john maynard keynes

grand slam’in toprak kortta oynanan tek bacagidir.

roland garros’un finalinin yapildigi korttur. 15,166 kisilik kapasitesi 2010 yilinda basin mensuplarina daha fazla yer acmak adina 14,840a dusurulmustur.

"dislerimiz oldugu icin isiriyoruz
bu yuzden bu kadar vahsiyiz.
gozlerimiz oldugu icin hayran kaliyoruz
bu yuzden bu kadar asigiz"

basrollerinde emma stone, penn badgley, amanda bynes’in oynadigi oldukca eglenceliye benzeyen bir film.

shinichi kudo’nun cocuk bedenine burundukten sonra aldigi isimdir. profesor agasa’nin kendisine verdigi sahane oyuncaklari vardir;

gozlugunde radar vardir, ayakkabisinda super guc yuklenmistir tekme attiginda cisimler inanilmaz suratle gitmektedir, papyonunda ses degistirici bir hede vardir istedigi kisinin sesini taklit edebilmektedir, kemer tokasindan tek kullanimlik futbol topu cikmaktadir, super hizli kaykayi vardir.

(bkz: dedective conan)

edowaga conan’in gercek ismidir, babasi polisiye roman yazari, annesi aktristtir. ran mouri’nin ve ai haibara’nin askidir. cok zeki ve cok kulturludur, sahane bi adamdir.

orijinal ismi meitantei conan olan japon anime. lisede okuyup part time dedektiflik yapan shinichi kudo bir gun ran mouri’ye soz verip onu lunaparka goturur, burada karsilastigi supheli sahislari takip ederken bir baskasi arkasindan gelerek kafasina odunu gecirir, ardindan yeni gelistirdikleri izi takip edilemez bir zehir olan bir ilaci zorla icirip oradan uzaklasirlar, fakat ilac shinichi’yi oldurmez, onun bedenini ilk okul ogrencisi boyutuna kucultur. bunun uzerine shinichi de babasi da dedektif olan ran’in evine tasinir ve kimligini gizleyerek bunu kendisine yapan adamlarin pesine duser.

gelelim isminin neden conan olduguna. shinichi kimlik degistirirken kendisine bir de isim secmesi gerekmekteydi, o da en sevdigi yazarlarin isimlerini alir;

sherlock holmes’un yazari sir arthur conan doyle’dan conan, edogawa ranpo’dan edogawa. boylece edogawa conan dogmus oldu.

her sene oss yaklasirken "sorulari bu sene tubitak hazirliyormus oglum, kazik bize girecek" seklinde efsane cikan bir kurumdur.

sozleri su sekilde olan gayet guzel sarki;

maybe i just wanna touch you
feel you warm inside again
maybe i just wanna hurt you
the sweetest pleasure is pain
i don’t know why why
but i love to see you cry
i don’t know why why
it just makes me feel alive.

are you coming - to the moment
when you know your heart can break?
i’m inside you, i’m around you
i just wanna hear you cry again

i don’t know why why
but i love to see you cry
i don’t know why why
it just makes me feel alive.

you don’t know how much it hurts
when you fall asleep
in my arms
and if this dies before the morning comes
i wanna runaway, i wanna runaway

i don’t know why why
but i love to see you cry
i don’t know why why
it just make me feel alive..

bir plak olsam... zeki müren çalsam... bozulsam... aynı yerde takılsam... ...hep tekrarlasam... ’’elbet bir gün buluşacağiz..!’’

istanbul resitpasa girisinde bulunan butik hamburgerci. hamburgerinizi siz yaratiyorsunuz, bunun yani sira yan urunleri de lezizdir ve alkol satisi da yapmaktalar. hayatimda yedigim en guzel burgerleri yapiyorlar, sahane!

2008 yilinda jfk havaalani’ndan gecerken yapmis oldugum dalginlik beni guantanamo’ya goturecekti. cihazdan gecmeden once kemerini cozen keynes dalginlikla pantalonun dugmesini cozup fermuarini da asagi indirmis ve akabinde pantalonu da indirirken "nerdeyim lan ben?" diyerek bu donulmez hatanin ucundan donmus, hayatimda yapip yapabilecegim en buyuk dalginligi da yapmis oldum.

bu enfes sarkinin sozleri de su sekildedir;


i’m going to take my time
i have all the time in the world
to make you mine
it is written in the stars above
the gods decree
you’ll be right here by my side
right next to me
you can run, but you cannot hide

don’t say you want me
don’t say you need me
don’t say you love me
it’s understood
don’t say you’re happy
out there without me
i know you can’t be
’cause it’s no good

i’ll be fine
i’ll be waiting patiently
till you see the signs
and come running to my open arms
when will you realise
do we have to wait till our worlds collide
open up your eyes
you can’t turn back the tide

don’t say you want me
don’t say you need me
don’t say you love me
it’s understood
don’t say you’re happy
out there without me
i know you can’t be
’cause it’s no good

i’m going to take my time
i have all the time in the world
to make you mine
it is written in the stars above

sen; pardon ’’siz’’ demeliydim..
siz kac
yuzluydunuz?
ben yanlislikla hanginizi sevdim?

2014 yilindan itibaren artik gecersiz olmasi planlanan amerikan finansal raporlama ve muhasebe standartlaridir.

acilimi; united states generally accepted accounting principles’dir.

yorum yapmaya acik olmasi itibariyle hassas olan, ama dogru uygulandiginda finansal tablolarin en dogru sekilde sunulmasini saglayan standartlar butunudur.

dunyada en yaygin olan standart olmakla beraber, bu standardin disindaki en buyuk ulke olan abd de usgaap’den ufrs’ye gecis yapmaya baslamistir.

(bkz: ifrs)

kisaca uluslar arasi finansal raporlama standartlari

ufrs mali tablo cikariyorsaniz bu yontemi kullanamazsiniz. bunun sebebi ise, fiyatlar artarsa siz stoklarinizi degerinin altinda degerlemis olursunuz, ya da fiyatlar cok artarsa satilan malin maliyetini aslinda oldugundan fazla gosterebilirsiniz.

ufrs gibi sahane raporlama standardi yasakliyorsa bi bildikleri vardir demek dogru olur sanirim.