiç takılmamaya çalışıyorum, çünkü hem kadın hem azınlık olmak konusunda negatif düşüncelere kapıldığım anda, motivasyonumu kaybediyorum."
*çoğu zaman hayatta içimizde biriken öfkeyi ya da hayal kırıklığını dışarı akıtacak bir yol bulamıyoruz. durup duruken bağırıp çagıramayız da. işte benim için sanatın böyle bir işlevi var. içimi boşaltmak için kafamı yastığa gömüp çığlıklar atmama gerek yok. çünkü bunu gerçekten yapabileceğim bir set var.
*hayat ardarda vadilerden ve tepelerden oluşuyor ve ben hayat hakkında bildiklerimin çoğunu bu vadilerin içinde, gerçekten karanlık günlerimde öğrendim.
*şu an benden çok büyük bir an, yaşanan şu an dorothy dandridge, lena horne, diahann carroll için...bu anı benimle paylaşan, jada pinkett, angela bassett, vivica fox ve daha isimsiz bir dolu siyahi kadın için bir şans, çünkü o kapı bu gece burada açıldı. (oscar ödülünü alırken yaptığı konuşmadan
takma ismi: hannah little
aile: afro-amerikan bir hastabakıcı olan jerome berry ile kafkasyalı bir hemşire olan judith berrynin kızı. heidi isminde bir ablası var. anne babası, halle 4 yaşındayken boşanırlar. annesinin beyaz, babasinin siyahi olması, iki kültür arasında bocalayan bir çocukluk dönemi geçirmesinin en baskın sebebidir.
ilişkiler: wesley snipes ile kısa süren aşk ilişkisinin ardından gönlünü ünlü bir beysbol oyuncusu olan david justicee kaptırır. 1992 yılında evlenirler ve1996 yılında boşanırlar. ikinci evliliğini 1999 yılında nişanlandığı ünlü şarkıcı eric benet ile yapar. india isminde üvey kızı var.
gençlik: lisede ponpon kızların lideri, okul gazetesinin editörü ve onur kurulu başkanı idi. 1986 yılında güzellik kraliçesi seçilerek modelliğe geçer. bunun yanında 1985te miss teen all american, 1986da miss ohio ve 1986 da ise amerika 2.güzeli seçilir.
eğitim: cuyahoga community college, cleveland, ohio.
şöhret: 1989 yılında "living dolls" adlı bir tv dizisinde, emily franklin rolünü oynayan halle berry, bu tiplemeyle, ilk kez kamera önüne geçer. dizide görünmesinin ardından, samuel l. jackson ve wesley snipeslı kadrosuyla spike leenin romantik dram filmi " jungle fever"da samuel l. jackson’ın uyuşturucu bağımlısı sevgilisini canlandırır. ilk filmiyle yeteneğine dikkati çekmeyi başarmıştır. ardından "strictly business" isimli bir komedide, sonra eddie murphy ile "boomerang"da rol alır. 1994 de "taş devri"‘nin sekreteri sharon stone rolünde daha geniş izleyici kitlesince tanınır.
berry ertesi sene ikinci kez seyircilerinin karşısına uyuşturucu bağımlısını canlandırdığı ‘losing isaiah’ ta dramatik bir rolle çıkar. oğlunu evlatlık alan beyaz anneden geri almaya çalışan bir genç kadın portresi çizen berry büyük beğeni toplar. 1998 de warren beatty ile rol aldığı ‘bulworth ’ yeni bir çıkış yakalayan oyuncu, x-men (2000) ve swordfish (2001) gibi iki büyük prodüksiyonda yer alır. bu iki yapım öncesi tv filmi olan "introducing dorothy dandridge"deki performansı ile naacp imaj ödülü, golden globe ,mtv ve emmy ödülü alan berry için bu yapım çok büyük önem taşır. oscara aday gösterilen ilk siyah oyuncunun trajik yaşam öyküsünü anlatan film onun hayata geçirmek istediği yegane projedir. yapımcıların aklında iki isim vardır. whitney houston veya janet jacson. ancak berry yapımcılığını da üstlenerek hboyu ikna eder ve rolü alır. 2001 imzalı "monster’s ball" berry’i ödüllere boğar. oscar kazanan ilk siyah oyuncu ünvanının yanı sıra sag, berlin film festivali gümüş ayı ödülü kazanarak kariyerindeki en büyük çıkışı gerçekleştirir.
ödüller: 2002 yılında "monster’s ball" ile oscar, gümüş ayı ve sag dahil olmak üzere birçok ödül aldı. 2000 yılında "introducing dorothy dandridge" filmindeki rolü ile golden globe, emmy ve sag ödüllerini kazandı.
biliyor musunuz?: *2000 yılında sunset bulvarında kırmızı ışıkta geçerek başka bir arabaya çarpar ve kaza yerini terkeder. gözaltında tutulma koşulu ile serbest bırakılır ve 13,500 $ ceza öder. hakim bununla da kalmaz 200 saatlik kamu yararına çalışma cezası ekler.
*dünya güzellik yarışmasına katılan ilk siyah amerikalı.
*oscar kazanan ilk siyah kadın oyuncu.
*monster’s ball daki rolü için fazlaca güzel bulunan berry, bu rol için ne yapıp edip yapımcıları ikna etmiş.
*1998de people dergisinin dünyanın en güzel 50 kişisi listesınde yer aldı.
*diyabetik hastası.
*introducing dorothy dandridge filminde canlandırdığı siyahi oyuncu dorothy dandridgein hayatı hakkında araştırma yaparken aynı hastanede dünyaya gelmiş olduklarını öğrenir.
söz: "siyah ya da beyaz olma meselesine hiç takılmamaya çalışıyorum, çünkü hem kadın hem azınlık olmak konusunda negatif düşüncelere kapıldığım anda, motivasyonumu kaybediyorum."
*çoğu zaman hayatta içimizde biriken öfkeyi ya da hayal kırıklığını dışarı akıtacak bir yol bulamıyoruz. durup duruken bağırıp çagıramayız da. işte benim için sanatın böyle bir işlevi var. içimi boşaltmak için kafamı yastığa gömüp çığlıklar atmama gerek yok. çünkü bunu gerçekten yapabileceğim bir set var.
*hayat ardarda vadilerden ve tepelerden oluşuyor ve ben hayat hakkında bildiklerimin çoğunu bu vadilerin içinde, gerçekten karanlık günlerimde öğrendim.
