confessions
  1. toplam entry 2074
  2. takipçi 2
  3. puan 43696

gitmek

john maynard keynes
bırakıp her seyi gitmek ister insan zaman zaman,bu durum dersleri yuzunden olur,monotonlugun vermiş oldugu sıkıntı halinden olur ya da cekilen gonul yarası yuzunden olur,gitmek ister insan uzaklara,herkesten kacmak ister ama kendinden kacamaz iste,hele ki perseverative bir kişiliği varsa dunyanın neresine giderse gitsin anılarını da yanında götürür,kendine yaptıgı yolculuk beyhude olur,ama içten içe bilir gitmesi gerektigini,uzaklaşması gerektigini ve gider...

faşizme hayır ama katalana evet diyen zihniyet

john maynard keynes
fasizm ile milliyetcilik arasinda fark oldugunu bilen herkesin icine dahil olabilecegi guruhtur.
fasizm bir ideolojidir ve devletin mutlak guc sahibi olmasi gerektigini savunur,milliyetcilik ise kendi ulusunu sevme biciminde basit bir dille ifade edilebilir,bu arada yaygın bir yanlış anlamanın da altını cizmek gerekir,fasizm ırkcılıkla aynı şey degildir,mussolini’nin italya’sı fasizm’in ilk ornegidir ve italyan fasizmi ırkçı değildir.

fc barcelona

john maynard keynes
bugune kadar forma reklamı almamıs,katalanların milli takımı,pfeizer ilaç firması ki kendisi viagranın da üreticisidir forma reklamı için milyonlarca euro önermişti ama kabul edilmedi keza bet & win de senelik 15 milyon euro önerdiğinde fc barcelona bu teklifi de elinin tersiyle itmiştir ki 188 milyon eurodur borcunun miktarı.şimdi "unicef" ne oluyor o reklam degil mi diyenleri duyuyor gibiyim,reklam efendim,sonuna kadar reklam ama nasıl bir reklam,soyleki efendim fc barcelona unicef’ten para almayacak aksine 5 yıl boyunca unicef’e gelirinin %0,7 sini verecek,bu yıl vermiş oldugu meblag yaklasık olarak 1,5 milyon eurodur,bununla da kalmamıstır fc barcelona ve unicef için reklam filmi çekmiştir ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmektedir ne de olsa mes que un club.
biraz da tarihlerine bakalım,fc barcelona 1899 yılında hans gamper tarafından kuruldu ve kendisi ingiliz degildi isvicreliydi,sonradan ismini joan gamper olarak değiştirmiştir.katalanların milli takımı olmayı basarmıs bir takım barça,ispanya iç savası yıllarında futbol oynamak yasak iken,fc barcelona buna direnmişti ve katalan ruhunu ortaya koymustu,fasisme direnişi ortaya koydular,franco’ya ve onun takımı real madrid’e rakip oldular.beni bu klupte en çok çeken seylerden biri besledikleri vefa duygusu oldu,camp nou’yu gezdiğim sırada joan gamper için bir köşelerinin olması,onu hala anmaları benim bile gururumu okşadı,helal olsun dedim,işte fc barcelona budur.son yıllarda katalan olma iddiasından uzaklaşmış olsalarda,hatta kapitalist olmus olsalarda hala seviyorum ve sonsuza kadar sevecegim de,alınlarının akıyla kazandıkları paralarla,bırakalım kapitalist olsunlar,bu arada para kazanmaktan bahsedince aklıma geldi,biraz da gelirlerinden bahsedelim.sponsorluk anlaşması imzaladıkları nike ile olan anlaşma geregi 2008 - 2013 yılları arasında 150 milyon euro ve bir tv kanalıyla yayın hakları için imzaladıkları anlaşma geregince de aynı yıllar arasında 1 milyar euro para kazanacaklar ve belirtmeden gecemeyecegim camp nou para basmaya devam ediyor,kalburüstü bir maçtan kazandıkları para 4 milyon eurodur efendim,hal böyle olunca kimsenin fc barcelona’ya para kazanıyorlar ve bu paralarla transfer yapıyorlar demeye hakkı yoktur,sonucta futbol bir endüstridir ve rekabet edebilmek gerekir,katalan oldukları için illaki katalanları oynatacaklar diye bir kanun yoktur.sonuc olarak fc barcelona gerek basarıları gerekse mali ve idari yapısı ile dünyanın en buyuk kluplerinden biridir,benim gözümde ise en buyugur.

real madrid

john maynard keynes
istatistiksel manada dunyanın en iyi takımı,2007 - 2008 sezonu itibariyle 30. sampiyonluklarını kazanmıslardır,tarihlerinde tatmadıkları basarı yoktur.takımın tarihine bakmaya devam ettigimizde oyuncuların ihtişamı goz doldurmakta,son yıllardaki yıldızlardan ziyade ben geçmiştekilere değinmeyi yegliyorum; ferenc puskas,francisco gento ve alfredo di stefano bu üçlü dünaynın gordugu en iyi üçlülerdendir ve real madrid’e altın çağlarından birini yaşatmıslardır.di stefano’dan bahsetmek gerekirse ki bence gerekir kendisi eusebio ve maradona taraından dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olarak tanımlanır,real madrid’e transferi ise fc barcelona ile işbirliği halinde olur,anlaşmaya göre ilk sene real madrid’de oynayacak olan di stefano daha sonraki senelerde fc barcelona’nın yani katalanya’nın yolunu tutacaktı ama oyle olmadı,mukemmel bir performans sergileyen di stefano’nun gitmesine izin verilmedi tabii ki de general franco tarafından.biraz da real madrid ve franco ilişkisine deyinelim,"real" takısı "royal" kelimesinden yani "kraliyet" kelimesinden gelmektedir ve real madrid franco’nun takımıdır,franco kim midir #580847.real madrid’e yapılan yardımların haddi hesabı yoktur,bazı aklı evveller "kaç sene önceydi o bitti gitti kardeşim ne kralmıs be" diyebilir,bunu onların zeka seviyelerine inerek tartısmak yerine sayısal örneklemelerle yapalım ve günümüze uyarlayalım,bir başkan düşünün çok zengin olsun oyle ki istediği futbolcuyu alabilsin ve bir ülke düşünün herkes orada oynamak istesin,bu takıma 100 milyonlarca dolar/euro/sterlin verin ve bunu 50 yıl boyunca yapın,ondan sonra takımın ne hale geldigini kendiniz gorun,bugun chelsea’ye abromovic tarafından yapılan "yardımların" 50 yıl daha devam ettigini düşünün,"ne oligarkmıs bea" mi diyeceksiniz sonra merak içerisindeyim,velhasili kelam real madrid istatistiki bazda dünyanın en basarılı takımı olmustur ve bunda franco’nun payı yadsınamaz,asla ama asla gecmise degil bugune bakın da denemez ve ne kadar basarılı olursa olsun benim gozumde fc barcelona’nın ulastıgı yere asla ulasamayacak.
84 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol