bildiğin tartıdır.ben henüz "kemiği tartmayan tartı" görmedim.
(bkz: kadın dediğin nedir ki kemiksiz 30 kilo)
-zıkkımınkökü önce yediği cipsi kahkaha atmasından dolayı eline kusar
-bunu gören grup gülmekten yarılmaktadır.dayanamayak maynardseche kolayı püskürtmüştür
-ardından jane doe nun yaptığı bir espiri yüzünden daha fazla dayanmayan maynardseche "alltıma işiicemm" şeklinde koşarken duvara toslar
-aynı anda geri geri giderek gülen jane doe kafayı feci bi şekilde koltuğa çarpar
-bu olayın tek şahidi olan zikkiminkökü "öhahahah" şeklinde yarılırken kola bardağına çarpar , kola yere dökülür
-tüm bu olayları kameraya çeken 364sadsam gülerek koltuğa oturayım derken birde koltuktan düşer...bu kadardır.
-bunu gören grup gülmekten yarılmaktadır.dayanamayak maynardseche kolayı püskürtmüştür
-ardından jane doe nun yaptığı bir espiri yüzünden daha fazla dayanmayan maynardseche "alltıma işiicemm" şeklinde koşarken duvara toslar
-aynı anda geri geri giderek gülen jane doe kafayı feci bi şekilde koltuğa çarpar
-bu olayın tek şahidi olan zikkiminkökü "öhahahah" şeklinde yarılırken kola bardağına çarpar , kola yere dökülür
-tüm bu olayları kameraya çeken 364sadsam gülerek koltuğa oturayım derken birde koltuktan düşer...bu kadardır.
hatun kişide sizden hoşlanıyorsa zekasını sizi ezmek değilde mutlu etmek için kullanıcağından güzel birşeydir kanımca.
sonundaki "ühühüüüü" bölümü beni benden alan video.tokatlana tokatlana sevilip aç yattığı gece gizlice şeker verip şeker komasına sokulası çocuğun haykırışlarını içerir.bide ne acımasız bi annedir ya "aç yatıcaksın " diyo resmen denilir ki , işte bu da trajedinin kendisidir.
herşey arkadaşımın bana “intihar et kendini” demesiyle başladı…
jane doe:peki ama bileklerimi keserken izleyeceksin ve ambulans falan çağırmayacaksın..ta ki kanımdan dolayı klavye bozulana kadar
arkadaş:yahu ölürken bile bi yerleri pisletiyorsun , yak kendini sen en iyisi
jane doe:peki ama izleyeceksin ta ki eriyen yağlarımdan sabun , kemiklerimden de düğme olana kadar ve yıkanacaksın o sabunla son yediğim yemek kokacak sabun, fekat aldırmayacaksın ve kemiklerimden yapılmış düğmelerini ilikleyeceksin pervasızca , ayna ağlayacak , ama sen ağlamayacaksın…
arkadaş: yeteeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrr!!ölllllllmeeeeeeeeeeee!!yıkanmıycam artık , gömlek giymicemmm!
jane doe:lanet edecek günler , karbondioksit salgıladığım günlere…
arkadaş:ve ben giderim sonra ama bu iş burada bitmez bi gün dönerim emin ol…
jane doe: gidişin suskun olmuştu fekat dönüşün pek olamayacak gibi. gelsen de takmam taksamda belli etmem etsemde yalan derim anlasanız da olmassa sizi öldürürüm sizi öldüremezsem kendimi intihar ederim edemezsem pc yi kırarım o da olmasa tanık koruma programına kaydımı yaptırır şukufe adıyaman adında bi insan olarak hayatımı sürdürürüm , komaz bana ama ama sen çıkmışsın hiç ardına bakmadan vee bir gün gelecek bu yazdıklarımı okuyacaksın o zaman gözünde 2 tomurcuk yaş birikirde ordan süzülen yaşlar burnuna kaçar ve seni hapşırtır ve monitörün sümük olur umarım , bunu diledim yürekten, sorma niye , işte öyle...
arkadaş : artık konişmicam ebediyete kadar kimseye öl demiycem , herkesin ölümünü eceline bırakıcam ilgilendirmicek beni insanların ölüm şekli veya tanık koruma programları , gelecek hakkında yorum yapmıcam , belkide elime bi şişe rakı alup filozof olmayı denicem , olmicak belki ama denicem yinede , sonra düşünücem bu iki kelimeyi sana nasıl söyledim kendini intahaar et diye , başımı kim bilir hangi kayaya vurucam...