*şu an benden çok büyük bir an, yaşanan şu an dorothy dandridge, lena horne, diahann carroll için...bu anı benimle paylaşan, jada pinkett, angela bassett, vivica fox ve daha isimsiz bir dolu siyahi kadın için bir şans, çünkü o kapı bu gece burada açıldı. (oscar ödülünü alırken yaptığı konuşmadan
doğum: 22 şubat 1975 los angeles, kaliforniya.
aile: babası john drew barrymore, jr., vaftiz babası steven spielberg. oyunculuk ve hosteslik yapan annesi sayesinde macar kanı taşıyor.
ilişkiler: barrymoreun, stephen dorff, corey feldman, jamie walters, hole gurubunun gitaristi eric erlandson ve home fries filmideki rol arkadaşı luke wilson ile birliktelikleri oldu. 2000 yılının bahar aylarında komedyen tom green ile nişanlandı.
çocukluk: küçük yaşta şöhrete ulaşmayı kaldıramayan drew, 10 yaşında marijuanaya 13 yaşında da kokaine başladı. annesinin baskısıyla bir rehabilitasyon merkezine yattı. bir yolunu bulup burdan kaçan drew, daha önce annesinden çaldığı kredi kartı ile hawaiye giden bir uçağa binmek isterken yakalandı ve tekrar hastaneye yatırıldı.
eğitim: liseyi bitiremeden bıraktı.
ilk rolü: 11 aylıkken bir köpek maması reklamında oynadı.
çıkışları: 7 yaşında e.t. filmindeki gerty rolüyle, daha sonra "firestarter" ve "irreconcilable differences" filmleriyle büyük çıkış yaptı.
gurur: people dergisi tarafından seçilen dünyanın en güzel 50 insanı listesine girdi.
başarısızlık: "bad girls" filmi.
biliyor musunuz?: barrymore, ortağı nancy juvonen ile flower films prodüksiyonuna sahip. "never been kissed" filmine bu şirket yapımcılık yaptı.
katı bir vejetaryan olan barrymore kesinlikle deniz mahsulleri ve yumurta yemiyor. ayrıca deri giysiler giymiyor.
sarmısak, kahve ve arı sokmasına karşı alerjisi var.
bunu biliyor musunuz?: barrymore, ünlü eğlence programı saturday night liveı şimdiye dek sunan en genç isim. (7 yaşında).
söz : "güvensiz biri değilim. geçmişte öyle kötü günler geçirdim ki güvensiz olmam mümkün değil. ve bu, yaşadığınız her güne şükretmenizi sağlıyor."
aile: babası john drew barrymore, jr., vaftiz babası steven spielberg. oyunculuk ve hosteslik yapan annesi sayesinde macar kanı taşıyor.
ilişkiler: barrymoreun, stephen dorff, corey feldman, jamie walters, hole gurubunun gitaristi eric erlandson ve home fries filmideki rol arkadaşı luke wilson ile birliktelikleri oldu. 2000 yılının bahar aylarında komedyen tom green ile nişanlandı.
çocukluk: küçük yaşta şöhrete ulaşmayı kaldıramayan drew, 10 yaşında marijuanaya 13 yaşında da kokaine başladı. annesinin baskısıyla bir rehabilitasyon merkezine yattı. bir yolunu bulup burdan kaçan drew, daha önce annesinden çaldığı kredi kartı ile hawaiye giden bir uçağa binmek isterken yakalandı ve tekrar hastaneye yatırıldı.
eğitim: liseyi bitiremeden bıraktı.
ilk rolü: 11 aylıkken bir köpek maması reklamında oynadı.
çıkışları: 7 yaşında e.t. filmindeki gerty rolüyle, daha sonra "firestarter" ve "irreconcilable differences" filmleriyle büyük çıkış yaptı.
gurur: people dergisi tarafından seçilen dünyanın en güzel 50 insanı listesine girdi.
başarısızlık: "bad girls" filmi.
biliyor musunuz?: barrymore, ortağı nancy juvonen ile flower films prodüksiyonuna sahip. "never been kissed" filmine bu şirket yapımcılık yaptı.
katı bir vejetaryan olan barrymore kesinlikle deniz mahsulleri ve yumurta yemiyor. ayrıca deri giysiler giymiyor.
sarmısak, kahve ve arı sokmasına karşı alerjisi var.
bunu biliyor musunuz?: barrymore, ünlü eğlence programı saturday night liveı şimdiye dek sunan en genç isim. (7 yaşında).
söz : "güvensiz biri değilim. geçmişte öyle kötü günler geçirdim ki güvensiz olmam mümkün değil. ve bu, yaşadığınız her güne şükretmenizi sağlıyor."
doğum: 4 haziran 1975, los angeles.
tam adı: angelina jolie voight. soyadı olarak bilinen "jolie" aslında ikinci ismi.
aile durumu: babası aktör jon voight, annesi eski aktris marcheline bertrand. kardeşi yönetmen james haven voight.
ilişkiler: 1995ten 99a kadar ingiliz aktör johnny lee miller ile evli kaldı daha sonra boşandı. mayıs 2000de billy bob thornton ile evlendi. 18 temmuz 2002de boşanma davası açtılar.
eğitim: new york üniversitesinde sinema eğitimi aldı.
ilk filmi: 1982 yılında hal ashbynin yönettiği "looking to get out" adlı komedi filminde ilk rolünü oynadı.
ödüller: henüz 25 yaşında olmasına rağmen, ikisi tv dizisi ile olmak üzere üç tane altın küre kazanmış durumda. "girl, interrupted" ile yardımcı kadın oyuncu dalında oscar aldı.
dövme: vücudunda birçok dövme var. bunlar japoncada ölüm anlamına gelen bir işaret, iki kızılderili sembolü ve büyük bir siyah haç.
biliyor musunuz?: bir süre profesyonel modellik yapan angelina jolie, aynı zamanda meat loaf ve lenny kravitz gibi isimlerin video kliplerinde oynadı.
bunu biliyor musunuz?: babası john voight 1978de vietnam savaşından sakat dönen bir askeri oynadığı "coming home" filmi ile en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmıştı.
söz: "terapi mi? buna ihtiyacım yok. seçtiğim roller benim terapim."
