bokk

cennetten sola sapıp dosdoğru gitmek.

i sat in regret
of all the things i have done.

ah efenim pulp fiction isimli filmde john travoltanın canlandırdığı vincent vega isimli karakter bu korkudan muzdaripti. zira filmdeki mafya babası bilmemkim bu heriften karısını yemeğe çıkarmasını rica ediyor ve fakat gelin görün ki mevzubahis karı son derece aşifte. kocasının da kıskançlık konusunda vukaatları olmuş geçmişte. herif karının kendisini baştan çıkarmasından tırsıyor kısaca. böyle işte. bu duruma düşmenin korkusunun beyaz perdeye yansımış bir örneği bu.

bir adet nikah cüzdanı ile bir çift alyans.

kitsch bir romantizm simgesi. oysa nedir yani ben de batırayım bitter çikolataya bir mikter çileği, olsun sana, efenim, romantik ambiyans. ama insan hiç uğraşmadan da olur mu? her şey bu kadar kolay mı?

pariste bulunan hilton oteller zincirinin bir halkası.

(bkz: neyi açıklayacaksın ulan)

ah efenim çok doğru bir tespittir bu maaşallah. insan ikilemlere gark oluyor versek mi vermesek mi diye.

şeytancı.

oyunun orijinal adı die physikerdir. oyunda formülü bulan fizikçinin ismi möbius, diğer iki hasta ise newton ve einsteindır. son derece hoş bir oyundur. birkaç sene önce istanbul lisesinde sahnelenmişti.

(bkz: allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın)

mütevaziliğin insan bünyesinde zaruri bir şey olduğuna inanan zihniyetin ürettiği bok. tıpatıp aynı insan modeli şöyle de tanımlanabilirdi oysa: mütevazilikten arınmış insanlar.

(bkz: öyle bir olur ki)

fransızların bundan yıllaaar yıllar önce sokakta yürürken kafalarına düşmesi olası boklardan korunmak için icat etmek zorunda kaldıkları eşya yahut aksesuar da diyebiliriz.

gavurların joseph dedikleri, bizde ise yusuf yusuf, yusufçuk gibi ekzantrik çağrışımlar yapan, efenime söyleyim, pek tutulan, pek yaygın bir erkişi ismidir. benim aşık olduğum adamın da adı budur. dolayısıyla bu ve daha başka dişi ve erkek özel isimleri cins isim öz anlamlarından başka kişiye özel çağrışımlar da yapabilir diyebiliriz.

genelleme yapmak gerekirse, dişi tüyler istenmeyenler olmuştur çoğu zaman. erkek tüyler ise sahiplerinin erkekliklerine bir nebze olsun destek çıktıkları için sevilip sayılırlar. görüldüğü üzre tüyler aleminde de istenmeyen, aşağılanan gene kadınlar olmuştur.

terliyken değil terli terli su içmektir işin aslı.

fakat gün gelir, yüreciğin dizlerini döver sevgilim.

sevgi sahibi demek. genelde zatlar için kullanılsa da nesnelerden sevgili olmayacağı gibi bir kaide yok. yine de burda bi kavram karmaşası ruhumu sarıp sarmaladı. hangisi sevgili; seven mi sevilen mi? sevilen karşılığında sevmez ise sevgili sıfatını layık görür mü kendine, ya da seven cevaben sevgi görmezse nasıl sevgili der o elçocuğuna?

herkes dünyayı değiştirmekten söz eder ama yalnızca ve yalnızca genç dimağlar inanır bunun mümkün olabileceğine.