jane doe: işte dedim ya...bir gün gelecek pişman olacaksın söylediklerinden ,bir gün rakı bardağında balık olsaydım diyeceksin , bir gün kendini düdüklü tencereler içinde hissedeceksin , hissedebiliyor musun sıcaklığını?bitmez tükenmez haykırışlar içindeki.iki kelime ,yalnızca iki kelimeydi bana bunları yaptıran ve sana bunları yaşatan ,olmamalıydı belki de,sadece görüntülü arama yollamalıydım sana ve bileklerimi kesmeliydim usulca...ağlasam sesi mi duyar mıydın mesıncır da...
daha sonra arkadaşa çevrim içi rastlanır muhabbet edilir , fakat oda ne hiç birşey demeden çevrimdışı olmuştur arkadaş bunun üzerine ;
jane doe: ve sennn, inanamıyorum sen bana bir bye bye bile demeden çekip gitmişsin...hiç mi elin titremedi sayfamı vefasızca kapatırken , hiç mi gözünden yaş gelmedi "oturumu kapat" derken ,nasıl yaptın bunu , hiç okunmamış intihar mektupları gibi amaçsızca rüzgarda savrulurken ben , sen..sen bi bye bye ı bi kib i bi görüşürüzü sakındın benden ,gitt git vee bi daha gelme ,gelirsende ses etme, olur ki se sedersen senden gelmediği doğrultusunda cümleler kur, olur?
arkadaş: : olur ları kadırdım hayatımdan artık olum lu kelimeler kurmuyorum spacemi son güncelleştrdğm den berii hayata en olumsuz tarafından bakmaya çalışıyorum göz yaşı yerine çamaşır suyu ağlıyorum sen msn den ayrıldıktan sonraa mesela şu resmine bakıpta kendimden utanıyorum nasıl bu kadar iğrenç pozlar veriyorum diye ama dilerim kii karanlık bi odada ömür boyu ajdar dinlemek zorunda kalırsın....
jane doe: karanlık odalarda ajdar dinlemeye razıydım bea türkay , bilmezdim intihar etmenin bu kadar zor ileti yazmanınsa parmak ağrıttığını , ama hayat işte ,sen öğrettin bana hayatın iki kelimeyle son bulacağını , daha küçücük bir çocuktum ben , top oynar acıkmazdım ama acıttın yüreğimi , msn imde okuduğum en acı veren kelimeler senin klavyenden çıkmasaydı keşke, ne olurdu hapşırdığımda dediğin bir "çok yaşa" olsaydı bu iki kelime ama değildi işte "inntaar et" ti bu iki kelime sen bana bu iki kelimeyi dedin ve çektin gittin bir bilinmze şimdi karanlık odalardayım , beynimde nane nane nane nane naan naa nan nanee çalıyor sürekli...unutma beni sende, unutmadı alem diyesim geliyor .dilimin ucunda takılıp suya düşen hayallerime karışıyor kelimeler.. titreşim yolla ve uyandır beni bu rüyadan yeter!!!
arkadaş çevrimiçi olduğunda bir titreşim yollamıştır ve masalda burada bitmiştir efenim…
jane doe:peki ama bileklerimi keserken izleyeceksin ve ambulans falan çağırmayacaksın..ta ki kanımdan dolayı klavye bozulana kadar
arkadaş:yahu ölürken bile bi yerleri pisletiyorsun , yak kendini sen en iyisi
jane doe:peki ama izleyeceksin ta ki eriyen yağlarımdan sabun , kemiklerimden de düğme olana kadar ve yıkanacaksın o sabunla son yediğim yemek kokacak sabun, fekat aldırmayacaksın ve kemiklerimden yapılmış düğmelerini ilikleyeceksin pervasızca , ayna ağlayacak , ama sen ağlamayacaksın…
arkadaş: yeteeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrr!!ölllllllmeeeeeeeeeeee!!yıkanmıycam artık , gömlek giymicemmm!
jane doe:lanet edecek günler , karbondioksit salgıladığım günlere…
arkadaş:ve ben giderim sonra ama bu iş burada bitmez bi gün dönerim emin ol…
jane doe: gidişin suskun olmuştu fekat dönüşün pek olamayacak gibi. gelsen de takmam taksamda belli etmem etsemde yalan derim anlasanız da olmassa sizi öldürürüm sizi öldüremezsem kendimi intihar ederim edemezsem pc yi kırarım o da olmasa tanık koruma programına kaydımı yaptırır şukufe adıyaman adında bi insan olarak hayatımı sürdürürüm , komaz bana ama ama sen çıkmışsın hiç ardına bakmadan vee bir gün gelecek bu yazdıklarımı okuyacaksın o zaman gözünde 2 tomurcuk yaş birikirde ordan süzülen yaşlar burnuna kaçar ve seni hapşırtır ve monitörün sümük olur umarım , bunu diledim yürekten, sorma niye , işte öyle...