"hep kötü kız karakterleri oynadığım için insanlar otomatikman beni gerçekten öyle sanıyorlar. kötü bir sırrım varmış gibi veya devamlı ölümü düşünen biri olarak görüyorlar. eğer ölümü bazı insanlardan daha fazla düşünüyorsam, bu hayatı onlardan daha çok sevdiğimden dolayı."
tam adı: angelina jolie voight. soyadı olarak bilinen "jolie" aslında ikinci ismi.
aile durumu: babası aktör jon voight, annesi eski aktris marcheline bertrand. kardeşi yönetmen james haven voight.
ilişkiler: 1995ten 99a kadar ingiliz aktör johnny lee miller ile evli kaldı daha sonra boşandı. mayıs 2000de billy bob thornton ile evlendi. 18 temmuz 2002de boşanma davası açtılar.
eğitim: new york üniversitesinde sinema eğitimi aldı.
ilk filmi: 1982 yılında hal ashbynin yönettiği "looking to get out" adlı komedi filminde ilk rolünü oynadı.
ödüller: henüz 25 yaşında olmasına rağmen, ikisi tv dizisi ile olmak üzere üç tane altın küre kazanmış durumda. "girl, interrupted" ile yardımcı kadın oyuncu dalında oscar aldı.
dövme: vücudunda birçok dövme var. bunlar japoncada ölüm anlamına gelen bir işaret, iki kızılderili sembolü ve büyük bir siyah haç.
biliyor musunuz?: bir süre profesyonel modellik yapan angelina jolie, aynı zamanda meat loaf ve lenny kravitz gibi isimlerin video kliplerinde oynadı.
bunu biliyor musunuz?: babası john voight 1978de vietnam savaşından sakat dönen bir askeri oynadığı "coming home" filmi ile en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmıştı.
söz: "terapi mi? buna ihtiyacım yok. seçtiğim roller benim terapim."
"hep kötü kız karakterleri oynadığım için insanlar otomatikman beni gerçekten öyle sanıyorlar. kötü bir sırrım varmış gibi veya devamlı ölümü düşünen biri olarak görüyorlar. eğer ölümü bazı insanlardan daha fazla düşünüyorsam, bu hayatı onlardan daha çok sevdiğimden dolayı."
doğum: 20 haziran 1967 honolulu, hawaii.
aile: tom cruise ile evli. (5 şubat 2000de ayrılacaklarını açıkladılar.) evlat edindikleri isabella ve connor adlı iki çocukları var. babası anthony kidman biyolog, psikolog ve yazar. annesi janelle kidman bir hemşire. kızkardeşi antonia televizyon habercisi.
ilişki: aktör tom burlinson ile beraber oldu.
pasaport: nicoleün ailesi avusturalyalı. fakat babası hawaiide bir araştırma görevinde iken dünyaya geldiği için çift pasaportu var.
eğitim: oyunculuk ağır basınca kidman liseden ayrıldı. avusturalyadaki birçok tiyatro okulunda eğitim aldı.
başlangıç: nicole 6 yaşında okul tiyatrosunda bir koyun rolünde oynamıştı.
ilk çıkışı: 1986da televizyon için çekilen vietnam adlı bir minidizide görüldü. dizide önceleri masum bir okul kızı gibi görülürken sonunda savaş karşıtı bir militan oluyordu.
şöhret: sam neillın genç karısı rolünde oynadığı "dead calm" adlı gerilim filmi ile dikkatleri üzerine topladı.
sağlık: "moulin rouge" filminin çekimlerinde dans sahnesinin provası esnasında kaburgasını kırdı.
broadway: nicole yakın zamanda londrada ve new yorkta oynadığı "the blue room" adlı tiyatro oyunuyla gündeme geldi. oyunda kidman beş değişik kadını canlandırıyor.
biliyor musunuz?: "the portrait of a lady" filminde bir korse giymesi gerekmiş ve bu korse belini 48cme getirmişti. kidman çekimlerden sonra iki hafta yataktan çıkamadı.
kidman sol elini kullanıyor.
söz: "to die for" filmindeki suzan rolünü ilk duyduğumda bu rolü hiçbir zaman alamayacağımı düşündüm, mutlaka başkasına teklif edilirdi. bu yüzden gus van santi evden aradım ve tanrıya şükürler olsun ki benimle görüştü. ona "drugstore cowboy" filmini gördüğümü ve kendisiyle gerçekten çalışmak istediğimi anlattım. onunla çalışmanın benim kaderimde yer aldığını söyledim."
kocası tom cruiseu kastederek "ben kendimle evlenmek istemezdim fakat o evlendi."
aile: tom cruise ile evli. (5 şubat 2000de ayrılacaklarını açıkladılar.) evlat edindikleri isabella ve connor adlı iki çocukları var. babası anthony kidman biyolog, psikolog ve yazar. annesi janelle kidman bir hemşire. kızkardeşi antonia televizyon habercisi.
ilişki: aktör tom burlinson ile beraber oldu.
pasaport: nicoleün ailesi avusturalyalı. fakat babası hawaiide bir araştırma görevinde iken dünyaya geldiği için çift pasaportu var.
eğitim: oyunculuk ağır basınca kidman liseden ayrıldı. avusturalyadaki birçok tiyatro okulunda eğitim aldı.
başlangıç: nicole 6 yaşında okul tiyatrosunda bir koyun rolünde oynamıştı.
ilk çıkışı: 1986da televizyon için çekilen vietnam adlı bir minidizide görüldü. dizide önceleri masum bir okul kızı gibi görülürken sonunda savaş karşıtı bir militan oluyordu.
şöhret: sam neillın genç karısı rolünde oynadığı "dead calm" adlı gerilim filmi ile dikkatleri üzerine topladı.
sağlık: "moulin rouge" filminin çekimlerinde dans sahnesinin provası esnasında kaburgasını kırdı.
broadway: nicole yakın zamanda londrada ve new yorkta oynadığı "the blue room" adlı tiyatro oyunuyla gündeme geldi. oyunda kidman beş değişik kadını canlandırıyor.
biliyor musunuz?: "the portrait of a lady" filminde bir korse giymesi gerekmiş ve bu korse belini 48cme getirmişti. kidman çekimlerden sonra iki hafta yataktan çıkamadı.
kidman sol elini kullanıyor.
söz: "to die for" filmindeki suzan rolünü ilk duyduğumda bu rolü hiçbir zaman alamayacağımı düşündüm, mutlaka başkasına teklif edilirdi. bu yüzden gus van santi evden aradım ve tanrıya şükürler olsun ki benimle görüştü. ona "drugstore cowboy" filmini gördüğümü ve kendisiyle gerçekten çalışmak istediğimi anlattım. onunla çalışmanın benim kaderimde yer aldığını söyledim."
kocası tom cruiseu kastederek "ben kendimle evlenmek istemezdim fakat o evlendi."
doğum: 25 eylül 1969, galler.
aile: irlandalı bir anne ile galli bir babanın kızı. lyndon ve david adlı iki erkek kardeşi var.
ilişkiler: 31 aralık 1999da nişanlandığı michael douglasdan yakında bir çocuk bekliyor.
başlangıç: 11 yaşında iken annie adlı oyunda bir öksüz kızı canlandırdı. yine aynı yıl "bugsy malone"da talullah karakterini oynadı. bundan üç yıl sonra yaşadığı kasabaya gelen gezici bir müzikal oyundaki rol için seçmelere katıldı. şovun yapımcıları onu çok beğendi ve "the pajama game" adlı oyunun kadrosuna alındı.
ilk filmi: 1990da fransız yönetmen philippe de brocanın yönettiği "scheherazade" filmindeki başrol ile ilk kez bir sinema filminde rol aldı.
