john maynard keynes

gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu,, ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım...

yuregim islaktir benim
kuytularda aglamaktan
ve hafif ucuktur rengi
kurusun diye kac kez guneşe asilmaktan..

nefis bir attila ilhan siiri, tekrar tekrar okumaya doyamadigim,okudukca huzunlendigim,yine de bende guzel anilari olan siir;

ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var

emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var

sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez

otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul’u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı

emperyal oteli’nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi’nde insanlar geziyordu
tepebaşı’ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit’teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç’e bir avuç kan dökülmüştü

emperyal oteli’nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı’nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün.

akil o kisinin artik herkes gibi olmasini dusunse de,oyle olmadigi icin kalp bu siiri yazmistir,kalp yine akla galip gelmistir ama yenilen kalp olmustur..

arkadas kalalım...
yok sana arkadas gozuyle bakamam gorusmeyelim...
bence artik sen de herkes gibisin, goruselim...
yok olmuyor iste,gorusmeyelim...
cok sey paylastik,gorusmemek olmaz...
ulan geberiyorum seni her gordugumde,gorusmeyelim...
illa ki bakınız da bakınız (bkz: ask acisi)

(bkz: flava)

(bkz: flavor)

craig david’in cok hos bir sarkisi,sozlerini de vereyim de gunah benden cıksın;

six o’clock in the morning wipe the sleep from my eyes
felt just like an ordinary day
just around the corner, such a surprise
a beautiful angel materialized
time stood still, face to face
i’m sure we’d met in another time and place

our eyes met as you passed me by
two souls entwined in the blink of an eye
and i had to figure out what i’d be missing
so i turned to you and asked you if you wanted to
you know we’ll be getting some, getting jiggy just for fun

rendezvous where to my place
say two and we can do anything you wanna do
hey, tonight is your night
when you close your eyes
take a minute, take a moment, realize
do you see me when you fantasize
tonight will be your night

i’m just sitting here daydreaming about you
and all the things you do
girl, feels so right
and all i know is you’re the one for me
that special kinda lady
in my life, in my life

well, here i am writing you a love song
holding back those years, it’s been so long
and i can’t deny the way that i’m feeling
it’s true, so girl, that’s why i’m asking you

can we rendezvous where to my place
say two and we can do anything you wanna do
hey, tonight is your night
when you close your eyes
take a minute, take a moment, realize
do you see me when you fantasize
tonight will be your night

darling, tell me what’s on your mind
what you thinking
what you thinking
darling, tell me what’s on your mind

fr. randevu.

ingiliz muthis sesli sarkıcı,kendisini ilk albumu olan born to do it ten beri severek dinlerim,ne bi sımarıklıgını duymusumdur ne de sonradan gorme/yeni yetmeler gibi kendini dagıtmasına sahit olmusumdur. severek dinledigim sarkılarının arasında; seven days, fill me in, rendezvous, walking away, rise and fall, what s your flava...liste uzar gider,velhasili kelam severim ben bu delinaklıyı,kaliteli muzik yapar..

(bkz: haberin yok oluyorum)

kendisi final donemi korkusu yasamakta su sıralar ve bana dert yanmakta,
keynes butun derslerin a gelmesi lazım ya,simdi su hukuk a- gelirse naparım ben,diye sızlanmakta,inek olmak zor zanaat..
buyrun bu da bonus;
#562325

greg grunberg tarafından canlandirilmaktadir,kendisi polis memurudur.

ders calismak yerine sozlukte/internette dolasmayi tercih edenlerde daha bir hissedilir olan korku turu,buradan benimle ayni kaderi paylasan tum sozlukcu kardeslerime gecmis olsun demeyi borc bilirim.

liberal ekonomiyi benimsemiş,bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinlercilerdir.sübvansiyondan filan nefret ederler hatta rekabetçi piyasa olmazsa buyume olmaz derler.

genel olarak,piyasanin kendi dengesini bulamamasi uzerine ortaya cıkmıs bir akımdır.1929 buyuk buhranından sonra devletler kapılarını ticarete kapatmıstır kriz daha da derinleşmiştir,adam smith’in ortaya attıgı invisible hand basarısız olmustur.bu noktada keynes su oneriyi getirmiştir;devletin istihdam saglaması zorunludur,ve piyasaya para sürmelidir,para kazanan insanlar tuketim malı alacaktır,bundan sonra da mal satan esnaf yatırım yapacak ve tekrar istihdam olacaktır,boylece piyasa pozitif bir kısır döngüye girecektir demiştir ve de haklı cıkmıstır. keynes ci ekonomi 1973 opec petrol krizine kadar devletlerce kullanılmaya devam edilmiş olunup,yerini reagen liderliginde amerika ve thatcher liderligindeki ingiltere’nin ortaya çıkardı neo-liberal ekonomiye bırakmıstır.

2006 - 2007 itibariyle

takımın skoreri kobe bryant; 31.6 sayı ile sayı kralı olmustur.

uzun zamandır hakkında bir seyler yazmak istedigim nba de vince carter ile birlikte en cok begendim iki oyuncudan biridir kendisi. 8 numarali lakers formasiyla saygı duyduk kendisine,gunluk hayatinda yasadıgı calkantilari geride bırakip sahaya cıktı ve oyununu oynadi,toronto’ya 1(bir) macta 81 sayı atmıs ki ben bilgisayar oynunda bunu yapamıyorum diyen starlar var ,bununla da yetinmemis her gecen gun olgunlasmıs oyuna bir seyler katmıstı. kendisi wilt chamberlainden sonra bir macta en cok sayı atan oyuncudur,kendisi bu sene ust uste 4 mac 50 sayının üstünde atmıs insanlıktan çıkmıs bir yaratıktır ve lakers taraftarlarınca takımın herseyi olarak gorulmektedir gelgelelim bugun itibariyle kendisi takasını istemektedir,takımın yeniden yapılandırılacak olması,onumuzdeki bir kac sene içinde basarı ihtimalinin bulunmaması ve takım sahibinin kendisine yalan soylemesi kobe’yi bu karara itmiştir,bizimde içimize oturmustur.staples center’a yerine kimi getirebileceklerini bilmiyorum,bana kalırsa pau gasol olabilir, hem gasol’de takas istiyor ama kobe memphis’e gitmek ister mi bilinmez,sahip oldugu kontrat manevra alanını daraltmakta,umarım clippers’a gider de staples center’da kalır en azından.yolun acık olsun kobe,son iki senenin sayı kralı,ligin su andaki en iyi oyunusu,benim gozumde mvp.

kaynak:http://news.kb24.com/#307

kendime rakip olarak kimseyi gormedigim muhtesem oyun,muhtelif takımlarla oyun kapatmıs biri olarak soyleyebilirim ki oyundaki en guclu takım fransa’dır,son derece hızlı olup,uclukleri cok iyidir ayrıca son derece seri smac basarlar havada iki saat süzülmezler,amerika ise ucluklerde kotudur,smac vurmak icin yukseldiginizde adamlar fezaya ulasır bunun yuzunden de her hucumda beyninize verirler.
oyunda fransadan sonraki en guclu takım tayvan’dır fransa ile aynı ozelliklere sahiptirler lakin daha yavastırlar,ama daha kuvvetlidirler,pas ve suta aynı anda basarsanız enfes alley-oop lar izleyebilirsiniz.
(bkz: john maynard keynes)
(bkz: atari salonundan bildirdi)

muhtesem hatırlatma,not alma vs vs kagıtları. son derece islevsel olup,gayet basit bir mantigi vardır,kendinden yapıskanlı ufak kagıtlar,mucidi tabii ki 3m innovation.