arkadaş : artık konişmicam ebediyete kadar kimseye öl demiycem , herkesin ölümünü eceline bırakıcam ilgilendirmicek beni insanların ölüm şekli veya tanık koruma programları , gelecek hakkında yorum yapmıcam , belkide elime bi şişe rakı alup filozof olmayı denicem , olmicak belki ama denicem yinede , sonra düşünücem bu iki kelimeyi sana nasıl söyledim kendini intahaar et diye , başımı kim bilir hangi kayaya vurucam...
jane doe: işte dedim ya...bir gün gelecek pişman olacaksın söylediklerinden ,bir gün rakı bardağında balık olsaydım diyeceksin , bir gün kendini düdüklü tencereler içinde hissedeceksin , hissedebiliyor musun sıcaklığını?bitmez tükenmez haykırışlar içindeki.iki kelime ,yalnızca iki kelimeydi bana bunları yaptıran ve sana bunları yaşatan ,olmamalıydı belki de,sadece görüntülü arama yollamalıydım sana ve bileklerimi kesmeliydim usulca...ağlasam sesi mi duyar mıydın mesıncır da...
daha sonra arkadaşa çevrim içi rastlanır muhabbet edilir , fakat oda ne hiç birşey demeden çevrimdışı olmuştur arkadaş bunun üzerine ;
jane doe: ve sennn, inanamıyorum sen bana bir bye bye bile demeden çekip gitmişsin...hiç mi elin titremedi sayfamı vefasızca kapatırken , hiç mi gözünden yaş gelmedi "oturumu kapat" derken ,nasıl yaptın bunu , hiç okunmamış intihar mektupları gibi amaçsızca rüzgarda savrulurken ben , sen..sen bi bye bye ı bi kib i bi görüşürüzü sakındın benden ,gitt git vee bi daha gelme ,gelirsende ses etme, olur ki se sedersen senden gelmediği doğrultusunda cümleler kur, olur?
arkadaş: : olur ları kadırdım hayatımdan artık olum lu kelimeler kurmuyorum spacemi son güncelleştrdğm den berii hayata en olumsuz tarafından bakmaya çalışıyorum göz yaşı yerine çamaşır suyu ağlıyorum sen msn den ayrıldıktan sonraa mesela şu resmine bakıpta kendimden utanıyorum nasıl bu kadar iğrenç pozlar veriyorum diye ama dilerim kii karanlık bi odada ömür boyu ajdar dinlemek zorunda kalırsın....
jane doe: karanlık odalarda ajdar dinlemeye razıydım bea türkay , bilmezdim intihar etmenin bu kadar zor ileti yazmanınsa parmak ağrıttığını , ama hayat işte ,sen öğrettin bana hayatın iki kelimeyle son bulacağını , daha küçücük bir çocuktum ben , top oynar acıkmazdım ama acıttın yüreğimi , msn imde okuduğum en acı veren kelimeler senin klavyenden çıkmasaydı keşke, ne olurdu hapşırdığımda dediğin bir "çok yaşa" olsaydı bu iki kelime ama değildi işte "inntaar et" ti bu iki kelime sen bana bu iki kelimeyi dedin ve çektin gittin bir bilinmze şimdi karanlık odalardayım , beynimde nane nane nane nane naan naa nan nanee çalıyor sürekli...unutma beni sende, unutmadı alem diyesim geliyor .dilimin ucunda takılıp suya düşen hayallerime karışıyor kelimeler.. titreşim yolla ve uyandır beni bu rüyadan yeter!!!
arkadaş çevrimiçi olduğunda bir titreşim yollamıştır ve masalda burada bitmiştir efenim…
da vinci şifresi kitabı için arkadaşımın yorumu
-babam yanında çalışan adamla çok aradı o şifreyi ya...
+nasıl yani neyi aradı?
-valla babam dedi işte çok uğraş gerektiriyo ama buldunmu da büyük paralar kazandırıyo diye
+maria magdalena nın kemiklerinden mi bahsediyosun sen?
-yok be ne alakası var onla?
+yok bişey devam et sen...
-işte öyle dedi babam bana 3 ay şifreyi aramaktan içki sigarayı unuttu ya
+iyi , bulur inşallah...
-babam yanında çalışan adamla çok aradı o şifreyi ya...
+nasıl yani neyi aradı?
-valla babam dedi işte çok uğraş gerektiriyo ama buldunmu da büyük paralar kazandırıyo diye
+maria magdalena nın kemiklerinden mi bahsediyosun sen?
-yok be ne alakası var onla?
+yok bişey devam et sen...