çıkışı: 1996da televizyon için hazırlanan titanic mini dizisinde oynadı. diziyi şans eseri izleyen steven spielberg, kendisinin yapımcısı olduğu "the mask of zorro"nun yönetmeni martin campbella, zeta-jonesu önerdi. her zaman olduğu gibi spielbergin sözü yeterliydi. antonio banderasla birlikte oynadığı film beklenen ilgiyi görmese de zeta jones artık tüm dünyada tanınan bir yıldızdı.
biliyor musunuz:? çocukluğunda solunumu engelleyen bir virüs kaptı. geçirdiği ameliyat dolayısıyla boynunda belli belirsiz bir iz var.
bunu biliyor musunuz:? çocukluğunun geçtiği kasaba bir diğer ünlü galli oyuncu anthony hopkinsin yaşadığı yerden sadece 15 kilometre uzaktaydı.
söz: "üstümdeki baskı o kadar arttı ki bir gün arabamla paparazzilerden kaçarken sokak lambasına çarptım. o anda ingiltereden ayrılarak amerikaya taşınmaya karar verdim." (neden amerikaya gittiği yönündeki bir soruyu cevaplarken. )
"spielberg benimle görüşmek istedi. görüşmeden sadece 4 gün sonra "the mask of zorro"nun çekimleri için meksikadaydım!"
aile: irlandalı bir anne ile galli bir babanın kızı. lyndon ve david adlı iki erkek kardeşi var.
ilişkiler: 31 aralık 1999da nişanlandığı michael douglasdan yakında bir çocuk bekliyor.
başlangıç: 11 yaşında iken annie adlı oyunda bir öksüz kızı canlandırdı. yine aynı yıl "bugsy malone"da talullah karakterini oynadı. bundan üç yıl sonra yaşadığı kasabaya gelen gezici bir müzikal oyundaki rol için seçmelere katıldı. şovun yapımcıları onu çok beğendi ve "the pajama game" adlı oyunun kadrosuna alındı.
ilk filmi: 1990da fransız yönetmen philippe de brocanın yönettiği "scheherazade" filmindeki başrol ile ilk kez bir sinema filminde rol aldı.
çıkışı: 1996da televizyon için hazırlanan titanic mini dizisinde oynadı. diziyi şans eseri izleyen steven spielberg, kendisinin yapımcısı olduğu "the mask of zorro"nun yönetmeni martin campbella, zeta-jonesu önerdi. her zaman olduğu gibi spielbergin sözü yeterliydi. antonio banderasla birlikte oynadığı film beklenen ilgiyi görmese de zeta jones artık tüm dünyada tanınan bir yıldızdı.
biliyor musunuz:? çocukluğunda solunumu engelleyen bir virüs kaptı. geçirdiği ameliyat dolayısıyla boynunda belli belirsiz bir iz var.
bunu biliyor musunuz:? çocukluğunun geçtiği kasaba bir diğer ünlü galli oyuncu anthony hopkinsin yaşadığı yerden sadece 15 kilometre uzaktaydı.
söz: "üstümdeki baskı o kadar arttı ki bir gün arabamla paparazzilerden kaçarken sokak lambasına çarptım. o anda ingiltereden ayrılarak amerikaya taşınmaya karar verdim." (neden amerikaya gittiği yönündeki bir soruyu cevaplarken. )
"spielberg benimle görüşmek istedi. görüşmeden sadece 4 gün sonra "the mask of zorro"nun çekimleri için meksikadaydım!"
doğum: 31 mayıs 1930.
aile durumu: eastwood, 1995 yılında haber spikeri diana ruiz ile evlendi. önceki ilişkisinden alison ve kyle adlı iki çocuğu var ve her ikisi de oyunculuk yapıyor.
ilk filmi: 1959da çekilen "tarantula" filminde oynamıştı. fakat jenerikde adı geçmedi.
büyük çıkışı: eastwood, sergio leonenin spagetti vesternlerinde isimsiz adam olarak ün kazandı. "a fistful of dollars", avrupada 1964 yılında gösterildi. fakat bazı hak sorunlarından dolayı amerikada 1967 yılında gösterime girdi.
şöhret: "dirty harry" serisinde oynadığı harry callahan rolü ile söhrete ulaştı.
ilk yönetmenlik: 1971 yılında "play misty for me". (aynı zamanda oynadı.)
ödüller: 1989da "the bird" filmi ile en iyi yönetmen dalında altın küre kazandı. 1993te oynadığı ve yönettiği "the unforgiven" ile en iyi yönetmen dalında oscar ve altn küre kazandı. aynı zamanda en iyi erkek oyuncu dalında oscar adayı oldu.
1996 yılında akademi tarafından irwing g.thalberg ödülüyle ödüllendirildi. 1998 de cesar onur ödülü ve 1988de cecil b.demille, kazandığı diğer ödüller.
biliyor musunuz?: eastwood, californiya eyaletinin carmel kasabasının eski belediye başkanı.
aile durumu: eastwood, 1995 yılında haber spikeri diana ruiz ile evlendi. önceki ilişkisinden alison ve kyle adlı iki çocuğu var ve her ikisi de oyunculuk yapıyor.
ilk filmi: 1959da çekilen "tarantula" filminde oynamıştı. fakat jenerikde adı geçmedi.
büyük çıkışı: eastwood, sergio leonenin spagetti vesternlerinde isimsiz adam olarak ün kazandı. "a fistful of dollars", avrupada 1964 yılında gösterildi. fakat bazı hak sorunlarından dolayı amerikada 1967 yılında gösterime girdi.
şöhret: "dirty harry" serisinde oynadığı harry callahan rolü ile söhrete ulaştı.
ilk yönetmenlik: 1971 yılında "play misty for me". (aynı zamanda oynadı.)
