john maynard keynes

bursa’da nilüfer’de bulunan dünyanın en geniş kubbeli camisi.

tarihinde ilk kez kume dusmustur.

mac 1-1 sona erdi, river plate kume dustu, olaylar cikti tabii.

river plate taraftarlari aglama duvari’nin onunde;

http://tinyurl.com/3r5t5o4

70.dakikada river bir de penalti kacirdi, tanrilar da yanlarinda degil.

60. dakikada belgrano atti, mac 1-1 oldu, bu macin sonu kotu.

6. dakikada river plate 1-0 one gecti, mac 0-0 devam ederken belgrano’nun net golu verilmedi, river plate’in ise net penaltisi verilmedi. cok iyi bir mac oluyor.

bir kac ay sonra ilk kez gidebildim bu sirin semte. yillardir hic degismiyor gibi, zaman sanki burada durmus, her sey bu kadar hizli degisirken burasi ayni kalabilmeyi basarmis. fakat her zaman portakalli acibadem kurabiyesi aldigim ermeni firinin kapanmis olmasi bana bugunun en kotu surprizini yasatmistir.

benim icin dogru olmayan onerme, dogrusu;

(bkz: ben küçükken de çok salaktım)

(bkz: bravo kosinüs)

-----------------------------spoiler----------------------------:

kavusursan mesk olur, kavusamazsan ask olur.

-----------------------------spoiler----------------------------

vardir boyle bir takim. hem de hic gol atamamislar, canlarim benim.

http://tinyurl.com/6xcfhgv

haluk bilginer tarafindan icra edilen versiyonu ezel’i hatirlatir, insanin icini giciklar.

sanma ki hikayesi şu titreyen dalların düşen yaprakla biter
boyle bir kara sevda kara toprakla biter

http://tinyurl.com/6b5znyy

ilk tur 3. siradan utah jazz tarafindan draft edilmis, gun itibariyle mehmet okur’un takim arkadasi olmustur. utah jazz’in uzun rotasyonu fazla kalabalik oldugu icin her an bir takas beklenebilir ama bu takas edilecek olan oyuncu enes olmayacaktir.

bayilirdim bu adamin mac sirasindaki coskusuna yorumlarina, murat murathanoglu ile yaptiklari asist programini ise zevkle izlerdim. gun geldi beraber asisti radyoda yapmaya basladilar, onun da muptelasi olduk (hatta odullu yarismalarina katilip t-shirt kazanmisligim da vardir), simdiler de ise bildigim kadariyla sadece yaziyor. enes kanter yazisi icin;

http://www.basketdergisi.com/hos-geldin-enes-ismet-badem.html

bu diziyi begenmeyen insanlar agizlarindan cikanlarla kulaklarinin duyduklarinin ayni olmadigini fark etmeyen insanlardir. sahane yahu.

2 haftadan beri kaldigim sehirdir, istanbul’dan gelen benim gibi insanlar icin yemyesil bir goruntu sergilerken, sehrin yerlileri tarafindan "eski yesilligi kalmadi" soylenegelmektedir. ayrica sehrin takimi olan bursaspor 45,000 kisilik yeni bir stad yapimina baslamistir.

1966 dunya kupasi gol kralidir kendisi.

endonezya’dan ileri , singapur’dan geride olan ülke. hindistan’i gecince saga donun kime sorsaniz gosterir.

the smiths sarkisi, enstrumantel calismasi. sozler olmadan bu kadar insanin duygularina hitap edebilmeleri inanilmaz. johnny marr’in nasil bir deha oldugunu bir kez daha kavriyoruz ki bence johnny marr tarihin en under rated gitaristi olabilir. tum zamanlarin en sevdigim the smiths sarkisi olan there is a light that never goes out’u bile donem donem golgede birakan bir sarkidir. tesaduf eseri bir yerde duysaniz, ve cok begenseniz omrunuzun sonuna kadar ne oldugunu bulamazsiniz, iyisi mi bir kere dinleyin. bir de unutmadan;

(bkz: oscar wilde)

http://tinyurl.com/5gejha