hayyam

bide bakmayanlar kurulu mevcuttur güzel yurdumuzuda. genelde biz bunlara (bkz: vurdum duymaz )diye hitap ederiz.

basın sigortasına da tabii tutulmalıdır.
gazeteciler cemiyeti ve (bkz: çalıştırma bakanlığı) harekete geçmeli.

kira ücreti pahalı olan ve ekipmanı geniş olan bir kamera.
ama verdiği resimler hakkaten kıyak olur, tecrübem ile sabit.
jimmy aleti büyük kamera sınıfına girer kısaca
(bkz: stadicam) vardır o daha bi başka alet.
stadicam ise vurucu gücü yüksek sınıfına girer. ikisi de bi başka güzeldir.

(bkz: meret)’i içmeyi bıraktım, tedavi gördüm ve yine başladım.

bu kameraman milleti çok cazgırdır, yakinen bilirim. eskiden 15 kğ agırlığında kamera taşırlardı ama artıkın teknoloji ile birlikte 3-5 kğ daha azaldı. ama emektar insanlardır haklarını yemeyelim. cazgırlıkları da işlerini iyi yapmak içindir.
bide anadolu’da bulunan kameraman arkadaşlar vardır ki onlar ayrı bir bahis konusu (bkz: yerel gazeteciler)

abi adı bile (bkz: insan)’ı rahatlatıyor.

(bkz: reklam ajansı) ismi

abi fatih camii’ni giderken (itfaiye müdürlüğünün önünden) yolun kenarında bir pideci var.. şiddetle tavsiye ederim.
1954 yılından beri hizmet veren mekan hala eski masa ve sandalyeleri kullanmakta ve yaptığı pide’nin yanına bir parça tereyağı verir ki (halis muhlis trabzon tereyağıdır) yemede yanında yat yaşlı bir amca işletir mekanı ve şiddetle tavsiye ederim. yan masada yiyen adamlara (bkz: kulak kabarttığımda ) kadıköy’den fatihe pide yemeye geldiklerini bizzat duydum. varın siz düşünün...pide severlere gidin,görün ve yiyin derim.
temiz ve (bkz: hijyen) mekan

habercilerin sıcak gelişmeler ile ilgili izleyiciyi ekrana bağlamak için bulduğu spot cümlecik
flaşşşş
bide (bkz: flaşör) var

kendilerini çok duydum ama hiç ben stenograf’ım diyen kimseye rastlamadım.

islam’a göre ölünün arkasından üç ameli devam eder bunlardan biri; hayır hasenat yapmak (cami,okul,köprü,hastahane)diğeri; insanlığa faydalı eserler bırakmak (bilimsel çalışmalar)ücüncüsü; ise ölen kişinin yetişdirdiği evlatlarının kendisi için dua etmeleri,hayır hasenatta bulunmaları

usta ahmet hamdi tanpınar tarafından bir çöl ahusu olarak tanımlanan ve ismi her daim aşk ile anılan bir karakter

leyla...ela gözlü bir çöl ahusu
saçları bahtından daha siyahtır.
kurmuş diye sevda yolunda pusu
döktüğü gözyaşı, çektiği ahdır.
leyla...ela gözlü bir çöl ahusu.

bir zamanlar sadece erkek mahkumların cezalarını yattığı çektiği)üsküdar’da bulunan cevaevi
sözkonusu cezaevinde hırsızlıktan sabıkalı bir mahkumla gardiyan arasında geçen diyalog:
mahkum: duş almak için banyo’ya gider
gardiyan: mahkumun suyunu keser
mahkum: "lannnn gardiyan suyu açsanaaaaaaa!
gardiyan: "bana mı çaldın laaaaaaaannnnnnn hipneeeeeeee!