ödüller: 1989da "the bird" filmi ile en iyi yönetmen dalında altın küre kazandı. 1993te oynadığı ve yönettiği "the unforgiven" ile en iyi yönetmen dalında oscar ve altn küre kazandı. aynı zamanda en iyi erkek oyuncu dalında oscar adayı oldu.
1996 yılında akademi tarafından irwing g.thalberg ödülüyle ödüllendirildi. 1998 de cesar onur ödülü ve 1988de cecil b.demille, kazandığı diğer ödüller.
biliyor musunuz?: eastwood, californiya eyaletinin carmel kasabasının eski belediye başkanı.
doğum: 28 aralık 1954, new york.
isim: denzel ismini babasından almış. babasına da ismi, doğumunu yaptıran dr. denzel tarafından konulmuş.
aile durumu: denzel, 1982den beri pauletta pearson ile evli. dört çocukları var.
eğitim: fordham üniversitesinden gazeteci olarak mezun oldu. daha sonra bir yıl tiyatro okuluna devam etikten sonra oyunculuğa başladı.
büyük çıkış: ünlü dizi st. elsewherede 6 yıl boyunca oynadığı dr. phillip chandler rolü ile tanındı.
ödüller: en iyi yardımcı oscar ödülünü "glory" filmiyle kazandı. ayrıca "malcolm x" ile en iyi oyuncu, "cry freedom" ile yardımcı oyuncu dallarında oscara tekrar aday oldu. "the hurricane" filmiyle tekrar en iyi erkek oyuncu dalında aday oldu. 2002de "training day" filmindeki rolü ile en iyi aktör dalinda oscarı kazandı.
rol: "the hurricane" filmindeki rolü için ünlü boks çalıştırıcısı terry claybon ile bir yıl çalıştı.
takdir: people dergisi tarafından 1996 yılında yaşayan en seksi erkek seçildi.
biliyor musunuz?: denzel ve eşi pauletta evlilik yeminlerini güney afrika törelerine göre yenilediler.
sidney poitierdenn sonra ikinci defa oscar ile ödüllendirilen siyahi aktör.
aynı yıl (2002) sidney poitier e onur oscarı verildi
söz: "bir film bir pastaya benzer. yaparsınız, getirir masaya koyarsınız. birisi gelir ve "hiç sevmedim" der. diğer birisi gelir "bu yediğim en güzel pastaydı" der. benim içinse söylemek zor. benim işim pastayı yapmak."
isim: denzel ismini babasından almış. babasına da ismi, doğumunu yaptıran dr. denzel tarafından konulmuş.
aile durumu: denzel, 1982den beri pauletta pearson ile evli. dört çocukları var.
eğitim: fordham üniversitesinden gazeteci olarak mezun oldu. daha sonra bir yıl tiyatro okuluna devam etikten sonra oyunculuğa başladı.
büyük çıkış: ünlü dizi st. elsewherede 6 yıl boyunca oynadığı dr. phillip chandler rolü ile tanındı.
ödüller: en iyi yardımcı oscar ödülünü "glory" filmiyle kazandı. ayrıca "malcolm x" ile en iyi oyuncu, "cry freedom" ile yardımcı oyuncu dallarında oscara tekrar aday oldu. "the hurricane" filmiyle tekrar en iyi erkek oyuncu dalında aday oldu. 2002de "training day" filmindeki rolü ile en iyi aktör dalinda oscarı kazandı.
rol: "the hurricane" filmindeki rolü için ünlü boks çalıştırıcısı terry claybon ile bir yıl çalıştı.
takdir: people dergisi tarafından 1996 yılında yaşayan en seksi erkek seçildi.
biliyor musunuz?: denzel ve eşi pauletta evlilik yeminlerini güney afrika törelerine göre yenilediler.
sidney poitierdenn sonra ikinci defa oscar ile ödüllendirilen siyahi aktör.
aynı yıl (2002) sidney poitier e onur oscarı verildi
söz: "bir film bir pastaya benzer. yaparsınız, getirir masaya koyarsınız. birisi gelir ve "hiç sevmedim" der. diğer birisi gelir "bu yediğim en güzel pastaydı" der. benim içinse söylemek zor. benim işim pastayı yapmak."
doğum: 18 aralık 1963, oklahoma.
gerçek adı: william bradley pitt
aile: babası bir kamyon şirketinde, annesi ise lisede danışman olarak çalışıyordu. bilgisayar şirketi olan doug adlı bir erkek kardeşi ve julie adlı bir kızkardeşi var.
eğitim: kickapoo lisesinden mezun. lisede golf, tenis ve yüzme takımlarındaydı. gençliğinde farah fawcetta aşıktı. gazetecilik okuduğu üniversiteyi bitirmeden ayrıldı.
birliktelik : 96 kasımında nişanlandığı gwyneth paltrowdan 97 haziranında ayrıldı. 2000 yılında aktris jennifer aniston ile evlendi.
önceki işleri : bir tavuk köstümünün içinde el pollo loco restoranlar zincirinin tanıtımını yapmak.
televizyon: 80lerin televizyon klasikleri arasındaki dallas, growing pains, 21 jump street, thirtysomething ve head of the class dizilerinde oynadı. canlandırdığı tipik karakter "serseri erkek arkadaş" tipiydi.
hayran: 1999da athena rolando adlı 19 yaşındaki bir kız, pittin hollywooddaki evine sürünerek yaklaştı ve yarım açık bir pencereden içeri girdi. pittin giysilerini giyerek 10 saat evde kaldıktan sonra alarmın çalışmasıyla yakalandı. 3 yıl boyunca pitte 100 metreden fazla yaklaşması yasaklandı.
büyük çıkışı: 1991 yılının hit filmi "thelma & louise"de oynadığı küçük rolle milyonlarca bayan film izleyicisinin kalbini kazandı. rol için ilk seçilen william baldwindi.
rol: oscara aday gösterildiği "twelve monkeys" filminde oynamak için apollo 13 filminde astronotlardan biri olma teklifini geri çevirdi.