-işte öyle dedi babam bana 3 ay şifreyi aramaktan içki sigarayı unuttu ya
+iyi , bulur inşallah...
budur.
http://tinyurl.com/39w25b
http://tinyurl.com/39w25b
sözlüğe kesinlikle hergün giren bireyin kurabileceği cümledir."seni yarın göremiyeceksem demek ki ölmüş olacağım , öyleyse senide görememiş olacağım" anlamına gelir.hatta bu lafın birde şöyle bir çeşiti vardır ki iç bayar ;
(bkz: sana gelmediğim gün öldüğüm gündür gülüm)
(bkz: sana gelmediğim gün öldüğüm gündür gülüm)
"sperm bankasındaki spermle hamile kalacağıma yakışıklı biriyle yatar bari güzel çocuk doğururum ayoll" denilebilir gayet.allah muhafaza ajdar neyin bağışta bulunmuştur.
yani demek istiyor ki iğrenç bi histe olsa herşeye katlanaraktan seni seviyorum ben.hatta değil istemeye geldiğimizde seni kahveme tuz atmak , pokundan yapılmış pasta versende kabulumdur bile demek istemiş.evet ,aşk budur işte.
1. arkadaşın beyin gramajıyla dalga geçilmektedir
1. arkadaş:ee ama sizin olduğunuz yerde hafif bişey olamaz kii
bizden biri:niye senin beyin ağırlığın varyaaa.
1. arkadaşın arkadaşı :ulan ona bakarsan balinadada 4 ton beyin var.
bizden biri:ee işte allah size vermediği beyinleri balinalara vermiş demek.
1. arkadaş:ee ama sizin olduğunuz yerde hafif bişey olamaz kii
bizden biri:niye senin beyin ağırlığın varyaaa.
1. arkadaşın arkadaşı :ulan ona bakarsan balinadada 4 ton beyin var.
bizden biri:ee işte allah size vermediği beyinleri balinalara vermiş demek.
resimlerde genelde büyük kalçalı küçük ağızlı ve uzun burunludurlar.ve o zamanın güzelleridir bu insanlar.demek ki neymiş ; herşey değişmiş.
eğer düşen robbie williams posteriyse ve kişinin yastığının yanına düşmüşse çok hoş bir durumdur.sabah sabah robbie wiiliams la uyanırsın falan.günün güzel geçer.kalkar kahvaltı falan hazırlarsın hatta postere.öyle gider.
film değildir fakar cold casein "best friends" bölümünden şu sahneler akıldan çıkmaz;
abisi tarafından kamyonetle kovalanan kız ve onun aşığı arabada çıkışı olmayan bir köprüye girerler , kurtulamayacaklarını anlayınca birbirlerine birbirlerini sevdiklerini söylerler son kez , köprüden uçarlar , fakat biri kurtulmuştur.o karanlık suların içinde bağırır fakat yoktur sevdiği."sensiz çıktım karanlıktan aydınlığa , o günden beri her günüm karanlık" dizeleriyse yanımızdakilerin değerini hatırlatır sanki.unutulmazdır.
abisi tarafından kamyonetle kovalanan kız ve onun aşığı arabada çıkışı olmayan bir köprüye girerler , kurtulamayacaklarını anlayınca birbirlerine birbirlerini sevdiklerini söylerler son kez , köprüden uçarlar , fakat biri kurtulmuştur.o karanlık suların içinde bağırır fakat yoktur sevdiği."sensiz çıktım karanlıktan aydınlığa , o günden beri her günüm karanlık" dizeleriyse yanımızdakilerin değerini hatırlatır sanki.unutulmazdır.
mask filminde cher yatakta oğlunun ölüsünü bulduğunda ; "bak pencereyi yine açık unutmuşsun tenin buz gibi olmuş" kelimelrini sarfetmesidir.gerisini okuyamassın göz yaşlarından.ne gariptir ki "1 sene bile yaşamaz" dedikleri çocuk senelerce yaşamaktadır , taki tüm umutları bitene kadar.
bide bunun hayvan gibi uyiycam deyip hiç yatağa gidenemeyeni vardır ki gözleri az pişmiş biftek gibi kanlansada bi türlü gitmez yatağına.bu durumsa insanı vampirleştirir.gece gezip gündüz uyiyan bireyler haline getirir.
(bkz: kendimden biliyorum)
(bkz: kendimden biliyorum)
akvaryumunda kuyruğunu sallaya sallaya yüzen bettanı hayranlıkla izlemek.acıkmış mıdır?diye düşünmek.kalkmak yem vermek.bi daha izlemek.sıçıyomu diye beklemek .sıçınca sevinmek , sıçmazsa lan kabız olmasın hayvan diye üzülmek, kabız olursa napcaktık ya deyip akvaryum siteleri gezmek zaten ordan sonra gelir msn di sözlüktü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?