goshenit

bir keresinde kulak kabarttığım, başlık sayesinde bire bir tanışmış olduğum şarkıdır. üst üste sıkılmadan dinlenebilecek niteliktedir.çok sevdim huhu!

edit: uçurtma uçururken hani garip bir hisse kapılırsınız. gökyüzündeki uçurtmanıza heycanla bakarsınız ya bu şarkıda bunu yaşayabilirsiniz.

doğum günümde almak istediğim en güzel hediyedir kendileri.

deniz börülcesinin de bulunduğu bol kahkahalı bol sohbetli bir masanın gel de kolaysa uzağından bak...

’’bir aşkı başka aşk södürebilir. aşkta ne yükseklik , ne alçaklık ne de akılılıkve akılsızlık vardır.hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. sadece kepezelik, aşağılık , ve rintlik vardır. insanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık payda olur. aşkın yüzlerce neşteri , ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı ... aşk öyle engin bir denizdir ki ne kenarı vardır ne de ucu bucağı’’

bazısı için kendini bulduğu, bazısı için de en büyük korku haline gelen durumdur. genellikle kaçmak istenir.kalabalıklar arasında dolanıp, samimiyetsiz kahkahalarla gölgelenir ateşi. ama hep sabittir. hayatının merkezinde vardır. sadece anlık olarak unutma çabasındasındır.

belli bir zaman sonra derecelendirilmeye başlanır, sevgili olmadığı için , ya da arkadaşın-dostun yahut ailen olmadığı için bu kuyuya atar insan kendini. halbu ki bilinmeyen bir şey vardır; o da insanı yalnız bırakanın asıl ’’kendisi’’ olduğudur.

düşünsene sen senden kaçtıktan sonra, derinlerde kendini bir başına bıraktığında nasıl kapanır bu boşluk, bu yalnızlık? sarıl kendine , saçlarını okşa, uyurken kendine sarıl. sen kendinin yanında olduktan sonra nasıl yalnız kalabilirsin ki?

kore havayolları’da japonya ve syd parkurunda a380 kullanıyormuş . böylelikle a380 kullanan 6. havayolu şirketi olmuşlar.

kadındaki estetiği orantılayan ya da kadının hayatını sonlandıracak olan şeydir. güzel olan herşey tehlikelidir sanırım.

(bkz: meme kanseri )

rum meyhanelerinde rakının yanındaki en güzel mezedir. olsa da yesek.

ağır çömez. ağırdan alıyor. doya doya yaşıyor herşeyi helal olsun.

küçük çocuklar vardır; dondurma için, çikolata için ya da benzer bişey için zıplarlar bunu istiyorum diye. işte ben de bu başlığın altında zıplamaktayım içmek istiyorum ulan!

gözleri halee
her sözü meşgale
dilerii devaa
sesi dermaann

dövmenden öperim.

i’m dancing through the fire, just to catch a flame
an’ feel real again

0 beden sarışın 1,90 boyutlarında harikulade bir dişi mahlukat olmama rağmen edinemediğim özgüven miktarıdır.

bizzat zeynep ruhunu yaşatmış olmama şans veren oyun. favori şarkılarından biri de şudur efem;

ah yok mu erkekler , şu erkeklerrr
ne baş belasıdır şu errrrkkekklerrr (r.leri bastırarak oyun lan)

söylicem diye canım çıkmıştı.

sevgili sözlük,

inanılmaz bir enerji patlamasının içerisinde can çekişmekteyim. bulduğum her başlığının altına saçma sapan lavları fırlatmak istemekteyim affet. bugün için kendimi kontrol edemiyorum hele ki cümlelerimi hiç. yazdıkça yazasım geliyor hem de saçma sapan a.k (hii küfür de ettim)
(bkz: anne ben edepsiz oldum )

şimdiden gürültüm için bir demet öpücük.

herşey cüsseye göredir arkadaş. duygunun da vücuda göre dağılımı vardır.

okul yıllarında finallere denk geliyordu ramazan. sabaha kadar oturur ders çalışıcaz diye kendimizi kasarken uzaktan hoş bir ses gelirdi. o da ne ! davulun sesi. sulanmış beyinlerimizin etkisiyle evin balkonuna koşar, az kullanılmış mendilimizi elimize alıp halay çekerdik. yaşanılan bölgenin trakya bölgesi olması sebebiyle bizi öyle gören şopar ramazan davulcusu hemen tınıyı değiştirip, roman havası çalardı. ahh ahh içlendim şimdi bak.

hatta bir keresinde en minyon(yani cüce) olan arkadaşım roman havası oynim derken az kalsın balkondan aşağı uçuyordu. şanslıyız ki halen yaşıyor. e malüm kedi boyutunda olan biri 9 canlıdır. hiç birşey olmadı.

çok sevdim bu bilgici, evet ne olmuş sevdim. yazıyor, iyi de yazıyor... nicki’de güzel bir kadar da duyarlı. severiz tabi hem de ailecek izleyerek severiz.

kadın öyle biri ama yürekliymiş. prensipleri var, sahiplendiği panpişlerinin her zaman arkasında.. (elbet bir gün altında da olur)

panpişlerine abazan asla dedirtmiyor. hatta bir yerde açıklama yapmış; ’’benim panpişlerim abazan değildir!’’ hıh demiş. helal olsun. zaten derdim bu kadın salak gözüküo ama çok zeki diye. baksana bacım nasıl da dillerde ismini dolandırdı 2 aydır.


bilginin büyümesi için bizde indy’nin çıplak pozlarını mı paylaşsak ne?

hoşgelmiş, beş gitmiş halen bilgiç olamamış. yazık oldu yarınlara!

çalış be çömez kardeş çalış!