ödüller: en iyi yardımcı erkek oscarına "twelve monkeys"deki rolü ile aday oldu.
biliyor musunuz:? "seven years in tibet"teki rolü yüzünden çine girmesi yasaklandı.
bunu biliyor musunuz:? "matrix"de keanu reevesin rolü için düşünülen isimlerden biriydi.
pitt, üniversite takvimi için poz vermişti.
söz: "ne hakkında konuştuğunuzu bilmeden konuşmamalısınız. bu yüzden röportajlarda rahatsız oluyorum. bana çinin tibet hakkında nasıl bir politika izlemesi gerektiğini soruyorlar. benim ne düşündüğüm kimin umurunda! ben kahrolası bir aktörüm. filmlerle sizi eğlendirmeye çalışan makyaj yapmış yetişkin bir adamım." time
gerçek adı: william bradley pitt
aile: babası bir kamyon şirketinde, annesi ise lisede danışman olarak çalışıyordu. bilgisayar şirketi olan doug adlı bir erkek kardeşi ve julie adlı bir kızkardeşi var.
eğitim: kickapoo lisesinden mezun. lisede golf, tenis ve yüzme takımlarındaydı. gençliğinde farah fawcetta aşıktı. gazetecilik okuduğu üniversiteyi bitirmeden ayrıldı.
birliktelik : 96 kasımında nişanlandığı gwyneth paltrowdan 97 haziranında ayrıldı. 2000 yılında aktris jennifer aniston ile evlendi.
önceki işleri : bir tavuk köstümünün içinde el pollo loco restoranlar zincirinin tanıtımını yapmak.
televizyon: 80lerin televizyon klasikleri arasındaki dallas, growing pains, 21 jump street, thirtysomething ve head of the class dizilerinde oynadı. canlandırdığı tipik karakter "serseri erkek arkadaş" tipiydi.
hayran: 1999da athena rolando adlı 19 yaşındaki bir kız, pittin hollywooddaki evine sürünerek yaklaştı ve yarım açık bir pencereden içeri girdi. pittin giysilerini giyerek 10 saat evde kaldıktan sonra alarmın çalışmasıyla yakalandı. 3 yıl boyunca pitte 100 metreden fazla yaklaşması yasaklandı.
büyük çıkışı: 1991 yılının hit filmi "thelma & louise"de oynadığı küçük rolle milyonlarca bayan film izleyicisinin kalbini kazandı. rol için ilk seçilen william baldwindi.
rol: oscara aday gösterildiği "twelve monkeys" filminde oynamak için apollo 13 filminde astronotlardan biri olma teklifini geri çevirdi.
ödüller: en iyi yardımcı erkek oscarına "twelve monkeys"deki rolü ile aday oldu.
biliyor musunuz:? "seven years in tibet"teki rolü yüzünden çine girmesi yasaklandı.
bunu biliyor musunuz:? "matrix"de keanu reevesin rolü için düşünülen isimlerden biriydi.
pitt, üniversite takvimi için poz vermişti.
söz: "ne hakkında konuştuğunuzu bilmeden konuşmamalısınız. bu yüzden röportajlarda rahatsız oluyorum. bana çinin tibet hakkında nasıl bir politika izlemesi gerektiğini soruyorlar. benim ne düşündüğüm kimin umurunda! ben kahrolası bir aktörüm. filmlerle sizi eğlendirmeye çalışan makyaj yapmış yetişkin bir adamım." time
doğum: 10 ekim 1960 ispanya.
tam adı: jose antonio dominguez banderas.
eğitim: ispanyada dramatik sanatlar okuluna gitti.
aile durumu: annesi bir öğretmen babası ise bir polisti. fransisco adlı bir erkek kardeşi var. melanie griffith ile evlendi. bir kızları var. aktris ana lezadan boşandı.
gençlik: oldukça normal bir çocukluk geçiren banderas 19 yaşındayken milos formanın kült filmi "hair"ı izledi ve oyuncu olabileceğini düşünmeye başladı. ailesinin istememesine rağmen oyunculuk dersleri aldı ve arkadaş grubuyla ispanyanın çeşitli şehirlerinde cadde üzerinde oyunlar sergilemeye başladılar.
başlangıç: ispanya ulusal tiyatrosuna girmeye hak kazanan banderas iyi bir performans sergilediği bir oyundan sonra ünlü ispanyol yönetmen pedro almodovar ile tanıştı. bu olay ilerleyen yıllarda kendisine hollywood kapısını açacak filmlerde oynamasını sağladı.
şöhret: pedro almodovarın yönettiği "women on the verge of a nervous breakdown" ve "tie me up! tie me down!" filmleriyle avrupada şöhrete ulaştı. artık amerikaya geçmesinin zamanı gelmişti.
biliyor musunuz?: banderasın en büyük hayali futbolcu olmaktı. ta ki 14 yaşında bacağı çok ciddi bir şekilde kırılana kadar.
söz: "haketmediğim birşeyi almak istemem ama bana daha fazla para teklif ederlerse, aptal da değilim."
tam adı: jose antonio dominguez banderas.
eğitim: ispanyada dramatik sanatlar okuluna gitti.
aile durumu: annesi bir öğretmen babası ise bir polisti. fransisco adlı bir erkek kardeşi var. melanie griffith ile evlendi. bir kızları var. aktris ana lezadan boşandı.
gençlik: oldukça normal bir çocukluk geçiren banderas 19 yaşındayken milos formanın kült filmi "hair"ı izledi ve oyuncu olabileceğini düşünmeye başladı. ailesinin istememesine rağmen oyunculuk dersleri aldı ve arkadaş grubuyla ispanyanın çeşitli şehirlerinde cadde üzerinde oyunlar sergilemeye başladılar.
başlangıç: ispanya ulusal tiyatrosuna girmeye hak kazanan banderas iyi bir performans sergilediği bir oyundan sonra ünlü ispanyol yönetmen pedro almodovar ile tanıştı. bu olay ilerleyen yıllarda kendisine hollywood kapısını açacak filmlerde oynamasını sağladı.
şöhret: pedro almodovarın yönettiği "women on the verge of a nervous breakdown" ve "tie me up! tie me down!" filmleriyle avrupada şöhrete ulaştı. artık amerikaya geçmesinin zamanı gelmişti.
biliyor musunuz?: banderasın en büyük hayali futbolcu olmaktı. ta ki 14 yaşında bacağı çok ciddi bir şekilde kırılana kadar.
söz: "haketmediğim birşeyi almak istemem ama bana daha fazla para teklif ederlerse, aptal da değilim."
doğum: 31 aralık 1937 port talbort, galler.
gerçek adı: philip anthony hopkins.
lakapları: "tony" ve "old blue eyes."
aile: 1968-1972 arasında petronella barker ile evli kaldı. 1973te jennifer lynton ile evlendi. 30 nisan 2002de boşandılar. ilk eşinden olan abigail adlı kızıyla bbc için çekilen bir biyografide birlikte oynadılar.
şöhret: jodie foster ile birlikte oynadığı "kuzuların sessizliği" filmindeki dr. hannibal lecter karakteriyle oscar kazandı ve dünya çapında tanındı. bu filmdeki performansıyla çok gurur duyduğunu her zaman söylüyor. hannibal lecterın konuşurken gözlerini hiç kırpmadığına dikkat çekiyor.
ünvan: empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı listesinde yer alıyor.
yönetmen: hopkins, 1990 yılında çekilen "dylan thomas: return journey" belgeselinde ve 1996daki "august" filmlerinde yönetmenlik ve bestecilik yaptı.
müzik: hopkins, aynı zamanda bir piano virtüözü.
sağlık: 1975 yılına kadar tam bir alkolik olan hopkins, bu dönemde bu kötü alışkanlığından kurtulmayı başardı.
ödüller: 1992de "silence of the lambs" ile kazandığı oscardan sonra "the remains of the day" ve "nixon" ile yine en iyi erkek oyuncu dalında iki kere daha oscar adayı oldu. 97de "amistad" ile bir de yardımcı erkek oyuncu adaylığı kazandı. içlerinde bafta ve altın kürede olmak üzere sayısız adaylığı ve ödülü var.
biliyor musunuz?: hopkins 1993 yılında şövalye ünvanı aldı. 12 nisan 2000de amerikan vatandaşlığına geçince şövalye ve sir ünvanlarını kaybetmesi gündeme geldi. ancak özel bir izinle taşımasına izin verildi.
1991 yılında, 1960 imzalı "spartacus" filmi tekrar yayınlanmak amacı ile elden geçirilme aşamasındadır. filmde marcus licinius crassusu canlandırmış olan sir laurence olivierin köle antoninusu (tony curtis) kışkırttığı bölüm kaybolur. bu bölüm için anthony hopkins, 1989da ölmüş olan sir laurence olivierin sesini taklit eder. boylece filmi ve soundtracki kurtarmış olur.
hopkins, "hannibal" filminde piyano başında kendi bestelerini çalıyordu.
"lord of the rings"teki gandalf rolünü oynaması için yapılan teklifi reddetti.
söz: "okulda çok rezil biriydim. bir moron. anti sosyaldim ve diğer çocuklarla ilgilenmezdim. gerçekten kötü bir öğrenciydim ve hiç zeki değildim. orada ne yaptığımı bilmiyordum. bu yüzden bir oyuncu oldum. (hopkins, 1988de galler üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı aldı.)
her zaman hayat felsefem şu olmuştur: hiçkimseden birşey bekleme, hiçbirşeyin olacağına güvenme ama önüne gelen herşeyi al. kazandığım başarıları ve aldığım ödülleri bırakın, bu yaşıma kadar yaşadığım için bile minnettarım."
"galli oyuncularda ingilizlerde bulunmayan bir yetenek var. ingilizler yeterince yürekli değil. "
"cesur ol, kudretli şeyler yardımına gelecektir."
gerçek adı: philip anthony hopkins.
lakapları: "tony" ve "old blue eyes."
aile: 1968-1972 arasında petronella barker ile evli kaldı. 1973te jennifer lynton ile evlendi. 30 nisan 2002de boşandılar. ilk eşinden olan abigail adlı kızıyla bbc için çekilen bir biyografide birlikte oynadılar.
şöhret: jodie foster ile birlikte oynadığı "kuzuların sessizliği" filmindeki dr. hannibal lecter karakteriyle oscar kazandı ve dünya çapında tanındı. bu filmdeki performansıyla çok gurur duyduğunu her zaman söylüyor. hannibal lecterın konuşurken gözlerini hiç kırpmadığına dikkat çekiyor.
ünvan: empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı listesinde yer alıyor.
yönetmen: hopkins, 1990 yılında çekilen "dylan thomas: return journey" belgeselinde ve 1996daki "august" filmlerinde yönetmenlik ve bestecilik yaptı.
müzik: hopkins, aynı zamanda bir piano virtüözü.
sağlık: 1975 yılına kadar tam bir alkolik olan hopkins, bu dönemde bu kötü alışkanlığından kurtulmayı başardı.
ödüller: 1992de "silence of the lambs" ile kazandığı oscardan sonra "the remains of the day" ve "nixon" ile yine en iyi erkek oyuncu dalında iki kere daha oscar adayı oldu. 97de "amistad" ile bir de yardımcı erkek oyuncu adaylığı kazandı. içlerinde bafta ve altın kürede olmak üzere sayısız adaylığı ve ödülü var.
biliyor musunuz?: hopkins 1993 yılında şövalye ünvanı aldı. 12 nisan 2000de amerikan vatandaşlığına geçince şövalye ve sir ünvanlarını kaybetmesi gündeme geldi. ancak özel bir izinle taşımasına izin verildi.
1991 yılında, 1960 imzalı "spartacus" filmi tekrar yayınlanmak amacı ile elden geçirilme aşamasındadır. filmde marcus licinius crassusu canlandırmış olan sir laurence olivierin köle antoninusu (tony curtis) kışkırttığı bölüm kaybolur. bu bölüm için anthony hopkins, 1989da ölmüş olan sir laurence olivierin sesini taklit eder. boylece filmi ve soundtracki kurtarmış olur.
hopkins, "hannibal" filminde piyano başında kendi bestelerini çalıyordu.
"lord of the rings"teki gandalf rolünü oynaması için yapılan teklifi reddetti.
söz: "okulda çok rezil biriydim. bir moron. anti sosyaldim ve diğer çocuklarla ilgilenmezdim. gerçekten kötü bir öğrenciydim ve hiç zeki değildim. orada ne yaptığımı bilmiyordum. bu yüzden bir oyuncu oldum. (hopkins, 1988de galler üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı aldı.)
her zaman hayat felsefem şu olmuştur: hiçkimseden birşey bekleme, hiçbirşeyin olacağına güvenme ama önüne gelen herşeyi al. kazandığım başarıları ve aldığım ödülleri bırakın, bu yaşıma kadar yaşadığım için bile minnettarım."
"galli oyuncularda ingilizlerde bulunmayan bir yetenek var. ingilizler yeterince yürekli değil. "
"cesur ol, kudretli şeyler yardımına gelecektir."
doğum: 25 nisan 1940, new york
tam adı: alfredo james pacino
takma adı: sonny. bu gençliğindeki takma adı. daha sonra "dog day afternoon"da bu isimde bir karakteri canlandırdı. ayrıca "scent of a woman"ın yönetmeni ona ispanyolca şeytan anlamına gelen el diablo adını taktı.
aile durumu: salvatore (sigorta satıcısı) ve rose pacinonun tek oğlu olan al, 2 yaşındayken anne babası boşanınca büyükanne ve büyükbabası tarafından büyütüldü. öyle çok üstüne titriyorlardı ki başına birşey gelmesin diye 7 yaşına kadar evden dışarı çıkmasına izin vermediler. küçük al, daha üç yaşındayken büyükannesini eğlendirmek için tvde gördüğü ünlü insanların taklitlerini yapıyordu.
ilişki: ilk eşi jan taranttan julie marie adında bir kızı var. penelope ann miller, debra winger, diane keaton, kathleen quinlan gibi ünlülerle beraberlikleri oldu. şu anda aktris beverly dangelo ile evli.
eğitim: sahne sanatları lisesinden ayrıldı. new yorkta actors studio ve herbert berghof studioda oyunculuk eğitimi aldı.
önceki işleri: liseden sonra gazete dağıtıcılığı ve sinemada yer göstericilik gibi bir çok küçük işte çalıştı.
ilk filmi: fred coenin yönettiği 1969 yapımı "me, natalie" adlı filmde james farentino ve patty duke ile birlikte oynadı.
ödül: 1972de the godfatherdaki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday oldu. 1973de "serpico"daki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında oscara aday oldu ve altın küre kazandı. 1974de the godfather part iidaki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında yine oscara aday oldu, bu kez bafta ödülünü aldı. "dog day afternoon"(1975) filmindeki rolü en iyi erkek, "and justice for all"(1979) filmiyle yine en iyi erkek ve "dick tracy"(1989) filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dallarında oscara aday olan pacino nihayet 1992de "scent of a woman"la en iyi erkek oyuncu oscarını aldı. 1992de "glengarry glen ross" filmindeki rolüyle tekrar en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday oldu, ama kazanamadı. oyuncunun aynı zamanda iki tane de tony ödülü var.
yönetmenlik: 1990 "the local stigmatic" filmini yönetti ve prodüktörlüğünü yaptı. 1996daysa senaryosunu da yazdığı "looking for richard" adlı filmin yine hem yönetmeni hem prodüktörüydü.
suç: 1961 yılında ruhsatsız silah bulundurmak suçundan tutuklandı.
ilginç: orjinal ismi blink olan müzik grubu irlandada aynı isimde bi tekno grubu olduğunu öğrendikten sonra isimlerini "blink 182" olarak değiştirirler. bunun pacino ile ne ilgisi var derseniz, grup 182 sayısını al pacinonun "scarface"de fuck kelimesini tekrarladığı sayıdan almış.
biliyor musunuz?: 1997de hollywood ünlüler kaldırımında yer alan yıldızlar arasına girdi.
bunu biliyor musunuz?: bir gün takma bıyık ve güneş gözlüğü takarak beverly dangelo ile birlikte bir yankees maçına giden pacino, tüm bu önlemlere karşın tanınmasına engel olamadı.
söz: "oyuncu duygusal bir atlet gibidir. ve bu uygulama çok acı verici-benim kişisel hayatım bundan zarar görüyor."
tam adı: alfredo james pacino
takma adı: sonny. bu gençliğindeki takma adı. daha sonra "dog day afternoon"da bu isimde bir karakteri canlandırdı. ayrıca "scent of a woman"ın yönetmeni ona ispanyolca şeytan anlamına gelen el diablo adını taktı.
aile durumu: salvatore (sigorta satıcısı) ve rose pacinonun tek oğlu olan al, 2 yaşındayken anne babası boşanınca büyükanne ve büyükbabası tarafından büyütüldü. öyle çok üstüne titriyorlardı ki başına birşey gelmesin diye 7 yaşına kadar evden dışarı çıkmasına izin vermediler. küçük al, daha üç yaşındayken büyükannesini eğlendirmek için tvde gördüğü ünlü insanların taklitlerini yapıyordu.
ilişki: ilk eşi jan taranttan julie marie adında bir kızı var. penelope ann miller, debra winger, diane keaton, kathleen quinlan gibi ünlülerle beraberlikleri oldu. şu anda aktris beverly dangelo ile evli.
eğitim: sahne sanatları lisesinden ayrıldı. new yorkta actors studio ve herbert berghof studioda oyunculuk eğitimi aldı.
önceki işleri: liseden sonra gazete dağıtıcılığı ve sinemada yer göstericilik gibi bir çok küçük işte çalıştı.
ilk filmi: fred coenin yönettiği 1969 yapımı "me, natalie" adlı filmde james farentino ve patty duke ile birlikte oynadı.
ödül: 1972de the godfatherdaki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday oldu. 1973de "serpico"daki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında oscara aday oldu ve altın küre kazandı. 1974de the godfather part iidaki rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında yine oscara aday oldu, bu kez bafta ödülünü aldı. "dog day afternoon"(1975) filmindeki rolü en iyi erkek, "and justice for all"(1979) filmiyle yine en iyi erkek ve "dick tracy"(1989) filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dallarında oscara aday olan pacino nihayet 1992de "scent of a woman"la en iyi erkek oyuncu oscarını aldı. 1992de "glengarry glen ross" filmindeki rolüyle tekrar en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscara aday oldu, ama kazanamadı. oyuncunun aynı zamanda iki tane de tony ödülü var.
yönetmenlik: 1990 "the local stigmatic" filmini yönetti ve prodüktörlüğünü yaptı. 1996daysa senaryosunu da yazdığı "looking for richard" adlı filmin yine hem yönetmeni hem prodüktörüydü.
suç: 1961 yılında ruhsatsız silah bulundurmak suçundan tutuklandı.
ilginç: orjinal ismi blink olan müzik grubu irlandada aynı isimde bi tekno grubu olduğunu öğrendikten sonra isimlerini "blink 182" olarak değiştirirler. bunun pacino ile ne ilgisi var derseniz, grup 182 sayısını al pacinonun "scarface"de fuck kelimesini tekrarladığı sayıdan almış.
biliyor musunuz?: 1997de hollywood ünlüler kaldırımında yer alan yıldızlar arasına girdi.
bunu biliyor musunuz?: bir gün takma bıyık ve güneş gözlüğü takarak beverly dangelo ile birlikte bir yankees maçına giden pacino, tüm bu önlemlere karşın tanınmasına engel olamadı.
söz: "oyuncu duygusal bir atlet gibidir. ve bu uygulama çok acı verici-benim kişisel hayatım bundan zarar görüyor."
her erkegin okumasi gereken nacizane erkek dergisi.son yillarda sayfalarindaki reklamlar can sikmaya baslasada taklidlerinden kacinamk gerekir
kutsal bilgi sozlugu
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?